Dostun Sayfasi

Dostun Sayfasi (http://www.dostunsayfasi.com/)
-   Bilmece & Bulmacalar (http://www.dostunsayfasi.com/bilmece-bulmacalar/)
-   -   Dünyanın Yedi Harikası Nelerdir? (http://www.dostunsayfasi.com/bilmece-bulmacalar/3175-dunyanin-yedi-harikasi-nelerdir.html)

edessa 22-01-2007 15:01

Dünyanın Yedi Harikası Nelerdir?
 
Evet, dünyanın yedi harikasını sayabilecek var mı acaba? yediden eksik fazla kabul edilmez. bilenlere pişmaniye verilecektir:)

Memoli 22-01-2007 22:09

1)- görmek
2)- duymak
3)- dokunmak
4)- tatmak
5)- hissetmek
6)- gülmek
7)- ve sevmek...

Bence dunyayın yedi harikası bunlardır onlar olmasa hiç birseyin harkasıda kalmaz


Odada sinek uçsa sesi duyulacak şekilde bir sessizlik oldu. Basit,
sıradan
ve normal olarak düşündüğümüz ve gözden kaçırdığımız şeyler gerçekte
ne
kadar da mükemmeldirler.

Samimi bir hatırlatma: Hayattaki en değerli şeyler satın
alınamayanlardır.

dostakcam 22-01-2007 23:05

valla dünyada harika olan pek bişey kalmadıya dur dur bitane var dostunsayfası varsa gerisini siz söyleyin

HAKANDOST 22-01-2007 23:27

Alıntı:

akcam1974´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 12918)
valla dünyada harika olan pek bişey kalmadıya dur dur bitane var dostunsayfası varsa gerisini siz söyleyin

Tesekkurler akcam1974 :) :) :)

AYIŞIĞI 22-01-2007 23:52

sevgi
güven
dostluk
paylaşım
eşitlik
özgürlük
gülüşümüz
yüreğimizde sevgi olmadığı sürece herşey berbat demektir.
güven olmadığı sürece yanlızsın demektir
dostun olmadığı sürece karanlıktasın demektir
paylaşım olmadığı sürece hiçbirşeye sahip değilsin demektir
eşitlik olmadığı sürece hep bi kavganın içindesin demektir
özgürlük olmadığı sürece kafese kapatılmış bir kuş gibisindir
gülüşlerimizin olmadığı sürece somurtarak hayata bakmak zorundayızdır demektir
benim için böyle dünyanın yedi harikası=))

edessa 23-01-2007 12:16

güzel ve anlamlı cevaplarınız için teşekkür ve tebrik ederim, bunların farkında olmak bile mutlu olmamızı sağlayacaktır diye düşünüyorum. pişmaniye alacağım ama yarısı memoliye yarısı ayışığına:)

HAKANDOST 23-01-2007 18:00

Moderator arkadaslarimin yazdiklari tabiki dunyanin harikalaridir bende ansiklopetik olarak soyleyeyim bu harikalari;

Hepimiz dünyanin yedi harikasi diye bir konseptin varliginin farkinda olsak da pek azimiz yedi harikayi bir çirpida sayabilir.
Dünyanin yedi harikasi M.Ö 2.yy.’da seçildi. Böyle bir siralama yapma düsüncesi ilk olarak M.Ö 5.yy.’da Herodot’un tarihçesinde geçti.
Bir süre sonra Yunanli tarihçiler o zamanlarin en büyük abidelerini seçtiler. Iskenderiye Kütüphanesi’nin bas kütüphanecisi
Finikeli Callimachus (M.Ö. 305 - M.Ö. 240) “Dünyadaki Harikalarin Bir Listesi’ adli eserini bu dönemde yazdi. Bu liste hakkinda tüm bildigimiz,
sadece bu baslik. Çünkü kitap Iskenderiye Kütüphanesi’yle beraber kül olmus durumda. Liste, eski çagin muhtesem yedi yapitini karsilastiriyordu.
Günümüzde arkeolojik kazilar bu harikalarin gizemine biraz açiklik getirebiliyor. Yapanlar için bu harikalar, dinin, mitolojinin, sanatin,
gücün ve bilimin birer simgeleriydi. Bizim için ise yedi harika, insanoglunun çevresini degistirme ve muhtesem yapilar yapabilme yeteneklerinin bir simgesi.


KEOPS PIRAMIDI

Sanildiginin aksine 3 piramidin hepsi dünyanin yedi harikasi listesine dahil degil. Piramitlerden sadece Keops Piramidi bu listeye girdi.
Keops Piramidi ayni zamanda dünyanin yedi harikasindan günümüze dek ayakta kalabilmis tek yapi. Piramit 4. Hanedanlik zamaninda M.Ö. 2560 yilinda
Firavun Khufu (Keops) tarafindan yaptirildi. Keops Piramidi’nin yapiminin 20 yili astigi saniliyor. Piramit yapildiginda 145.75m yüksekligindeydi.
Yapildigindan itibaren 43 yüz yil boyunca da dünyadaki en uzun yapi olarak kayitlara geçti.



ZEUS HEYKELI

Zeus Heykeli M. Ö 450 yillarinda Olympia’da yapildi. Heykel, adina olimpiyat oyunlari düzenlenilen, Yunanlilarin en büyük tanrisi Zeus için yapilmisti.
Zeus Heykeli bir tahta iskelet üzerine altin ve fildisi metal parçalarin yerlestirilmesiyle yapilmisti. Heykel tapinaga ancak sigabiliyordu, öyle ki Zeus ayaga kalksa
tapinagin tavani yikilacakmis gibi bir hava veriyordu. Heykelin oturtuldugu taban 6.5m. genisliginde ve 1m. yüksekliginde, heykelin kendisi ise 13m yüksekligindeydi.
Olimpiyat oyunlari 391 yilinda Theodosius I tarafindan putperestlik olarak suçlanip sona erdirilince, Zeus Tapinagi da kapatildi. Heykel zengin Yunanlilar tarafindan
Constantinople’e tasinmisti ve orada 462 yilindaki büyük yanginda yok olana dek kaldi.



ARTEMIS TAPINAGI

Artemis Tapinagi M.Ö. 550 yilinda Efes antik kentinde yapildi. Tamamiyle mermerden olusuyordu. Lidya krali Croesus tarafindan yaptirilan yapi, Yunan mimar
Chersiphron tarafindan tasarlanmisti ve dönemin en büyük heykeltiraslari Pheidias, Polycleitus, Kresilas ve Phradmon tarafindan yapilmis olan bronz heykellerle süslenmisti.
Tapinak hem bir pazaryeri, hem de bir dini müessese olarak kullaniliyordu. Artemis Tapinagi M. Ö. 21 Temmuz 356 yilinda adini ölümsüzlestirmek isteyen ve ne yazik ki bunu
basaran Herostratus adli biri tarafindan yakildi. Isin ilginç yani, ayni gece Büyük Iskender dogdu. Hatta bu olaydan bir zaman sonra Anadolu’yu fethettiginde
Artemis Tapinagi’nin yeniden yapilmasina yardim etti.



RODOS HEYKELI

Yapilisindan yok olusuna kadar yalnizca 56 yil geçmesine ragmen, Rodos Heykeli dünyanin yedi harikasindan biri olmayi basardi. Rodos Heykeli yapildiginda sadece
devasa bir heykel degildi. Heykel Rodos adasindaki insanlar için beraberligin bir simgesiydi. Rodos Heykeli’nin yapilmasi tam 12 yil aldi ve M. Ö. 282 yilinda bitirildi.
Heykel yaklasik 33 m. boyundaydi; demir ve tasla desteklenmis bronzdan olusuyordu. Liman girisinde bulunan heykel M.Ö. 226 yilinda bir deprem sonucunda en zayif noktasi olan
dizinden kirildi. Rodoslular, Firavun Ptolemy III Eurgetes’den restorasyon için yardim teklifi aldilarsa da, bir kahine basvuruldu ve yardim reddedildi. Neredeyse 1000 yil
boyunca heykel harabe halinde kaldi. 654 yilinda Araplar Rodos’u istila ettiler. Heykelden kalanlari Suriyeli bir Yahudi’ye sattilar. Söylenildigine göre bütün parçalari
Suriye’ye 900 tane devenin sirtinda tasinmis.



MAUSOLEUM

Mausoleum, Kral Mausollos için karisi ve kiz kardesi tarafindan yaptirilmis bir mezar. Bodrum civarinda yapilmis ve yapimi M.Ö. 350 yilinda tamamlanmis.
Tabanin üstünde kenarlari heykellerle süslenmis basamakli bir podyum bulunuyordu. Altinla süslü su mermerinden yapilmis lahit ve mezar odasi, podyumun üstünde bulunuyordu
ve iyonya tarzi kolonlarla çevrilmisti. Sira sütunlar, yine heykellerle süslenmis bir piramit çatiyi destekliyordu. Dört tane savas arabasiyla çekilen bir savas arabasi
heykeli ise piramidin tavanini donatiyordu. Mausoleum’un toplam yüksekligi 45 m. idi. Mausoleum’un her tarafindaki 4 heykelin her birini bir heykeltiras yapmisti. Bu heykeller,
tanrilarin degil de insanlar ve hayvanlarin heykelleri olmasindan dolayi tarihte özel birer yer tutarlar. 16 yüzyil boyunca Mausoleum iyi bir durumda korundu. 15.yy da Haçli
Seferleri sirasinda St.John sövalyeleri bölgeye geldiler ve bugün Bodrum Kalesi olarak geçen büyük bir kale yaptilar. Bu kalenin yapiminda Mausoleum’un nerdeyse bütün taslari
kullanildi.



ISKENDERIYE FENERI

Büyük Iskender’in ölümünden sonra kumandani Ptolemy Soter, Misir civarinda güçlendi ve Iskenderiye’yi kendine baskent yapti. Kent kiyisinda Faros isimli bir
ada bulunuyordu. Bu adaya bir fener kulesi yapilmak istendi. Yapi, Euclid’in bir çagdasi olan Sostratus tarafindan Iskenderiye Kütüphanesi’nde tasarlandi. 117 m. boyundaki
Fener’in en gizemli yani aynasiydi. Bu aynanin yansittigi isik gece yaklasik 50 km. mesafeden görülebiliyordu. Araplar Misir’i fethettiklerinde Iskenderiye’ye hayran oldular.
Ama stratejik açidan baskentlerini Kahire’ye kaydirdilar. Fener depremlerden epey zarar gördü ve 1480 yilinda Memlüklüler tarafindan sehri korumak için yapilan bir kalede
malzemeleri kullanilmak üzere yikildi.


BABILIN ASMA BAHÇELERI

Yunanli cografyaci Strabo’nun M.Ö. 1. yy.’daki tanimlamasina göre, bahçeler birbiri üzerinde yükselen kübik direklerden olusuyordu. Bunlarin içleri çukurdu ve büyük
bitkilerin ve agaçlarin yetisebilmesi için toprakla doldurulmustu. Kubbeler, sütunlar ve taraçalar pismis tugla ve asfalttan yapilmisti. Yüksekteki bahçeleri sulamak için
Firat nehrinden zincir pompalarla su yukarilara çikariliyordu. Bu sekilde üst seviyelere tasinan su, bahçeleri sulayarak teraslardan asagiya dogru akiyordu.
Bahçeler Nebuchadnezzar’in sila hasreti çeken karisi Amyitis’i neselendirmek için yapilmisti. Amytis, Medes Krali’nin kiziydi ve iki ülkenin müttefik olmasi amaciyla
Nebuchadnezzar ile evlendirilmisti. Onun geldigi ülke yesil, engebeli ve daglikti. Mezopotamya’nin bu dümdüz ve sicak ortami onu depresyona itmisti. Kral, karisinin sila
hasretini gidermek için onun memleketinin bir benzerini yapmaya karar verdi. Yapay daglar ve sularin akacagi büyük teraslar yaptirdi.

edessa 23-01-2007 20:13

değerli bilgiler için çok teşekkürler...

Memoli 24-01-2007 16:47

hakandost teşekkurler bu incinazıde bilgiler için ee benim pişmaniyem nerde:confused: :bawling:

ergül 25-01-2007 10:01

tşk ler hakandost. merakla okudum, başarılarınızın devamını dilerim...


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 19:32 .

Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1