Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Güzel Ve Anlamli Yazilar > Denemeler
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 13-04-2007, 10:06   #1
Onursal Dost
AYIŞIĞI - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Oct 2006
Bulunduğu Yer: ANTALYA
Mesajlar: 1,727
Tesekkür: 5
38 mesajina 47 kez tesekkür edildi
 AYIŞIĞI isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı Doğuda çocuk olmak

Doguda Cocuk Olmak!!!
siteadi.com - Doğuda çocuk olmak
Yine ağlıyor, Yıldız bakışlı çocuklar, Hayattan vazgeçmişcesine, Sanki yılların tüm yükü üzerlerinde...
Emek vereceksin yarınların için
Alın terin ile varacaksın ulaşmak istediğin yere
Haksızlığa boyun eğmeyip
Zulüm edene baş kaldıracaksın...!
Dört elle sarılacaksın emeğine
Okuyacaksın...


İnsanı, insanlığı öğreneceksin
Bileceksin, seni beni...ve geçmişini...



-ya sen ne olacaksın çocuk?
-astronot olacağım...
-niçin?
Cevap manidardır oldukça;
-yıldızlara ulaşacağım...
-ne olacak yıldızlara ulaşınca?
-en parlaklarını toplayıp, anneme vereceğim...

Kapatalım pencereyi
Parçalanmış bedenleri
Yoklukları,yıkıntıları
Yıkıntılar arasından sızan gözyaşlarını
Umarsızca eğlenebilen parazitleri
Görmeye dayanamıyorum anne...

Oyy çocuk sen mavilerde bir geleceksin
Sen adın gibi hırçın... Adın gibi sonsuzsun...


Bakmayın güldüklerine onların...
Fotoğrafı çeken abileri söylemiş
Gülün diye...

__________________
"YAŞAMAK DİRENMEKTİR YANGIN YÜREKLİM"

[email protected]


hoşça kal kırık sazım, sevdamın yaralı türküsü
hoşçakal
sazımdaki hüznü
içimdeki sızıyı
boynu bükük karanfilimi
ve yüreğimin yangınını bırakıp rüzgarlara
sırılsıklam yalnızlığımı alıp yanıma gidiyorum
hoşça kal bağrımın ateşi, kalbimin ahı, mühür gözlü yar
hoşçakal
  Alıntı ile Cevapla
Eski 13-04-2007, 10:07   #2
Onursal Dost
AYIŞIĞI - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Oct 2006
Bulunduğu Yer: ANTALYA
Mesajlar: 1,727
Tesekkür: 5
38 mesajina 47 kez tesekkür edildi
 AYIŞIĞI isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Ter Mevsiminin Çocukları!!!

Sessizce ağlarken anam, kalın sigarasından derin derin solurken babam, gördüm: hafif değildir bizim öfkemiz... Anladım ki, gıdım gıdım tarla kenarlarında biriken bu öfkeler, sadece bize değil, o kuşun kanadından savrulup düşen tüyü görmeyenlere de yeter...


Hırpalanan ellerimizin buruk kıvrımlarında yorulur kamyonetler. Köhneleşir... Eskir tekerleri. Buz gibi, düz... Ve döküntü bir kamyonetin kırık kasasından kayarak düşerim ben.

Korkmam!

Kokarım fakat... Tıpkı bir ceset gibi... Adamakıllı.

Hava sıcak olur çünkü.

Ter mevsimidir çünkü... Onun çocuklarıyız biz. “Ter mevsiminin çocukları!..”

Alın teri, bilek teri, saç diplerinde ter, gözlerin oyuğunda, ellerin ayasında, avuçta, karın boşluğunda, şakağımda ter...

Ve derler ki bize, “Sizin öfkeniz hafiftir. Gıdım gıdım birikir tarla kenarlarında ve sadece size yeter.”


Aniden olup biter her şey. Hesapsız bir fren... Harap bir karoser sallanır aniden. İşte o apansız çarpmanın etkisiyle gelir beyin kanaması. Hiç kimsede suç bulunamaz fakat. Sekizde sekiz. Ölen biziz. Kafamızı çarpar, kaybederiz hep. Kaybolur, gideriz.



Soba soğuk.

Bedenimiz soğuk.

Işıksız gözlerdeki o donuk emirlerle toplarlar bizi, ilkbahara beş kala... Ve düşeriz yollara.

Şafak vakti, tan vakti tutulur denklerimiz. Demir kancalar üşütür parmaklarımızı.

Dını nını, dını nını, dını nını...

Gırn! Gırn! Gırn!..

Çalışır kamyon.

Yolda rüzgar... Ve yürek çarpıntılarımızdan aldığımız hızla, esip geçeriz içinden rüzgarın. Dağı, virajları, evleri, ağaçları, camlı bölmeleri, vitrinleri görürüz yolda. Onlar da bizi... Şehirlerin ışıkları kamaştırır gözlerimizi. Bakarız... Ama ne kamaşma! Güleriz... Sonra kısık kirpiklerimizin arasında titretir, ters çeviririz görüntüleri. Bir gözümüzü kapatır, diğeriyle seçeriz yol şeritlerini. Çizgi, çizgi, çizgi, çizgi... Biz onlardan hızlı gideriz ama... Sessiz, yağ gibi kayarız şeritlerin üzerinden. Geçeriz...



Adım Hiva benim. Ter mevsiminin çocuğuyum. Ağızda durmayan, huysuz bir emziğe benzer bizim hikayemiz. Kardeşimin emziği gibi... Düşeriz hep. Her mevsim, bir tarlada ölürüz o yüzden. Ve ter mevsiminde beceriklidir ellerimiz. Pamuğun yumağını, fındığın topağını en iyi biz bağlarız. Bir mevsim dolaşabildim ben bu tarlalarda. Yolları gördüm, kıvrım kıvrımdılar... Ovaları geçtik bir bir, başak başaktı ekinler.


Çalıştık... Çapa vurduk. İki elimizle tuttuk sapından kazmanın. Gezdik... Yağ, pas içinde kaldık posta trenlerinde, davul gibi şişti kavruk bedenlerimiz. Ağır yüklerimiz ve tedirgin yüreklerimizle bekledik istasyonlarda. İstasyonlara baktık uzun uzun. Büyük duvarları, garları, arabaları, güzel pınarları, insanları ve insanları gördük. Sonra kamyonetler... Çirkin pençeleri ve gürültülü sesleri vardı kamyonetlerin. Zeytinliklere götürürdü hep bizi kamyonetler.


Çadırlar kurduk sonra toprağın bağrına. Eştik, kazdık, okşadık toprağı. Bıcır bıcır ellerimiz karıncalandı zeytin yapraklarına dokunurken. Bostanlarda oynadık, küçük, mimi minnacık evler yaptık yol kenarlarına.


Pembeyi öğrendim bir de... Tarlanın kenarında. Pembe duvarlı bir ev... Kardeşime bakardım ben bu evin bahçesinde. Hep sırtımda... Kucağıma alırdım ama ağladığında. Kucağıma alırdım ne zaman ağlasa. Pembeli evin hayatında...


Sonra hızlı arabalar gördük, geçiyorlardı yolları.

Nefes aldık o yollarda, nefes verdik.

İlkini, sonunu bilemedik nefeslerin...



Bilmiyorum ki nefes mi aldık, nefes mi verdik yola, kravatlı bi adam geldi sonra başımıza, yola çıktığımız o günün akşam karanlığında. Başka adamlar, başka kadınlar da vardı yanında... Üzerindeki ters yazılarıyla, ilk kez duyduğum o sesi çıkaran beyaz bir minibüs getirdi onları. Korkunçtu minibüsün sesi. İrkildi herkes, her biri bir yana çekildi. Ve yardı kalabalığı araba, tam önümde durdu. Sırtında ışıl ışıl dönerli renkleriyle bir güvencin göğsüne benziyordu.


Sonra bir kuş irkti bu sesten. Uçtu... Can havliyle yol kenarına kaçıştı karıncanın biri. Kirli yol şeritleri, damla damla sıcak kanın dokunuşuyla ürpermişti... Ve benekli bir tüy kopup düştü sonra kuşun kanadından. Ne kadar da güzel uçuşuyordu bu tüy bu havada böyle. Bir o yanaaa, bir bu yana. Salınaaa salına. Oynayaaa oynaya... Kimse bakmadı, kimse ses etmedi tüye. Dokunmadı kimse. Gören olmadı belki de. Bir ben... Belki de sadece ben gördüm, bakmıyordu kimse benden öteye. Beyaz gömlekli bir adam indi sonra minibüsten. Fakat artık soğumuştu beden. Hiç üşümemiş, ama soğumuştum ben.



Hırpalanan ellerimizin buruk kıvrımlarında yorulmuştu kamyonetimiz. Köhneleşmişti. Eskimişti çehresi. Düzleşmişti tekerler, “buz gibi” demişti şoför amca, “buz gibi eriyor bu tekerler...” Buzda kayar gibi kaymıştık sonra köprüden. Tutmamıştı frenler. Ve döküntü bir kamyonetin kırık kasasından kayarak düşmüştüm ben.

Korkmamıştım ama.

Kokmuştum az sonra... Tıpkı bir ceset gibi... Adamakıllı kokmuştum.

Hava sıcaktı çünkü.

Ter mevsimiydi. Ve onun çocuklarıydık biz. “Ter mevsiminin çocukları!..”

Alın teri, bilek teri, saç diplerinde ter, gözlerin oyuğunda, ellerin ayasında, avuçta, karın boşluğunda, şakağımda ter...

Sessizce ağlarken anam, kalın sigarasından derin derin solurken babam, gördüm: hafif değildir bizim öfkemiz... Anladım ki, gıdım gıdım tarla kenarlarında biriken bu öfkeler, sadece bize değil, o kuşun kanadından savrulup düşen tüyü görmeyenlere de yeter...

Ömer Leventoğlu

__________________
"YAŞAMAK DİRENMEKTİR YANGIN YÜREKLİM"

[email protected]


hoşça kal kırık sazım, sevdamın yaralı türküsü
hoşçakal
sazımdaki hüznü
içimdeki sızıyı
boynu bükük karanfilimi
ve yüreğimin yangınını bırakıp rüzgarlara
sırılsıklam yalnızlığımı alıp yanıma gidiyorum
hoşça kal bağrımın ateşi, kalbimin ahı, mühür gözlü yar
hoşçakal
  Alıntı ile Cevapla
Eski 13-04-2007, 11:08   #3
Dost
pınar09 - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jan 2007
Yaş: 37
Mesajlar: 3,610
Tesekkür: 201
173 mesajina 805 kez tesekkür edildi
 pınar09 isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

boğazım düğüm düğüm oldu,tşkler ayışığı,keşke böyle şeyler olmasada böyle konular açmak zorunda kalmasak.

  Alıntı ile Cevapla
Eski 13-04-2007, 11:23   #4
Dost
mnoocalan - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: ANKARA
Yaş: 48
Mesajlar: 4,240
Tesekkür: 87
113 mesajina 198 kez tesekkür edildi
 mnoocalan isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

oooooo ayışığı ellerine sağlık mükemmel bir hikayeydi valla okurken çook duygulandım çocuklar heeeeeeeeeeep gülsün

__________________
Kayıp kentin güzel insanı
Rüzgar esermi sizin oralarda?
Ve
Umut türküsü söylenirmi
Sevda misali?
Yada buradan sesimiz duyulurmu
Bir SELAM desek dosta...
  Alıntı ile Cevapla
Eski 13-04-2007, 13:21   #5
Dost
kızılırmak_ - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Mar 2007
Bulunduğu Yer: dostun sayfası
Mesajlar: 794
Tesekkür: 0
25 mesajina 28 kez tesekkür edildi
 kızılırmak_ isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

ayışığı ellerine,yüreğine sağlık çok duygulandırdın çocuklar hep mutlu olsun diyoruz diyoruz ama maalesef..

  Alıntı ile Cevapla
Eski 13-04-2007, 14:05   #6
Dost
maral - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Mar 2007
Mesajlar: 1,670
Tesekkür: 3
6 mesajina 8 kez tesekkür edildi
 maral isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

yüreğine emeğine sağlık dost

__________________
Bazen SUSMAK haksıza verilecek en güzel cevaptır...
  Alıntı ile Cevapla
Eski 13-04-2007, 14:18   #7
Onursal Dost
ZiLAN - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Feb 2007
Mesajlar: 1,415
Tesekkür: 0
41 mesajina 63 kez tesekkür edildi
 ZiLAN isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

doğuda çocuk olmak zor yaşamak zor...Emeğine sağlık dostum...

__________________
Serbest piyasa dostluklar

ikilem kıskacında

Hüküm sürüyor iktidar

Hükümlü olmuşuz

Hükmettiğimiz çarkın sahte zarında

Her gün,

Biraz daha zalimleştiriyor

İçimizdeki canavarı

Her kuvvet,

Biraz daha zalimleştiriyor

İçimizdeki şeytanı


DİLİMİN SINIRI DÜNYAMIN SINIRLARIDIR...

Konu ZiLAN tarafından (13-04-2007 Saat 15:44 ) de değiştirilmiştir.
  Alıntı ile Cevapla
Eski 13-04-2007, 15:59   #8
Dost
HAWIN_ZEL - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Nov 2006
Bulunduğu Yer: kimse bilmez nereli oldugunu?
Mesajlar: 1,169
Tesekkür: 0
47 mesajina 86 kez tesekkür edildi
 HAWIN_ZEL isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

emegine saglik dost cok uzucu ve yurek burkan kareler emegine saglik

__________________
SENI ANLAMAK YASMAKTIR
SENI YASAMAK
AMANSIZLIGA KAVGA VE POSTAL SESLERI ARASINDA
DIRENGENLIGE DURMAKTIR
SENI BILMEK YASAMI BILMEK
SILAH OMZUNDA TOPRAGA DUSMEKTIR
SENI ANLATMAK EYLULU GUNLERI GECMISE YOLAMAKTIR`



BANA MAVI ETIKETLI BIR RAKI GETIR
DIYARBAKIR’DAN BIR AVUC TOPRAK
BİTLİS’TEN BIR TUTAM TÜTÜN
AVUCLARINDAN İÇECEGİM
BIR TAS SU GETIR MUNZUR’DAN
BANA ISTANUL’DAN BIRAZ LODOS
MALATYA’DAN SARI KAYISILAR GETIR
BANA KENDINIDE GETIR MEMLEKETIMDEN
SENINLE BIRLIKTE GETIR MEMLEKETIMI
..
  Alıntı ile Cevapla
Eski 16-04-2007, 21:20   #9
Dost
cilek_22 - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Feb 2007
Bulunduğu Yer: ev.
Mesajlar: 1,720
Tesekkür: 113
98 mesajina 198 kez tesekkür edildi
 cilek_22 isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

cokk etkilendim..keskee hic olmasa bunlar

__________________
Sahiden de sürpriz olmaya başladı artık
"Bana gelişlerin"
  Alıntı ile Cevapla
Eski 16-04-2007, 21:23   #10
Can Dost
boranjudge - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Sep 2006
Bulunduğu Yer: Yer yüzü
Mesajlar: 1,446
Tesekkür: 19
17 mesajina 21 kez tesekkür edildi
 boranjudge isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

isterimki içtenlikle gülsünler abilerinin güldürmesiyle değil...

  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
cocuk, doğuda, olmak


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 14:57 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1