Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Güncel Olaylar
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 08-03-2009, 12:07   #1
Dost
Üyelik Tarihi: Mar 2007
Yaş: 50
Mesajlar: 1,485
Tesekkür: 1366
808 mesajina 26413 kez tesekkür edildi
 Abudeniz isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı Bugün, dünya kadinlar günü


siteadi.com - Bugün, dünya kadinlar günü 1975 yılında Dünya Kadınlar Yılı'nı ilan eden Birleşmiş Milletler Örgütü, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ı tüm kadınları için Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı.

8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 100 bini aşkın kişi katıldı.

26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak kutlanması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.

İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı ve değişen tarihlerde fakat her zaman ilkbaharda kutlanıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921'de Moskova'da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı'nda gerçekleşti. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde kutlanması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960'lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri'nde de kutlanmaya başlanmasıyla daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak kutlanmasını kabul etti. Birleşmiş Milletler'in sitesinde günün tarihine ilişkin bölümde, kutlamanın New York'ta ölen işçilerin anısına yapıldığının yazılmamıştır[1].

Türkiye'de 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü

Türkiye'de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında "Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlandı. 1975 yılında daha yaygın olarak kutlandı ve sokağa taşındı. "Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı" programından Türkiye'nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında "Türkiye 1975 Kadın Yılı" kongresi yapıldı. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'nden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmadı. 1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından "Dünya Kadınlar Günü" kutlanmaya başlandı.

Kadına karşı şiddet ve 2007 itibariyle dünyadan veriler

Kadınlara karşı şiddet dünyada en yaygın, ancak en az cezalandırılan suçtur.
Tahminlere göre 113 ile 200 milyon arasında kadın demografik olarak “kayıp” (yok) görünmektedir. Ya doğar doğmaz öldürülmüşler (erkek çocuğun kız çocuğa tercih edilmesi) ya da erkek kardeşleri ve babalarıyla eşit derecede gıda ve tıbbi olanaklara ulaşamamışlardır.
Fuhuşa zorlanan ya da bunun için satılan kadınların sayısı yılda 700.000 ila 4.000.000 arasındadır. Cinsel kölelik düzeninden elde edilen kazançlar yılda tahminen on iki milyar dolardır.
Küresel olarak, on beş ile kırk beş yaş arası kadınlar, kanser, sıtma, trafik kazaları ve savaşlardan daha ziyade, erkek şiddetinin sonucu hayatını kaybetmekte veya sakatlanmaktadır.
En az üç kadından biri dövülmüş, cinsel ilişkiye zorlanmış ya da hayatı boyunca başka türlü suistimal edilmiştir (tecavüz, kötü davranış). Genellikle, suistimal eden kişi aileden bir üye ya da kadının tanıdığı bir kimsedir. Ev içi şiddet, bölge, kültür, etnik köken, eğitim, sınıf ve din ne olursa olsun kadınlara karşı en yaygın suistimal şeklidir.
Dinsel, kültürel vb. nedenlerle yılda iki milyondan fazla kız çocuğunun genital organlarına hasar verilmektedir (kadın sünneti). Bu oran, 15 saniyede bir kız çocuğudur.
Sistematik tecavüz yeryüzündeki birçok çatışmalarda bir terör silahı olarak kullanılmaktadır. Ruanda soykırımı (1994) esnasında 250.000 ila 500.000 kadının tecavüze uğradığı tahmin edilmektedir.
Araştırmalar, kadına karşı şiddet ile HIV virüsü arasında yükselen bağlantıyı göstermekte ve HIV bulaşmış kadınların daha fazla şiddete maruz kaldıklarını, şiddet kurbanlarının da HIV bulaşma risklerinin daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır.

Kaynak: Vikipedi

butun kadinlarin dunya kadinlar gunu kutlu olsun


__________________
,,,BiLmeyen Ne BiLsin Bizi, BiLenLere SeLam oLsun,,,
  Alıntı ile Cevapla
Eski 08-03-2009, 12:16   #2
Dost
pınar09 - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jan 2007
Yaş: 37
Mesajlar: 3,610
Tesekkür: 201
173 mesajina 805 kez tesekkür edildi
 pınar09 isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Evettt bugün 8 Mart kadınlar günü kutlu olsun aşağıya bir yazı alıntıladım, kadının gerçeklerinden sadece küçük bir parçası..8 Mart kadınlara karanfil dağıtmak, birkaç günlğüne içi boş gösteriş güzelliği yaratmak olmamalı, bunların üzerinde durulması gerek...Karanfiller o zaman anlam kazanır, gerçek güzelliğini gösterir..Teşekkürler duyarlı paylaşımın için dost.


Berdel, Dayak, Töre cinayeti

Kürt illerinde yaşayan kadınlar yıllardır süren savaşın soğuk yüzünün yanısıra kadın olmanın bedellerini de ödüyor. Üç kadının farklı yaşamları...

İşte Diyarbakırlı kadınların yaşadıkları…

BERDEL…

Eşi, vefat eden ağabeyinin karısıyla evlenen Fatma Kolakan 4 çocuğu ile sahipsiz kaldı. Babaevine yerleşen Kolakan, yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

"18 -20 yıl önce akrabam olan Recep Kolakan ile evlendim. Evliliğimizden 4 çocuğumuz oldu. Bir mobilyacı dükkanında sigortalı çalışan eşimle olan yaşantım, kaynımın 5 yıl önce vefat etmesinin ardından tümüyle değişti. Kaynım Şaban Kolakan 2003 yılında vefat edince, eşim de yengesi ile evlendi. Yengesi ile imam nikahı yapan eşim, bizi terk etti. Şu anda 4 çocuğum ile birlikte uzun bir süreden beri babamın evinde kalıyorum. Benim yerime ikinci eşini benim adıma sigortalı olarak gösterdi. Benim sağlık karnem ile imam nikâhlı eşini tedavi etmektedir. Bütün haklarımdan elimi çekmek zorunda kaldım. Eşim kazandığı tüm mal varlığını ikinci eşinin adına yaptırmaktadır. Beraber yaşadığımız babam yaşlı işsiz olduğu için maddi manevi mağdur olmaktayım."

İSTANBUL'A KAÇTI, ÖLÜMLE TEHDİT EDİLİYOR

Kendisinden onlarca yaş büyük biriyle zorla imam nikahı ile evlendirilen M.Ş. ise yaşadıklarına isyan ederek, İstanbul'a kaçtı. Şimdi sığındığı İHD Diyarbakır Şubesi çalışanlarının evinde kalıyor. Ölümle tehdit edilen M.Ş.'nin gidecek hiçbir yeri yok. M.Ş. yaşadıklarını anlatıyor:

"Yaklaşık olarak 2 yıl kadar önce 75-80 yaşındaki Ş. G. ile zorla evlendirildim. İmam nikahı yapıldı, resmi nikah yapılmadı. Ancak evliliğimiz hiçbir zaman normal bir evlilik olmadı. Eşim, evlendikten yaklaşık bir ay sonra bana şiddet uygulamaya başladı. Tüm ısrarlarıma rağmen de resmi nikahımızı yapmadı. Bana karşı çok ilgisizdi. Eşimin önceki evliliğinden olan çocukları, yapmış olduğumuz bu evliliğe karşıydılar. O yüzden beni dışladılar. Eşim benim hiçbir ihtiyacımı karşılamadı sürekli şiddet uyguladı ve yalnızlığa itti. Tüm bunlara dayanmadığım için İstanbul'a kaçtım. Diyarbakır'a dönmek istedim ancak eşimin çocukları, aileme zarar vermesin diye ailemin yanına gelemedim. İstanbul'da gidecek yerim olmadığı için en sonunda Diyarbakır'a dönmek zorunda kaldım."

ÖLÜM TEHDİTLERİ

"Diyarbakır' a döndüğümü haber alan eşimin çocukları babamı arayarak 'Kızın Diyarbakır'a dönmüş haberin olsun onu öldüreceği' demiş. Dün sabaha karşı Diyarbakır'a geldim. Babam korkudan olacak ki beni hiç arayıp sormadı. Ben onları aradım ancak kendilerine ulaşamadım. Burada kalacak bir yerim olmadığı için dün gece İnsan Hakları Derneği Diyarbakır şubesinden bayanın evinde kaldım. Şimdi gidecek hiçbir yerim de yoktur. Ve can güvenliğimden de endişe duymaktayım. Gayrı resmi eşimin çocuklarının bana zarar vermesinden korkuyorum."

DİŞLERİNİ KIRDILAR

Halim Gasır, hem eşinin hem akrabalarının şiddetine maruz kaldı. Yaptığı hiçbir başvurudan sonuç çıkmadı. Son başvurusunu ise bütün dişleri kırılmış halde Diyarbakır İHD'ye yaptı. Başvuruda bulunurken, elinde de yediği dayaklar nedeniyle psikolojisinin bozulduğuna dair bir de doktor raporu bulunuyordu:

"Eşimin amca çocukları ve eşim sürekli olarak beni dövdüler. Evliliğimin başından bu yana işkence görüyorum. Halen eşim Ömer Gasır'ın babasına ait olan evde yaşamak zorundayım. Ancak bu evden de çıkarılmaya çalışıyorum. Son dayak yediğimde bütün dişlerim eşimin amca çocukları tarafından kırıldı. Psikolojim bozuldu."

__________________
Ben bir ırmağım, dağlardan coşarım
Akma deme bana, ben akarak yaşarım
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
bugün, dünya, günü, kadinlar


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 09:35 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1