04-10-2009, 12:35 | #1 |
Dost
Üyelik Tarihi: Oct 2006
Bulunduğu Yer: İstanbul
Yaş: 36
Mesajlar: 1,302
Tesekkür: 41
|
Engin Çeber'in Avukatından Özeleştiri
Avukatın Özeleştirisi 2009.10.03
siteadi.com - Engin Çeber'in Avukatından Özeleştiri 'İstanbul Sarıyer'de Yürüyüş dergisinin tanıtımını yaparken gözaltına alınıp tutuklanan Engin Ceber, tutuklu bulunduğu Metris hapishanesinde dövülerek KATLEDİLDİ. 28 Eylülde İstinye’de gözaltına alınan Engin Ceber, Cihan Gün, Aysu Baykal ve Özgür Karakaya’ya, hem İstinye Polis Merkezi’nde, hem de Sarıyer Emniyet Müdürlüğü’nde işkence yapıldı; ardından Metris hapishanesine gönderilen tutuklulara karşı baskı ve işkenceler burada da devam etti. Engin Ceber, Metris’te önce tek kişilik bir hücreye konuldu. Sabah akşam su dökülüp ıslatıldı. Tahta sopalarla dövüldü. Bayram günleri boyunca devam etti bu zulüm. AKP iktidarı, bayram gezmelerinde “Ramazan bayramını” kutlarken, AKP’nin polisi, gardiyanı, ellerindeki tutuklulara işkence yapıyordu. Engin Ceber, işkenceler sonucunda beyin kanaması geçirerek, kaldırıldığı hastanede 8 Ekim günü son nefesini verdi. '(Halk Cephesi, 3 nolu, 10 Ekim 2008 tarihli yazılı açıklamasından.) Engin Çeber'in katledilmesine ilişkin dava 5 Ekim 2009 Pazartesi günü Bakırköy Adliyesi'nde görülmeye devam edilecek. Engin Çeber'in avukatı: İstanbul Barosu da sorumlu! Engin Çeber ve arkadaşlarının gözaltına alınmasının ardından İstanbul Barosu tarafından görevlendirilen ve karakola giden avukat Ömer Kavili, İstinye karakolundaki görüntülerin yayınlanmasından sonra, bu görüntülerin kesilmiş olduklarını, eksik olan bölümlerin olduğunu anlattı ve özeleştiri verdi. NTV televizyonuna konuşan avukat Kavili, şunları söyledi: "Karakola gidince kendimi tanıttım ancak hemen akabinde sıkıntıya uğratıldım. Ona rağmen sakin olmalarını sağlamaya çalıştım. Polis memurları ise tam bir öfke içerisindeydi. İçeriye girdiğimde, kapının arkasında boş zemin üzerinde yerde yatmakta olan bir kadını gördüm. Sol taraftaki odada da yere uzanmış vaziyette olan bir kişinin üzerinde 5-6 memur vardı. Memurlar, yerdeki kişinini bacağını ve kolunu, katlamak ve bükmek suretiyle zor kullanıyorlardı. Bu tür davranışların hukuka uygun olduğunu söylememle birlikte, öfke neredeyse tümüyle bana yönelecekti. İşte bu ortamda polis memurlarının sakinleşmesini de sağlamaya çalıştım. Şu anda izlemekte olduğumuz görüntüler esnasında (Çeber ve arkadaşları nezarethanede ve avukat Kavili onlarla konuşuyor), 3. kişi de nezarethaneye atıldıktan sonra, oradakiler sadece slogan atıyorlardı. Küfür ve hakaret yoktu. O ortamda onlarla konuşmaya ve sakinleştirmeye çalıştım. Şiddet uygulamalarına Baro olarak karşı olduğumuzu, bunların hukuka aykırı olduğunu kendilerine açıkladım. Ben onlarla konuşurken, sırtı dönük olduğum kameranın çalışıp çalışmadığını da özellikle memurlara sordum. Bu görüntülerin içerisinde ve internetten izlediğim görüntülerde olmayan bazı şeyler var. Şüphelilerin demir parmaklık arkasından slogan atması karşısında uzun boylu polis memuru çok çirkin biçimde sağ eliyle orta parmak işareti yaptı. Bu hususları tanık olarak dinlendiğim geçen celsede, Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde anlatmıştım. İşte o görüntüleri şu an sizin ekranlarınızda izleyemiyorum. Bugünkü yorumlarda karşılıklı olarak ağır hakaret edildiği görüşlerine rastladım. Görüntü aldatıcı oluyor. Benim orada olduğum süre boyunca ve benim duyduğum kadarıyla gözaltındakiler küfür ve hakaret etmediler; sadece slogan attılar. Asıl çarpıcı olan, şüpheliler doktor muayenesine götürüldükleri sırada orada üstün körü yapılan işlemlerdir; müdahale ettik. İstanbul Protokolü olarak tüm dünyaca da bilinen hukuk standartı, nöbetçi doktor tarafından uygulanmamıştır. Bu ortaya çıkan olayda, İstanbul Barosu olarak yeteri kadar etkinklik gösteremediğimiz için biz de sorumluyuz. Toplum olarak hepimiz sorumluyuz..." Görüntüler: http://video.ntvmsnbc.com/#v00324402...80201077165188 http://video.ntvmsnbc.com/#v17504613...69166096231002 http://video.ntvmsnbc.com/#v24507413...29032044039027 |
Tags |
avukatından, Çeberin, engin, Özeleştiri |
|
|