Stresini silah sesiyle alan müdür: Celalettin Cerrah
 

Stresini silah sesiyle alan müdür: Celalettin Cerrah
ANF- Hrant Dink cinayetinde polis muhbiri Erhan Tuncel'in "Hayal, Hrant Dink'i vuracak" ihbarının gereğinin yapılmaması, gözleri yeniden İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'a çevirdi. Emniyet camiasında "Ülkücü müdür" olarak tanınan Cerrah, daha önce de linci güzel bir davranış olarak tanımlamış, çocukların da silah taşıması gerektiğini söylemiş, İsmailağa cinayeti, Barbi Operasyonu ve Dink cinayetinde henüz daha soruşturma bitmeden kendisini savcı yerine koyarak olayları farklı göstermek istemiş, tüm bu demeç ve uygulamaları kamuoyunda büyük öfke uyandırmıştı.

Celallettin Cerrah, 1953 yılında Konya ili Akşehir ilçesinde doğdu. 1974 yılında Polis Akademisi'ni bitirdi. Komiser Yardımcısı olduktan ve Emniyetin çeşitli birimlerinde çalıştıktan sonra 1989 yılında Mardin İl Emniyet Müdürü olarak atandı, daha sonra sırasıyla 1990 yılında Batman İl Emniyet Müdürlüğü, 1991-1992 yıllarında Siirt İl Emniyet Müdürlüğü, 1992-1995 yıllarında Kütahya İl Emniyet Müdürlüğü, 1997-2000 yıllarında Sivas İl Emniyet Müdürlüğü, 2000-2001 yılları arasında Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüğü'nde Genel Müdür Yardımcılığı, 12 Aralık 2001 ve 4 Mart 2003 tarihleri arasında Sivas İl Emniyet Müdürlüğü görevini yaptı. 4 Mart 2003 tarihli Bakanlık Onayı ile İstanbul İl Emniyet Müdürü olarak atandı.

ÇOCUKLAR SİLAH KULLANMALI
15 Kasım 2003 günü İstanbul'da El Kaide, Sinagog bombaladığında, Cerrah, milli maç izlemek için Letonya'ya gitmişti. Olay olur olmaz hemen Türkiye'ye dönmeyen, milli maçı izledikten sonra ülkeye dönen Cerrah, 25 siville birlikte yaşamını yitiren saldırı kurbanı 2 polisin cenaze töreninde saldırının tüm sorumluluğunu medyaya yıktı. Cerrah, "Basın maalesef failleri deklare etti. Bu sorumsuzluk olmasa maalesef 27 vatandaşımızı şehit vermeyecektik" dedi. Cerrah, sonraki günlerde NTV kanalına "Silah sesi stres alır, çocuklar da silah kullanmasını öğrenmeli" dedi ancak daha sonra sözlerinin çarpıtıldığını iddia etti.

LİNÇE "GÜZEL" DEDİ
Cerrah'ın tartışma yaratan bir diğer açıklaması ise 4 Nisan 2006'da oldu. Fuhuşa yönelik 'barbie' operasyonunda gözaltına alınanların deşifre edilmesi eleştirilince "Polisimiz namuslu kişileri afişe etmez" dedi. Cerrah'ın açık suçlu ilan ettiği kadınlar iddianamede 'mağdur' olarak geçti. Cerrah, İsmailağa Camii hocasını öldürdükten sonra camide linç edilen zanlı için de "Başını minbere vurup intihar etmiş" diye konuştu. Ancak ortaya çıkan linç görüntüleri Cerrah'ı yalanladı.

Cerrah, 30 Ağustos 2006 Zafer Bayramı kutlamalarında da, Lübnan'a asker gönderilmesini protesto eden 4 üniversite öğrencisini linç eden kişiler için de "Güzel bir tepki" dedi. Demeçten sonra sivil toplum kuruluşları Cerrah hakkında suç duyurusunda bulunup istifa etmesi çağrısı yaptı. Cerrah'ı tekrar gündeme taşıyan son olay ise Hrant Dink cinayeti oldu. Daha Cinayet soruşturması sürerken şaşırtıcı bir tutum sergileyen Cerrah, henüz sanıklar mahkemeye sevk edilmeden, diğer sanıklar gözaltına alınmadan, olayı "Milliyetçi duygularla işlenmiş bir cinayet" olarak değerlendirdi.

FIRAT HABER AJANSI

bu ve bunun gıbler yuzunden ulkenın halı de içler acısı ya o ada acıdırkı bu ınsanların en onemlı ve en yuksek stratejık yerlerde gorevlerını yapmalarını saglayan hukumetler de en az bunlar kadar sorumlu degılmı

abi biraz tarzanca olacak ama
kazma bunlar kazma

allah müstehakını versin emi sayın celalettin cerrrrrrrrrrrrrrrraaah:D

o mevki ona birkaç gömlek fazla geliyor onun yerine babacan ve işini iyi yapabilen birinin gelmesi gerekiyor.