Piyasalarda muhtıra krizi

[ZiLAN]

ANKARA (30.04.2007)- 27 Nisan Muhtırası olarak isimlendirilen Genelkurmay Başkanlığı’nın AKP hükümetine karşı açıklamaları ve hükümetin karşı tepkisinin ardından finansal piyasalar sarsıldı. Sabah saatlerinde borsanın hızla düşmesi, döviz ve faizin de sert tırmanışı hükümeti de harekete geçirdi. Ekonomiden sorumlu bakanlar bir araya gelerek, “piyasaları izliyoruz, istikrar bozulmaz” mesajı verdi.
siteadi.com - Piyasalarda muhtıra krizi
27 Nisan muhtırası sonrasında hafta sonunda başlayan finansal hareketlenme işaretleri, bu sabah piyasaların açılması üzerine borsanın çöküşü ve faiz ile dövizin tırmanışı şeklinde yansıdı. Istanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda seansın açılmasıyla birlikte yabancı fon yatırımcılarının ellerindeki hisseleri satarak ülkeden kaçış çabaları gözlendi. Bu çerçevede satış baskısı borsa endeksini 28 bin düzeyinde 43 bin düzeyine indirdi. Borsada yüzde 6.2 düzeyinde hızlı bir çöküş yaşandı. Buna paralel olarak dolar 1,4 düzeyine yaklaştı ve Euro da uzun bir aradan sonra YTL karşısında 1,87 değerine ulaştı.

EKONOMI BAKANLARININ OLAĞANÜSTÜ TOPLANTISI

Finans piyasalarındaki bu hızlı çöküş ve tedirginlik üzerine Başbakan Yardımcısı Abdullatif Şener başkanlığında ekonomiden sorumlu kabine üyeleri bir araya gelerek durum değerlendirmesi yaptı. Toplantı konusunda bir açıklama yapan Başbakan yardımcısı ve Devlet Bakanı Abdullatif Şener, gelişmeleri dikkatle izlediklerini ve herhangi bir kriz ihtimalinin söz konusu olmadığını kaydetti. Piyasalara güven telkininde bulunan Şener, Merkez Bankası’nın 64 milyar dolarlık döviz rezervini de finansal piyasaların sigortası niteliğinde bir teminat olma vasfı taşıdığını kaydetti. Bakan Şener, bütün gelişmelerin hükümetin kontrolünde olduğunu, kendi iktidarları döneminde 8 kriz riskinin atlatıldığını bununla da ekonominin istikrarlı bir yapıya sahip olduğunun kanıtlandığını savundu. Şener, askerin muhtırasından sonra beklenen erken seçim kararı konusunda ise partisinin herhangi bir karar almadığını, Anayasa mahkemesinden çıkacak sonuca göre hareket edileceğini söyledi.

TOBB’DAN DIYALOG ÇAĞRISI

Muhtıra sonrasında ekonomide yaşanan sarsıntı, iş dünyasını da harekete geçirdi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, hükümete “demokratik diyalog” çağrısında bulundu. Türkiye’nin demokrasiden ve laiklikten vazgeçemeyeceğini belirten Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin dünyanın ilk on ekonomisi arasına girmeye aday olduğunu, bu koşullarda ekonomik istikrarı ve demokratik işleyişi tahrip edecek tutumlardan herkesin kaçınması gerektiğini anlattı. Hisarcıklıoğlu, ''Devlet organları arasında siyasal geleneklerimiz ve Anayasamızda yer alan diyalog mekanizmaları işletilerek, ülkemizin tüm sorunları siyaset ve demokrasi içerisinde çözülmelidir'' dedi.

IMF VE DÜNYA BANKASININ TAVRI MERAK KONUSU

Öte yandan Türkiye hükümetiyle halen 3 yıllık stand-by anlaşması çerçevesinde bir istikrar programı yürüten Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) yapacağı açıklama piyasanın yabancı aktörleri tarafından merakla bekleniyor. Çünkü fon piyasalarının yaklaşık yüzde 70’ini elinde tutan yabancı yatırımcılar, artan siyasi belirsizlik koşullarında yatırımlarının temel güvencesi olarak IMF’yi görüyorlar. IMF ve Dünya Bankası’nın mevcut istikrar programının sağlıklı işleyeceği ve mali politikalardan sapma olmayacağı konusunda vereceği mesaj yabancı yatırımcıların kararlarında belirleyici olacak.

SICAK PARA KORSUSU

Türkiye’de dönem dönem parlak veren finansal sarsıntılar, halen mali piyasalarda bulunan yüksek miktarlı sıcak para, yani kısa vadeli spekülasyonlarla kazancı hedefleyen fon miktarının yüksekliğinden kaynaklanıyor. Borsa, döviz ve faiz piyasalarının dinamiklerini büyük oranda elinde tutan bu sıcak para, siyasal ya da ekonomik risk koşullarında hemen ülkeyi terk etme refleksiyle hareket ediyor. Daha önceki 5 Nisan krizinde de benzer bir kaçış yaşanmış ve sıcak paranın ülkeyi terk etmesi üzerine Hazine’nin borçlanma sıkıntısını aşmak için dönemin Başbakanı Tansu Çiller işçi ücretleri üzerine baskı kurarak sermaye kesimlerine de ek vergiler çıkarmıştı. 2001 yılının Kasım ve Aralık ayları ile 2002 yılının şubat ayındaki benzer nitelikli sarsıntılar da yine geniş yoksul kesimlerin faturayı ödemesiyle sonuçlanmıştı. AKP hükümeti döneminde ise geçtiğimiz yılın Mayıs ayında piyasalarda yüzde 20’lik kayıpla sonuçlanan bir sıcak para operasyonu gerçekleşmişti.

[mnoocalan]

nereye kadar bu gidişş