Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Güzel Ve Anlamli Yazilar > Hikaye ve Öyküler

Like Tree2Likes
  • 1 Post By MEHMETDOST
  • 1 Post By MDENİZ
Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 19-04-2024, 20:05   #1
Yeni Üye
Üyelik Tarihi: Oct 2022
Bulunduğu Yer: Bolu
Mesajlar: 39
Tesekkür: 7
17 mesajina 22 kez tesekkür edildi
 Hüseyin62 isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı Atatürk'ün Çocukluk Anısı: Arkadaş Dediğin Böyle Olur

ATATÜRK'ÜN ÇOCUKLUK ANISI: ARKADAŞ DEDİĞİN BÖYLE OLUR
siteadi.com - Atatürk'ün Çocukluk Anısı: Arkadaş Dediğin Böyle Olur Bazı günler Mustafa Makbule’yi bakla tarlasında yalnız bırakıp çevrede gezmeye çıkıyordu. Bir gün Mustafa gezerken bir kaval sesi duydu. Bu kavalı kimin çaldığını merak edip kaval sesinin geldiği tarafa doğru yürüdü. Biraz gidince baktı ilerideki bir ağacın altında on yaşlarında bir çoban kaval çalıyor, etrafında da koyunlar otluyordu. Mustafa bu çocuğun kavalıyla yarattığı sihirli dünyasını bozmak istemedi. “ Varsın çalsın garip “ diye düşündü. “ Ben de o kaval çalmayı bırakıncaya kadar burada oturur, beklerim. “

Aradan yarım saat geçti. Çocuk, türküler, oyun havaları çaldıktan sonra kavalını ağaca yasladı ve azık torbasını açıp yanında getirdiği yiyecekleri yemeye başladı. Mustafa oturduğu yerden kalktı, çocuğun yanına doğru yürümeye başladı. Karşıdan birisinin gelmekte olduğunu otların hışırtısından duyan çocuk başını kaldırdı. Geleni tanımıyordu. “ Acaba kim ki? “ diye düşündü. Mustafa çocuğun yanına gelince gülümseyerek: “ Merhaba arkadaş, afiyet olsun “ dedi. “ Benim adım Mustafa. İzin verirsen yanına oturmak istiyorum. “
Çoban çocuk: “ Tabii gel gel, buyur şöyle “ dedi. “ Hem bak acıktıysan hiç çekinme ye bir şeyler karnını doyur. Yemezsen, darılırım. “
Mustafa çocuğun yanına oturdu. Sessizce ikisi birlikte yemeklerini yediler. Daha sonra Mustafa: “ Arkadaş, çok güzel kaval çalıyorsun. Kendi kendine mi öğrendin yoksa bir öğreten mi oldu? “ diye sordu.
Çoban çocuk: “ Köylük yerde böyle eften püften işleri öğreten olmaz “ dedi. “ Benim dedem de çoban, babam da çoban, eh, ben de çoban. Beş yaşına bastığımda babam, haydi bakalım Ali, al güt şu koyunları, deyip on tane koyun verdi bana. O günden bu yana çoban olup çıktık işte. Dedemi, babamı kaval çalarken dinledimdi. Bir gün canım sıkıldı, bu kavalı yaptım. Öyle böyle derken öğrendim çalmasını. Güzel çaldığımı az önce sen dediydin. Sağ olasın. “

“ Peki arkadaş, çoban olarak yaşamını sürdüreceğini söylüyorsun. Tabiatla iç içesin, koyunlarını güdüyorsun, dilediğince kavalını çalıyorsun. İşine pek karışan olmaz. Özgürsün, belki mutlusun da. Fakat senden öncekilerden gördüğün, onların yaşadığı yaşam tarzının dışına çıkarak, dışarıya taşarak, daha aktif bir hayat yaşamayı arzulamaz mısın? Kendine bir hedef seçersin ve hedefine varmak için yeterli bilgiyi öğrenmeye okula gidersin. Bu ön bilgiyi öğrendikçe, öğrendiklerinin ışığında fikirlerini geliştirirsin. Eğer isterse kişi vatanına, milletine faydalı olabilecek pek çok iş başarır. “
“ Ne yalan söyleyeyim, söylediklerinin bazı yerlerini tam olarak anlayamadıysam da çoğunu anladım. İyi güzel diyorsun da bizim köyde okul yok ki. Şehirdeki okula gitmeye kalksam, hiç tanıdığımız yok orada, kalacak yerim yok. Zaten babamlar bırakmazlar gideyim. Belki onlar da isterler Ali amir-memur olsun ama şu gördüğün koyunların başına bir çoban lazım. Herkes amir-memur olsa, çobanlığı kim yapacak? Boş ver beni be, düşünme beni be, bırak ben çoban kalayım. Sen asıl kendinden haber ver, buralarda kimlere misafir geldin ki? Hem senin geldiğin şehir büyük mü? Sizin okulda çok çocuk var mı okula giden? “

“ Bak arkadaş, hayatta insanın eline birtakım fırsatlar geçer. Önemli olan ele geçen bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirebilmektir. Bunun için de gayret gereklidir. Eğer biz seçtiğimiz hedefe ulaşmak için yeterli gayreti göstermezsek, zaman içinde, hedefimize gittikçe yaklaştığımızı değil, bilakis hedefimizden giderek uzaklaştığımızı fark ederiz. Kimsenin kimseye zorla meslek seçtirmesine taraftar değilim. Severek yapılmayan bir iş, bir uğraş, kişiye hayatı anlamsız kılar. Böyle biri de, eğer çıkış yolu bulamazsa yani hayatını anlamsızlıktan kurtaramazsa vatanına, milletine gerektiği şekilde faydalı olamaz. Şimdi arkadaş, sen şehirdeki okula gitmeye kalksan orada yatılı bir okula girerdin ve kalacak yer diye bir sorunun olmazdı. Az önceki sözlerinden bunun için birtakım engeller çıkabileceğinden çekindiğini anladım. Ayrıca da, senin buradaki yaşantından pek şikayetçi olmadığını fark ettim. Fakat okuma-yazma isteği ile yanıp tutuştuğun belli. Benim okuduğum okulda okuyan çocukları merak etmen bunu gösteriyor. Ben, annem ve kız kardeşimle birlikte Selanik’ten dayım Hüseyin Ağa’nın yanına geldik. Kız kardeşimle birlikte dayımın bakla tarlasında bekçilik yapıyoruz. Fırsat buldukça çevrede gezintiye çıkıyorum. İşte böyle bir gezinti anında seni gördüm, yanına geldim, oturduk, konuşuyoruz. İki ay kadar dayımın çiftliğinde kalacağız. Yani iki ay seninle bir arada olabiliriz demek istiyorum. Arkadaş, eğer istersen sana okuma-yazma öğretmek istiyorum. Biz buradan giderken sen okuma-yazma öğrenmiş olursun ve sana bırakacağım ders kitaplarını okuyup iyice öğrenirsin. Bu arada boş durmayıp arkadaşlarına da okuma-yazma öğretmek için çaba sarf edersin. Yakın bir gelecekte sizin köyün öğretmeni olursun. Ne dersin arkadaş, ister misin okuma-yazma öğrenmek? “
“ Tabii ki, isterim istemesine de, becerebilir miyim dersin okuma-yazma öğrenmeyi? “
“ Becerirsin, becerirsin. Sen istedikten, biraz da gayret gösterdikten sonra başarılı olmaman için hiçbir neden göremiyorum. “

Mustafa daha sonra konuşmasının bir bölümünde Selanik’te Şemsi Efendi’nin İlkokulunda okuduğunu fakat babası Ali Rıza Efendi’nin ölümü üzerine, annesi ve kız kardeşiyle dayısının yanına geldiklerini anlattı. İlkokulu bitirdikten sonraki amacının Askeri Rüşdiye’nin imtihanlarını kazanarak oraya girmek, Rüşdiye’yi bitirdikten sonra yüksek öğrenimine devam ederek sonunda subay olmak olduğunu belirtti. Mustafa ile Ali bir süre daha konuşmalarına devam ettiler ve yarın aynı yerde buluşmak üzere birbirlerinden ayrıldılar.

Mustafa fırsat buldukça Çoban Ali ile bir araya geldi; ona okuma-yazma öğretebilmek için çırpınıp durdu. Mustafa’nın bu iyi niyetli çabaları boşa gitmedi. Bir süre sonra Ali, okuma-yazma öğrenmeye muvaffak oldu. Aradan birkaç hafta geçtikten sonra Mustafa: “ Arkadaş, annem beni Selanik’e teyzemin yanına gönderiyor. Yarın gidiyorum. Selanik’te okumaya devam edeceğim. İşte ders kitaplarımı getirdim. İlk tanıştığımız günkü konuştuklarımızı unutmadın sanırım. Bu kitapları iyice oku, öğren. Fakat öğrendiklerin sende kalmasın. Öğrendiklerini arkadaşlarına da öğret, onlara da okuma-yazma öğret. Bir ülkede cahiller ne kadar çoksa, o ülke, o kadar geri kalmış demektir. Ülkemizin medeni milletler seviyesine erişebilmesi, her ferdin, üzerine düşen görevi yapmasıyla gerçekleşir. Sadece ben okuma-yazma biliyorum, ben bilgiliyim demekle olmaz. Başkalarına da okuma-yazma öğretmedikçe, eğitmedikçe, bilgilendirmedikçe görevin tamamlanmış sayılmaz, yarım kalır. Bunu sakın aklından çıkarma. En güzel günler senin olsun arkadaş, hoşça kal. ” dedi ve elini uzattı.
Çoban Ali, kendisine uzatılan dost eli sevgiyle sıktıktan sonra: “ Seni subay olmuş yürürken görür gibi oluyorum, Mustafa. İnşallah vatana, millete yararlı olursun. Mustafa adını hiç unutmayacağım, sen de, Çoban Ali adını unutma. Subay olunca fırsat bulursan gel gör beni, ben hep buralardayım, olur mu Mustafa? “ derken göz pınarlarından akan yaşları silmek gereğini duymuyordu.

SON

Serdar Yıldırım

ATATÜRK'ÜN LİDERLİK SIRLARI
Tutku Yayınevi
7. Basım Haziran 2011
Sayfa 40 - 53

YAŞAMA YÖN VERENLER
Atatürk'ün Çocukluk Anıları
Ata Yayıncılık - Ankara 2012
Sayfa 15 - 36

  Alıntı ile Cevapla
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi Hüseyin62 üyemize tesekkür ettiler
MDENİZ (29-06-2024), MEHMETDOST (28-06-2024)
Eski 28-06-2024, 23:02   #2
Admin
MEHMETDOST - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jul 2009
Bulunduğu Yer: Defne / Hatay
Yaş: 55
Mesajlar: 21,004
Tesekkür: 7415
2706 mesajina 34175 kez tesekkür edildi
 MEHMETDOST isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Paylasim icin tesekkurler dost ellerine emeklerine saglik guzel paylasimlar yapiyorsun firsat buldukca okumaya calisiyorum

Hüseyin62 likes this.
__________________
Bizim paşa gönlümüzden çıkmış paylaşıyoruz kıymet bilmeyenler UTANSIN!!
‐----------‐-----‐---------‐-----
Seni her halinle niye seveyim?FENERBAHÇEmisin sen.
  Alıntı ile Cevapla
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi MEHMETDOST üyemize tesekkür ettiler
Hüseyin62 (10-11-2024)
Eski 29-06-2024, 13:29   #3
Co-Admin
MDENİZ - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Dec 2009
Bulunduğu Yer: Ankara
Mesajlar: 13,745
Tesekkür: 2195
2882 mesajina 57824 kez tesekkür edildi
 MDENİZ isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Paylaşım için teşekkür ler forma renk katıyorsun emeğine sağlık.

Hüseyin62 likes this.
__________________
UYARI:
Paylaştığım Mp3 ve Albümler tanıtım amaçlı olup , indirenler tarafından 24 saat içerisinde silinmelidir.
Aksi bir durumda www.dostunsayfasi.com ve şahsım sorumlu tutulamaz.
  Alıntı ile Cevapla
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi MDENİZ üyemize tesekkür ettiler
Hüseyin62 (10-11-2024)
Eski 23-01-2025, 17:07   #4
Yeni Üye
Üyelik Tarihi: Oct 2022
Bulunduğu Yer: Bolu
Mesajlar: 39
Tesekkür: 7
17 mesajina 22 kez tesekkür edildi
 Hüseyin62 isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Mesajlarınıza teşekkür ederim. Site ve forumlara üye olurken Serdar Yıldırım, Serdar50 gibi rumuzlar kullanırım. Bu foruma üye olurken, amca oğlu Hüseyin yanımdaydı. Abi, dedi, bu seferde benim adımla üye ol. Ben de onu kıramadım.

  Alıntı ile Cevapla
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi Hüseyin62 üyemize tesekkür ettiler
MEHMETDOST (08-02-2025)
Eski 08-02-2025, 03:39   #5
Admin
MEHMETDOST - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jul 2009
Bulunduğu Yer: Defne / Hatay
Yaş: 55
Mesajlar: 21,004
Tesekkür: 7415
2706 mesajina 34175 kez tesekkür edildi
 MEHMETDOST isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Alıntı: Hüseyin62´isimli üyeden Alıntı | Mesajı Göster
Mesajlarınıza teşekkür ederim. Site ve forumlara üye olurken Serdar Yıldırım, Serdar50 gibi rumuzlar kullanırım. Bu foruma üye olurken, amca oğlu Hüseyin yanımdaydı. Abi, dedi, bu seferde benim adımla üye ol. Ben de onu kıramadım.

Dilediginiz zaman kullanici adinizi degistirebiliriz selamlar

__________________
Bizim paşa gönlümüzden çıkmış paylaşıyoruz kıymet bilmeyenler UTANSIN!!
‐----------‐-----‐---------‐-----
Seni her halinle niye seveyim?FENERBAHÇEmisin sen.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş arama yap
Modları Göster

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 15:01 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2025, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1