Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Güzel Ve Anlamli Yazilar > Hikaye ve Öyküler
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 11-01-2008, 16:10   #1
Dost
hatice58 - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jul 2007
Bulunduğu Yer: eLLisekizLi
Mesajlar: 160
Tesekkür: 19
20 mesajina 77 kez tesekkür edildi
 hatice58 isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Post Topallık, körlükten çok daha iyi bir özürmüş


siteadi.com - Topallık, körlükten çok daha iyi bir özürmüş
Genç doktor, yeni doğmuş bebeğe dikkatle baktı. Birkaç kilo ağırlığındaki kırmızı bir et parçasıydı bu. Erkekti. Bir bacağı ötekinden oldukça kısa idi.

Bebek, kentin yoksul mahallelerinden birinde yaşayan, çok yoksul bir ailenin onuncu çocuğu olarak dünyaya gelmişti. Üstelik istenmemiş bir çocuktu.

Doktor, bir an düşündü. Bebeğin yaşaması da yaşamaması da elinde idi. Gerekli işleri yapmazsa çocuk ölebilir, kimse de bir şey diyemezdi. Böylece ana ve baba, bir yükten kurtulmuş olurdu. Aile çul çuval içinde zar zor geçiniyordu. Dokuz çocuğun hemen hepsi cılız ve hastalıklı idi. Böyle bir çaresizlik yuvasına gidecek olan bu bebek de sürüne sürüne yaşayacak, toplumun başına dert olacaktı.

Bunun dışında çocuk, hayatı boyunca arkadaşlarının alaylarından, itip kakılmalarından da kurtulamayacaktı. Kendisine belki “topal karga” diye bir ad takacaklardı. Bu ad bile onu yaşamı boyunca rahatsız edecekti.

Genç doktor, çaresiz hastalıklara yakalanmış olanların, ıstırap çekmemeleri için öldürülmesi yanlısı idi. Bu yüzden eski Yunanlılarda Sparta’da sakat, hastalıklı bebeklerin topluma yük olmamaları için, bir uçurumdan aşağı atılarak yok edilmelerini yerinde buluyordu.

Doğada, güçsüz ve sakat olanlara hayat hakkı tanınmıyordu. Hayat için savaşımda bulunamayacak her canlı yok olup gidiyordu. Oysa sadece insanlar, sakatlar, hastaları yaşatmak için çalışıyor; bundan da pek çok sorunlar doğuyordu.

Evet, bebeğin hayatı da, ölümü de genç doktorun elindeydi.
Birden aklına daha öğrenci iken, fakültede arkadaşları ile yaptığı tartışmalar geldi. Bunların hemen hepsi, doktorun görevinin her ne pahasına olursa olsun hastayı yaşatmak olduğunu savunuyorlardı. Tıp mesleğinin babası Hipokrat, doktorun görevinin hastayı yaşatmak olduğunu, 2300 yıldan çok önce söylememiş miydi? Bütün doktorlar okulu bitirirken, ünlü bilgininin bu konudaki sözlerini meslek yemini olarak tekrarlamıyorlar mıydı?

Bütün bu düşünceler, doktorun aklından birkaç saniye içinde yıldırım hızı ile geçti. Yitirilecek zaman yoktu. Kesin kararı hemen vermesi gerekliydi. Bebek yaşasın mı, yoksa ölsün mü?

Sonunda insancıl yanı ağır bastı. Dudaklarını yavaş yavaş bebeğin dudaklarına yapıştırıp hızla, bebeğe hayat kazandıracak ilk nefesi üfledi. Sonra nefesleri yineledi. Çok geçmeden bebeğin yüzüne hafif bir kırmızılık geldi. Körpecik, mini mini ciğerlerinden hafif bir çığlık yükseldi.

Fakat doktor hala kuşkuda idi. Acaba iyi yapmış mıydı?
Aradan uzun yıllar geçti… Yaşadığı olaylar, karşılaştığı sefalet sahneleri, kendisine yepyeni düşünceler kazandırmıştı. Şimdi her şeyi bambaşka bir gözle görüyordu… Doktor, zengin semtlerinde epey para kazandıktan sonra yoksul semtlerden birinin göbeğinde açmıştı yeni muayenehanesini. Şimdi birçok hastaya parasız bakıyor, ilaçları bile parasız olarak kendisi veriyordu.

Doktor hayatını böyle sürdürürken, bir gün büyük bir felaketle karşılaştı. Biricik oğlu, eşi ile birlikte trafik kazasında öldü. İki yaşındaki kızları annesiz ve babasız kalmıştı. Doktor, torununu büyütmeye başladı.

Kazanın üstünden on yıl geçmiş ve kız 12 yaşına gelmişti. Bir gün yatağından kalkamadı. Boynu kaskatı olmuştu. Kollarında, bacaklarında tuhaf ağrılar belirmişti. Yürüyemiyordu.

Hastalığına önce çocuk felci teşhisi kondu. Ancak sonradan bu hastalığın az rastlanır virüslü bir hastalık olduğu anlaşıldı. Hastalık o kadar az görülen bir türdendi ki, tıp kitaplarında bile bu hastalığa yer verilmemişti. Doktor, kaç yıllık meslek hayatında böyle bir hastalıkla karşılaşmamıştı. Çaresizdi. Ne olacaktı? Sevgili torunu her an başkasının bakımına bağlı bir hayat mı sürdürecekti?

Bir gün, bir arkadaşı kendisine genç bir doktordan söz etti. Bu genç doktor, bu tür hastalıkları iyileştiren bir yöntem bulmuş, bu iş için bir de hastanemsi bir yer açmıştı.
Doktor, hemen genç doktora telefon ederek bir randevu aldı. Kararlaştırılan günde torununu götürdü. Genç doktorun adı kendisine yabancı gelmiyordu. Doktor, iyice topallıyordu. Bir bacağı ötesinden epeyce kısa idi.

Sakat bacağına ısrarla bakıldığını gören genç doktor, gülümsedi: “Ayağıma bakıyorsunuz değil mi? Doğuştan böyleyim. Bu yüzden okul arkadaşlarım bana topal karga adını takarlardı… Adımı, hastanede beni dünyaya getiren doktor koymuş.”

Doktorun rengi birden uçtu. Ağzı kurudu. Yutkunması zorlaştı. Demek yıllar önce dünyaya getirdiği, ailesine ve topluma yük olmasın, sefalet içinde yaşamasın diye bir an önce ölümün kucağına bırakmayı düşündüğü bebek bu doktordu. Yıllar önce ne kadar da kör birisi olduğunu düşündü.

Ayağa kalktı. Torununun kısa bir süre sonra iyileşmesine vesile olacak bu sağlık, canlılık ve insan sevgisi dolu, ışıl ışıl bir genç olan doktora elini uzattı. Kapıdan çıkarken de kendi kendine:

“Topallık, körlükten çok daha iyi bir özürmüş” diye mırıldandı


__________________
Hayatımda heRkesin yeRi Ayrı .. Kiminin üStü ÇiziLi Kiminin aLtı!
  Alıntı ile Cevapla
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi hatice58 üyemize tesekkür ettiler
serdargeles (25-12-2009)
Eski 11-01-2008, 18:03   #2
Aktif Üye
Üyelik Tarihi: Sep 2006
Bulunduğu Yer: antalya - serik
Yaş: 55
Mesajlar: 253
Tesekkür: 4
2 mesajina 21 kez tesekkür edildi
 gezginemlak isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

güzel hikaye .emeklerin için tşk ederim .saglicakla

  Alıntı ile Cevapla
Eski 11-01-2008, 18:28   #3
Dost
mnoocalan - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: ANKARA
Yaş: 48
Mesajlar: 4,240
Tesekkür: 87
113 mesajina 198 kez tesekkür edildi
 mnoocalan isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

evet çok etkileyiciydi
benim vardığım bir kanı var böylesine özrü olan insanlar kesinlikle çok faydalı işler yapıyor ve normal insana göre daha zeki oluyorlar
arkadaşlar bu benim fikrim ltf. yanlış anlaşılmasın

__________________
Kayıp kentin güzel insanı
Rüzgar esermi sizin oralarda?
Ve
Umut türküsü söylenirmi
Sevda misali?
Yada buradan sesimiz duyulurmu
Bir SELAM desek dosta...
  Alıntı ile Cevapla
Eski 11-01-2008, 18:52   #4
Dost
Tuncelili - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Mesajlar: 323
Tesekkür: 58
10 mesajina 15 kez tesekkür edildi
 Tuncelili isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

emeğine sağlık çok güzel bir hikayedi

  Alıntı ile Cevapla
Eski 11-01-2008, 22:01   #5
Dost
ICEEE - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Feb 2007
Bulunduğu Yer: ankara
Yaş: 39
Mesajlar: 678
Tesekkür: 11
31 mesajina 67 kez tesekkür edildi
 ICEEE isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

bayıldım valla çok hoş bi hikaye ellerine sağlık

__________________
akşamın olduğu yerde bekliyorum
  Alıntı ile Cevapla
Eski 12-01-2008, 15:10   #6
Aktif Üye
Üyelik Tarihi: Jul 2007
Mesajlar: 365
Tesekkür: 0
3 mesajina 3 kez tesekkür edildi
 karabiber isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Emeğine sağlık çok anlamlı bir hikaye.

  Alıntı ile Cevapla
Eski 12-01-2008, 19:20   #7
gz_antepli
Guest
Mesajlar: n/a
Tesekkür:
mesajina kez tesekkür edildi
 
Tanımlı

Eyvallah Hatice
Gerçektende çok güzel bir hikayeydi
Emeğine yüreğine sağlık

  Alıntı ile Cevapla
Eski 12-01-2008, 21:02   #8
Dost
Üyelik Tarihi: Feb 2007
Bulunduğu Yer: NEFES ALDIĞIM YER!!!!!
Mesajlar: 879
Tesekkür: 0
17 mesajina 42 kez tesekkür edildi
 bulut isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

teşekkürler emeğine sağlık...

  Alıntı ile Cevapla
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi bulut üyemize tesekkür ettiler
serdargeles (25-12-2009)
Cevapla

Tags
bir, çok, daha, iyi, körlükten, topallık, özürmüş


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 23:47 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1