Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Güzel Ve Anlamli Yazilar > Hikaye ve Öyküler
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 26-08-2009, 19:43   #1
IZA
Onursal Dost
IZA - ait Avatar
Üyelik Tarihi: May 2007
Bulunduğu Yer: Kizlarimin yanindayim en degerli varliklarim
Yaş: 47
Mesajlar: 832
Tesekkür: 704
507 mesajina 1243 kez tesekkür edildi
 IZA isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı Arkadaslar belki biraz uzun belki zaman alacak ama olsun deger !!!!!!

LÜTFEN TEKBAŞINIZA, SAKİN BİR SAATTE, SONUNA KADAR OKUYUN*BU KADAR SEVEBİLİRMİSİNİZ?
siteadi.com - Arkadas belki biraz uzun belki zaman alacak ama olsun deger !!!!!! Biraz uzun gibi ama kesinlikle okurken farkına varmadan bitirmiş
olacaksınız...Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez.... Biri tıpta okuyordu,öbürü mimarlıkta. O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan, aynı otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç... Birbirileriyle konuşacak cesareti bulmaları biraz zaman aldı ama sonunda başardılar. İkisi de her sabah otobüse bindikleri semtte oturmuyorlardı aslında. Delikanlı arkadaşında
kaldığı için o duraktan binmişti otobüse, kız ise ablasında.... Sırf
birbirilerini görebilmek için, her sabah erkenden evlerinden çıkıp, şehrin öbür ucundaki o durağa, onların durağına geldiklerini, gülerek itiraf ettiler bir süre sonra...Okullarını bitirince hemen evlendiler. Mutluydular hem de çok mutlu... Bazen işsiz, bazen parasız kaldılar ama öylesine sıkı kenetlenmişti ki yürekleri ve elleri hiçbir şeyi umursamadılar. Ayın sonunu zor getirdikleri günlerde de ünlü bir doktor ve ünlü bir mimar olduklarında da hep mutluydular. Zaman aşımına uğrayan, alışkanlıklara yenik düşen, banka hesabında
para kalmadığı için ya da tam tersine o hesabı daha da kabarık hale getirmek uğruna bitip-tükeniveren sevgilerden değildi onlarınki... Günler günleri, yıllar yılları kovaladıkça sevgileri de büyüdü, büyüdü... Tek eksikleri çocuklarının olmamasıydı. Zorlu bir tedavi sürecine rağmen çocuk sahibi olmayınca, "bütün mutlulukların bizim olmasını beklemek, bencillik olur" diyerek devam ettiler hayatlarına. Çocuk yerine, sevgilerini büyüttüler...
"Senin için ölürüm" derdi kadın, sımsıkı sarılıp adama ve adam "Hayır, ben senin için ölürüm" diye yanıt verirdi hep...
Bazen eve geldiğinde, aynanın üzerinde bir not görürdü kadın, "Bir tanem, kütüphanenin ikinci rafına bak...." Kütüphanenin ikinci rafında başka bir not olurdu, "Mutfaktaki masanın üzerine bak ve seni çok sevdiğimi sakın unutma" Mutfaktaki masadan, salondaki dolaba sevgi dolu notları okuya okuya koşturan kadın, sonunda kimi zaman bir demet çiçek, kimi zaman en sevdiği çikolatalar, kimi zaman da pahalı armağanlarla karşılaşırdı...
Aldığı hediyenin ne olduğu önemli değildi zaten.... Hayat ne kadar hızlı akarsa aksın, işleri ne kadar yoğun olursa olsun
hep birbirlerine ayıracak zaman buluyorlardı bulmasına ama kırklı yaşların ortalarına geldiklerinde, daha az çalışmaya karar verdiler. Adam, hastaneden ayrıldı ve muayenehanesinde hasta kabul etmeye başladı. Kadın da mimarlık bürosunu kapadı ve sadece özel projelerde görev aldı. Artık daha fazla beraber olabiliyorlardı. Bir gün sahilde dolaşırken, harap durumda bir ev gördü kadın, üzerinde "satılık" levhası asılı olan. "Ne dersin, bu evi alalım mı?" dedi adama. "Bu viraneyi yıktırır, harika bir ev yaparız. Projeyi kafamda çizdim bile. Kocaman terası olan, martıları kahvaltıya davet edeceğimiz bir deniz evi yapalım burayı..." "Sen istersin de ben hiç hayır diyebilirmiyim?" diye yanıt verdi adam. "Amerika'daki tıp kongresinden döner dönmez ararım emlakçıyı... Kaç para olursa olsun, burası bizimdir artık...." Sadece bir hafta ayrı kalacaklarını bildikleri halde,
ayrılmaları zor oldu adam Amerika'ya giderken. Her gün, her saat konuştular telefonla. Gözyaşları içinde kucaklaştılar havaalanında. Fakat birkaç gün sonra, kocasında bir tuhaflık olduğunu fark etti kadın. Eskisi kadar mutlu görünmüyor, konuşmaktan kaçınıyordu. Onu neşelendirmek için, sahildeki evi
hatırlattı ve çizdiği projeyi verdi kadın ama hiç beklemediği bir cevap aldı: "Canım, o ev bizim bütçemizi aşıyor. Sen en iyisi o evi unut..." Mutsuzluk, mutluluğun tadına alışmış insanlara daha da acı, daha da çekilmez gelir. Kadın, hiç sevmedi bu beklenmedik misafiri. Derdini söylemesi için yalvardı adama, "Senin için ölürüm, biliyorsun, ne olur anlat" diye dil döktü boş yere... Yıllardır sevdiği adam, duyarsız ve sevgisiz biriyle yer değiştirmişti sanki. Ona ulaşmaya çalıştıkça, beton duvarlara çarpıyordu kadın, her çarpmada daha fazla kanıyordu yüreği...
Bir gün, çocukluğunun, gençliğinin ve bütün hayatının birlikte geçtiği arkadaşına dert yanarken, "Artık dayanamıyorum, sana söylemek zorundayım" diye sözünü kesti arkadaşı. "O, seni aldatıyor. İş yerimin tam karşısındaki restoranda genç bir kadınla yemek yiyor her öğlen. Sonra sarmaş dolaş biniyorlar arabaya...." "Sus, sus çabuk, duymak istemiyorum bu yalanları" diye bağırdı kadın. Onca yıllık arkadaşını, kendisini kıskanmakla suçladı.... Ertesi gün, öğle vakti o restoranın hemen
karşısında bir köşeye sindi sessizce ve peri masallarının sadece masal olduğunu anladı... Kocasının eskiden aynı hastanede çalıştığı genç çocuk doktorunu tanıdı hemen. Bazen evlerinde ağırladıkları kadına nasıl sarıldığını gördü adamın...
Akşam kocası eve gelir gelmez, bazen bağırıp, bazen ağla****** bazen ona sımsıkı sarılıp bazen de yumruklayarak haykırdı suratına her şeyi. İnkar etmedi adam. Zamanla duyguların değişebildiği, insanların orta yaşa geldiklerinde farklılık aradığı gibi bir şeyler geveledi ağzında ve bavulunu alıp gitti evden. Kapıdan çıkarken, "son bir kez kucaklamak isterim seni" diyecek oldu ama kadın, "defol" dedi nefretle...İlk celsede boşandılar... Modern bir aşk hikayesinin böyle son bulmasına kimse inanamadı. Arkadaşlarının desteğiyle ayakta kalmaya çalıştı kadın. Adamın, sevgilisiyle birlikte Amerika'ya yerleştiğini öğrendi. Bazen yalnız kaldığında, onu hala sevdiğini hissedince, ağlama nöbetleri geçiriyor, aşkın yerini, en az onun kadar yoğun bir duygu olan nefretin kalması için dua ediyordu. Aradan bir yıl geçti... Her şeyin ilacı olduğu söylenen zaman bile, kadının derdine çare olamamıştı. Bir sabah, ısrarla çalan zilin sesiyle uyandı. Kapıyı açtığında, karşısında o kadını gördü. "Sen, buraya ne yüzle geliyorsun" diye bağırmak istedi ama sesi çıkmadı. "Lütfen, içeri girmeme izin ver, mutlaka konuşmamız gerekiyor." dedi genç kadın. Kanepeye ilişti ve zor duyulan bir sesle konuşmaya başladı: "Hiçbir şey göründüğü gibi değil aslında. Çok üzgünüm ama o bir saat önce öldü. Geçen yıl Amerika'daki kongre sırasında öğrendi hastalığını ve yaklaşık bir senelik ömrü kaldığını. Buna dayanamayacağını, hep söylediğin gibi onunla birlikte ölmek isteyeceğini biliyordu. Seni kendinden uzaklaştırmak için, benden sevgilisi rolünü oynamamı istedi. Ailesine de haber vermedi. Birlikte Amerika'ya yerleştiğimiz yalanını yaydı. Oysa ilk karşılaştığınız otobüs durağının karşısında bir ev tutmuştu. Tedavi görüyor ve kurtulacağına inanıyordu ama olmadı. Gece fenalaşmış, bakıcısı beni
aradı, son anda yetiştim. Sana bu kutuyu vermemi istedi..." Gözlerinden akan yaşları durduramayacağını biliyordu kadın. Hemen oracıkta ölmek istiyordu. Eline tutuşturulan kutuyu açmayı neden sonra akıl edebildi. İtinayla katlanmış bir sürü kağıt duruyordu kutuda. İlk kağıtta, "Lütfen bütün notları sırayla oku bir tanem" diyordu...Sırayla okudu; "Seni çok sevdim", "Seni sevmekten hiç vazgeçmedim", "Senin için ölürüm derdin hep, doğru söylediğini bilirdim." "Fakat benim için ölmeni istemedim" "Şimdi bana söz vermeni istiyorum." "Benim için
yaşayacaksın, anlaştık mı?" son kağıdı eline alırken, kutuda bir anahtar olduğunu gördü kadın... Ve son kağıtta şunlar yazılıydı:
"Sahildeki evimizi senin çizdiğin projeye göre yaptırdım. Kocaman terasta martılarla kahvaltı ederken, ben hep seni izliyor olacağım...."



Bir arkadas gönderdi bugun çok duygulandim


Konu IZA tarafından (27-08-2009 Saat 20:20 ) de değiştirilmiştir.
  Alıntı ile Cevapla
Eski 27-08-2009, 00:01   #2
Dost
Üyelik Tarihi: Mar 2007
Yaş: 50
Mesajlar: 1,485
Tesekkür: 1366
808 mesajina 26425 kez tesekkür edildi
 Abudeniz isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Bencede Çok güzeL bir öykü Çok huzunlu ve duygu yuklu
tesekkurler iza dost paylasimin icin....

__________________
,,,BiLmeyen Ne BiLsin Bizi, BiLenLere SeLam oLsun,,,
  Alıntı ile Cevapla
Eski 27-08-2009, 00:21   #3
Dede Admin
DEDE KARTAL - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jan 2007
Bulunduğu Yer: BEŞiKTAŞIN OLDUGU HER YER
Mesajlar: 21,416
Tesekkür: 3802
7795 mesajina 236296 kez tesekkür edildi
 DEDE KARTAL isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

tesekkürler iza gercekten hüzünlü bir öykü
ask deyil
sevgi dedikleri bu olsa gerek

__________________



UYARI:
Paylaştığım Mp3 ve Albümler tanıtım amaçlı olup , indirenler tarafından 24 saat içerisinde silinmelidir.
Aksi bir durumda www.dostunsayfasi.com ve şahsım sorumlu tutulamaz.
  Alıntı ile Cevapla
Eski 27-08-2009, 11:14   #4
IZA
Onursal Dost
IZA - ait Avatar
Üyelik Tarihi: May 2007
Bulunduğu Yer: Kizlarimin yanindayim en degerli varliklarim
Yaş: 47
Mesajlar: 832
Tesekkür: 704
507 mesajina 1243 kez tesekkür edildi
 IZA isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Bencede gurol dost ders alinacak çok sey var ,kartal dost askmi sevgimi hiç anlamadim ama bu devirde boyle duygular varmi daha o da ayri bir konu ama pozitif olalim insallah vardir diyelim de olsun okudugunuz için tsk ederim

Baska okuyanda olur insallah,herkez okusun bu guzel oykuyu

  Alıntı ile Cevapla
Eski 27-08-2009, 18:08   #5
Can Dost
Corumlu - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Sep 2006
Bulunduğu Yer: BELCIKA
Yaş: 51
Mesajlar: 3,426
Tesekkür: 1634
731 mesajina 15078 kez tesekkür edildi
 Corumlu isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Ilk basta konuyu okurken yazacagim cevap konunun basinda canlanmisti gozumde.
Birak bunlari iza pembe hayaller bunlar boyle bir ask mumkun degil olsada fazla surmez diyecektim, ama okumaya devam ettim okudukcada enteresan olmaya basladi.
boyle bir sonu hayal bile etmemistim.

Hungur hungur aglamasamda bir kaç damla yas suzuldu gozlerimden !!!!!!

Simdi sahildeki o evi hayal ediyorum, guzel ve huzunlu bir ev olsa gerek

__________________
Nedenki Bu amaçsız yaratilis, yokolacaksa bir gün her yaratılmış ?

[email protected]
  Alıntı ile Cevapla
Eski 27-08-2009, 18:19   #6
IZA
Onursal Dost
IZA - ait Avatar
Üyelik Tarihi: May 2007
Bulunduğu Yer: Kizlarimin yanindayim en degerli varliklarim
Yaş: 47
Mesajlar: 832
Tesekkür: 704
507 mesajina 1243 kez tesekkür edildi
 IZA isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Evet benimde gozlerim doldu ne yalan soyleyim basim kalabalik olmasaydi belki baya aglardim
Kaç seferde okudum etkilenmemek mumkun degil.

  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
alacak, ama, arkadas, belki, biraz, deger, olsun, uzun, zaman


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 15:36 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1