Dostun Sayfasi

Dostun Sayfasi (http://www.dostunsayfasi.com/)
-   Hikaye ve Öyküler (http://www.dostunsayfasi.com/hikaye-ve-oykuler/)
-   -   Bir Elmanın Peşindeydi Adam (http://www.dostunsayfasi.com/hikaye-ve-oykuler/26577-bir-elmanin-pesindeydi-adam.html)

Lavinia 19-10-2009 01:05

Bir Elmanın Peşindeydi Adam
 
Bir Elmanın Peşindeydi Adam


Bir elmanın peşindeydi adam, hepsini değil yarısını istiyordu elmanın. Yemek için de değil, hani belki kokusunu içime çekerim ümidiyle; yöneldi elmaya. Ayaklanmalar başladı elmada; tüm hücreleri bir olup sıraya giriyor. Sırası gelince her bir hücre tek bir amaç için…

Bir elmanın peşindeydi adam; elmayı değil, kokusunu istiyordu elmanın.” Hani biraz çeksem içime kokusunu, belki, belki bir elma oluveririm bende.” Ümidiyle; yöneldi elmaya. Rüzgar çıktı ortaya sonra. Alıp götürdü tüm kokuyu. Rüzgar önde, adam arkada, dağların doruklarına doğru bir kovalamacadır başladı. Dağların etrafını dolaşıyor rüzgar, elinde elmanın kokusu. Adamın elinde umudu, rüzgarın peşinde. Ve dağlar olabildiğince dik, olabildiğince sert, olabildiğince karanlık.

Karmaşık bir geçidin hemen sonunda yakaladı rüzgarı kolundan adam; lütfen, sadece biraz koku. Adamı da aldı rüzgar, esmeye, dolanmaya devam etti yamaçlara uzanarak…



- Eee? Sonra ne olmuş?

- Ne sonrası?

- Sonra işte canım!

- Sonrasını anlamam ben.

- Neden?

- Nedensiz

- Nasıl?

- Neden-siz.

- Ne?

- Yok bir şey.

- Lütfen!



Bir elmanın peşindeydi adam, hepsini değil sadece kokusunu istiyordu. Bir rüzgarın peşindeydi adam, rüzgarı değil, sadece kokusunu istiyordu. Bir kokunun peşindeydi adam, kokuyu değil, sadece huzuru istiyordu. Bir huzurun peşindeydi adam;…

- susma!

- Susarım.

- Neden?

- Nedensiz.

- Nasıl?

- Neden-siz.

- Ne?

- Yok bir şey!

- Neden hep böyle yapıyorsun?

- Ne yapıyorum?

- Bir başlıyorsun, sonra tam heyecanlı yerinde susuyorsun.

- Benim sustuğumu mu görüyorsun?

- Evet.

- Sen devam etmeyi neden denememiyorsun?

- Nasıl yani?

- Yani bir şey yarıda kalınca, neden yarıda bırakanı bekliyorsun, gerisini sen getirsene.

- Ama ben hikayeyi bilmiyorum ki!

- Ben de bilmiyorum.

- Nasıl yani ya?

- Bilmiyorum işte.

- E nasıl anlatıyorsun peki?

- Anlatmıyorum ki.

- Ya ne diyorsun sen? Off… lütfen biraz daha açık olur musun?

- İstediğin bir şey varsa, bunu sen gerçekleştir. Zira yoksa, bırak öyle, zaten bıraktığında gerçekleşmez. Bıraktığın şeye biri şahit olmuşsa, bırak o gerçekleştirsin. Zira o şahitlikle sana eşlik ediyor ve senin yaşadığın o hikayeyi o da yaşayıp biliyor.

- Gerisini bilmiyor ama.

- Ben de bilmiyorum dedim ya.

- Bilmeden nasıl anlatıyorsun peki.



Bir elmanın peşindeydi adam. Aslında elmanın değil, kokusunun. Rüzgarında peşindeydi adam; aslında onun da değil, taşıdığı kokunun. Kokuyu yakaladı. Ellerine aldı.











- Sonra ?

- Sonrası yok artık. Gerisi sende… koku elinde adamın. Sen ne istersen adam onu yapacak.

- Ama ben bilmem ki hikaye anlatmayı.

- Anlatmayı bilmediğin şeyi dinlemeyeceksin. Zira dinlerken kendine anlatmıyormusun her dinlediğin cümleyi. Kendine anlatmıyorsan ne diye dinliyorsun. Anlatmayı beceremediğin hikayeyi, önce dinlemeyi öğreneceksin. Dinlemeyi öğrendin mi?

- Evet.

- O halde birazcık da dinlediğini düşün ve anlatmaya başla. “ koku adamın elinde.” …………

- Koku bir adamın elinde nasıl olur ki?

- Haklısın, elle tutamadığı bir şeyi insan nasıl hisseder dimi?

- Evettttt!

- O halde sevgi, hüzün, kızgınlık, elektrik… bunlar yok dimi.

- Ya öyle demek istemedim ki.

- Demek istediğini söyle, demek istediğini önce düşün.

- Düşünüyorum.

- Düşünseydin, doğru olanı derdin. Ve derdin ki o adam elinde kokuyla diyar diyar dolaşmış. Hep korku içinde sımsıkı eli, ya birazcık kokusu havaya karışırsa elmanın. Ya birazcık içime çekersem kokuyu ve içimden çıkarsa diğer havayla karışıp. Ya bi gören olursa o kokuyu, ya bi gören olup bi kerecik bende koklasam derse….

- Ya sen ne kadar güzel anlatıyorsun.

- Anlatmıyorum ki.

- Anlatmıyorsun da ne yapıyorsun?

- Yaşıyorum. Peki sen?

- Bende İzliyorum sanırım.

- Gitmeliyim…

- Nereye? Daha bitmedi ki!

- Gitmeliyim. Bitmediği konusunda haklısın. Sonraki gelişimde bitmiş olarak senden dinlemek isterim. Hoş kal.

- Lütfen!

- Sen de lütfen.







Bir elmanın peşindeydi adam. Elmanın değil, kokusunun. Kokuyu rüzgar çaldı. Bir rüzgarın peşine düştü, rüzgarın değil, elindeki kokusunundu. Kokuyu avuçladı. Avuçladığını korudu. Koruduğunu kıskandı. Kıskandığını paylaşamadı. Paylaşamadığını yaşayamadı. Yaşayamadığını anlayamadı. Anlayamadığını farkedemedi.

Tüm bu zincirlemenin tek sebebi O’ydu.

- O nedir?

- Hoş kal…



11/3/2009

barış mutlu altunel

Abudeniz 29-10-2009 08:43

Alıntı:

Lavinia´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 139007)
- İstediğin bir şey varsa, bunu sen gerçekleştir. Zira yoksa, bırak öyle, zaten bıraktığında gerçekleşmez. Bıraktığın şeye biri şahit olmuşsa, bırak o gerçekleştirsin. Zira o şahitlikle sana eşlik ediyor ve senin yaşadığın o hikayeyi o da yaşayıp biliyor.

:good:

eline saglik Lavinia dost,paylasimin icin tesekkurler

IZA 29-10-2009 08:59

Ilginç gerçekten nerdeyse kafam karisacakti:D:D eline saglik lavinia


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 16:24 .

Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1