Dostun Sayfasi

Dostun Sayfasi (http://www.dostunsayfasi.com/)
-   Hikaye ve Öyküler (http://www.dostunsayfasi.com/hikaye-ve-oykuler/)
-   -   Ben Kaniyorum… (http://www.dostunsayfasi.com/hikaye-ve-oykuler/8503-ben-kaniyorum.html)

ZiLAN 26-04-2007 00:09

Ben Kaniyorum…
 
Uzun uzun çam agaçlarının arasından bir başıma yürüyorum. Çam agaçlarının saldığı
koku ferahlatıyor yorgun yüreğimi. Az sonra bulutlardan sağnak yağmur boşalıyor üzerime. Islanıyorum. Nemlenen topragın kokusu burunlarımdan girip ciğerlerime siniyor. Bir daha bir daha, nefes alıyorum. Yağmur dinsinmi, hayır daha çok yağmasını istiyorum.

Bilirsin, erken diner bahar yağmurları. Zaten güneşte ışınlarını saçtı bile. Yürüyorum, kuş sesleri arasında ve yola fırlayan sincaplarla birlikte. Önce dönüp bana bakıyorlar sonra kaçıp kayboluyorlar bir bir.


Bir koşu degil, hedefi vurmaktır hayat. Sevdiklerimiz hedefi vurarak bir bir düşüyorlar. Kanlı bir zaman tünelinden geçiyoruz. Bazen damla damla, bazen oluk olup akıyor kan kızıl kızıl…


Çoktandır seninle yüzleşmek istiyordum. Her geçen gün, kabuk bağlar gibi olan yürek kanıyor bir daha bir daha… Kaç gecedir düşlerime giriyorsun. Aynı heyecan, aynı bilgelik aynı cesaretle bağırıyorsun, konuşuyorsun yığın yığın insanlar etrafını sarmış, sen orta yerdesin. Gülüyorsun, gülüşün bazen kahkahaya dönüşüyor.


Sen orada olmayacaksın, biz oradayız. Yüzler güler gibi olacak, yürek ise kanayacak, gizli gizli… hangi yana dönerse yüz, senin gül siluetin gelip orada duracak. Yüreğe hüzün, göze nem düşecek. Ben kanıyacağım… belki dilimde dökülen şu mısralar kalabalığın arasında kaybolup gidecek.


Ölüm
Adın kalleştir senin
Hepte öyle kalır
Toplayıp aldın
Canımı
Gülümü
Yoldaşımı bir bir
Öyle hançerledinki yüreğimi
Bir yalnız bıraktınki
Sendende beter ettin beni.

Haykırırım belki sessizlik içinde fırtınalar kopararak için için…
Düştüğün topraklarda bu ara yolculuk yapıyorum. Sekizyüz yıl öncesindeyim, Baba İshak ile birlikte, Amasya kalesinin burçlarında geriliyor boynuma ip…


Bilirsin her kan verimli değil. Bizim kanımız ise, sağanak bir yağmur gibi serpilir toprağa. Bir ovanın söylediği sözü anımsıyorum.


„Beni aklın ve gerçeğin tohumlarıyla döllendirin, bire yüz ürün veriririm size“…


Suskun insanlar çıkıyor karşıma. Sinmiş korkmuş insan silueti sürü sürü…
Tarihe yalvarıyorum, anlat diyorum. Bana Baba İshak’ı anlat… Anlatılan hep farklı farklı, hiç biri birbirini tutmuyor, çelişkiler içinde yüzüyorum.


Kızıyorum, bir tarih nasılda böylesine yok olur…
Sekizyüz yıl sonra seni oraya çeken, „Bize bir Dersim yetmez, bin Dersim gerek“ diyen şiarının altında yatan bu tarih değilmidir.


Bu tarihi isyan isyan diriltmek…Baba İshak’tan Baba Erdoğan’a…


Aklın ve gerçeğin yanına bilimide katarak yağmurlaşan kanımızı serpiştiriyoruz toprağın rahmine… ölümü ölümle iyileştiriyoruz.

_aytekin_ 26-04-2007 07:51

yüreğine sağlık dostum gercekten cok güsel

kenan_412 26-04-2007 08:27

yüreğine sağlık zilan çok güzel ellerine sağlık

ZiLAN 26-04-2007 09:41

Teşekkür ederim...

pınar09 26-04-2007 09:43

çok anlamlı bir yazı,ellerine sağlık zilancığım.

AYIŞIĞI 26-04-2007 10:06

Ölüm
Adın kalleştir senin
Hepte öyle kalır
Toplayıp aldın
Canımı
Gülümü
Yoldaşımı bir bir
Öyle hançerledinki yüreğimi
Bir yalnız bıraktınki
Sendende beter ettin beni.

yüreğine,emeğine sağlık dostum...yine harikaydı

kızılırmak_ 26-04-2007 10:32

Ölüm
Adın kalleştir senin
Hepte öyle kalır
Toplayıp aldın
Canımı
Gülümü
Yoldaşımı bir bir
Öyle hançerledinki yüreğimi
Bir yalnız bıraktınki

ablacım güzel yüreğine sağlık..


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 19:39 .

Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1