"Avucunu Yalamak" deyiminin hikayesi
 

Avucunu yalamak deyiminin hikayesi, doğadan gelmektedir. Ayılar bilindiği üzere kış uykusuna yatan hayvanlardır. Ayıların kış uykusu çok uzun sürmektedir. Bazı ayılar kış uykusuna sonbaharın sonuna doğru yatmaktadır ve bütün kışı uyuyarak geçirmektedir.

Böylece enerji kalmamaktadır. Kışın, vücutlarındaki yağı yakarak kışı geçiren ayılar bütün kış hareketsiz olarak uyumaktadır. Ancak, ayılar kış uykusundan kalktıklarında aç olarak uyanırlar. Çünkü çok uzun bir süre uyumuş ve hareketsiz kalmışlardır.

Aç uyanan ayılar, açlıklarını gidermek adına bir şeyler yapmaya başlarlar. Ayıların açlıklarını gidermek için ilk yaptıkları şeylerden bir tanesi de avuçlarını yalamalarıdır. Hiçbir besin elde etmeyecek de olsalar yalnızca kendilerini tatmin etmek adına avuçlarını yalarlar.

İnsanoğlu, doğayı gözlemleyen ve yaşamak için gereksinim duyduğu çoğu şeyi doğadan alan bir tür olarak ayıların bu davranışını gözlemlemiş ve analiz etmiştir. Gözlem ve analizlerin sonucunda ayıların avuçlarını yalama eylemi bir deyim haline gelmiştir. Bu deyim günümüzde de, aradığını bulamayan kimseler için “avucunu yaladı” yani elde edemedi ya da aradığı şey sonucunda başarısız olacağı düşünülen kimselere “avucunu yalarsın” yani elde edemezsin anlamında kullanılmaktadır.

Tamamen doğadan alınmış olup halk arasında oldukça kabul görmüş bir deyimdir. Çünkü, insanların hayatlarında da bazen ayıların yaşadığı bu duruma benzer durumlar yaşanmaktadır. Yaşanan bu durumları ifade edebilmenin en uygun yolu, bu deyimi kullanarak örnekleme yapmaktır. Böylece, yaşanılan olaylar esprili bir şekilde ve örnekleme yapılarak ifade edilmiş olur.