Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Kadınca > Kadın Sorunu
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 14-10-2007, 22:42   #1
Onursal Dost
ZiLAN - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Feb 2007
Mesajlar: 1,415
Tesekkür: 0
41 mesajina 63 kez tesekkür edildi
 ZiLAN isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı Söndü Bir Dünya …(Güldünya Tören’in Töre Cinayetine Kurban Edilmesi Üzerine)

Güldünya Tören… Kaç kişi bilir bu ismi? Dilber Kına, Evrim Sarıçiçekler, Sevda Gök, Pınar Kaçmaz ve yüzlerce genç kız… İsimleri, dünyaları, yaşamları farklı olsa da hepsinin sonları aynı; ‘Töre Cinayeti’. Elbette ki hepsinin hikayesini anlatmaya ne sayfalar yeter ne de yüreğimiz… Ama bunlar arasında birisi var ki , bir sabah gazetenizi okuyup çayınızı yudumlarken gününüzü zehir edebilecek, en duygusuz anınızda bile sizi hüngür hüngür ağlatabilecek bir hikayeye sahip, Güldünya’nın kısa hayat hikayesi …
siteadi.com - Söndü Bir Dünya …(Güldünya Tören’in Töre Cinayetine Kurban Edilmesi Üzerine)
Güldünya Tören'in İstanbul'da 22 yaşında son bulan hikayesi, Bitlis'in Güroymak ilçesine bağlı Budaklı Köyü'nde başlar. Ailesi 'Şego' aşiretine bağlıdır. Çevredeki bütün aileler gibi kalabalıktır ve törelere bağlılıkları sürer. Güroymak'ta esnaf olan 27 yaşındaki Servet Taş da ailedendir.Servet, Güldünya'nın teyzesinin oğludur ve aynı zamanda amcasının kızıyla evlidir.
Servet Taş’ın tecavüzüne uğrayan Güldünya hamile kalır. Karnındaki şişliği gizlemeye çalışırken, ailesi hamileliğini fark eder. Bir odaya kapatılır. Baskılar sonucu çocuğun babasının Servet Taş olduğunu söyler. Taş, önce inkâr etse de, sonra gerçeği açıklar. Aile, olayı 'Şego' aşiretinin büyüklerine anlatır. Aşiret büyükleri, Servet Taş'ın Güldünya'yı kuma olarak almasına ve birlikte köyü terk etmelerine karar verir. Taş, Güldünya'yı kumalığa kabul eder. Ama Güldünya bunu istemez. Taş kaçar, Güldünya'nın ise gidecek yeri yoktur. Bir odaya kapatılır. Ailenin ilk kararı 'ölüm' değildir ve İstanbul Fatih'teki amcası Mehmet Tören'in yanına gönderilir.

Bundan sonra Güldünya öldürülme korkusuyla yaşamaya başlar. Doğum yaptığında çocuğunun öldürüleceğini düşünmektedir.

Bir süre sonra Bitlis’ten abisi İrfan gelir. Amacı kardeşi, aynı memeden doyduğu Güldünya’yı öldürmektir. Belki de vicdanına yenik düşer; öldüremez, Güldünya’ya bir ip uzatıp kendisini asmasını söyler. Yani aslında bir cinayete intihar süsü vermek ister.

Güldünya pencereden atlayıp kaçar. Bir polis ekibinin yanına sığınır. Daha sonra karakola gelen amcası Mehmet Tören ve abisi İrfan Tören Güldünya’yı öldürmeyeceklerine söz verirler. Güldünya onlara güvenmez. Tek güvendiği kişi bir arkadaşının babası olan Bitlis’teki köylerinde de uzun süre imamlık yapan Alaattin Ceylan’dır. Polise Ceylan’ın yanında kalmak istediğini söyler. Aile kabul eder. Polis Güldünya’yı amcasına teslim eder, amcası da Ceylan’ın evine götürür. Alaattin Ceylan ise tedirgindir,törenin kurallarını bilmektedir çünkü.
1 Aralık 2003'te sancıları başlar Güldünya'nın. Sağlıklı bir erkek çocuğu dünyaya getirir.Her ne kadar geleceğine dair ümidi olmasa da bebeğine 'Ümit' adını koyar. Daha Ümit’ine doyamadan ailesinin onu öldürmesinden korktuğu için bir arkadaşına evlatlık olarak verir. İki gün boyunca odasından çıkmaz, yemek yemez ve sürekli ağlar. Ama bebeğinin başka kurtuluşu olmadığını bilmektedir…
Çocuk doğduktan sonra ailesinden kimse gelmemiş tehdit edilmemiş ve kendisine yeni bir hayat kurabileceğine inanmaya başlamıştır. Ceylan'dan kendisine bir iş bulunmasını ister.

Ama Bitlis'te dedikodu yayılmaktadır. 'Şego' aşireti yine toplanır. Bazıları, törenin uygulanmasını ister. Şubat ayının başında İstanbul'a Güldünya'nın babası Şerif Tören gelir.
İki gün Alaattin Ceylan'ın yanında kalır ama bu zaman zaafında kızının yüzüne bir kere bile bakmaz. Baba Tören, Bitlis'e döndükten birkaç gün sonra, 25 Şubat'ta Ceylan’ların kapısı yine çalınır. Gelen, birkaç ay önce ip verip kendisini asmasını söyleyen ağabey 24 yaşındaki İrfan Tören'dir İrfan, Güldünya'yı Bursa'daki teyzelerine götüreceklerini, orada işe sokacaklarını söyler. Ceylan, Güldünya'ya eşyasını toplamasını söyler. İrfan, "Eşyalarını toplamasına gerek yok" dediğinde, Ceylan şüphelenir. Endişelenen Ceylan’ın ağzından titreyerek şu kelimeler çıkar."Otogar’a kadar birlikte gidelim."
Güldünya, Alaattin Ceylan ve İrfan, öğle saatlerinde evden çıkarlar. 100 metre uzaktaki Güvercin Caddesi'ne geldiklerinde İrfan, beklemelerini, taksi çevireceğini söyler Güldünya'nın 20 yaşındaki kardeşi Ferit ise pusudadır. Güldünya, küçük kardeşinin yaklaştığını görür. Eli paltosunun cebindedir. Birden silahını çıkarır, ateşler. Güldünya yaralanır. Ceylan, genç kızı korumak için üzerine yatar, Ferit Tören silahını tekrar ateşleyemez, kaçar. Ferit kaçarken, İrfan da yanında koşmaktadır..
Ceylan, Güldünya'yı yakındaki bir özel hastaneye götürür. Oradan Bakırköy Devlet Hastanesi'ne gönderilen Güldünya, hemen ameliyata alınır. Güldünya'nın yanına, Ceylan'dan haberi alan amcası Mehmet Tören gelir. Güldünya amcasından korkmaktadır, hastanenin haber vermesi üzerine polis gelir. Güldünya'nın ifadesi alınır. Her şeyi anlattığı ifadesini, "Kardeşlerimden şikâyetçi değilim" diyerek bitirir. Onu vuran kardeşleri yakalanmamıştır ama polis, bir koruma bırakmadan hastaneden ayrılır.
Genç kadın acil serviste yatarken, hastanenin bahçesinde iki kardeşi vardır. Polis ise ortada yoktur. Saat 03.45 sıralarında refakatçisi olduğunu söyleyerek kardeşlerden biri içeri girer. Namluyu Güldünya'nın başına çevirir ve iki kez ateş eder. Güvenlik görevlileri, hızlı adımlarla hastaneden çıkan esmer bir genç görür bu genç Ferit Tören'den başkası değildir. Genç, kaçmayı başarır…

Kısa süre sonra Güldünya'nın beyin ölümü gerçekleşir. Yetkililer aileyi ararlar. Ona ölüm cezasını veren aileye, yaşam destek ünitesinin fişinin çekilip çekilmemesi sorulur. Ve aile ikinci kez aynı kararı verir ; "Fişi çekin."
Güldünya’nın hikayesi burada bitmez,her gün yeniden başlar,yeni Güldünya’lar doğar ve bir kez gülemeden dünyadan göçer…Ve bu ülkede kadın cinayet kurbanlarının yüzde yetmişi, eşleri ya da sevgilileri tarafından öldürülmektedir. Her üç kadından biri yaşam boyunca dövülmekte, cinsel ilişkiye zorlanmakta ya da taciz edilmektedir. 15 - 40 yaş arası birçok kadın, kanser, trafik kazası ya da sıtma yerine, toplumsal açmazlar ya da cinsellik kökenli şiddet yüzünden ölmekte ya da yaralanmaktadır…
Ve bu ülkede hala bir çok şehirde sokağa çıkabilen genç kızlar her akşamüstü karanlık çökmeden eski bir oyunu oynar ; ‘hava kararmadan eve dönme oyununu.’Bir çok insan bu oyunu çocukluğunda öğrenir ama yalnızca kızlar tüm hayatları boyunca oynamaya devam ederler.Hala bazı şehirlerde genç kızlar camlara sevgililerinin adlarını yazamazlar…İç çekişlerden buğulanan camlara yarın yapılacaklar listesi yazılır.Ertesi gün pencereden dışarı bakmak isteyen kadına yapılması gerekenler engel olur ve yine yapılması gerekenler bitmeden akşam olur …
Bu ülkede,birisini öldürmeden kimse katil diye anılmaz.Belki bu yüzden kadınlar öldürülene kadar katillerine koca, baba, ağabey, dayı, amca demek zorundadır…Ve belki de sadece bu ülkede bir anne kızının tabutuna sarılarak sadece onun için ağlamaz.Başka hangi ülkede bir anne kızının katiline her gün yemek hazırlamak ya da kızının öldürülmesi için silahı veren kişi ile aynı yatakta koyun koyuna yatmak zorundadır?Anne için katil ile kurbanı aynı karında taşımış olmak yeterince ağır değil midir zaten?
Merak edenler için ; 22 yaşındaki Güldünya Tören tabancayla vurulduğu sırada, onun refakatçisi olan gıyabi tutuklu amcası Mehmet Tören halen yakalanamadı. Sonuçlanan davaya göre İrfan Tören 11 yıl sonra Ferit Tören ise 1 yıl sonra cezaevinden çıkıp dışarıda şerefli(!) hayatlarına devam edecekler…
Peki bu zaman zaafında neler yaşandı? Aylin Aslım ve Zülfü Livaneli bu olaya duyarsız kalmadı.Zülfü Livaneli "Hayata dair" Aylin Aslım ise ‘Gül yabani’ albümünde ‘Güldünya’ isimli şarkıları ile hem biraz olsun Güldünya’yı andılar hem de toplumun ilgisini bu konuya yoğunlaştırmaya çalıştılar…
Gül Dünya
Canım abim vurma beni, bu dünyadan alma beni, dökülür mü kardeş kanı ?
Bir karında yatmadık mı, bir anadan doğmadık mı, bir memeden doymadık mı ?
Bin bir yarayla, tek bir kurşunla gitti Güldünya, kim farkında kimin umurunda ?

Yandı bir dünya...
Seni gönderene söyle, köydeki büyük meclise, söyle daha çocuk yaşta üstüme çıkan herife...
Eğer böyle ölürsem iki elim yakanızda
Hayaletim gezer
düşer peşinize…
Bin bir yarayla tek bir kurşunla gitti Güldünya…
Kim farkında kimin umurunda yaralı bir dünya …
Bin bir yarayla tek bir kurşunla
Gitti Güldünya
Kim farkında kimin umurunda söndü bir dünya...
Söz –Müzik : Aylin Aslım



Güldünya

Güldünya Güldünya
Ağla dünya, gül dünya
Güldünya’yı vurdular
Bunu böyle bil dünya

İstanbul yalı yalı
İçi beyaz boyalı
Güldünya’yı vurdular
Kırdılar taze dalı

Güldünya, Güldünya

İstanbul çarşı pazar
İçinde cellat gezer
Töre evin yıkılsın
Sonu hep kara mezar

Güldünya, Güldünya

Söz – Müzik : Zülfü Livaneli



Peki bizim pek muhterem saygıdeğer basınımız bu konuya ne kadar duyarlı oldu. Bir kaç küçük haber ve insana küfür edercesine verilen bir karar . TRT Aylin Aslım’ın Güldünya isimli şarkısını yasaklar. Neden ? Çünkü denetimden geçememiştir. Çünkü şarkı içinde ‘Daha çocuk yaşta üstüme çıkan herife' diye bir cümle geçmektedir. Vay anam bu ne demekmiş? Türk örf ve geleneklerine uymakta mıymış? Aslında TRT’ye hak vermek gerekir. Çok terbiyesizce bir şarkı olmuş. İçinde ‘meme’ gibi argo kelimeler geçmekte. Bence şarkının içinde olduğu tüm kasetler toplatılmalı sonra da yakılmalı. Çalınabilecek o kadar güzel şarkılar varken, bir Tarık Mengüç’ten Şakşuka’yı çalmak ya da İsmail YK dan müthiş şarkılar çalıp sonra da ‘O şimdi asker canı neler ister’ ile eğlenmek varken…

Töre cinayetlerinde sadece Güldünya’nın canı yanmadı… Başka kimler, aynı evde yaşadıkları için katillerine yakalandılar? Kimler tanıdık bir yüz olduğu için katillerini tanıyamadılar …



Alicia Aristregui, İspanya. 2004. Ayrıldığı kocası tarafından bıçaklanarak öldürüldü.

Birgül Işık, Elazığ. 2005. Katıldığı televizyon programında şiddet gördüğünü söylemesinin ardından, sokakta oğlu tarafından öldürüldü.

Cheagh Rooteh, Irak. 1993. Yabancı bir adamla konuştuğunu gören babası tarafından öldürüldü.

Çiğdem İnce, İzmir. 2003 Evlilik dışı hamile kaldığı için ağabeyi tarafından öldürüldü.

Dilber Kına, İstanbul. 2001. Erkeklerle gezdiği için babası tarafından baltayla öldürüldü.

Evrim Sarıçiçekler, İstanbul. 2005. Ailesinin karşı çıktığı birisiyle evlendiği için ailenin görevlendirdiği birisi tarafından öldürüldü.

Fadime Şahindal, İsveç. 2002. İsveçli bir genci sevdiği için babası tarafından öldürüldü,

Güldünya Tören, İstanbul, 2004

Hatun Sürücü, Almanya, 2005. Zorla evlendirildiği akrabasından boşandıktan sonra bir “Alman gibi" yaşadığı için sokakta ağabeyi tarafından öldürüldü.

Ivy Blore, Kanada. 2004. Aile içi şiddet kurbanı

Kadriye Demirel, Diyarbakır. 2003. Tecavüze uğrayıp hamile kaldıktan sonra ağabeyi tarafından öldürüldü.

Leticia Aguliar, Amerika. 2002. Aile içi şiddet kurbanı

Maria Terasa Carlson, Filipinler. 2001. Evliliği boyunca şiddete maruz kaldı. Sonunda 23. kattan atlayarak intihar etti

Nuran Halitoğulları.Kendisine tecavüz edilince babası tarafından elektrik kablosu ile boğularak öldürüldü

Olivia Hodson, Amerika, 1999. Aile içi şiddet kurbanı

Pınar Kaçmaz, Diyarbakır. 2002. Evden kaçıp mankenlik ajansına başvurduğu için babası ve ağabeyi tarafından öldürüldü

Rukhsana Naz, İngiltere. 1998. Evlilik dışı hamile kaldığı için annesi ve ağabeyi tarafından boğularak öldürüldü

Sevda Gök, Şanlıurfa. 1996. Pastaneye gittiği gerekçesiyle bir yakını tarafından öldürüldü

Şemse Allak, Mardin. 2002. Evlilik dışı ilişkiye girdiği gerekçesiyle taşlanarak öldürüldü.

Tasleem Begüm, İngiltere. 1995. Erkek arkadaşı olduğu için kuzeni tarafından arabayla defalarca ezilerek öldürüldü

Ursula Allen, Amerika. 2002. Aile içi şiddet kurbanı

Victoria Anna, Amerika. 2002. Aile içi şiddet kurbanı.

Yeşim Sağlam, Adana, 1998. Kocasını terk edip sevgilisiyle beraber olduğu için babası ve kocası tarafından öldürüldü.

Zehra Karagöz, Şanlıurfa, 2003. Başka erkeklerle beraber olduğu söylentileri üzerine kocası tarafından kalbinden bıçaklanarak öldürüldü.

Üzerine kan bulaşmış alfabenin her harfinden kadınların isimleri , dilleri,dinleri,ırkları farklı olsa da yazıya sığdıramayacağımız listenin daha da uzamaması için bir araya geldi…Bir yerlerde bir şekilde bizi duyabiliyorsan ;

Biliyoruz ki senden sonra da hiç bir şey değişmeyecekti Güldünya… Kimileri haberleri izleyip, gazeteleri okuyup resimlerine bakacak ‘Tüh yazık olmuş gencecik kızmış’ diyecek ve hayatlarına dizilerini izleyip arkadaşlarının aldığı son kot pantolondan konuşarak, yarışmalardaki adaylara binlerce kısa mesaj göndererek devam edeceklerdi. Ettiler de… Kimileri ‘Vay be ne vicdansızlar var’ deyip hemen spor sayfasına geçecek, "Tümer ile Alex aynı anda oynatılır mı?" diye tartışacak sonra da arabalarını alıp son ses sokaklarda gezerek dolaşacaklardı. Dolaştılar da…

Biliyoruz ki senden sonra da hiçbir şey değişmeyecekti Güldünya… Yine çocuklarını kendilerinin hem malı hem de namusu olarak gören aileler infaz kararları verecek yine gencecik körpe bedenler toprak olacaktı .Oldu da…

Aylin Aslım’ın yasaklanan şarkısında dediği gibi ;

‘Kim farkında kimin umurunda söndü bir dünya...’

__________________
Serbest piyasa dostluklar

ikilem kıskacında

Hüküm sürüyor iktidar

Hükümlü olmuşuz

Hükmettiğimiz çarkın sahte zarında

Her gün,

Biraz daha zalimleştiriyor

İçimizdeki canavarı

Her kuvvet,

Biraz daha zalimleştiriyor

İçimizdeki şeytanı


DİLİMİN SINIRI DÜNYAMIN SINIRLARIDIR...
  Alıntı ile Cevapla
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi ZiLAN üyemize tesekkür ettiler
Lavinia (06-11-2009)
Eski 14-10-2007, 22:54   #2
Dost
maral - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Mar 2007
Mesajlar: 1,670
Tesekkür: 3
6 mesajina 8 kez tesekkür edildi
 maral isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

duyarlı paylaşımın için teşekkürler canım

__________________
Bazen SUSMAK haksıza verilecek en güzel cevaptır...
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
…güldünya, bir, cinayetine, dünya, edilmesi, kurban, söndü, töre, tören’in, üzerine


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 08:28 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1