|
|
LinkBack | Konu Seçenekleri | Bu Konuda Ara | Modları Göster |
05-06-2009, 08:33 | #1 |
Dost
Üyelik Tarihi: Jan 2007
Yaş: 37
Mesajlar: 3,610
Tesekkür: 201
|
Kriz derinleşiyor, sorunlar büyüyor, emekçi kadınlar daha çok etkileniyor...
Kriz derinleşiyor, sorunlar büyüyor, emekçi kadınlar daha çok etkileniyor...
siteadi.com - Kriz derinleşiyor, sorunlar büyüyor, emekçi kadınlar daha çok etkileniyor... İnsanca bir yaşam ve güvenli bir gelecek için daha çok mücadele Ekonomik krizin işçi ve emekçiler üzerindeki tüm yıkıcı etkileri artarken, kadın emekçiler ise daha derinden etkilenmeye devam ediyor. Her zaman olduğu gibi kriz dönemlerinde de kadına biçilen toplumsal yaşamdaki rol kapitalistlerin krizi bir “fırsata” dönüştürmelerini kolaylaştırmaktadır. Her geçen gün krizin ağır yükü kadınların omuzlarına binmekte, krizin en mağdurları kadınlar olmaktadır. Geçtiğimiz Şubat ayında Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, katıldığı bir sempozyumda, kadınları kastederek şunları söylemişti: “Sizler olmadan bu krizi atlatmamız mümkün değil. Hem evlerde hem de işyerlerinde kadınların desteğiyle krizden çıkabiliriz.” Bu sözleri hatırlatmamızın sebebi, krizin faturasının işçi ve emekçi kadınlara ödetildiği gerçeğinin başka bir vesileyle de olsa bir devlet bakanının ağzından dökülmüş olmasıdır. Kapitalistlerin “fırsatçılığı” kendisini, öncelikle çalışan kadın olmak üzere eve “mahkûm” ettikleri tüm kadınlar üzerinden gösteriyor. Kadın emekçiler, gerici kültürel yapının diğer baskıcı unsurları yanında, eğitim açısından geri bıraktırılmış olmaları, ev ve çocuk bakımının “kadın işi” olarak görülmesi vb. nedeniyle çalışma yaşamında oldukça zorluklarla karşılaşmaktadır. Bu nedenle kadın emekçiler daha çok güvencesiz işlerde, geçici taşeron firmalarda iş bulabilmektedir. Kapitalistler kadının toplumsal yaşamda ikincil rollerini kullanarak onu ucuz işgücü olarak kullanmaktadır. Kadın emeğinin yoğun sömürüsü üzerinden patronlar kârlarına kâr eklerken, kadının omuzlarındaki ikili yükse giderek artmaktadır. Kadının çalışma yaşamına katılımını kolaylaştıran örneğin kreş, doğum izni uygulaması vb. haklar patronlarca uygulanmamaktadır. Zaten çoğu zaman bu nedenlerden dolayı kadın emekçiler birçok işkolu için tercih edilmemektedir. Kadın emekçilerin çalışma yaşamında karşılaştıkları bu sorunlar onların kriz gibi dönemlerde ilk elden gözden çıkarılabilir olmasına ya da daha da kötü koşullarda yoğun emek sömürüsüne mahkûm edilmesine neden olmaktadır. Kriz dönemleri, “eve” geri gönderilen ya da zaten hep “eve” mahkûm edilmiş kadınlar için evdeki “iş” yükünün de artması demektir. Çünkü artan yoksulluk koşullarına karşı “kemer sıkma” işi daha çok kadın emekçilerin omuzlarındadır. Evin geçimini sürdürme işi kadınların sıkıntılarını katlamaktadır. Temel tüketim maddelerine yapılan zamlar altında daha ucuz beslenme koşullarını yaratmaya ve çoğu şeyi evde üretmeye çalışmak kadınların yaşamını ayrıca zorlaştırmaktadır. Bu konuda değinilmesi gereken bir diğer konu ise, evdeki kadını “çalışabilir işgücü” olarak görmeyen gerici egemen anlayış sonucu kadınların kriz dönemlerinde evlerine dönmelerinin “doğal” karşılanmasıdır. Bu gerici zihniyet kapitalistlerin oldukça işine gelmektedir. Bu sayede “işgücüne katılabilir toplam insan sayısı” düşük gösterilmekte, resmi işsiz sayısı düşük tutulmaktadır. Gerici-dinci partiye göre, “kadının esas yeri” evidir! Geçtiğimiz aylarda devlet bakanı Mehmet Şimşek bir açıklamasında, kadınların iş başvurusunda bulunmak suretiyle işgücü piyasasına dâhil olup işsizliği artırdığını söyleyerek, bu gerici zihniyeti açıkça dışa vurmuştu. Aynı gerici zihniyeti ortaya koyan bir başka örnek ise, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun iş isteyen kadınlara, “evdeki işler size yetmiyor mu?” yanıtıdır! Kapitalizmde kadın emekçiler için yaşamın ne kadar zor olduğu kriz koşullarında daha net görülebilmektedir. Kriz dönemlerinde sadece artan işsizlik, yoksulluk değil şiddetin ve yozlaşmanın çeşitli biçimleri de kadınları oldukça olumsuz etkilemektedir. Kapitalizm kadın emekçilere sömürü ve sefalet dolu bir yaşamdan başka bir gelecek vaat etmemektedir. Bu nedenle tek seçenek kadın emekçilerin bu düzene karşı mücadele yolunu tutmasıdır. Kapitalizmden kaynaklı tüm sorunlara karşı yürütülen mücadele ile insanca yaşamın koşulları elde edilebilir. Kadın emekçiler ancak erkek sınıf kardeşleriyle birlikte geleceklerini yeniden kurabilirler. Açlık tehlikesi olmadan, sömürülmeden, çocukları ve kendileri için kaygı duymadıkları bir gelecek ancak sosyalizmle mümkündür. (Alıntıdır) |
14-06-2009, 23:12 | #2 |
Onursal Dost
Üyelik Tarihi: May 2007
Bulunduğu Yer: Kizlarimin yanindayim en degerli varliklarim
Yaş: 47
Mesajlar: 832
Tesekkür: 704
|
Ne olursa olsun!!! nerde olursa olsun her zaman kadinlar çekiyo zorluklari,her zaman kadinlar fedakar oluyo,her zaman kadinlar eziyet görüyo,siddet denince kadin,hakaret denince o da kadinlara,aldatilmak o da kadinlara,evde otursan olmuyo ise gitsen gene olmuyo
Nedir bu yaww |
Tags |
büyüyor, çok, daha, derinleşiyor, emekçi, etkileniyor, kadınlar, kriz, sorunlar |
|
|