Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Kadınca > Kadın Sorunu
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 28-10-2009, 07:11   #1
Dost
pınar09 - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jan 2007
Yaş: 37
Mesajlar: 3,610
Tesekkür: 201
173 mesajina 805 kez tesekkür edildi
 pınar09 isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı Sultan K'nın çığlığı...

Sultan K'nın çığlığı
siteadi.com - Sultan K'nın çığlığı...
“Hiç istemediğim halde beni Hayrettin K. ile evlendirdiler. Hayrettin, gerdek gecesi de dahil bana zorla sahip oluyordu. Ben istemediğim zaman beni dövüyordu. 'Sen nikahlı karımsın, mecbursun cinsel ilişki kurmaya' diyordu.”

Birçok kadının hayatını özetleyen bu cümleler, Sultan K. adlı bir kadına ait. Evlilik süresi boyunca yaşadığı cinsel, fiziksel ve psikolojik işkenceye daha fazla dayanamayıp mahkemeye başvuran Sultan'ın yaşadıkları, burjuva aile yapısına önemli bir örnek.

Eşinin kendisine tecavüz ettiğini dile getirmek için mahkemede sarf ettiği cümleler, kadınların hayatının özü özetidir. Ailenin gerçek yüzü bu dört cümlede gizlidir. İlk cümle: Zorla evlendirilme ya da aşka dayanmayan evlilik. İkinci cümle: Eşin, erk'eğin evlilik süresince tecavüzü. Üçüncü cümle: Fiziksel şiddet ve dördüncüsü psikolojik şiddet!

Sultan K. eş, 'koca' şiddetine maruz kalan binlerce kadından sadece biri. Fakat onu diğerlerinden ayıran temel özellik, eşinin kendisiyle girdiği cinsel ilişkiyi tecavüz olarak adlandırıp mahkemeye başvurmasıdır. Oysa birçok kadın, eşi tarafından tecavüze uğradığını bilmeden bir ömür işkenceye katlanıyor. Yaşanılanın bir tecavüz olduğunu algılayamıyor. Çünkü, ataerkil sistemle şekillenen toplum, kadına nesne olma vasfını yüklüyor.

Erkek egemen kapitalist sistem, bir nesne olarak kadını, erkeğin, eşin cinsel ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlü kılar. Bu, nesneleştirilen kadının birincil görevidir! Kadının erkeğin isteğini reddetme hakkı yoktur. Reddeden kadın suç işlemiş sayılır. Ve “suçun” cezası da cinsel şiddet başta olmak üzere her türlü şiddet biçimidir. Onun cinsel isteğinin yahut isteksizliğinin ya da bu birliktelikten doyuma ulaşıp ulaşmamasının hiçbir kıymeti yoktur. İkiyüzlü toplumsal değer yargılarıyla cendereye alınan kadına, çocukluğundan itibaren erk'eğe biat etmesi öğretilir. Böylece kadın, yaşadığının tecavüz olduğunu algılayamaz bile. Eşin, erk'eğin zorla cinsel ilişkisi erkeğe hak olarak tanınır ve tecavüzcü ailenin dışında aranır. Erk'ek evde özgürdür. Her türlü çirkefliği kadına kusmakta sonsuz haklarla donatılmıştır. İşin trajik yanı ise bu hayvani ilişkileniş biçimi bütününde ahlak bekçiliğine soyunan da yine erkektir! Erk'ek adeta kutsanan bir dokunulmazlığa sahiptir.

Şiddetin her türlüsüyle sarıp sarmalanan aile kurumu kutsal ilan edilir. Bu, şiddetin, tecavüzün, hayvanlaşan erkeğin özgürlük alanıdır. Erk'ek suçunun yasallaştırılmasıdır. Dolayısıyla, şiddetin en vahşi biçimleri ailede meşrulaşır! Sultan K'nın eşinin, kendini savunmak için mahkemede söylediği “Ara sıra, nikahlı karımsın, benimle birlikte olmaya mecbursun dedim” mealindeki sözleri, kendisini aklamak için sarf edilmiş olsa da, aslında bir suç itirafıdır. Tecavüzcü eş, erk'ek, kendine o kadar güvenir ki tecavüzü o kadar normal görür ki, suç delili sayılacak bir ifadeyi kendini aklamak için kullanır. Nikah, burjuva düzende kadının alınıp satıldığı bir sözleşmedir. Bu yüzden Hayrettin K'nın sözleri, “Nikahlı karımdır, tecavüz hakkımdır” şeklinde de yorumlanabilir.

Sultan K'ya evlilik boyunca tecavüz eden eşin tutuksuz yargılanıyor olması da bu burjuva hukuk anlayışın yansımasıdır. Burjuva hukuk erk'eği korur. 'Eş tecavüzü'nün burjuva hukukun lügatına girişi pek eskiye dayanmaz. Kadınların mücadelesi eşin zorla kurduğu cinsel ilişkinin tecavüz olarak adlandırılmasını sağlamış olsa da, erkek egemen bakış açısına sahip mahkemeler tecavüzcü eşi tutuklamayarak eril zihniyetle yönetilen kirli mantalitelerini sergiler. Burjuva hukuk ezenin yanında yer alır. Kadın böylelikle bir şeytan üçgenine alınır. “Baba evi”ne dönemez, mahkemeye başvuramaz, polise gidemez hale gelir. Kadın yalnızlaştırılır.

Bu nedenle, Sultan K'nın çığlığı sahiplenilmeye değerdir. Sultan'ın sesi tüm kadınların sesidir ve boğulmaya çalışılan kadın özgürlüğüdür. Sultan, sadece eşine karşı gelmeyi göze almamış, topluma, ikiyüzlü burjuva ahlak değerlerine, mahkemelere ve erkekten yana bir dünyaya başkaldırmıştır. Bu sese kulak vermek, biz kadınların boynunun borcudur, birincil görevimizdir. Sultan'a ses olmak, yanıt olmak, suratlarımıza inecek olan erk'ek tokadına hayır demektir. Şiddete karşı her kadın sesi, şiddeti önlemek için bir benttir.

Şiddeti, başkaldırarak ve kız kardeşlerimizle dayanışarak, tecavüzü erkeğe hak gören ataerkil sistemi yıkabiliriz!


ATILIM

Benzer Konular
    __________________
    Ben bir ırmağım, dağlardan coşarım
    Akma deme bana, ben akarak yaşarım
      Alıntı ile Cevapla
    Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi pınar09 üyemize tesekkür ettiler
    Cevapla

    Tags
    çığlığı, knın, sultan


    Yetkileriniz
    You may not post new threads
    You may not post replies
    You may not post attachments
    You may not edit your posts

    BB code is Açık
    Smileler Açık
    [IMG] Kodları Açık
    HTML-Kodları Kapalı
    Trackbacks are Açık
    Pingbacks are Açık
    Refbacks are Açık



    Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 12:58 .
    Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
    Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

    Modified by HAKANDOST

    eXTReMe Tracker




    Valid XHTML 1.0 Transitional


    Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1