Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Siirler > Kaynakli Siirler
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 29-05-2007, 12:55   #1
Aktif Üye
Üyelik Tarihi: May 2007
Mesajlar: 338
Tesekkür: 0
10 mesajina 12 kez tesekkür edildi
 ozen isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı ahmet selçuk ilkan şiirleri

Bana Gel Deme
siteadi.com - ahmet selçuk ilkan şiirleri
Ayağım ayağıma dolaşır sonra
Gözlerim büyür büyür, kocaman olur
Bakarsın dilim tutulur, hiç konuşamam
Bana gel deme!

Bırak umutsuzluğum bende kalsın
Yokluğunda eriyeyim bırak
Gözyaşlarım yağmurlaşır diyorum
Bana gel deme!

İşte resimlerine bakıp avunuyorum
Hayallerim yetiyor bana ne güzel
İnan dudaklarını ısırabilirim
Bana gel deme!

Zaten ölesiye hasretim aydınlıklara
Ve bitimsiz bir özleyiş bendeki
Kanatlanabilirim, uçabilirim belki
Bana gel deme!


Beklesene

Her şarkı bir sevdadan dökülür mısra mısra
Her şarkı yaşanmış bir masalı resmeder Selene
Düşün çamlar arasını, mehtaplı geceleri, masmavi denizleri
Düşün şimdi yollara serpilen ümitleri
Hadi bir şarkı da sen
Söylesene! ..

Bak büütün güzelliklerin tümü sende
Bak sen de gülümsüyor en amansız özlemler
Unut bir yerde bensiz olduğunu, çaresiz
Ayrılıklar sevenlerle yücelir Selene
Hadi sil gözlerini
Gülsene! ..

Bitimsiz bir sevdadır yaşamak
SEvmekse en güseli mutlukların
Sense içimde en tanrısal gerçeksin Selene
İşte yüreğim bildiğince çarpıyor sen, sen diye
Sende gözlerim, sende ellerim, sende sen olan varlığım
Düşünsene! ..

Bakma sen yağmurların sağnak döküldüğüne
Bakma sen gecelrin karanlığına Selene
Bu pembe umut sütten de beyaz
Bu senli hayal gülden de kırmızı
İşte renk renk çiçekleri aşkımızın
Görsene! ..

Ve bir gün dur diyeceğim geçip giden zamana
Son kurşunu sıkacağım sensizliğe Selene
Öbek öbek mutluluklar taşıyacağım dağ eteklerinden
Sana gökten yıldızları koparacağım bir bir
Sana bitmez tükenmez sevdalar getireceğim
Beklesene! ..


Ben Aşkı Ölümsüz Bilenlerdenim


İstemem sevgili yüzüme gülme
Eğer ki sonunda ağlatacaksan
İstemem sevgilim ümitler verme
Sonunda dünyamı karartacaksan

Ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim
Bir ömür boyunca sevenlerdenim
Ellerin ellerime değmesin derim
Eğer ki sonunda bırakacaksan

Gönüle vurulmaz asla bir kilit
Seveni öldürür kırılan bir ümit
Sevgilim yanıma yaklaşmadan git
Eğer ki sonunda ayrılacaksan


Beni Unutamazsın

Beni unutamazsın bilirim, beni unutamazsın
Denizin durgunluğu, gözlerimi
Coşkunluğu, saçlarımı hatırlatır
Kulaklarını tırmalar sesim, hayatından silemezsin
Beni unutamazsın bilirim.
Parkın tozlu yollarında yalnız dolaşacaksın
Mutsuz gökyüzünde bir iki yıldız, ışık tutacak karanlığına
Delikanlının biri uzanacak ellerine ansızın
Çaresizliğine, yalnızlığına irkileceksin
Ve daha sonra tarakta kalan saçlardan anlayacaksın ihtiyarladığını
Dudaklarının pembeliği solacak
Cilâsı çıkmış bir mobilya gibi eskiyecek güzelliğin
Kahrolacaksın!
Ve bir gün gelip, beni anlayacaksın.
Oysa; vakit çoktan geçmiş olacak
Ama sen yine de sözlerime aldırma.
Gözlerin zamansız ıslanmasın.
Çünkü, artık çocuk değilsin
Güneşin nereden doğduğunu bilirsin
Başka bir İstanbul olmadığını bilirsin
Ve seni nasıl sevdiğimi bilirsin
Ama gitmek istiyorsan, yine de sen bilirsin


Bir Televole Masalı

Hayat bir televole masalı değildir kızım!
Sakın aldatmasın seni
Seda'nın Güllü'nün o hoş kahkahaları
Ebru'ların Çağla'ların Demet'lerin
O sabun köpüğü muhteşem aşkları (!)
Ben ne dev yalnızlıklar bilirim
Ben ne ayrılıklar
ben ne hıçkırıklar
Kim bilir
Nasıl ıslaktır geceleri onların yastıkları...

Hayat Mehmet Ali'nin çiftliği değildir kızım!
Öyle hep yüzüne gülmez bu çarkıfelek
Feleğin çarkına düşünce anlarsın
Aslanın neresinde ekmek.

Hayat bir Tarkan şarkısı değildir kızım
Öyle hüp diye içine almaz seni hiçbir sevgili
ve hiç kimse kuş sütüyle beslemez seni
Güzelliğin solunca anlarsın
Aynalarda bile zor bulursun kendini.

Hayat ne Aydın'ın 'Aydın Havası'
Ne Fatih'in 'o kıskıvrak yılan dansı! '
Ne bir Gülben
Ne de Bir Hülya kavgası
Hayat seni kaybettiğim günden beri
İçimde bir kurşun yarası.

Hayat bir peri masalı değildir kızım!
Öyle evinin önünde
Beklemez seni beyaz atlı prensler
Bak Beyaz'ın bile simsiyah oldu hayalleri çoktan
Ve Okan yaralı bir kuştur artık
Hergün kendini gagalamaktan
Ve sanat adına
Arto'yu Hande'yi Sevda'yı zagalamaktan

Hayat bir tatil köyü değildir kızım!
Bir o yana bir bu yana sallamaz seni
Bir düşün
Yıkılan yuvaları
O kırık hayatları
Yarınsız çocukları
Bir düşün
O arka sokakları
Sahipsiz çığlıkları
Çaresiz anaları - babaları...

Hadi olacaksan
Gel doktor ol öğretmen ol alim ol
Kırılmış kanadım, kolum, elim ol
Umudum ol güneşim ol ateşim ol
Seni de sarsın mutluluğun
O sımsıcak kolları
Ve senide yutmadan
Reyting canavarının o sahte yıldızları! ...

Unutma
sakın unutma kızım!
Onların
Hazin bir romandır
Özendiğin bütün hayatları...


Bir Yerden Sonra

Birbiri ardına geliyorsa mutsuzluklar
Keskin bir bıçak gibi saplanıyorsa acılar
Köşebaşlarını tutmuşsa umutsuzluklar
Ve uçurumlarda yankılanıyorsa aşkın son çığlıkları
Ayrılık güzeldir...

En kalabalık yerlerde büyüyorsa kimsesizliğin
Binlerce kahkaya karışıyorsa gözyaşların
Son çiviyi çakıyorsan yorgun sabrına
Daha kirpiklerinde can veriyorsa hayallerin
Ve dilinin ucundaysa en çılgın küfürler
Yalnızlık güzeldir...

Güvendiğin yüreklere karlar yağmışsa
Buz tutmuşsa o sımsıcak bakışlar
Sen yangınlar içinde üşüyorsan
Ve bir zavallılıksa artık o çok sevmek
Böyle bir dünyaya tükürmek
Ve ölmek güzeldir...


Biz Ne Ayrılıklar Görmüş Adamız

Gitmek istiyorsan gidebilirsin
Biz ne ayrılıklar görmüş adamız
Çekinme sende vur sırtımdan beni
Biz ne ihanetler görmüş adamız

Aldırma sen benim yalnızlığıma
Aldırma sen benim gözyaşlarıma
Boşver sende kalmış yarınlarıma
Biz kadere çelme takmış adamız.

Sevsen gidemezdin sevsen bırakmaz
Sevsen çıldırırdın seven ne yapmaz
Git bu ateşte beni kül etmez yakmaz
Biz ne cehennemler görmüş adamız

Hadi daha çabuk daha acele
Koş başka kollara koş güle güle
Sen de unutursun adımı bile
Biz ne vefasızlar görmüş adamız

Hep aynı hikaye hep aynı masal
Sen bu şarkıyı git başka yerde çal
Al yanı başımdan gölgenide al
Biz ne yalnızlıklar görmüş adamız

Bu Akşam

Ne olur bu gece uykumu bölme
Var git düşlerimden, var git bu akşam
Tam unuttum derken aklıma düşme
Var git hayalimden, var git bu akşam


Yağmur istiyorsan gözyaşıma bak
Yangın istiyorsan yüreğime bak
Ne olursun beni benimle bırak
Var git anılardan, var git bu akşam


Nasıl unutulur böyle sevgiler
Neler yaşamıştık bir düşün neler
Her köşede durur senden gölgeler
Var git gözlerimden, var git bu akşam


Aldığım her nefes seni fısıldar
Gelir ta kalbimden vurur şarkılar
Sana sözlenmiş bütün akşamlar
Var git anılardan, var git bu akşam


Bu Benim Şiirim

Duyduğun her yerde beni hatırla
Bu benim şiirim bu benim şarkım
Dinle ki kanatsın o taş kalbini
Bu benim şiirim bu benim şarkım

Yabancı kollarda gezip durdukça
Başını yastığa koyup daldıkça
Bir daha çalıver beni andıkça
Bu benim şiirirm bu benim şarkım

Bırak da süzülsün yaşlar gözünden
Acı bir pişmanlık dursun yüzünde
Sana bir sitem var her bir sözünde
Bu benim şiirim bu benim şarkım

Aşkımdan armağan her bir satır sana
Maziyi yeniden yaşatır sana
Nasıl sevdiğimi anlatır sana
Bu benim şiirim bu benim şarkım.


Bu Şehir Ve Sen

Ömrümün en güzel senelerini
Alıpta gittiniz bu şehir ve sen
Gönlümün en masum ümitlerini
Çalıpta gittiniz bu şehir ve sen

Döktüğüm yaşlara aldırmadınız
Giden gençliğime acımadınız
Düştüğüm yerlerden kaldırmadınız
Basıpta gittiniz bu şehir ve sen

Beni iyi tanır bu kaldırımlar
Bu kuytu köşeler bu taş sokaklar
Sizlerden bir ömür alacağım var
Çalıpta gittiniz bu şehir ve sen

Beni tanır bu kaldırımlar
Bu kuytu köşeler bu taş sokaklar
Sizlerden bir ömür alacağım var
Çalıpta gittiniz bu şehir ve sen

Bağlayıp durdunuz hep ellerimi
Delik deşik ettiniz seven kalbimi
İçimde dağ gibi hayallerimi
Yıkıpta gittiniz bu şehir ve sen

Biriniz sağırdı duvardan bile
Biriniz kalpsizdi taşlardan bile
Bütün acıları dizip önüme
Yakıpta gittiniz bu şehir ve sen

Kimsesiz yalnızdım kollarınızda
Herşeyi kaybettim yollarınızda
Şimdi bir hesap var aramızda
Vermeden gittiniz bu şehir ve sen

Ben yine yaşarım içimde yasla
Ya siz neylersiniz bu ihtirasla
Bir daha dönmek mi buraya asla
İçimde bittiniz bu şehir ve sen


Doğum Gününde

Kimbilir ne kadar güzelsin bugün
Benden uzaklarda doğum gününde
Hatırla ne kadar mutluyduk canım
Seninle geçen yıl doğum gününde

Kim derdi sonu bu öyle bir aşkın
Belki kurumuştur çoktan gözyaşın
Kutlu olsun sana bu yeni yaşın
Bana da sensizlik doğum gününde

Benim için bir mum yaktın mı bilmem
Camlardan yollara baktın mı bilmem
Ah burada olsa dedin mi bilmem
Yoksa unuttun mu doğum gününde

Kimbilir kiminle kesildi pasta
Bir dilim düşmez mi bu eski dosta
Sen sevinç içinde ben ise yasta
Senden uzaklarda doğum gününde

Elbette kuş olup gelmek isterdim
Ben de yanağından öpmek isterdim
Seni bir kez daha görmek isterdim
Alkışlar içinde doğum gününde


ERKEKLER HEP YALNIZ AĞLAR

Günlerdir sınırında yaşıyoruz aşkın
Günlerdir uçurumunda
Bu kaçıncı atışım kendimi
Kollarından yalnızlığa
Bu kaçıncı dargınlık
Bu kaçıncı barışma
Belli ki
Sensizliğe sürgün artık bu gözler
Sensizliğe sürgün bu dudaklar bu eller
Şimdi yorgun bir çınar gibi kalbim
Artık sana değil
Sensizliğe yaslanacağım
Hoşçakal güz çiçeğim hoşçakal
Seni artık
Göz yaşlarınla ıslanmış
Yastıklara bırakacağım

Oysa yıllarca
Yemyeşil bir orman köyünde sakladım gözlerini
Dağ başlarında çoban ateşleri yaktım üşümeyesin diye
Ellerine kör gecelerin karanlığında sarıldım
Ve haykırdım
En dipsiz kuyulara adını
Ezberlettim seni kurtlara-kuşlara
Sense beni sokaklara vurdun
Ve en zehir şarkılara

Bilirsin
Rüzğara bıçak
Yağmura ateş
Buluta kurşun işlemez
Sende öylesine vurdun ki beni
Artık bana
Hiçbir acı kar etmez

Neylersin
Önce melekler terk etti bizi
Sonra masmavi düşler
Öpüşler- gülüşler-çiçekler
Büyüsü kalmadı artık kavuşmaların
Bundan böyle
Bizi her köşede
Bambaşka bir cehennem bekler

Sen de bundan böyle
İçi boş şarkılarla avut kendini
En ucuz aşklarla yıka kirli ruhunu
Açılırsın
Taşlar yosuna sarılır bilirsin
Sarmaşıklar duvarlara
Geceler karanlığa
Sende yalnızlığa sarılırsın
Ve kadınsın
Ağlayabilirsin gönlünce
Göz yaşların pınarlar misali çağlar
Unutma ki erkeğim ben
Ve erkekler hep yalnız ağlar.


EY ACILARIMIN BAŞKENTİ

Ey acılarımın başkenti
Ey gecelerimin cinneti
Öyle kolay olmayacak gidişin
Daha ilk adımında sendeleyeceksin
Bir yangın yayılacak parmak uçlarından
Bu şehrin buz tutmuş taş duvarlarına
Göreceksin
Gezdiğin bütün sokaklarda
Düşlerim takılacak ayaklarına
Titreyeceksin

Ey hayallerimin kaçağı
Ey gönlümün sustalı bıcağı
İlk darbeyi hatıralar saplayacak sırtına
Bütün şarkılara küseceksin
Sahipsiz mezarlarda bulacaksın ikimizden kalanı
Ve bir duvar gibi çarpacak kimsesizliğin yüzüne
İrkileceksin

Ey yalnızlığımın miladı!
Ey uykularımın celladı!
Önce kendi yalanların hançerleyecek seni
Sonra 'keşke'lerin
Bir kar yangınında buzlar misali çözüleceksin
Gözlerinden kara yağmurlar gibi dökülecek pişmanlığın
Tükeneceksin...

Ey çığlıklarımın sireni!
Ey ömrümün kara treni!
Köhne bir istasyonda
Tek kanatlı bir kuş konacak omuzlarına
Kırdığın bir kalbi bırakacak avuçlarına
Şaşıracaksın
İşte bu son durağı olacak kaprislerinin
Delik deşik bir hasretle düşeceksin kaldırımlara
Ellerin bile el vermeyecek sana
Ayakların çoktan çekip gitmiş olacak
Gözlerin en uzak yıldızlara takılacak
Yıkılacaksın
Bir sen bir de o taş kalbin
Kalacak sokak ortasında
Kaderinse yaşlı bir çöpçünün yorgun ellerinde
Ağlayacaksın
Belki biraz geç olacak ama
İşte o gün....
Kimi kaybettiğini anlayacaksın....


Gidenlerden Kalanlara

Ne şarkılar yazdık- biz ne şiirler
Hiç kimse sevmeden ölmesin diye
Ne ağıtlar yaktık ne çok türküler
İçimizde umut bitmesin diye

Kağıt yürek oldu kalem sevgili
Yaşadık sevdaya barışa deli
Uzattık düşmana-dosta bu eli
Çocuklar savaşı görmesin diye

Taş mıdır- kaya mı gönül kapınız
Gün gelir yıkılır saltanatınız
Biz ne canlar verdik-siz ne yaptınız
Analar gözyaşı dökmesin diye
Çocuklar boynunu bükmesin diye...


Halk Böyle İstiyor Oğlum! ...

'Bir babanın doğum gününde
oğluna mektubudur...Görülmüştür'

Sevgili oğlum
Bugün tam on yedi yaşındasın
Görüyorum ki artık
Her şeyin farkındasın
Ama ne zaman ararsam seni
Ya diskoda
Ya barda
Ya da televizyon karşısındasın

Haklısın oğlum
Devir artık bu devir
Sen de çemberini çağına göre çevir
Senin neyine
Resim roman şiir
Senin neyine
Sanat vesair
Ne diyor meşhur televizyon büyükleri
Vur patlasın çal oynasın
Devir artık bu devir

Nasılsa
Son düğmesi de koptu insanlığın
Vefa can çekişiyor arka sokaklarda
Umut mendil sallıyor giden trenlerin ardından
Onur, adres arıyor mezarlıklarda
Dostluklar çöp tenekelerinde sahipsiz
Ve anahtar teslimi aşklar satılık köşe başlarında
Hem de üç kuruş mutluluklara...

Ama sen de haklısın
Sana mı kaldı
Kurtarmak vatanı
Sana mı kaldı
Uyandırmak yatanı
Sana mı kaldı
Duvara yapıştırmak
Bu memleketi satanı
Anasını ağlatanı....

Gel gör ki oğlum
Senin de kurtuluşun yok bu gidişten
Ne etsen- ne yapsan
Bir düğün
Bir bayram
Bir lale devri
Hangi ekrana baksan

Kim kiminle evleniyor
Kim kiminle çıldırıyor
Kim kime daldan dala
Gelinim olur musun diyor

Kimisi sahte gelin
Kimisi zengin bir prens
Kimisi de insanlıktan bir yudum bir nefes
Bekliyor da bekliyor

Bak her gün ayrı bir kanalda
Bambaşka bir 'ünlüler çiftliği'
Her kanalda şöhret olmanın dayanılmaz hafifliği
Ve işte böyle
Pazara dökülüyor bir bir
Herkesin yumak yumak ipliği
Yıllar var ki oğlum
Birileri işte
Bizi hep böyle gözetliyor...
Ve sen de görüyorsun ki
Bu sahneler
Bizi ne de güzel özetliyor

Kimin umurunda yarınlar
Kimin umurunda çocuklar
Kimin umurunda bu isyankar çığlıklar
Bir kavgadır
Bir yarıştır
Bir rezalettir gidiyor.
Kime sorsan
Cevaplar dünden hazır
Halk böyle istiyor oğlum
Halk böyle istiyor
Gel gör ki
Bir reyting uğruna
Ne 'güneşler batıyor' oğlum
Ne güneşler batıyor....


Her Şeyi Bitirdik

Her şeyi bitirdik bir yalan gibi
Bu aşkı yarına götüremedik
Ne günler yaşadık bir roman gibi
Ne yazık sonunu getiremedik

Önce evet dedik bu hayır neden
Biz aşkla başladık bu gurur neden
Ümitler sendendi arzular benden
Ne yazik sonunu getiremedik

Şimdi sen yolcusun meçhul yollara
Şimdi ben yolcuyum başka kollara
Ne desek boş artık geçen yıllara
Ne yazık sonunu getiremedik
Bu aşkı yarına götüremedik


İnsanlar Kendileri Çizer Kaderlerini


Artık gidebilirsin gideceğin yere
Sana kal diyemem
son ümit senden olsun
Senden olsun son pişmanlık
Hayır diyemem
Bil ki
Seni artık sevemem

O bitimsiz anılar gelse de aklıma
Göz göze diz dize oluşumuz
Birlikte yaşadığımız günler
Geceler de gelse aklıma
Sana dönemem

Her masal gibi bitti bugün
O kısacık mutluluğumuz
Belki yalandı
Belki yalan gibi bir şeydi
Seninle mesut oluşumuz

Şimdi ellerini görüyorum boşlukta çaresiz
Gözlerini görüyorum en acı hüzünlerle dolu
Oysa
Ne kadar yalvarsan da
Ne kadar ağlasan da
Artık evet diyemem
İnsanlar kendi çizer kaderlerini
Seni affedemem...


KİM?

Bu nasıl bir vazgeçiş?
Bu nasıl bir terkediş?
Taş mıydı sarıldığım yüreğin?
Buz muydu öptüğüm dudakların?
Bu ikinci sen miydi çok geç farkettiğim?
Aynı günde yüzlerce maske
Hangi sendi acaba benim ölürcesine sevdiğim?

Bu gözler değil miydi daha dün?
Yemyeşil bir güneş gibi içimi ısıtan
Bu eller değil miydi
Aramızdaki bütün duvarları yıkan?
Bu telefonlar değil miydi susmayı bilmeyen?
Bu ziller değil miydi seninle çalan?
Bu kapılar değil miydi
Seninle açılıp seninle kapanan?
Bu koltuk değil miydi uzandığın?
Bu yatak değil miydi yattığın uyandığın
Bu masa değil miydi özenle süslediğin
Bu vazo değil miydi çiçekler derlediğin
Ve sen değil miydin
Benim için en deli- en vahşi- en çıldıran
Ve şimdi sen misin gerçekten
Kör bir testere gibi
Beni senden ayıran..

Bu sokaklar değil miydi elele gezdiğimiz
Bu şarkılar değil miydi birlikte ezberlediğimiz
Ya bu kır kahveleri
Ya bu balıkçı tekneleri
Yani biz yaşamadık mı
Seninle o günleri
Biz değil miydik birbirimiz için yanıp tutuşan
Şimdi biz miyiz söyle
Bütün ayrılıkları haklı çıkaran

Söyle
Kimdi bana bunca şiirler yazdıran
Kimdi beni bulutlarda uçuran
Kimdi beni öpüşürken çıldırtan
O hangi sendin
Şimdi hangi sen gittin
Benimle kalan kim?
Benimle ölen kim?
İşte son nefesteyim
Söyle kim
Sen kim
Ben kim
Seni benden alan kim
Aramızda kim var
Kim kim kim? ...


KURŞUNA GEREK YOK


Hayatıma bir son vermek istersen
Kurşuna gerek yok gözlerin var ya!
Eğer ki kalbimden vurmak istersen
Hançere gerek yok sözlerin var ya! ...

Dağ olsam çökerim bakışlarında
Taş olsam eririm avuçlarında
Sevgilim suçluysam bu aşk yolunda
Zindana gerek yok hasretin var ya! ..


Anladım çare yok unutmam için
Her yerde hatıran izlerin var ya!
Bir gün olsun mutlu uyumam için
Yastığa gerek yok dizlerin var ya!

Ne Zaman Sevdimse

Kaç kere yaşadım ben bu romanı
Ne zaman sevdimse ayrılık vardı
Hep kendim kuruttum gözyaşlarımı
Ne zaman sevdimse yalnızlık vardı

Sen de git bırak git beni düşünme
Kader de, hayat de boşver üzülme
Alıştım hasretin her türlüsüne
Ne zaman sevdimse ayrılık vardı
Alıştım kaderin her cilvesine
Ne zaman sevdimse yalnızlık vardı

Yaşamadım gitti gönül tadında
Nelerden vazgeçtim senin uğrunda
Seni de kaybettim yol ortasında
Ne zaman sevdimse karanlık vardı
Ne zaman sevdimse pişmanlık vardı


Sen Değil miydin?

Bana bakıp bakıp ağlama sakın
Bu sonu isteyen sen değil miydin
Ne kadar belliydi o gün maksadın
Gitmemi isteyen sen değil miydin

Susuz rakı gibi yakma içimi
Bu pişmanlığın bir sigara içimi
Günah senin kendin yaptın seçimi
Git artık git diyen sen değil miydin

Suç benim mi söyle aldırmıyorsam
Maziye dalıp ta yıkılmıyorsam
Şaşırma sen gibi ağlamıyorsam
Kalbimi taş yapan sen değil miydin

Zaman mı bu aşkı söndüremedi
Hasret mi acını dindiremedi
Sevdam mı sevdanı bitiremedi
Unuturum seni diyen sen değil miydin

Başın dumanlı mı yoksa sarhoş mu
Bak geriye döndün gönlün bir hoş mu
Başucunda yerim hala bomboş mu
Doldururum diyen sen değil miydin


Sen Değilsin Diye

Kapımın zilini söktüm
Gelen sen değilsin diye!
Bütün perdeleri örttüm
Geçen sen değilsin diye!

Eşime dostuma küstüm
Selamı sabahı kestim
Nasılsın diyene sustum
Soran sen değilsin diye!

Doydum acılara doydum
İçimi hasretle oydum
Dudağıma yasak koydum
Öpen sen değilsin diye!

İçimde dağlar devirdim
Mutluluğu yere serdim
Gülen yüze yüz çevirdim
Gülen sen değilsin diye!

Şaşırıyor her postacı
Bakıp bana acı acı
Açmıyorum mektupları
Yazan sen değilsin diye!


Sen Vurdunda Ben Ölmedim mi?

Yokluğunda ne ateşleri hasretimle yaktım da
Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi
Çölde su, mahpusta gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni
Sense araya korkular koydun.
Yasaklar koydun...
Bitmez tükenmez engeller koydun
Şimdi nerdesin diye sakın sorma
Sen çağırdın da ben gelmedim mi?

Sen varken darılmazdım çiçeksiz baharlara,
Yağmurlu havalara...Bu kasvetli akşamlara
Sen varken
Bakıp içlenmezdim tren istasyonlarına
Otobüs duraklarına...
Sen varken ayrılanlara ağlamazdım...
Yıkılmazdım biten sevdaların ardından
Gidenlere küsmezdim
Kalanlara acımazdım...
Sen varken böyle üşümezdim-titremezdim
Masumdum, çocuklar gibi
Böyle delirmezdim-küfretmezdim...
Hele ölmeyi hiç düşünmezdim.
Şimdi soruyorum sana
Adı sevdaysa bu cehennemin
Sen yaktın da ben yanmadım mı?

Biliyorsun
Bütün acılarına 'yeşil ışık' yaktım olmadı
Bütün korkularına'arka çıktım'olmadı
Dağlara merdiven dayadım olmadı
Haziranda kar oldum yağdım avuçlarına olmadı
Sevdim olmadı -yandım olmadı-taptım olmadı
Benden artık pes
Bu aşkın biletini istediğin gibi kes
Nasılsa gidiyorsun
Biliyorum git...
Ama ardında
Ağlayan bir çift göz
Paramparça bir yürek
Ve yıkılmış bir dağ görmek istemiyorsan
Çek silahını-daya sırtıma
Titrersem namerdim...
Sen vurdun da ben ölmedim mi?


Seni Arıyorum

Bu şehrin bütün sokaklarına sinmiş yalnızlığım
Sensizliğin köşe başındayım
Avuçlarımda kırık dökük pişmanlıklar
Avuntusuz çıkmazlara doğru yürüyorum
Bütün umutsuzluğuma inat
Yine seni arıyorum...

Dudaklarımda bildiğin o ıslık
Sokak lambalarına sığınıyorum
Hafiften bir yağmur ağlıyor benimle
Bir deli rüzgar saçlarımda
Yalnızlıktan üşüyorum
Bulamayacağımı bile bile
Yine seni arıyorum...

Anlatacak nelerim var bir bilsen
İçimde ihtilaller kopmuş
Kendime sürgüne verdim
Mutluluğum çoktan iflas etmiş
İtiraza hakkım yok biliyorum
Beni savunmak sana düştü
Seni arıyorum...

Yarım kalmış şiirlerim gibisin
Yaşanmamış çocukluğumsun anılarımda
Öylesine eksiğim sensiz
Öylesine sahipsiz
İşte bütün umutlara havlu attım gidiyorum
İçinde geç kalmışlığın çaresizliği
Çocuklar gibi ağlıyorum
Ve gel gör ki her damla gözyaşımda
Yine seni arıyorum...

SON HESAP


Dün gece oradaydım
'Pişmanlıklar Bahçesinde' buluştuk onunla.
Yıllanmış yanlışlardan demlenmiş bir çayı yudumladık son kez...
Hayallerimiz
Sanki sıcak bir dondurma gibi duruyordu masada
Daha dokunmadan erimişti.
Ve ne garip bir tesadüf
Ne istedikse o gün garsondan
Aşk gibi- dostluk gibi umut gibi
Çoktan tükenmişti..
Yapacak bir şey yoktu artık
Son hesabı ödemekten başka
Gel gör ki
Garsona, hesap deyince
Acı acı gülümsedi
Çünkü;
Gözyaşlarımız
Bizden önce hesabı ödemişti.



UNUTMAKTAN GELİYORUM

'Gitmeler bana kaldı'

Daha üç adım olmadı çıkalı bu sevdadan
Ayrılığın kokusu hala üzerimde
Avuçlarımda buzdan bir alev
Yüreğimde yepyeni bir ateşkes
Gitmeler bana kaldı yine bu aşktan
Bütün sayfalarım sil baştan
Sonu nereye varacak bilmiyorum
Oysa içimde inadına yanan bir mum
Dokunma ellerime-sönmedim daha
Unutmaktan geliyorum.

Daha dün kirpikleri kadar yakındım ona
Her gece düşlerinde sabahlıyordum
İşte orada köşebaşında bıraktım ellerini
O bana
Ben ona ağlıyordum
Son tetiği gözleri çekti gözlerime
Kanıyor kanıyordum
Ölüler yalan söylemez bilirsin
Deliler gibi seviyordum.

Daha biraz önce
Onu öpen bu dudakları aynalarda parçaladım
Onu okşayan bu elleri bir yangında bıraktım
Ona gülen bu gözleri zindanlara attım
Yüreğim ayazda
Kaç şiirim çığlıklar attı ardından bilemiyorum
Bavullar dolusu hatıraları bir mağaraya taşıdım
Yalnızlığımı bir dağ başına
Kendimi nereye koyacağımı bulamıyorum
Ne olur ayıplama beni
Susmadı daha gözlerim
Ağlamaktan geliyorum.

Zıpkın yemiş balıklar gibiyim
Şimdi bir ıslık bile dağlar yüreğimi
Bir eski şarkı yağmalar bütün uykularımı
Çıkmaz sokaklarda kaldım biliyorum
Başım dönüyor, ben dönüyorum
Acele etme ne olur bekle biraz
Daha yakmadım bütün gemileri
Daha yırtmadım dönüş biletimi
Öyle yorgun öyle bitkin ve öyle sürgün
Unutmaktan geliyorum...


Unuttum İşte

O senli yıllara bir çizgi çekip
Gönül defterini kapattım işte
Hasretle yanmaya değmezsin deyip
Gözümde yaşları kuruttum işte

Şimdi bu pişmanlık bimem ki niçin
Kaybeden sen oldun yan için için
Unutmaz demişsin sen benim için
Aldandın sevgilim unuttum işte

Sevgisiz yanar mı sevda ocağı
Belliydi bu aşkın yok olacağı
Söndürdüm içimde o yanardağı
Yaralı gönlümü avuttum işte...


Var Git Bu Akşam


Ne olur bu gece uykumu bölme
Var git düşlerimden, var git bu akşam
Tam unuttum derken aklıma düşme
Var git hayalimden, var git bu akşam

Yağmur istiyorsan gözyaşıma bak
Yangın istiyorsan yüreğime bak
Ne olursun beni benimle bırak
Var git gözlerimden, var git bu akşam

Nasıl unutulur böyle sevgiler
Neler yaşamıştık bir düşün neler
Her köşede durur senden gölgeler
Var git gözlerimden, var git bu akşam

Aldığım her nefes seni fısıldar
Gelir ta kalbimden vurur şarkılar
Sana mı sözlenmiş bütün akşamlar
Var git anılardan, var git bu akşam


Ve Kaybetmek Seni

O seni düşünmek yok mu
Geceler dolusu seni düşünmek
Sarılmak karanlıklara sen diye
Sen diye kucaklamak yorganı okşamak, öpmek


O seni beklemek yok mu
Her gün sabahlara dek uykusuz beklemek
Ahh, ayak sesleri, kapı gıcırtıları bilemezsin
Bir defa yaşamaktır o, bin defa ölmek


O seni özlemek yok mu
Saçlarını, ellerini, dudaklarını özlemek
Uzun uzun gözgöze gelmek seninle
Seninle bir olmak, beraber olmak, sevişmek


O seni gizlemek yok mu
Kuşlrdan, çiçeklerden bile kıskanıp gizlemek
Seni saklamak içimde delice, divanece
Öylece yaşamak seni, öylece sevmek


Ve seni kaybetmek yok mu
Bulduktan sonra seni kaybetmek
İşte o beni yakan, yıkan, solduran
Ses versem de duyamazsın artık
Yüreğimde kan, gözlerimde kan, dudaklarımda kan

  Alıntı ile Cevapla
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi ozen üyemize tesekkür ettiler
temelreis (12-02-2017)
Eski 29-05-2007, 14:06   #2
Dost
pınar09 - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jan 2007
Yaş: 37
Mesajlar: 3,610
Tesekkür: 201
173 mesajina 805 kez tesekkür edildi
 pınar09 isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

"var git bu akşam"bu şiire bayılırım,şiirlerin tamamını okuyamadım ama işlerim azalsın hepsini okuyacağım,yüreğine sağlık dost.

  Alıntı ile Cevapla
Eski 30-05-2007, 10:59   #3
Dost
mnoocalan - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: ANKARA
Yaş: 48
Mesajlar: 4,240
Tesekkür: 87
113 mesajina 198 kez tesekkür edildi
 mnoocalan isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

emeğine sağlık özencim giderayak bize bir hediye verdin sağolasın

__________________
Kayıp kentin güzel insanı
Rüzgar esermi sizin oralarda?
Ve
Umut türküsü söylenirmi
Sevda misali?
Yada buradan sesimiz duyulurmu
Bir SELAM desek dosta...
  Alıntı ile Cevapla
Eski 31-07-2014, 09:55   #4
Yeni Üye
Üyelik Tarihi: Jul 2014
Bulunduğu Yer: tokat
Mesajlar: 21
Tesekkür: 10
3 mesajina 3 kez tesekkür edildi
 batyaz isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

tesekkurler

  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
ahmet, ilkan, selçuk, Şiirleri


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 23:33 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1