Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Siirler > Kaynakli Siirler
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 31-10-2006, 01:18   #1
Onursal Dost
AYIŞIĞI - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Oct 2006
Bulunduğu Yer: ANTALYA
Mesajlar: 1,727
Tesekkür: 5
38 mesajina 47 kez tesekkür edildi
 AYIŞIĞI isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı Nazim Hikmet şiirleri 2.bölüm

GÜNEŞİ İÇENLERİN TÜRKÜSÜ
siteadi.com - Nazim Hikmet şiirleri 2.bölüm
Bu bir türkü:-
toprak çanaklarda
güneşi içenlerin türküsü!
Bu bir örgü:-
alev bir saç örgüsü!
kıvranıyor;
kanlı; kızıl bir meş'ale gibi yanıyor
esmer alınlarında
bakır ayakları çıplak kahramanların!
Ben de gördüm o kahramanları,
ben de sardım o örgüyü,
ben de onlarla
güneşe giden
prüden
geçtim!
Ben de içtim toprak çanaklarda güneşi.
Ben de söyledim o türküyü!

Yüreğimiz topraktan aldı hızını;
altın yeleli aslanların ağzını
yırtarak
gerindik!
Sıçradık;
şimşekli rüzgâra bindik!.
Kayalardan
kayalarla kopan kartallar
çırpıyor ışıkta yaldızlanan kanatlarını.
Alev bilekli süvariler kamçılıyor
şaha kalkan atlarını!

Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!

Düşmesin bizimle yola:
evinde ağlayanların
göz yaşlarını
boynunda ağır bir
zincir
gibi taşıyanlar!
Bıraksın peşimizi
kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar!

İşte:
şu güneşten
düşen
ateşte
milyonlarla kırmızı yürek yanıyor!

Sen de çıkar
göğsünün kafesinden yüreğini;
şu güneşten
düşen
ateşe fırlat;
yüreğini yüreklerimizin yanına at!

Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!

Biz topraktan, ateşten, sudan, demirden doğduk!
Güneşi emziriyor çocuklarımıza karımız,
toprak kokuyor bakır sakallarımız!
Neş'emiz sıcak!
kan kadar sıcak,
delikanlıların rüyalarında yanan
o «an»
kadar sıcak!
Merdivenlerimizin çengelini yıldızlara asarak,
ölülerimizin başlarına basarak
yükseliyoruz
güneşe doğru!

Ölenler
döğüşerek öldüler;
güneşe gömüldüler.
Vaktimiz yok onların matemini tutmaya!

Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!

Üzümleri kan damlalı kırmızı bağlar tütüyor!
Kalın tuğla bacalar
kıvranarak
ötüyor!
Haykırdı en önde giden,
emreden!
Bu ses!
Bu sesin kuvveti,
bu kuvvet
yaralı aç kurtların gözlerine perde
vuran,
onları oldukları yerde
durduran
kuvvet!
Emret ki ölelim
emret!
Güneşi içiyoruz sesinde!
Coşuyoruz,
coşuyor!..
Yangınlı ufukların dumanlı perdesinde
mızrakları göğü yırtan atlılar koşuyor!

Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaaaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!

Toprak bakır
gök bakır.
Haykır güneşi içenlerin türküsünü,
Hay-kır
Haykıralım!


1924

__________________
"YAŞAMAK DİRENMEKTİR YANGIN YÜREKLİM"

[email protected]


hoşça kal kırık sazım, sevdamın yaralı türküsü
hoşçakal
sazımdaki hüznü
içimdeki sızıyı
boynu bükük karanfilimi
ve yüreğimin yangınını bırakıp rüzgarlara
sırılsıklam yalnızlığımı alıp yanıma gidiyorum
hoşça kal bağrımın ateşi, kalbimin ahı, mühür gözlü yar
hoşçakal
  Alıntı ile Cevapla
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi AYIŞIĞI üyemize tesekkür ettiler
kartal677 (15-03-2014)
Eski 31-10-2006, 01:19   #2
Onursal Dost
AYIŞIĞI - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Oct 2006
Bulunduğu Yer: ANTALYA
Mesajlar: 1,727
Tesekkür: 5
38 mesajina 47 kez tesekkür edildi
 AYIŞIĞI isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

HÜRRİYET KAVGASI

Yine kitapları, türküleri, bayraklarıyla geldiler,
dalga dalga aydınlık oldular,
yürüdüler karanlığın üstüne.
Meydanları zaptettiler yine.

Beyazıt'ta şehit düşen
silkinip kalktı kabrinden,
ve elinde bir güneş gibi taşıyıp yarasını
yıktı Şahmeran'ın mağarasını.

Daha gün o gün değil, derlenip dürülmesin bayraklar.
Dinleyin, duyduğunuz çakalların ulumasıdır.
Safları sıklaştırın çocuklar,
bu kavga faşizme karşı, bu kavga hürriyet kavgasıdır.


1962

__________________
"YAŞAMAK DİRENMEKTİR YANGIN YÜREKLİM"

[email protected]


hoşça kal kırık sazım, sevdamın yaralı türküsü
hoşçakal
sazımdaki hüznü
içimdeki sızıyı
boynu bükük karanfilimi
ve yüreğimin yangınını bırakıp rüzgarlara
sırılsıklam yalnızlığımı alıp yanıma gidiyorum
hoşça kal bağrımın ateşi, kalbimin ahı, mühür gözlü yar
hoşçakal
  Alıntı ile Cevapla
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi AYIŞIĞI üyemize tesekkür ettiler
kartal677 (15-03-2014)
Eski 31-10-2006, 01:20   #3
Onursal Dost
AYIŞIĞI - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Oct 2006
Bulunduğu Yer: ANTALYA
Mesajlar: 1,727
Tesekkür: 5
38 mesajina 47 kez tesekkür edildi
 AYIŞIĞI isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

KARLI KAYIN ORMANINDA

Karlı kayın ormanında
yürüyorum geceleyin.
Efkârlıyım, efkârlıyım,
elini ver, nerde elin?

Ayışığı renginde kar,
keçe çizmelerim ağır.
İçimde çalınan ıslık
beni nereye çağırır?

Memleket mi, yıldızlar mı,
gençliğim mi daha uzak?
Kayınların arasında
bir pencere, sarı sıcak.

Ben ordan geçerken biri :
"Amca, dese, gir içeri."
Girip yerden selâmlasam
hane içindekileri.

Eski takvim hesabıyle
bu sabah başadı bahar.
Geri geldi Memed'ime
yolladığım oyuncaklar.

Kurulmamış zembereği
küskün duruyor kamyonet,
yüzdüremedi leğende
beyaz kotrasını Memet.

Kar tertemiz, kar kabarık,
yürüyorum yumuşacık.
Dün gece on bir buçukta
ölmüş Berut, tanışırdık.

Bende boz bir halısı var
bir de kitabı, imzalı.
Elden ele geçer kitap,
daha yüz yıl yaşar halı.

Yedi tepeli şehrimde
bıraktım gonca gülümü.
Ne ölümden korkmak ayıp,
ne de düşünmek ölümü.

En acayip gücümüzdür,
kahramanlıktır yaşamak :
Öleceğimizi bilip,
öleceğimizi mutlak.

Memleket mi, daha uzak,
gençliğim mi, yıldızlar mı?
Bayramoğlu, Bayramoğlu,
ölümden öte köy var mı?

Geceleyin, karlı kayın
ormanında yürüyorum.
Karanlıkta etrafımı
gündüz gibi görüyorum.

Şimdi şurdan saptım mıydı,
şose, tirenyolu, ova.
Yirmi beş kilometreden
pırıl pırıldır Moskova...

__________________
"YAŞAMAK DİRENMEKTİR YANGIN YÜREKLİM"

[email protected]


hoşça kal kırık sazım, sevdamın yaralı türküsü
hoşçakal
sazımdaki hüznü
içimdeki sızıyı
boynu bükük karanfilimi
ve yüreğimin yangınını bırakıp rüzgarlara
sırılsıklam yalnızlığımı alıp yanıma gidiyorum
hoşça kal bağrımın ateşi, kalbimin ahı, mühür gözlü yar
hoşçakal
  Alıntı ile Cevapla
Eski 31-10-2006, 23:36   #4
Onursal Dost
AYIŞIĞI - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Oct 2006
Bulunduğu Yer: ANTALYA
Mesajlar: 1,727
Tesekkür: 5
38 mesajina 47 kez tesekkür edildi
 AYIŞIĞI isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

GİDERAYAK

Giderayak işlerim var bitirilecek,
giderayak.
Ceylanı kurtardım avcının elinden
ama daha baygın yatar ayılamadı.
Kopardım portakalı dalından
ama kabuğu soyulamadı.
Oldum yıldızlarla haşır neşir
ama sayısı bir tamam sayılamadı.
Kuyudan çektim suyu
ama bardaklara konulamadı.
Güller dizildi tepsiye
ama taştan fincan oyulamadı.
Sevdalara doyulamadı.
Giderayak işlerim var bitirilecek,
giderayak.

__________________
"YAŞAMAK DİRENMEKTİR YANGIN YÜREKLİM"

[email protected]


hoşça kal kırık sazım, sevdamın yaralı türküsü
hoşçakal
sazımdaki hüznü
içimdeki sızıyı
boynu bükük karanfilimi
ve yüreğimin yangınını bırakıp rüzgarlara
sırılsıklam yalnızlığımı alıp yanıma gidiyorum
hoşça kal bağrımın ateşi, kalbimin ahı, mühür gözlü yar
hoşçakal
  Alıntı ile Cevapla
Eski 31-10-2006, 23:37   #5
Onursal Dost
AYIŞIĞI - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Oct 2006
Bulunduğu Yer: ANTALYA
Mesajlar: 1,727
Tesekkür: 5
38 mesajina 47 kez tesekkür edildi
 AYIŞIĞI isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

HASRET

Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli,
belini sarmayalı,
gözünün içinde durmayalı,
aklının aydınlığına sorular sormayalı,
dokunmayalı sıcaklığına karnının.

Yüz yıldır bekliyor beni
bir şehirde bir kadın.

Aynı daldaydık, aynı daldaydık.
Aynı daldan düşüp ayrıldık.
Aramızda yüz yıllık zaman,
yol yüz yıllık.

Yüz yıldır alacakaranlıkta
koşuyorum ardından

__________________
"YAŞAMAK DİRENMEKTİR YANGIN YÜREKLİM"

[email protected]


hoşça kal kırık sazım, sevdamın yaralı türküsü
hoşçakal
sazımdaki hüznü
içimdeki sızıyı
boynu bükük karanfilimi
ve yüreğimin yangınını bırakıp rüzgarlara
sırılsıklam yalnızlığımı alıp yanıma gidiyorum
hoşça kal bağrımın ateşi, kalbimin ahı, mühür gözlü yar
hoşçakal
  Alıntı ile Cevapla
Eski 31-10-2006, 23:38   #6
Onursal Dost
AYIŞIĞI - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Oct 2006
Bulunduğu Yer: ANTALYA
Mesajlar: 1,727
Tesekkür: 5
38 mesajina 47 kez tesekkür edildi
 AYIŞIĞI isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

HASRET

Denize dönmek istiyorum!
Mavi aynasında suların:
boy verip görünmek istiyorum!
Denize dönmek istiyorum!

Gemiler gider aydın ufuklara gemiler gider!
Gergin beyaz yelkenleri doldurmaz keder.
Elbet ömrüm gemilerde bir gün olsun nöbete yeter.
Ve madem ki bir gün ölüm mukadder;
Ben sularda batan bir ışık gibi
sularda sönmek istiyorum!
Denize dönmek istiyorum!
Denize dönmek istiyorum

__________________
"YAŞAMAK DİRENMEKTİR YANGIN YÜREKLİM"

[email protected]


hoşça kal kırık sazım, sevdamın yaralı türküsü
hoşçakal
sazımdaki hüznü
içimdeki sızıyı
boynu bükük karanfilimi
ve yüreğimin yangınını bırakıp rüzgarlara
sırılsıklam yalnızlığımı alıp yanıma gidiyorum
hoşça kal bağrımın ateşi, kalbimin ahı, mühür gözlü yar
hoşçakal
  Alıntı ile Cevapla
Eski 01-12-2006, 20:54   #7
Yeni Üye
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: Bilinmiyor
Mesajlar: 40
Tesekkür: 0
0 mesajina 0 kez tesekkür edildi
 D_e_v_r_i_m isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Ben, bir insan,
ben, Türk şairi komünist Nâzım Hikmet ben,
tepeden tırnağa iman,
tepeden tırnağa kavga, hasret ve ümitten ibaret ben...

  Alıntı ile Cevapla
Eski 01-12-2006, 20:57   #8
Yeni Üye
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: Bilinmiyor
Mesajlar: 40
Tesekkür: 0
0 mesajina 0 kez tesekkür edildi
 D_e_v_r_i_m isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Çekilmez Bir Adam

Çekilmez bir adam oldum yine
Uykusuz, aksi, lanet
Bir bakıyorsun ki ana avrat söver gibi
Azgın bir hayvan döver gibi
O gün çalışıyorum
Sonra birde bakıyorsun ki
Ağzımda sönük bir cigara gibi tembel bir türkü
Sabahtan akşama kadar sırt üstü yatıyorum ertesi gün
Ve beni çileden çıkarıyor büsbütün
Kendime karşı duyduğum nefret ve merhamet
Çekilmez bir adam oldum yine
Uykusuz, aksi, lanet
Yine her seferki gibi haksızım
Sebep yok olması da imkansız
Bu yaptığım iş ayıp rezalet
Fakat elimde değil
Seni kıskanıyorum.

  Alıntı ile Cevapla
Eski 01-12-2006, 20:59   #9
Yeni Üye
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: Bilinmiyor
Mesajlar: 40
Tesekkür: 0
0 mesajina 0 kez tesekkür edildi
 D_e_v_r_i_m isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Durup Dururken

Durup dururken içimde bir şeyler kopup tıkıyor boğazımı,
Durup dururken sıçrayıp kalkıyorum yarıda bırakıp yazımı,
Durup dururken rüya görüyorum bir otelde, holde, ayakta,
Durup dururken çarpıyor alnıma kaldırımdaki ağaç,
Durup dururken bir kurt uluyor aya karşı bahtsız, öfkeli, aç,
Durup dururken yıldızlar inip sallanıyor bir bahçede, salıncakta,
Durup dururken mezardaki halim geçiyor aklımdan,
Durup dururken kafamda bir güneşli duman,
Durup dururken hiç bitmeyecekmiş gibi bağlanıyorum başladığım güne,
Ve her seferinde sen çıkıyorsun suyun yüzüne...

  Alıntı ile Cevapla
Eski 02-02-2007, 19:49   #10
Dost
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Mesajlar: 76
Tesekkür: 0
0 mesajina 0 kez tesekkür edildi
 damla isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı bahtiyarım

bugün pazar
bugün beni ilk defa günese cıkardılar
ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak
bu kadar mavi olduğunu bu kadar geniş olduğuna şaşarak kımıldamadan durdum..
sonra saygıyla toprağa oturdum
dayadım sırtımı duvara...
bu anda düşmek dalgalara
bu anda ne kavga ne hürriyet ne karım
toprak,güneş ve ben
bahtiyarım...

  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
2bölüm, hikmet, nazim, Şiirleri


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 11:44 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1