Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Siirler > Kaynakli Siirler
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 29-05-2011, 18:04   #1
YOL
Dost
YOL - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jul 2007
Bulunduğu Yer: Koordinat düzlemi dışında
Mesajlar: 227
Tesekkür: 189
115 mesajina 476 kez tesekkür edildi
 YOL isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı Yılmaz Erdoğan Şiirleri

ACABA?
siteadi.com - Yılmaz Erdoğan Şiirleri
Aşkları da devralır mı
kalp nakli yaptıranlar?

  Alıntı ile Cevapla
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi YOL üyemize tesekkür ettiler
Ardmz (10-07-2011), elifsu (28-04-2013)
Eski 29-05-2011, 18:05   #2
YOL
Dost
YOL - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jul 2007
Bulunduğu Yer: Koordinat düzlemi dışında
Mesajlar: 227
Tesekkür: 189
115 mesajina 476 kez tesekkür edildi
 YOL isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

ACI

Yaşamak uğruna
ölmek bu olsa gerek
Sevmek uğruna
acı çekmek bu olsa gerek
Hayat uğruna
savaşmak bu olsa gerek
Peki ya senin uğruna
Üzülmek niye?

  Alıntı ile Cevapla
Eski 29-05-2011, 18:07   #3
YOL
Dost
YOL - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jul 2007
Bulunduğu Yer: Koordinat düzlemi dışında
Mesajlar: 227
Tesekkür: 189
115 mesajina 476 kez tesekkür edildi
 YOL isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

ADIN BAHARDI

Kente yanlızlık gelirdi sen uyuyunca
Yüzümde mevsim değişirdi uyandığında
Bilmezdin gizliden seni sevdiğimi
Aşkın içimde solardı adın Bahar'dı

Eteğini koştururdun sokağımızda
Sokak sus pus olur sana bakardı
Bilmezdin gizliden izlediğimi
Gözlerim gözlerinden korkardı
Hatırlıyorum adın Bahar'dı

Sokakta bir bayramdı durakta bekleyişin
Sanki sonsuz bir ayrılıktı okula gidişin
Bilmezdin her sabah seni yolcu ettiğimi
Yüreğim yol boyu ardından ağlardı
Hatırlıyorum adın Bahar'dı

  Alıntı ile Cevapla
Eski 29-05-2011, 18:08   #4
YOL
Dost
YOL - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jul 2007
Bulunduğu Yer: Koordinat düzlemi dışında
Mesajlar: 227
Tesekkür: 189
115 mesajina 476 kez tesekkür edildi
 YOL isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

AKBABA

Tanrım nereye baksam yeşil kasırgalar
O sevip gitmekse o
Çok uzak ve yemyeşil bakmaksa
Tanrım nereye baksam yeşil kasırgalar

  Alıntı ile Cevapla
Eski 29-05-2011, 18:09   #5
YOL
Dost
YOL - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jul 2007
Bulunduğu Yer: Koordinat düzlemi dışında
Mesajlar: 227
Tesekkür: 189
115 mesajina 476 kez tesekkür edildi
 YOL isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

ALKOL İKİNDİSİ

Biz ne zaman içsek,
Köfte geç gelir
Ve oturur muhabbetin terkisine
Çıplak bir efkar sözcüğü

Biz ne zaman içsek,
Sabah akar meycinin cebine
Günde kaç kez öpüşür ki akrep ile yelkovan
Biz ne zaman içsek,
İç değilizdir aslında.
Dışımızda bronz bir akşam sözcüğü,
Çırıl bir efkar sözcüğü
Delikanlı kıvamında sevda değilse de
Tabansız sevişmelerdeki el değmemiş pişmanlık
Biz ne zaman içsek,
iç değilizdir aslında.

Bu alkol ikindisi şiirle
Şimdi burda açılsaydın
Adımın baş harfi gibi
Belki ağustos kokardı ağustos
Sen,
Fikrini ipotek etmiş kiralık sevdalara
Senine boyuna sevilmiş sen
Yalanı sevdasından büyük sen
Bir bil-sen.

Biz ne zaman içsek seni düşünüyoruz
Genzimizde göl gözyaşları
Biz ne zaman içsek,
İç değilizdir aslında.

Dışımızda bronz bir İzmir akşamı...

  Alıntı ile Cevapla
Eski 29-05-2011, 18:11   #6
YOL
Dost
YOL - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jul 2007
Bulunduğu Yer: Koordinat düzlemi dışında
Mesajlar: 227
Tesekkür: 189
115 mesajina 476 kez tesekkür edildi
 YOL isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

AMAN ORMANCI

nasıl hecelersen hecele
hep aynı biçimde yazılıyor
ayrılık

çok yol bilenler geçti
ayağını yordamına göre uzatan
kurdun kuşun bileceği hal değilmiş ya öylesi işte
eski sözlere yeni kafiye bulmak gerekmez
suyu sefası kendine yeten
stabilize bir eğlenmektir hayat
her sevdalıya aşık atmak gerekmez

sen, o hep önden giden
çatallanan bahçesindeyken sevişmenin
ki çıplak ve bensizliği ele almışken
ne anlattığını bilmek istemeyen
şiirler getiririm arkandan
bir devrik cümlem kalır acınası
iki çekingen benzetmem belki
ve derisi soyulmuş bir nakaratım kalır
yoluna ağladığım o türküden
artık ehemmiyeti kalmaz
prünün
ve hoş gül içimlik suların
ya da
-içkiden olsa gerek-
masayı yıkan ormancının
nasıl kıydın diye sormanın da manası yoktur
suç delilleri ortadadır
ve zaten
kim olsa katılır akışına gerisinin

aman ormancı
canım ormancı
köyümüze bıraktın
yoktan bir acı

acı köyde ya o yüzden türkü,
yoksa roman olacak
kentimizde geçse öyküsü

bir de gülüşün kalır
dişlerinin etrafından
ve bilişin kalır
her şeyi ama her şeyi
eski haliyle

  Alıntı ile Cevapla
Eski 29-05-2011, 18:16   #7
YOL
Dost
YOL - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jul 2007
Bulunduğu Yer: Koordinat düzlemi dışında
Mesajlar: 227
Tesekkür: 189
115 mesajina 476 kez tesekkür edildi
 YOL isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Thumbs up

ANKARA

Ankara'ya öyle yakışırdı ki kar..
asfaltlar ışıldar, buz tutardı resmi yalanlar...
kimse keman çalmaz belki ama
çok keman çalınsın balolarında
diye yapılmış
gri sisli binalar...
alnının ortasında
ciddi bir devlet asabiyeti.
çok kötü günlermiş gibi en genç zamanlar,
bu zulüm bu sevda bitmezmiş sevmek
bir halkı sevmekse aşk o zaman sevmekmiş!
(biz bir şeyi delicesine severiz
ama tanrım neyi?)
kahve önü çatlak mozaik
bel kemiğine tehdit
kürsüler üstünde
çok sigara içen
öğrenciler
bir daha asla yaşayamayacağı
aşkları teğet geçerken
hep onu sevmeyenleri severek
hep onu sevenin gözlerinden
kalabalıklara kaçarak
karışarak toplumcu gerçekçi yalnızlıklara,
yüksek rakımlarda çatlamış dudaklarını
bir izmirli güzele dayatmak varken
(hep kardeş olacak değiliz ya,
yaşasın halkların sevgililîğî!)
soyut bir sevdaya
beşik kertilmiş olan
dağda çoban,
şehirde şark çıbanı sayılan,
Fırat'ın büyük elleri
Ararat'ın kız yelleri
Cilo'nun derin nefesleri
hülasa kente hukuk mukuk okun
mümkünse o arada da memleketi kurtarmaya gelmiş
Anadolu çocukları, Ankara'ya öyle yakışırdı ki kar
asfaltlar ışıldar,
buz tutardı resmi yalanlar
(belki balkona kar seyretmeye çıkar diye
sevdiğimiz kızlar
çok dibimiz donmuştur ve çoğu zaman
bu kar mevzuu
kızlara yeterince ilginç gelmemiştir)
hiçbir şey kapalı bir dükkan kadar
hüzünlü gelmez insana
Ankara'da,
yoksa bugün bir hayat
yaşanmayacakmı duygusu çöker bütün bozkıra.
Kimse keman çalmaz belki
Belki bu fiim hiçbir zaman
o kadar fiyakalı olmayacak ama
Hiçbir lahmacunda
o okul yolundaki üçüncü sınıf lokantadakinin
tadını vermeyecek bir daha
Çok daha iyilerini yedim sonra
bizzat Urfa'da hatta
Ama hiçbirinde
o kadar aç oturrnadım sofraya
Ankara'ya
öyle yakışırdı ki kar
çok yabancı bir soluk duyulur bazı
bilinmez bir dilin ıslığından
anla ki sıkıldı bizim konsolosluktaki konuklar
öyle deme
Ankara'yı sevmeyene bir zulümdür
bu kadar insanın neden Ankara'yı sevdiğini anlamadan
Ankara'da yaşamak
yollarına hep sevdiğimiz insanların
adlarını vermediler ama biz her duvara
bilvesile onların adını yazarak yaşadık
kül ve betondan mürekkep
yaşadıkça yaşanılası gelen
o tuhaf bozkır kokusunda.
Ankara'ya öyle yakışırdı ki kar.
asfaltlar ışıldar...
bir günden bir sürü gün yapan
mesai saatlerinde hiçbir şey yapan
hiçbir şey alıp hiçbir şey sunan
rakıyı bol sulu içen
dokunmasın için deği!
çabuk bitmesin dîye devletimin tekel rakısı,
hep kağıtlara bakarak,
hep kağıtlardan bakarak
hem neşet ertaş' ı hem bülent ersoy' u
aynı anda sevmeyi başararak,
karısının bayat ekmeklerden yaptığı tatlıyı
çok beğenmeyerek ama
yine de bu tasarrufunu takdir ederek
boynu hep kıdemli bir atkının içinde saklıyken
hep bir şeylere birilerine küsmüş gibi
yürüyen...
memurlar.......
Ankara'ya öyle yakışırdı ki kar..
asfaltlar ışıldar,
buz tutardı resmi yalanlar...
biz, şimdi kapalı birr kuruyemişçi
dükkanının -ki bütün plan kar altında
tuzsuz ay çekirdeği çitileyip
yanı sıra bafra içmektir-
kötü ışıklandırılmış vitrininden
umutsuzca içeri bakan,
kimliği gereğinden fazla sorgulanmış,
merhabadan çok çıkar ulan kimliğini denmiş,
-yani sistem kendi verdiği kimliği
zırt pırt geri istemektedir-
doğduğu yer yüzünden
doğuştan kavgacı zannedilen ama
pek çoğu kavgadan nefret eden
kavgacı esmer cesur korkak
çoğu kürt çoğu türk çocuklardık...
Ankara'ya öyle yakışırdı ki kar....
ha sonra belki Ahmed Arif'in aklına
hiçbir şairin aklına gelmeyecek
-çünkü hiçkimse bir daha Ankara' yı
O'nun kadar sevemeyecek -bir şiir islenir:
kar altındadır varoşlar
hasretim,nazlıdır ankara.....
ustam yine sen bilirsin ama
hangi aralıkta bir şair ölmüşse
işte o,en netameli aydır bence.
Ankara'ya öyle yakışırdı ki kar...
asfaltlar ışıldar...
yalanlar...
şimdi ve sonra ne zaman Ankara'ya kar yağsa
elim, gönlüm, çocukluğum buz tutar.

  Alıntı ile Cevapla
Eski 29-05-2011, 19:10   #8
YOL
Dost
YOL - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jul 2007
Bulunduğu Yer: Koordinat düzlemi dışında
Mesajlar: 227
Tesekkür: 189
115 mesajina 476 kez tesekkür edildi
 YOL isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

AŞK HAYATI

Sevmek gibi geliyordu her şey,
sevmek gibi gidiyordu kadın
adının anlattığı,canın teni yakmasıydı,
bir bulut evet ama aslolan
bulutun suyu yağmasaydı...

'bir insanı sevmekle başlıyordu her şey'
ve boşanmak için
en az iki şahit gerekiyordu

  Alıntı ile Cevapla
Eski 29-05-2011, 19:11   #9
YOL
Dost
YOL - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jul 2007
Bulunduğu Yer: Koordinat düzlemi dışında
Mesajlar: 227
Tesekkür: 189
115 mesajina 476 kez tesekkür edildi
 YOL isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

AŞKIMIZ

Aşkımız iki gözlüklünün öpüşme çabasıydı;
gözlükleri çıkarmak hiç aklımıza gelmedi.

Hiç düşündün mü belki
Belki, eline en yakışan takı benim elim.
Belki de en belli olacak yalan, benim söylediğim...
Belki sen ve belki ben...

Yoksulluk, kirden rengi tanınmayan
bir beyaz tutsaklık...
İnsan kendine iltica edebilir mi?

Ölü olarak ele geçiriliyor en sıcak insan sözleri..
Ve hüznüm bir kamu morgunda işe başladı.

  Alıntı ile Cevapla
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi YOL üyemize tesekkür ettiler
Corumlu (02-06-2011)
Eski 29-05-2011, 19:12   #10
YOL
Dost
YOL - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jul 2007
Bulunduğu Yer: Koordinat düzlemi dışında
Mesajlar: 227
Tesekkür: 189
115 mesajina 476 kez tesekkür edildi
 YOL isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

BAŞKALASAN AŞK

Adını anmak güzeldi,
dost ağızlarda sana dair cümlelerin
ıslatılması...
Adını anmak...
Yüksek sesle, kimsesiz gecelerin düşsel
avuntularına sırt çevirip senden söz açmak...
Biraz gülünç, biraz sitemkar...
güzeldi...
Adının Türkçedeki yankısı özeldi...

Seninle yoğurt yemek, kendi Kanlıcanlı,
Sülalesi Kandilli yoğurtçunun mekanında...
Denize amors durup, yüzüne
cepheden bakmak güneşli bir mavilikte....
güzeldi..

İpe sapa konuşlanmaz bahanelerle elini tutmak,
yüzünde
Yüzyıllık bir hasreti gidermek güzeldi...

Güzeldi'li geçmiş zamanları düşünüyorum
şimdi...
Cümlelerimiz öznesiz...Umursayan yok,
Kanlıca'daki yoğurdu...

ve eşikteki öpücük, tarih bilinci olmayan bir
aşkın mührüdür artık...

  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
erdoğan, eroğan, yılmaz, yılmaz erdoğan şiirleri, Şiirleri


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 02:27 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1