21-10-2012, 18:14 | #1 |
Can Dost
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: LAMEKAN
Yaş: 52
Mesajlar: 1,442
Tesekkür: 970
|
MERDAN DOST şiirleri
SOLU PARÇALADILAR
siteadi.com - MERDAN DOST şiirleri Nedir solun soldan ayrısı Anlamadım işin doğrusu Seçimmi ne karın ağrısı Bu işler böylemi yürüyor Bir biri üzerine açılımlar Halka işlemez çalımlar Görün ey devrimci canlar Dökülen kanımız kuruyor Halkı böldüler binbir parçaya Gül dağıtıp üfürükcü falcıya Dilleri dönmezdi arapçaya Hepsi birden hutbe okuyor Böylemi bıraktı Atatürk bize Yazıklar olsun öyleyse size Haddin bildirelim şu şerefsize Ellerimiz armutmu topluyor Vallahi insanlar candan bezdi Sırtında beyefendiler gezdi Garip Ömür gördüğün yazdı Dostlar bana boşuna kızıyor KIZILDERE Göğü kapladı bir duman Zalim avcı vermez aman Düştü Cihan düştü Sinan Kanlar aktı Kızıldere Kızıldere kızıl oldu Bağımıza çakal doldu Mahir Çayanım vuruldu Canlar yaktı Kızıldere Ellerinde mavzerleri Vuracaktı tüm itleri Ömer, Ahmet, Saffetleri Yedi gitti Kızıldere Sabahattin, Hüdaimiz Peşinizden biz geliriz Yerde kalmaz silahınız Sanma bitti Kızıldere Nihat, Ertan koç yiğitler Nasıl kıydı size itler Garip Ömür der faşistler Artık yetti Kızıldere.. (Anınız önderimiz, fikriniz güneşimiz olsun!!) 30 Mart 1972 Kızıldere Katliamı Anma etkinliği 28 Mart 2009 da Sincan ÖDP ilçe binasında saat 14:00 da bütün canları bekleriz.. KALEM SANA DARILDIM Bak neler neler açtın başıma Ey kalem ben sana darıldım Şaşardım karışmasan işime Ey kalem ben sana darıldım İçimin sızısın duyurdun ele Gönül yayım kapıldı bir sele Hazan değdi tomurcuk güle Ey kalem ben sana darıldım Bile bile niye adam kayırmak Olurmu canı candan ayırmak Cellat hakim elinden kırılmak Ey kalem ben sana darıldım Kulu kula düşman eyledin Ulu divanda yalan söyledin Sen doğuşundan böyleydin Ey kalem ben sana darıldım Nedir özün çammı ardıçmı? Kökü kurtlu bir ağaçmı? Kalemmisin savcı yargıçmı? Ey kalem ben sana darıldım Kaç kişinin yüzün güldürdün? Pir Sultan'ı kimin için öldürdün Sen benim için bin kere öldün Ey kalem ben sana darıldım Bırak hatırımı sormayasın Sakın gönüllere girmeyesin Garip Ömür gibi ölmeyesin Ey kalem ben sana darıldım DEDEM ALİ Gökyüzünü kapladı kara bulutlar Eller düğün eder bayram kutlar Halimi anlamaz yakınlar yadlar Yüreğime közün düşmüş dedem Ali Gözün yaşıyla yeşerttiğin bağın Kuru otlarla doldu yığın yığın Bir bakışınla erittiğin şu dağın Yücesine karlar yağmış dedem Ali Ölümsüz tek canlı yoktur dünyalı Kalmaz dünyada bir ağaç dalı Seni ölmez sandım kendim bileli Yiğide bile kefen varmış dedem Ali Her gece düşlerimde görürüm Ben bu dertle yanar ölürüm İnleye inleye sana varır yürürüm Garip Ömür öksüz kaldı dedem Ali YOLDAŞIM Dünyada haksızlığa karşı Eğmedik dük duran başı Verdiğimiz haklı halk savaşı Rüya değil inan yoldaşım İnce Mehmet'lerden beri Mahir'lerde vermiştir seri Cevahir'ler dönmedi geri İnsanın fikri yaşar yoldaşım Yolun düşer ise uğra Deniz'e Onlar ölümü almıştı göze Laf yapmak düşmez de bize Candan caymak zor yoldaşım Ulaş'ın gözlerine kan doldu Ya İbrahim parça parça oldu Umuda koşan yiğitler vuruldu Mücadele devam eder yoldaşım BİRİYİM BEN Kayıp bir türkünün dizesiyim Yakılmış ozanların sesiyim Şah Hüseyn'in sinesiyim Kerbela hem Sivas'ım ben Ceylanım bir aslan donunda Cenk ederim hayber önünde Hak Muhammed'in yolunda Bektaş Veli hem Ali'yim ben Şah Merdan'ı koymam dilimden Hak'la Hak'tım caydım derimden Şah'a gittim dar ağacı dalından Pirsultan'ım hem Nesimi'yim ben Yağmur yüklü bulutum yağamam Çoktur derdim dünyaya sığamam Kendi elim ile kendim boğamam Garip Ömür derler bir deliyim ben YURDUN HAKİMİ Koltuğu bırakmaz kimi Onlarmış yurdun hakimi Be hey soytarı takımı Sizi adam sayan varmı Enflasyon tavan yapmış Fukaranın belin bükmüş Kriz bizi teğet geçmiş Bundan büyük yalan varmı Hep işleri yalan dolan Konuşurlar falan filan Demirel den arta kalan Sizin gibi çoban varmı Yasaları zengin korur Gelen kesesin doldurur Boş oturur çok yorulur Yük olacak bitin varmı Elektirik su hava para Kim dayanır bu zamlara Halkı soyan zalımlara Bir haddini soran varmı Garip Ömür düşün derim Akılsız başı neylerim Kuruş etmez alın terim Emek verip doyan varmı MİLLET Zalimin kesesi dolup taşıyor Beyler sırtımızda kene gibi yaşyor Neden söyleyince herkes şaşıyor Bukadarmı uykuya daldınız millet Mahzuni demedimi uyanın diye Daha uyursun bilmemki niye Eşek çoban olmuş bizim sürüye İşte böyle yaya kaldınız millet Yaşıyor Ankara da dayısı olan Edepsiz gidiyor edepli doğan Soğan gitti ekmek kaldı yavan Emkeği çamura bandınız millet Kör talihine çok şükür dersin Yarınını daha beter eylersin Batıya kızıp doğuya söversin İyice rotayı şaştınız millet Garip Ömür derdinden delidir Ne Merdan Ali nede Veli dir Bu millete bunca zulüm nedir Bir yanıp bir söndünüz millet BAK HELE Kendi eşeğini bile güdemezdi Şimdi parti kurmuş bak hele İyiyi kötüyü hiç bilemezdi Adam bile seçiyormuş bak hele Lafı sözü hep hile hurda Çok para üttürmüş kumarda Derman olacağım dermiş derde Melek gibi uçuyormuş bak hele Kendinden başkasını göremez Bir gayeye kapılıpta ölemez Kaz gelirse tavuk esirgemez Halkının umuduymuş bak hele Ali Ramazan Ufuk onun adı Solda birlik olmak muradı Eski liboşlardan kim kaldı Devrimciyim diyormuş bak hele Birbiri izine kurşun atan Şaşı kalkar kör ile yatan Sizemi emanet şimdi vatan Başbakan oluyormuş bak hele Dedikodu kazanında kaynadı Hayal pilavını yedi doymadı Bunca sözlerimi hiç saymadı Garip Ömür susuyormuş bak hele YUMRUKLU YILDIZ Yaşamak insan gibi insanca Umut sende yumruklu yıldız Mezar olupta gitmek gence Revamıdır yumruklu yıldız Uğrunda can verdik aldık Kül oldukda kul olmadık Lenine Marksa hep özendik Ustaya yani yumruklu yıldız Yurdu kurtarmak için savaş Işık idi söndü yavaş yavaş Lale gül gibiydi vatandaş Deremedik yumruklu yıldız Işığımız yoldaş Ulaş'ımız Zalim düzen ezer başımız Ilık ılık akan şu kanımız Nedendir yumruklu yıldız Nesil düzene uyup gidiyor Ezilen ezene gardaş diyor Fakir hamal semerin yiyor Ekmek diye yumruklu yıldız Razı değilsen kalk filizlen İşte Garip Ömür ilk yeşeren KÖR İMİŞ İŞTE Ben bu dünyaya baki kalamam Mehdi gibi gidip geri gelemem Ağaçmı olurum yaprakmı bilemem Yeniden varolmak var imiş işte Ayı karış karış dolaştı insan Amma bir bulunmaz güneşi aşan Deryadan yükselip deryaya düşen Damlayı yaratan sır imiş işte Şubatta durgun duran nehirler Coş etmek için baharı bekler Kavuşmaz aşka yanan yürekler Aslı Keremine nar imiş işte Garip Ömür bir anadan geldi ya Gelip aşkın deryasına daldı ya Bütün canlıları bir bildi ya Ondan şu gözleri kör imiş işte EY MARAŞ Kara yazılmış kader kara Maraş'a Düştü yaran yoldaş kızgın ataşa Tutalım dostlarım itleri taşa Faşistin elinde kaldın ey Maraş Kimlere kandın sünni gardaşım Neden ezdiğin şu benim başım Seninle paylaştım ekmeğim aşım Yüreğime sancı saldın ey Maraş İtler doluştuda eve barklara Kurşunlar yağdı hep çocuklara Bizi boyadınız kızıl kanlara Yezidin öncüsü oldun ey Maraş Körpe yavruların günahı nedir Vurduğun kadının çoğu gebedir Günahın büyüğü faşistlerdedir Bizleri kötü bildin ey Maraş Tanrı'mı gönderdi sizi bizlere Bu kadarmı battık biz o gözlere Kıymayın ne olur gelin kızlara Bağrımıza zehir doldun ey Maraş Hükümet duymuyor neden sesimiz Kesildi boğazdan hoş nefesimiz Köyümde tutulmaz oldu yasımız Mezarımı dağa kazdın ey Maraş Yiğit sünnilere sözümüz yoktur Kardeşi kardeşe çatan alçaktır Gayrı o Maraş'dan yolum ıraktır Bizi kütüğünden sildin ey Maraş Garip Ömür duman olmuş tütüyor Bağımızda hoyrat kuşlar ötüyor Her yerde mazlumu zalım yutuyor Hani yiğitlere yoldun ey Maraş BEN GELDİM Dünyaya geldiğim neden sorarsan Dostluk çırasını yakmaya geldim Gözümde kaşımda sebep ararsan Kötüye kaş çatıp bakmaya geldim Zalimdir zalime karşı durmayan Mazlumun derdine çare bulmayan Var ise dünyada zalim olmayan Gönül servetimi dökmeye geldim Karartmışlar güzellerin bahtını Almazsam namerdim yiğit ahtını Çirkin dünyaya kurmuşda tahtını Sarayını başına yıkmaya geldim Hakim olur isek birgün dünyaya Gülüp eğleniriz hep doya doya Son bulur kötülük veda acıya Sevgi tohumları ekmeye geldim Tutarmıki Garip Ömür dileğin İnsan sevgisine açyın yüreğin Doğduğundan beri ölene değin Bütün gönüllere akmaya geldim GERÇEK ÖLÜMDÜR Cahil ile eyleme sohbet İncitir seni dili zalimdir Uçar gider ettiğin nasihat Sanma her deli alimdir Her canlının birdir değeri Boş davaya adama seri Dürüstlüğe akıt alın teri Ötesi insanlığa zulümdür Sarma yarasın kula kulun Hakkın yer yetimin dulun Kıymeti yok paranın pulun İnsana gerçek servet bilimdir Mevla insanı özel yaratmış Neden Adem'i cennetten atmış Cennet'e köprü kıldan sıratmış Var ise bir gerçek o da ölümdür Gerçeğe günah demiş bazılar Beni bilmez kurandaki yazılar Garip Ömür ölünce dürzüler Sevinmesin susmaz dilimdir BAYRAM Bugün yine gönlüm yasta Bayram gelse kaç yazar Çürür nice yiğit mahpusta Bayram gelse kaç yazar Vekilimiz tutmaz sözünü Para kör eylemiş gözünü Giydik Amerikan bezini Bayram gelse kaç yazar Hükümet ikrar verdi barışa Muhalefet de girdi yarışa Yollar yapılmazsa Muş'a Bayram gelse kaç yazar İstanbul koskoca şehir Esir aldı taşan bir nehir Milleti buldu yine kahır Bayram gelse kaç yazar Sarılmadan bunca yara Bayrama gelirmi hiç sıra Garip Ömür yandı nar'a Bayram gelse kaç yazar YAZIK SANA İnsanlık zulümdeyken Direnmezsen yazık sana Zalimin eli yakandayken Yerinmezsen yazık sana Sefaleti şeref zannetme Sakın eğri yollara gitme Yiğit isen devrilip yatma Uyanmazsan yazık sana Boyun bükme kaderine Öfkeni bile kederine Yürü zalimin üzerine Varamazsan yazık sana Kurulsa bile dar ağacı Çilemiz ölümden de acı Mazlum ile zalim piçi Ayırmazsan yazık sana Secde eder yiğide dağlar Yol sizindir kalan sağlar Garip Ömür kanı çağlar KÜLÜM BENİM Hüznüm bulut bulut çöker dağlara Umutlarım damla damla gider sellere Selam olsun benden hür gönüllere Bir sevdaya zincirlidir gönlüm benim Nice engeller aşar gider seher yeli Bahar gelir coşar çağlar aşkın seli Konuşur gezerim hep deli deli Ötmez susar lal olur dilim benim Yolum ıradı o leyla'nın köyünden Bir damla içmem yansam suyundan Leyla uğruna caymış idim canımdan Yel yel olurda savrulur külüm benim Garip Ömür garip kalsın yüreğim Sevdalılar kavuşmuyor ne edeyim Başım alıp bilinmez sıra gideyim Belki de o yare kavuşur ölüm benim ZOR GELİR BANA Bahar gelir al kırmızı açarsın Gönlüm bağına neşe saçarsın Neden ya benden öte kaçarsın Senin nazların gülüm ar gelir bana Yar yüzünü benden öte çevirme Aşılmaz dağları önüme serme Ölürmüsün yar gönlümü kırma Senin ettiklerin gülüm hor gelir bana Gel vurma baltayı bindiğin dala Ezel ezeli baş koyduk bu yola Cevreyleme bağrı yanık bülbüle Senin sitemlerin gülüm zar gelir bana Garip Ömür'üm söyledim sözümü Sevdana düşeli açamadım gözümü Yar bu ayrılık kül eyliyor közümü Senin yokluğun gülüm zor gelir bana OZAN MAHZUNİ Bir çığır açtı ozanların yolunda Çok diyar gezdi sarı sazı elinde Şu Türkiye'nin yeşilinde alında Bir Mahzuni doğup yetti de gitti Bilmedi eğriyi hep öğretti düzü Onun için bir gün gülmedi yüzü Fırtınadan geçti de kesmedi hızı Seher yeli gibi serin esti de gitti Cemler yapar idi dost erkan ile Sesinin rengindedir çektiği çile Ötüşü benzerdi nazlı bülbüle Kartal gibi kanat çırptı da gitti Garip Ömür dönmez sözünden Kimler yürüdü Mahzuni izinden Ayrı düştük zalımların yüzünden O Şerif figanı figana kattı da gitti VEFASIZ DOST'A Selamın niye kesildi yoldaşım Soyuna kılıç çalan yezit miyim Ölmekse ölmek fedadır başım İkrardan dönen yoz it miyim Derdini de ki sineciğim deline Sus mu geldi şakıyon o diline Bir selam koymadın seher yeline Yoksa ben aklına gel git miyim Garip Ömür'üm dostuna inler Düşman kesildi dostum diyenler Hani uğrumuza canın verenler Gözüne görünmez toz bit miyim AZRAİL UĞRAMIŞ KÖYÜME BENİM (Ahmet Dayıoğlu'na) (Ahmet Dayıoğlu'na) Şu gurbetlik yollarımı bağladı Dostun acısı yüreğimi dağladı Koskoca yiğidi kanser neyledi Azrail uğramış köyüme benim Acı haberi de duydun askerde Merhem işlemez böylesi derde Ben yanar ağlarım gurbet ellerde Azrail uğramış köyüme benim Böylemiydi senin ile ahtımız Gülmedi gitti bizim bahtımız Viraneye döndü kalbi tahtımız Azrail uğramış köyüme benim Uzaktır yolları köyüme gitsem Dostun bağrına bağrımı katsam Senin yerine ben yanıp tütsem Azrail uğramış köyüme benim Böyle bilmezdim ben bu kaderi Genç yaşında buldun sen kederi Garip Ömür de dostun derbederi Azrail uğramış köyüme benim KADINLAR Dağdan köye odun çeker Anamız yarimiz kadınlar Sevgi eker zulüm biçer Anamız yarimiz kadınlar Diri diri gömmüştük onu Töre deyip döktük kanını Ayıptır okutmadık çoğunu Anamız yarimiz kadınlar Dağlara yüklese derdini Taşımaz ki binde birini Döker toprağa alın terini Anamız yarimiz kadınlar O yarattı yeri göğü bucağı Onsuz tüter mi yiğit ocağı Şefkat doludur ana kucağı Anamız yarimiz kadınlar Adı Gül'dür Diken soy adı Kederini neşe ile boyadı Çürük dağa sırtın dayadı Anamız yarimiz kadınlar Garip Ömür döktü dilden Garipler anlarmış halden Sevgim sizedir gönülden Anamız yarimiz kadınlar VAR OĞLU VAR Yandığımız yetmez daha da yakın Oturup koltuklara dumana bakın Utanmayın beyler bir de zil takın Çünki bu işlere de bakanınız var Biz çekeriz dertlerin hasbı hasını Sanki tutan mı var garibin yasını Kanımızı döküp doldurur tasını İnsan yer kan içer hakanınız var Fakirse zor görür rüyasında eti Ektiği değil de çektiğidir serveti Kalmadı toprağın hürü bereketi Parsel edip dağlar yıkanınız var Kendi yapar önden sapar yasada Kürsüde konuşur unutur masada Yetmemiş ama hepsi geldi hasada Çatlak ele göz yaşı dökeniniz var Garip Ömür dalgın olup gezerken Şu halkların dertlerini süzerken Erdoğan'a köpürüp de kızarken Akıllara Erbakan'ı sokanınız var BU SON ŞİİR Kara katranlara büründüm gene Kör kaderim karanlığa eş oldu Ele yaz bahar hep kış geldi bana Güneşi görmem hayal düş oldu Neyleyim ele gelmiş baharı yazı Çok dağlar aştım geçemem düzü Bana kem geliyor dostların gözü Durası yüreğim ağır bir taş oldu Aklım düşmanım ben serseriyim Canlı içinde gezen ceset gibiyim Sanki cennetin cehennemindeyim O Kevser ırmak idi ab-ı ateş oldu Bu son şiir artık susacak kalemim Kimseye değil kendimedir sitemim Kırık dümenli rotası şaşkın gemim Garip Ömür göz üstüne kaş oldu VURDUĞUN YETER Serimi sevdaya ezdiren zalım Çileyi başıma verdiğin yeter Mecnun gibi deli gezdiren zalım Çölleri sineme sardığın yeter Pervaneler gibi döndüm ardına Sabrılar yetirdim zalım derdine Canım gark eyledim elin yurduna Uzak diyarlara sürdüğün yeter Giden gün geriye gelir mi sence Sızılar yüreğim inceden ince Aşkın oku şu bağrıma değince Kanayan yaramı vurduğun yeter Kara gözün benden niye süzersin Gördüğün her yeri yıkıp bozarsın Deli bir fırtına esip esip tozarsın Dağları yüzüme kırdığın yeter Garip Ömür çeker iken cefası Ölü vücudumda sürdün sefayı Yaktığın söner mi döksen deryayı Teni közlerine kardığın yeter GARİP SEFİL Kalkmaz oldu başımdan sefalet şerri Varım yok başka kurdumdan benim Uçuktur aklım boşa gezmem serseri Sayan çoktur böyle ardımdan benim Vardım gittim kör meclisine sığındım Kendi derdim durdu ellere yandım Bütün insanlığa köprü olurum sandım Gidesi yoktur bitlerin sırtımdan benim Delindi postum da sızdırıyor kanımı Almıyor azrail neden şu canımı Karanlığın ortasında şaştım yönümü Güneşler savuşmuş yurdumdan benim Garip Ömür derdiyle kalmıştır naçar Dertliler bağında baykuşlar uçar Yıllar oldu kalemim zehirler saçar Yazamaz ki başka derdimden benim İKİLİK Ayaksız dolaştım sahrayı çölü Bulandı gönlümün çalkanır gölü Ben kör bilir idim ehli cahili Onikiden hedef vurdu neyleyim Zulüm tufanına uğradı göçüm Volkanlar patlamış yanıyor içim Değişir insanlar bak biçim biçim Ayrı ayrı arap kürdü neyleyim Evvel insan idi şimdi bir ırkdır İnsan insan doğar asili yokdur Biri binden say ki o hakdır Dünyadan dışarı yurdu neyleyim Garip Ömür aklar düşse teline Zalım düzenini dola diline Derman değil ise halkın haline Başı dik gezer merdi neyleyim PİŞMANIM Her yılın mayıs yirmikisi Ben doğduğuma pişmanım Yiğit atın boş gider telkisi Ben doyduğuma pişmanım Bahar ayı kokuşur güller Gülleri diker nasırlı eller Yiğide söven kuruya diller Ben duyduğuma pişmanım Emeğin teri tatlıdır baldan Felek ne ister yoksuldan Garip Ömür ölümü cahilden Ben değdiğime pişmanım AKreP Oy diye diye oyumuz aldı Bir AKreP soktu bu halkı Soymadığı bir derimiz kaldı Bir AKreP soktu bu halkı Kuru soğana talim yiğitler Bizde dirildi sanki Hitler Sahte sofu sahte seyyitler Bir AKreP soktu bu halkı Emeğe uzattı kirli elini Büktü kırdı emekçi belini Mühürledi ozanların dilini Bir AKreP soktu bu halkı Koca gemi dilinde gemicik Amerika dostudur biricik Avradı baş kapalı kıç açık Bir AKreP soktu bu halkı Garip Ömür adelet a sıdır Yoksulu soymak yasasıdır O ki Fetonun yanaşmasıdır Bir AKreP soktu bu halkı EMMOĞLU (YÜZÜN AKMIDIR) Ey bre emmoğlu ne olmuş sana Dininde ana ata soy yokmudur Neden selam vermezsin babana Sanki imanına baban yükmüdür Arabistan çölünde yanmış başın Ondandır bozuk hep bütün işin Sen de bir babasın bak iyi düşün Yeğen veren bacına bu hakmıdır Sen anlattın bana o vezir evladı Babasının yüreğini nasıl dağladı Emmoğlu gözlerini kimler bağladı Öğretmen olmak sana pakmıdır Beni oldum olası sevemedin gitti Benim fikirlerim hep gözüne battı Garip Ömür sen gibilere çok çattı Bana kara yüzün ele güne akmıdır EKSİK DEĞİL Dedemden miras yetimlik bana Ondan gözümde yaş eksik değil Kırıldı kalbim ciğer kesildi kana Basarım bağrıma taş eksik değil Köyüm eski köyüm değildir gayrı Selamsız sabahın olur mu hayrı Bahçemde güllerim küs ayrı ayrı Tüneşir dalına baykuş eksik değil Çektiğim ızdırap bir hasret olsa Geçerdi dostların selamı gelse Yürekte yeşeren sevda değilse Düz giden yola yokuş eksik değil Garip Ömür derdini dermanı bildi Bir hayat istedi bin ölüm geldi Her zerresi göçtü kime ne kaldı Dosta küsüp giden baş eksik değil DEV YOL MARŞI Dağlar el veriyor bize Gelin dev-yolcular gelin Oligarşi gelsin dize Gelin dev-yolcular gelin Alın ele mavzerleri Tutun yüksek tepeleri Bütün faşist köpekleri Vurun dev-yolcular vurun Koyman Mahir'in öcünü Gösterin gencin gücünü Faşizmin tahtı tacını Yıkın dev-yolcular yıkın Garip Ömür sözüm haktır Bundan gayrı çözüm yoktur Devrimciyim diyen çoktur Duyun dev-yolcular duyun TİMSAHIN GÖZ YAŞI Bir adam ki sanat eylemiş yalanı Gözünden dökülen yaşlar timsahın Kurmuş yasasını kolay eyler talanı Belaya bulaşmaz başlar timsahın Onyedi yaşında Erdal'dır acımız Yoldaş Hıdır İlyas daha kaçımız Sana düşmez ulan sana ilacımız Kafası başka türlü işler timsahın İşsizler çoğaldı geleli bir Tayyip Zülme zam yaptı demokrasi deyip Yoksulun sırtından lokmalar yeyip Bir gün kırılmaz mı dişler timsahın Garip Ömür der ki bir yüzün kara Bir beş on değil söyledim bin kere Elbet bağrından seni söker Ankara Başına yağa yağa taşlar timsahın VURSUNLAR BENİ Sadık kalmadın ahdına sen köyüm Birdaha gelirsem vursunlar beni Yüz çevirir benden emmim dayım Birdaha gelirsem vursunlar beni Çorak toprağının çatlak ellisiydim Çile harmanının kırık bellisiydim Hani ya dostun tatlı dillisiydim Birdaha gelirsem vursunlar beni Bu yaraya tabip derman olamaz Derde düşmeyenler beni anlamaz Dostlar kılıcını dostla kanlamaz Birdaha gelirsem vursunlar beni Hısım akrabaya hüznümüz kalsın Dilimiz yoktur ki sözümüz olsun İstemem kimsenin selamı gelsin Birdaha gelirsem vursunlar beni Söz değmez bakış batar derine Düşme gönül düşme hasret narına Garip Ömür ölsün sürüne sürüne Birdaha gelirsem vursunlar beni 'HAYIR'SIZ OLMA Biri yasa yaptı beyin Dedi doyasıya yeyin Zama zulme evet deyin Sende hayırsız olma yavrum Kırk yıllık kurt kuzu oldu Eylül ayında sarardı soldu Mektup okuyup gözü doldu Sende hayırsız olma yavrum İşkence bitti geldi bir ölüm Demokrasi çok aldı çalım Bize niye yasaklandı bilim Sende hayırsız olma yavrum Garip Ömür der yasa berbat Bu düzen böl parçala sat Düşün önce kendini tart Sende hayırsız olma yavrum SANA MI DÜŞTÜ (Emrah'a) Böyle bir çınarın gölgesinde Konup göçmek sana mı düştü Halkın gönül bahçesinde Gülden açmak sana mı düştü Soldurup güldün Mahzuni'ye Sazını satıp verdin viskiye Çıkıp geldin bende ozanım diye Şimdi Mahzuni'lik sana mı düştü Ona ecel gelince eyvah mı çektin Dilin döner iken gönlünü yıktın İnanmam uğruna türküler yaktın Azraile çatmak sana mı düştü Neyine ki senin miras istersin Derdi servetiydi bunu bilmezsin Sefa içinde ki derdi ne bilsin Dalgın gezmek sana mı düştü Evvelce güvendim yalan sözüne Onu görsem diye baktım gözüne Baban idi lanet etmiş yüzüne Döşler dövmek sana mı düştü Garip Ömür artık gerçeği gördü Sefil gezdi Mahzuni'ye erdi Senin gibileri herzaman yerdi O sırra ermek sana mı düştü GELECEĞE DAİR Gözlerinde alabildiğine sevginin ışıkları, yanağında tomurcuk vermiş bir cennet bahcesi. En güzel yaşındasın şimdi, dudağında yarım bir tebessümün izi var sanki, hem de doyasıya gülmek dururken. Sen güzel çocuk umut ek saçlarını savuran rüzgara ve sevginle sula onu, elbet güneş senin ellerinle doğacak güzel yarınlara. MUTSUZLUK Hayatın kıyısında yürüyen adam, Avucunda tuttuğu mutluluk kırıntılarını Bıraktı yürüdüğü çatlak parke taşlarının Eskimiş kırıntılarla dolu bir kenarına Adam yürüdü ağır ağır uzaklaştı ordan Kırıntılar savruldu bakmadı bile adam Kırıntılar savruldu hayatın kıyısında Savruldu adam mutsuzluğun rüzgarına Savruldu kırıntılar rüzgarın ardından.. Garip Ömür GİTME YOLDAŞ TÜRKMENİSTAN'A Bir kar yağsa gurbet yolu kapansa Dönen dönse giden yurdunda kalsa Delinir yüreğim selamın gelse Gitme yoldaş gitme Türkmenistan'a Biri gitti Katar elin turluyor Hayat neden bizi böyle zorluyor Serdar yoldaş sazın almış gidiyor Gitme yoldaş gitme Türkmenistan'a Gurbetin yarası derine düşer Bir tas çorban olsun sılada pişer Ananla gardaşın yoluna koşar Gitme yoldaş gitme Türkmenistan'a Hani sözün hani devrim davası Sarılacak kaldı halkın yarası Garip Ömür der ki batsın parası Gitme yoldaş gitme Türkmenistan'a UMUT DEVRİMCİ YOL Öğrencisi destan yazar Şu bizim Ankara'nın Sistemine mezar kazar Şu bizim Ankara'nın Sokakdır kavganın yeri Öğrenci kavga neferi Zapteyledik liseleri Şu bizim Ankara'nın İşçi sınıfı toplandı Birer ikişer coplandı Bıçak kemiğe saplandı Şu bizim Ankara'nın Tekel işçisiydi onlar Sokağa aktı onbinler Sendikacı baş hainler Şu bizim Ankara'nın İşçilere tuzak kurdu Kumlu tuttu Recep vurdu Polis sardı ordu ordu Şu bizim Ankara'nın Her sokağı karakoldur İçinde ölenler boldur Umudu Devrimci Yoldur Şu bizim Ankara'nın Kolay değil savaş vermek Güne gün bedel ödemek Beyler soyar olur emek Şu bizim Ankara'nın Sincan'da yıldız parlar Devrim ateşini harlar Uzak değildir Fatsa'lar Şu bizim Ankara'nın Yürü Gençlik Muhalefeti Kuralım sosyalist devleti Bitsin emeğin sefaleti Şu bizim Ankara'nın Mahir Hüseyin Ulaş Kurtuluşa kadar savaş Garip Ömür size yoldaş Şu bizim Ankara'nın Basit Ayrım İki adam var karşımda iki insan biri gümüş yakalı lacivert smokin giymiş bir ayağı lüks jeepin içinde biri kaldırım taşlarını eziyor, diğer adam yarısı kırlamış yarısı sarı paslı sakalı sırtında kıvrış kıvrış kabut bezinden bir ceket altında ondan eski, paçaları çıplak bileğinden yukarı pantolon.. İki dünya insanı iki sınıf iki farklı hayat biri parlak biri o kadar mat. Ya yaşamak adilce eşit demokratik ya da ölmek öylesine yoksul öylesine çaresiz dramatik.. Garip Ömür YAĞMIŞ GELİYOR Delmiş yüreğini hasret deryası Ezgiye nağmeye yağmış geliyor Ruhsatı Şerif'tir hasların hası Yeniden sevdaya değmiş geliyor Almış mızrabını vurmuş teline Mahzuni türküsü düşmüş diline Adamış serini onun yoluna Hüzün bulutunu sağmış geliyor Zaman harlamıştır içerde közü Umudumuz oldun Mahzuni kızı Nice karanlığın sensin gündüzü İçimize güneş doğmuş geliyor Garip Ömür UZAK AYDINLIK Güneşin oğlu kızıydık amma Aydınlık bizden uzakmı uzak Karanlığı eken eller kırılsın Bizim eller bize tuzakmı tuzak Dedem gamda yüzdürüyor salını Soran olmaz çünkü berbat halını Şeçenler utansın akrep dölünü Biz başka sularda yüzekmi yüzek Garip Ömür umudunu yitirmiş Bıçak gelmiş kemiğine oturmuş Beyler bizim güneşimiz batırmış Beyaz yere kara yazakmı yazak SEVDİĞİN KİM Sevdiğim bana yıkmış yüzünü Baktığın benim gördüğün kim Çözemedim gönül senin gizini Bildiğin benim sorduğun kim Sevdalı cismim girmez düşüne Kapıp yüreğini koşsa peşine Gülün değdiği ceylan döşüne Sardığın benim vurduğun kim Garip Ömür gah arş gahı turap Sevdalı gönül olur mu harap Sevda cennetinde o ab-ı şarap İçtiğin benim dökdüğün kim Ne Çıkar Özü bozuk olanın sözü olsa ne İkrardan döner yüzü ak çıkar Her kavgada türlü türlü bahane Ocağına ateş düşür yak çıkar Her mecliste baş köşeye oturur İğne yemez çuvaldızı batırır Fukaranın ambarından götürür Tarlasına uğrayana fak çıkar Kimine Osman der kimine Ali Hiç kendi özüne bulmaz vebali Nefsine haram sindi sineli Kessen damarını viski sek çıkar Gah dinli gahi dinsiz bu herif Herifi görenler istemez tarif Garip Ömür derse ki bu Arif İki gözün parmağınla sök çıkar Göçük Altındayım Göçük altındayım anne, sesim çıkmaz. Göğsümde ellerin yok, göğsümde taş yığını, göğsümde ölümün ağırlığı, ne yarınlar ne güneş ne bulutlar, göğsümde paramparça yüreğim var. Sesim çıkmaz, yerin bilmem kaç kat altındayım.. Sesimi duyanlar da benim gibi göçük altındalar.. Garip Ömür Mavi Özgürlük Bir yudum mavi görmek içindi Avlusunda vurduğum voltalar Ulucanlar da özgürlüğün hayaliydi Bir yudum mavi. Saniyelik olaydır, İlmiğin boynunu kırması Hani boşluğa salınırken tenin, Ruhun maviliklere göçmüştür Bir yudumdur mavilik Örselenmiş, iğdiş edilmiş ruhuna Bir ydum Yut yutabilirsen mahpus arkadaş Yut yutabilirsen. Sen kaçıncısın kim bilir Kavak ağacının altında oturup Ruhundaki aksi seyreden Kim bilir. Garip Ömür DERSİM ACISI (MUNZUR ÇAYI) Bir kara gündü yağdı dersim'e bombalar Kan çağladı yürek dağladı Munzur çayı Yiğitce karşı durdu Seyit Rıza ve yoldaşlar Kan çağladı yürek dağladı Munzur çayı Tabur tabur ordu ordu sarıldı her yanı Toprağa düştü Dersimli yiğidin canı Ey yezit Kemal verdiğin sözlerin hani Kan çağladı yürek dağladı Munzur çayı Kerbelaya döndü de Dersim köyleri Ateş değdi yandı Merdan Ali soyları Duman tütüyor Düzgünbaba dağları Kan çağladı yürek dağladı Munzur çayı Dünüm kara yazılmış bu günüm kara Dersimin acısı yüreğimde dinmez yara Dara düşmesin Dersimim birdaha dara Kan çağladı yürek dağladı Munzur çayı Hani nerde yol bilirler nerde o arifler Kimsenin ettiği yanına kalmaz bilsinler Sanmayın devran dönmez pis faşistler Kan çağladı yürek dağladı Munzur çayı Ağlama Garip Ömür sen sakın geçmişe Kavgada düşen yiğitler gömülür güneşe Selam olsun bin selam Hemo Cılvekej'e Kan çağladı yürek dağladı Munzur çayı
__________________
ilk meyvasını veren bir fidandan ham zerdaliler toplayıp uzun yollar boyunca esaret ve zafer üstüne marşlar söylemiştik yaşadığın günlerin hesabını soranlara bildiğin marşları söylemeyi unutma . |
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi Aydındost üyemize tesekkür ettiler | *Yakamoz* (30-10-2012), 40veysel (03-05-2018), Corumlu (07-02-2013), ehadi (24-03-2015), ipek damla (22-10-2012), Malik DOSTELi (03-01-2017), MEHMETDOST (22-10-2012), Merdan (26-01-2013), sergen92 (13-04-2016), Sisi (21-10-2012), Sürgün*25 (11-11-2012), temelreis (20-07-2014) |
21-10-2012, 18:31 | #2 |
Dost
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Mesajlar: 940
Tesekkür: 1356
|
Merdan Dostumuzun Degerli siirlerini hep bir arada gormek ne guzel
Verdigin emeklerden dolayi tesekkur ederim Aydin Abi ************************************************** *****
__________________
|
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi Sisi üyemize tesekkür ettiler | Aydındost (21-10-2012), ipek damla (22-10-2012), MEHMETDOST (22-10-2012), Merdan (26-01-2013), temelreis (20-07-2014) |
22-10-2012, 16:49 | #3 |
Admin
Üyelik Tarihi: Jul 2009
Bulunduğu Yer: Defne / Hatay
Yaş: 54
Mesajlar: 19,967
Tesekkür: 7368
|
Emeklerine sağlık dostum.Merdan dostunda yüreğine sağlık uzun zamandır uğramıyor türkiyenin bu çetrefilli döneminde umarım başına kötü bir şey gelmemiiştir
__________________
Bizim paşa gönlümüzden çıkmış paylaşıyoruz kıymet bilmeyenler UTANSIN!! ‐----------‐-----‐---------‐----- Seni her halinle niye seveyim?FENERBAHÇEmisin sen. |
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi MEHMETDOST üyemize tesekkür ettiler | ipek damla (22-10-2012), Merdan (26-01-2013) |
22-01-2013, 01:55 | #4 |
Dost
Üyelik Tarihi: Nov 2012
Bulunduğu Yer: Paris
Yaş: 67
Mesajlar: 784
Tesekkür: 752
|
Merrdan dost, bu degerli siirlerin için emegine o gûzel yûregine saglik.
Merdan ( Ômûrn kardesim ) bena Dostun sayfasini tafsiye etin ben ( garip gurbetli ) geldim senin hiç gôremiyorum ôzletin kendini radyoda yoksun ! yazmi gôrûrsen msn de yaz bana. |
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi Sürgün*25 üyemize tesekkür ettiler | Merdan (26-01-2013) |
26-01-2013, 03:48 | #5 |
Dost
Üyelik Tarihi: Jan 2009
Bulunduğu Yer: Ankara
Mesajlar: 179
Tesekkür: 247
|
Lamekan sehrinin gün yüzlü abeyi Aydin abicim, siirlerimi derleyip MERDAN DOST siirleri yaptigin için çok tesekkür ederim. Emegine saglik.
2007 yiliydi sanirim Dostsun Sayfasi ile tanismam. O gün bu gündür beni dost bellediniz kardes saydiniz sevgi ile karsiladiniz Bende ayni sizler gibi yaptim hepinizi dost abi abla kardes saydim her firsatta sizlerle olmaya gayret gösterdim. Takdir edersiniz ki siirlerimde de açiktir, bir kavgaya en az sizler kadar bas koydum bedeller ödedim mükafatlar aldim. Bu yolun mükafati bellidir kendini daha daha bilemek. Bilendim bileniyorum ama hiç yetinmiyor azalmiyorum. Siz güzel canlar ne kadar zaman geçsede aradan hep hatirladiniz beni hiç unutmadiniz. Bu bugüne kadar en büyük servetim oldu. Sizleri hasretle selamliyor saygilarimi sevgilerimi sunuyorum. Yine ansizin kaybolabilir yahut gün asiri yanibasinizda olabilirim bu zamanin takdiridir. Sevgilerle. |
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi Merdan üyemize tesekkür ettiler | Corumlu (07-02-2013), MEHMETDOST (30-01-2013), serife0334 (30-01-2013), Sisi (26-01-2013), Sürgün*25 (26-01-2013) |
30-01-2013, 20:12 | #6 |
Can Dost
Üyelik Tarihi: Feb 2011
Bulunduğu Yer: istanbul
Yaş: 53
Mesajlar: 949
Tesekkür: 7822
|
Bu güzel şiirleri yazdıgın için seni tebrik ediyorum ayrıca senin gibi bir yegen kazanmak bana ayrı bir onur veriyor yegenimmmmmmmm
Başarılarının devamını dilerim. |
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi serife0334 üyemize tesekkür ettiler | Merdan (14-03-2013) |
Tags |
dost, merdan, Şiirleri |
|
|