Dostun Sayfasi

Dostun Sayfasi (http://www.dostunsayfasi.com/)
-   Kitaplar (http://www.dostunsayfasi.com/kitaplar/)
-   -   Fabrika (Çimento) - Pyopor Vasilyeviç GLADKOV (http://www.dostunsayfasi.com/kitaplar/11811-fabrika-cimento-pyopor-vasilyevic-gladkov.html)

ZiLAN 18-06-2007 13:05

Fabrika (Çimento) - Pyopor Vasilyeviç GLADKOV
 
Gladkov, Fabrika'da sosyalizmin inşasının zorluklarını anlatır. Bu zorlukların kimisi, atılan adımların ilk olması özelliğinden gelmektedir. Bunun yanısıra yıkık bir ekonomi, emperyalist müdahale ve abluka, iç savaş, parti saflarına dek uzanan (bürokrasi biçiminde) burjuva yaşam tarzı, kültür ve alışkanlıklar birbirine eklenir.

Olaylar bir çimento fabrikasının bulunduğu küçük bir kasabada geçer. Fonda ise, devrim sonrasının Rusya'sı vardır.

4 yıl süren emperyalist savaş ve 3 yıl süren iç savaşın faturası: Üretim araçları tahrip olmuş, fabrikalar yıkılmış, maden ocakları çalışmaz hale gelmiş, ulaşım bozulmuştur. Yani ekonomi tam bir yıkım halindedir.

En temel ihtiyaç maddelerinde kıtlık yaşanmaktadır. İnsanlar açlıktan ölmektedirler.

Bunun yanı sıra, zengin köylü kulakların, karşıdevrimcilerin Sovyet iktidarına yönelik saldırıları, komplo, sabotaj, ayaklanma girişimleri, emperyalist kuşatma ve müdahaleler son bulmamıştır.

Sovyet iktidarı kurulmuş, burjuvazinin iktisadi ve askeri gücü kırılmıştır. Ama bu henüz yeterli değildir. Bu koşullarda düşmanla mücadele, sosyalizmin inşasıyla birleştirilmelidir.

Sosyalizmin inşası günlük pratik bir görev olarak somutlanmıştır artık. Proletarya, üretimi yeni bir tarzda örgütlemeyi ve yönetmeyi öğrenmek zorundadır. İlk kez soyunulan bu görevler için pek çok handikapla karşı karşıyadır devrimci proletarya. Bu, yıkık bir ekonomi değildir sadece. NEP'in (Yeni ekonomik politika) sorunları, küçük üretimle birlikte kendini hergün yeniden üreten küçük burjuvazinin çalışma ve kamu disiplinine karşı direnci, sosyalist inşaya karşı ayak sürümesi, kapitalizmden devralınan bürokrasi hastalığı ve burjuva alışkanlıklar, yetenekli ve yetişmiş teknik kadroların azlığı, varolanların burjuva karakteri vb...

Savaş komünizmi koşullarında köylülüğün ürün fazlasının tamamına el koyma siyasetinin yerini, NEP döneminde vergi oranını da düşüren "ayni vergi" sistemi aldı. Bu yolla emek üretkenliğini artırma, tarımı canlandırma, işçi sınıfı ve köylülüğün yeni bir iktisadi temelde ittifakını güçlendirme, kulakların bu ittifaka kama sokma girişimlerinin önünü kesme ve onu tecrit etme, giderek sanayinin tarımla uyum içinde gelişimi hedefleniyordu.
Burada da handikaplar söz konusuydu. Örneğin sistemin izin verdiği sınırlı ticaret özgürlüğü ortamında küçük burjuva spekülatörler, karaborsacılar önemli ihtiyaç maddelerinin ticaretini ele geçirmeye çalışıyorlardı ve öyle de oluyordu.

Parti yönetici kadroları arasında hâlâ tarım ürünleri için tümüyle devlete teslim yükümlülüğü siyasetinde ısrar edenler vardı ki, bunların sol sekter tutumları yer yer köylülerin öfkeli protestolarına neden oluyordu.

NEP'e karşı parti saflarında gösterilen direnç işin bir diğer yönüydü. Tek ülkede sosyalizmin inşasının mümkün olmadığını ve ülkenin emperyalistlere terk edilmesi gerektiğini öğütleyenler; NEP'i kapitalizme geri dönüş olarak gören ve "vidaları daha da sıkmak gerektiği"ni öğütleyenler; ve bu iki temel görüş etrafında, partiyi ve politikalarını tasfiyeyi amaçlayan hizip faaliyetleri...
Partinin yönetici kadrolarının az sayılmayacak bir bölümünde bir memurlaşma görülmektedir. Parti çalışmalarının ekseni, bolca istatistikler, mal sayımı, plan-proje, yazışmalar, söylemler vb. olmuştur. Hayatın canlılığından bir uzaklaşma, bürokratizm uç vermiştir.
Sosyalist inşa, o dönemde özellikle çok daha fazla yaratıcılık ve coşkuya ihtiyaç duymasına rağmen uyuşukluk görülmektedir. Rutin işlerin dışına çıkamama, zorluklar karşısında teslimiyetçi bir tutum, bu günlük işlerin ve rutin "faaliyetin" giderek parti kadrolarını belirleyen hale gelmesi ve süreklileşmesi görülmektedir.
Örneğin, romanın kahramanı Gleb'in ifadesiyle "işçiler işçi olmaktan vazgeçip domuz çobanı olacaklardır, daha ötesi olmaya da başlamışlardır. Ama parti yöneticileri (İktisadi Planlama Teşkilatı Başkanı) fabrikayı çalıştırma fikrini macera olarak değerlendirmekte ve gereksiz görmektedir. Gleb, burada fabrikanın çalışmaması ve üretimin olmaması ile, proletaryanın sınıf özelliklerini yitirmeye yüz tutması, disiplinsizlik, burjuva bireysel rekabet, anarşi, kaynağını kolektivizmden alan coşkunun yitimi vb gibi sonuçlara işaret eder. O, fabrikanın yalnızca çimento üretmediğini bilir. Çimentodan da önemlisi, orada proleter disiplin, coşku, özveri ve bunlarla örülü birleşme duygusu üretilir.

Bölge yöneticileri, olaylara, proletarya ve emekçilerin sorunlarına giderek büroların pencerelerinden bakar olmuşlardır. Yönetmelikler, formüller, kaideler... vb ile sosyalizmi söylevlere ve bürokratik işlemlere indirgemişlerdir. Böylelikle kitlelerin yaşamından hem pratik hem de kafaca uzaklaşma, bununla birlikte partili olmanın "avantajlarını bireysel çıkarlarına kullanarak yaşam standartlarında da bir farklılaşma ve kopuşla, giderek kitlelerin üzerinde bir tabaka oluşmaya başlamaktadır. Bu, parti tarafından tespit edilmekte ve o yıllarda bir temizlik hareketi gündeme getirilmektedir.
Lenin ve Stalin'in dönemlerinde tekil ya da tali de olsa, daha o yıllarda görülen yozlaşmanın bu görünümleri daha sonraki yıllarda oluşacak yeni burjuvaziyi daha iyi görebilmemize olanak sağlıyor. İşte kitlelerden bu kopuş, kastlaşmış bürokratik bir tabakanın, giderek sınıf olarak yeni burjuvazinin oluşum süreci.

Kapitalizmin hastalıklarına karşı bağışıklık kazanmak, yenilgilerden dersler çıkarmakla mümkün. Bürokrasi diğer birçok şeyle birleşerek yeni burjuvazinin oluşumuna yataklık etmiş. Deneyimlerden öğrenmeliyiz. Yalnızca yarın sosyalizmi kurmak için değil, aynı zamanda bugün devrim ve parti için. Memur alışkanlığı, uyuşukluk, yaratıcılığın ve coşkunun zayıflaması, zorluklar karşısında kolay teslim olma, vb. bugün de mücadelenin örgütlenmesi ve yükseltilmesinde, devrim ve partinin inşasında ayaklarımızdaki prangalar değil midir?

Devrim, yalnızca sömürücü sınıflara ve onların ekonomik ve askeri güçlerine açılmış bir savaş değildir. Aynı zamanda proletaryanın mevziinden kapitalizmin yarattığı insana karşı da bir savaştır. Böylelikle devrim, kitlelerin bilinçlerinde, yaşam biçimlerinde, alışkanlık ve kültürlerinde de köklü bir değişiklik yaratır. Tabii ki bu sıçrama ve dönüşüm her sınıfın kendi özelliklerine uygun gerçekleşir. Gladkov, Fabrika'da, işte bu değişik sınıf ve tabakaların proleter devrimden nasıl etkilendiklerini, aralarındaki sınıf özelliklerinden kaynaklanan farklılıklara da işaret ederek anlatmış. Örneğin lümpen bir işçi olan Yuk, aydın kökenli bir küçük burjuva Sergey, bir sanayi işçisi Gleb ve ev kadını karısı Daşa, burjuva teknokrat Kleist vb. gibileri aracılığıyla toplumun değişik sınıf ve tabakalarının yaşamlarına ışık tutmuş.

Çoğunlukla devrimi, sosyalizmin inşasını tek bir hamleden ibaret gören bir yaklaşım vardır. Sosyalist inşa sorunlarını alabildiğine canlı bir şekilde anlatımıyla roman aynı zamanda bu yaklaşımın da eleştirisi niteliği taşımaktadır.
Romanda, kapitalizmde kadın sorunu ve bunun sosyalizmde çözümü sorununda Gleb ve Daşa'nın evliliklerinden hareket edilmiş.

Projektör, Gleb'in şahsında feodal tutuculuklara, karısı Daşa'nın şahsında kadının kurtuluşu sorununa tutulmuş. Bir proleter olan Gleb, karısı karşısında devrimci değil tutucu davranmaktadır. O, "Yeni Daşa" karşısında önceleri hep şöyle düşünür: “acaba başka birisi mi var?” Ondaki değişikliklere böylesine feodal bir kafayla yaklaşır. Karısının da kendisine ait kişiliği olabileceğine gözleri kapalıdır. Hep "zavallı", kendisine sığınan Daşa'sını arar. "Yeni Daşa" karşısındaki bu alışkanlık ve kafa yapısı onu eskiye bağlar. Daşa, kadını üretimden uzak tutan ve O'nu köleleştiren zincirlerden kurtuluşun tiplemesidir. Ne var ki bu kurtuluş kimi savruluşları da içerir başlangıçta. "Serbest aşk", "cinsel özgürlük" gibi burjuva yaklaşımlarla, erkek egemenliğine karşı tepkinin aşırıya vardırılmasının sonucudur bu.

Yüzyıllardır ezilmiş, horlanmış köle kadının özgürleşmesi adına atılan ilk adımların yer yer belli sapmalar ve savrulmalar göstermesine şaşmamak gerekir. Ancak bu "şaşmama", onu meşrulaştırma anlamında değil, bu tür yaklaşımlara karşı hazırlıklı olma anlamında ele alınmalıdır.

Sosyalizmin inşası yükseliyor. Proletarya diktatörlüğü, yeni bir toplumu yaratmanın getirdiği coşku ile, kapitalist kölelik zincirlerinden kurtulmuş yürekleri ve bilinçleri kaynaştırıyor, birleştiriyor. Ve bu, sosyalizmin inşasına akıtılan büyük bir enerjiye dönüşüyor.

Bu coşku fabrikanın açılış töreninde toplanan yüzlerce kişinin önünde konuşan Gleb'in şu cümlelerinde dite geliyor: "Başaracağız, başarmalıyız... Kanımızda ayaklandırdık bu ihtiyar dünyayı... Ateş olduk hepimiz, şimdi en önemli hedef çalışma alanında ilerlemektir, üretimi havsalamızın alamayacağı ölçüde yükseltmek ve zenginleştirmektir... Beynimiz ve kaslarımız titriyor... Yorgunluktan gelmiyor bu... Yeni işler bekliyorlar bizden, istiyorlar. Zafere doğru yürüyoruz...."

Komünarca

pınar09 18-06-2007 15:21

paylaşımına sağlık Zilanım güzel kitaba benziyor en kısa zamanda alıp okuyacağım,notumu aldım.


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 01:33 .

Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1