12-04-2010, 18:05
|
#1
|
Dost
Üyelik Tarihi: Oct 2006
Bulunduğu Yer: İstanbul
Yaş: 36
Mesajlar: 1,302
Tesekkür: 41
92 mesajina 265 kez tesekkür edildi
Johnny Bravo :=)
Sözlerisiteadi.com - Johnny Bravo :=)
- Bu işi iki yoldan halledebiliriz; Birincisi zor yoldan, ikincisi de ... ama dur bu ilkinden daha zor yahu.
- Ya bu yeni sevgilim gayet elektirkliydi(elektirik mühendisi bir kıza sarkarken)
- Amanın bu verdiğin gençlik iksiri ikinizide dev gibi yaptı(gençlik iksirini çok içip bebeğe dönüştüğünde)
- Bak en iyi arkadaşın olurum
- Benden yeterince bahsettik, biraz da benden bahsedelim.
- Çok güzel kokuyorsun, sen de beni koklasana.
- Vay, vay, vay, ne fenasınız yahu... Hadi gelin maymun dansı yapalım.
- Merhaba parlayan nameler. (Uzaylı kadınlara)
- Bilim şatosu mu? Bu nasıl randevu böyle yahu.
- Yine her zamanki gibi ninja haklıyordum.
- Ninjayı hakladığımdan bahsetmiş miydim?
- hi ha ho
- Amannın, sana tapıyorum... Ne düşündüğünü biliyorum ve... Cevabım evet. Birlikte çıkabiliriz.
- Alacakaranlık kuşağında mıyım neredeyim?
- Geldim, gördüm, kaseyi kırdım.(Poposu üzerine düştüğünde)
- Paniğe kapılmayın dedim size değil mi!(Herkesi Susturmaya Çalışırken)
- Ben de Johnny Bravo. Kainat erkek güzeli.(Kainat Güzeli Kıza Sarkarken)
- Şu karbonhidratlara bak, evet. (Kaslarıyla ilgili)
- Dur bakalım makarna, sen zorlu olabilirsin ama ben daha zorluyum.
- Şuna bak nasıl da uzun inceyim.(Uzatan lunapark aynalarında)
- Şuna bak Danny DeVito oldum. (Kısaltan lunapark aynalarında)
- Şuna bak şimdi de şişman, yaşlı bir garson oldum. (Aynı lunaparkta garson görünce)
- Yere bas yer cücesi bu iş ciddileşti.
- Senin karşında dünyanın en cazip erkeği duruyor, neyin var kraliçem?
- Siz vampir misiniz? Bu da randevunun sonu demek oluyor herhalde.
- Hiç bir yerde poğaça yoktu ben de kiremit getirdim.
- Bir zamanlar bütün Florida ve Moğolistan'a yayıldıklarını bilirim. (Pinyatalarla ilgili)
- Hey kurbağa prenses, hadi gel bizim eve gidelim de sana taptaze bir sinek salatası yapayım.
- Size aklınız alamıyacağı birşey göstereyim; 0.5 uçlu kalem... tapının bana... tapının bana.
- Demek kalem ilginizi çekmedi. O zaman size bundan daha ilginç birşey göstereyim bir lastik... tapının bana... tapının bana...
- Bana kimse korkak diyemez... anasının kuzusu diyebilirsiniz bazen, ama korkak asla!
- Hey bu veletler napıyor böyle yahu?
- Merhaba küçük orman pilici!
- Gözde ağacın ben olayım fıstık!
- Ammanın, hem de duble ammanın!
- Her erkek bir gün yetişkinlikten çıkıp, çocukça şeylere geri döner.
- Dur gitme aşkımızdan vazgeçemezsin göllerin güzel çiçeği.
- Bu ortaçağ iğrenç bir yermiş, gidip bari bir taksi çağırayım.
- İşte seni kurtardım, bir dilek dileyim mi?
- Siz niye doğru işlerle uğraşmak yerine bu nuh nebiden kalma kıyafetleri giyiyorsunuz?
- Biliyor musun delikanlılığın kitabında son bomba atmak yok. (su bombası)
- Suzy sen şu tarafa geç, Carl sen de sağ tarafa geç, ben de bebekler gibi bağırıp bir yere saklanayım.
- Tamam yaşıyorsun, fakat bir sorunumuz var, ormanın derinliklerine gidip ömrümüzün sonuna kadar böcek yemek zorunda kalabiliriz.
- Ammannın! Ne diyeyim, bu yılın takvimi.
- Kadın kısmı oy vermekten hoşlanır mı ki?(Kadınların Oy Verme Hakkını Edindiği Yasa Anlatılırken)
- Hey bonbon şekeri, bu kaslarda keyfini yerine getiremezse hiçbir şey getiremez.
- Hey kuğucuklar bizim eve gidip biraz yüzelim mi? (Balerinlere)
- Dur bir ayı kapanı, ben ayı mıyım yahu?
- Var ya kendimi şu anda acayip sersem hissediyorum.
- Afedersiniz bayan uçağın kan.. Söyler misin tatlım dün gece rüyanda beni görmedin mi?
- Angaryada yaptıklarımı düşmanı haklamak için kullanabilirim.
- Usta yukahama bu çakıl taşı çok kafa çocuk ya.
- Beni yemek istemezsin ayı, ben yenmek için fazla güzelim.
|
|
|
|