Nabzım Bir Devrim Sabahında
Nabzım Bir Devrim Sabahında
Asi karagahların uğultusudur Sabahın seher vaktide İlk tomurcuk çiçeğe durur Doğrulunca arkadaşlar sığınaklardan Kıpırdanınca dünya Ve halklar Sırtsırta vurunca Davranırım Davranırım coşkuyu omuzlayarak. Hücrelerimde volkanik zelzeleler Ve gözlerim ışıltısında Taze bir fidandır yaşamak Mağrur, ılımlı, taze bir fidan. Kahrın penceresini aralayarak Hınçla giriyorum dünyaya Yaşlı küre çatırdıyor ağırlığımdan Ve karşı koyuyor bana Adi masallar anlatarak Saray artıkları Oysa anamın ak saçları şahidimdir Şahidimdir doğumdan giden gelinim Ve karanlık fatihalarıyla Çocuk mezarlıkları. İnsan yumuşacık cinayetler düşüne bilir Allahı düşüne bilir Ve meczup kralları Mihrapların derin manasına oturabilir Ama acayip gelir nedense Gökyüzü böyle sonsuz Toprak böyle bereketli dururken Cesetlerle dolu muhaceret yolları Açlık Ve insan soyunun sefaleti. İşte oyüzden işgal ordularından çözülen müfrezeler Kahraman milislere bağlar atardamarlarını İşte bu yüzden korkusuz dolaşır Militanlar başşehrin sokaklarında Ve çekilmiş bir hançer gibi ışıldar Ve bana kanayan yaralarından Onikiye çakılmış bir kurşun olarak Devrim Her günün yirmidört saatinde. Eyy günahkar dünyanın yüzakı Sevdalıyım sana. Orhan Kotan |
Ellerinize sağlık paylaşımınız için çok teşekkürler.
|
Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 18:50 . |
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.