Türkiye'de 20 bin verem hastası var

07-01-2008, 10:50

Bu konu ile ilgili bir anımı size aktarayım sevgili Dostlar;
siteadi.com - Türkiye'de 20 bin verem hastası var Urfa da bir doktor arkadaşla oturuyorduk.Doktor arkadaşın anlattıklarını aynen aktarıyorum.
"Üniversitedeyiz bir grup yabancı menşeli insan geldi bunların ABD' den gelen doktor adayları olduğunu öğrendik.Adamların geliş amacı neydi biliyormusunuz.
Çok acı ama; ABD' de VEREM hastalığına rastlanmadığı için olabilecek ülkerde eğitim almaları lazımmış.O grupta eğitimini Türkiye' de aldı"

Böyle bir utanılacak anımda var dostlar....

Türkiye Ulusal Verem Savaşı Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Prof. Dr. Ferit Koçoğlu, Türkiye'de 20 bin dolayında verem hastası bulunduğunu belirterek, ''Verem savaşında son 1-2 yıldır gözlediğimiz bazı olumlu gelişmelere karşın, hastalık önemini hala koruyor ve toplum sağlığını tehdit ediyor'' dedi.

Koçoğlu, yarın başlayacak 61. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası dolayısıyla ''13 bin 225'i erkek, 7 bin 301'i kadın olmak üzere Türkiye'de toplam 20 bin 526 verem hastası bulunuyor'' diye konuştu.

Verem hastalığının tedavi başarı şansının yüzde 88 olduğunu kaydeden Koçoğlu, ancak Türkiye'deki hastaların 250'sinde ilaçlara karşı direnç geliştiğini söyledi. Verem mikrobu solunumla bulaştığı için tüm dünyada önemli bir sorun olduğunu ifade eden Koçoğlu, ''Verem, teşhisi kolay, tedavisi mümkün bir hastalık olmasına rağmen dünyada en çok ölüm nedenlerinden biridir. Bunlar önlenebilir ölümlerdir'' diye konuştu.

DOĞRUDAN GÖZETİMLİ TEDAVİ STRATEJİSİ
Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) ülkelere ''Directly Observed Treatment Short Course'' (DOTS) denilen ''Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisi'' önerdiğini anlatan Koçoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Türkiye'de verem çığ gibi artmıyor, önlenemez bir durumda değil. Hastalık çok kötü bir tablo göstermiyor. Çünkü Türkiye'de iyi bir verem örgütlenmesi ve geçmişten gelen bir verem savaşı uygulanıyor. Ülkenin her köşesinde fedakarca çalışan sağlık çalışanları ve gönüllü kuruluşlar var. Bu sağlıkçılar diğer meslektaşlarından daha kötü ekonomik koşullarda ve daha fazla basille karşılaşma riski altında veremle savaşıyorlar. Ancak verem savaş çalışmalarında son 1-2 yıldır gözlediğimiz bazı olumlu gelişmelere karşın, hastalık önemini hala koruyor ve toplum sağlığını tehdit ediyor. Hastaların büyük bir kısmının genç oluşu bulaşmanın yaygın olduğunu, veremin tüm ölüm nedenleri arasında ilk 10 hastalık içinde yer alması ise tanı ve tedavi çalışmalarındaki yetersizliği gösteriyor.''

Doğrudan gözetimli tedavi uygulamasının ülke genelinde yaygınlaştırılmasının memnuniyet verici olduğunu anlatan Koçoğlu, ''Fakat işbirliği yapmayan hastalarda bir azalma olmaması, bu uygulamanın başka yaptırımlarla desteklenmesi gerektiğine işaret ediyor'' şeklinde konuştu. Verem savaş çalışanlarının işbirliği yapmayan uyumsuz hastalar karşısında çaresiz kaldıklarını anlatan Koçoğlu, bu hastaların zorunlu olarak hastanelere yatırılarak tedavi edilmesi gereğini söyledi.

Koçoğlu, ''Çoğu, verem ve AIDS'in yaygın olduğu ülkelerden gelen kaçak göçmenler de ciddi bir tehdit oluşturuyor. Göçmenlerle işbirliği yapmayan ve ilaca dirençli hastalar için takip ve tedavi protokollerinin bir an önce hazırlanması büyük önem taşıyor'' uyarısında bulundu. Ulusal Tüberküloz Kontrol Programlarının, ülkenin her tarafında tek örnek uygulama yapılmasını gerektirdiğini ifade eden Koçoğlu, ''Bugün bu noktaya geldiğimiz söylenemez. Çocuk ve göğüs hastalıkları uzmanlarının birçoğunun standart tanı ve tedavi kurallarına uymadığını üzülerek gözlemliyoruz. Bu gruplara yönelik bilgilendirme toplantılarının da bir an önce yapılması gerekiyor'' diye konuştu.

Aile hekimliği uygulamasına geçilen illerde de tüberküloz kontrolündeki belirsizliklerin sürdüğünü ve bu illerdeki tecrübeli personelin maddi nedenlerle dispanserlerden ayrıldığını savunan Koçoğlu, şunları söyledi: ''Bu durum tüberküloz kontrolünü ciddi şekilde etkiliyor. Verem bulaşıcı bir hastalık olduğu için bir yerdeki sorun tüm ülkeyi etkiliyor. Bu illerde Tüberküloz Kontrol Programının durumu netleştirilmeli, aile hekimlerinin eğitiminin yanı sıra deneyimli personelin verem savaş dispanserlerinden ayrılmaması için önlemler alınmalıdır. Dernekler Kanununda yapılan değişikliklerden sonra gelir kaynakları azalan verem savaş dernekleri de birer birer kapanmaya başladı. Yoksul hastaların ve ailelerinin kontrole gelip gidebilmeleri, doğrudan gözetimli tedavinin teşviki açısından büyük önem taşıyan bu yardımların başka kaynaklardan ikamesi gerekiyor.'' Verem savaşındaki yönetim zaafı ve hatalarının verem hastalığının artmasına, dirençli olguların çoğalmasına ve bulaşmanın sürmesine yol açtığını kaydeden Koçoğlu, bunun da gelecek nesillere verem basilinden arınmış bir hava bırakmanın önünde en büyük engeli oluşturduğunu ifade etti. -
''VEREM İLAÇLARINA KARIŞ DİRENÇ GELİŞİMİ SÖZKONUSU''
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık DerneğiEKMUD) Genel Sekreteri Uzm. Dr. Mustafa Aydın Çevik de, Türkiye'de doğrudan gözetimli tedavi için büyük emek verildiğini, ancak bu emeğin karşılığının yeterince alınamadığını söyledi.

Veremli hastaların teşhisinin konularak uygun şekilde tedavi edilmesinin son derece önemli olduğu ifade eden Çevik, ''Ülkede çeşitli sebeplere bağlı olarak bildirimi yapılmayan olgular nedeniyle mevcut rakamların gerçeği yansıtamadığının bilindiğini'' savundu.

''Verem tedavisindeki en önemli sorunlardan birinin ilaçlara karşı direnç gelişimi olduğunu'' kaydeden Çevik, ''Hastalar uzun süreli tedaviye uyum göstermedikleri, uygun şekilde tedavi edilmedikleri ve tedavilerini tamamlamadıkları için verem ilaçlarına direnç gelişimi sözkonusu'' diye konuştu.

Doğrudan gözetimli tedavi uygulamasında pratikte sıkıntılar da yaşandığını belirten Çevik, verem teşhisi koyan laboratuvarların standartlarında sorunlar olduğunu, bu laboratuvarlarda uygun kalite kontrol sistemleri bulunmadığını ve pek çoğunda biyogüvenlik sistemlerinin yeterli olmadığını savundu.

Çevik, ''Verem, ülkemiz için mücadelede hiç gevşeme olmadan kontrol altına alınması gereken son derece önemli bir hastalık'' dedi.

DOĞRUDAN GÖZETİMLİ TEDAVİ NEDİR?
Doğrudan gözetimli tedavi, görevli bir kişinin hastanın her doz ilacını yuttuğunu gözlemlemesi anlamına geliyor. Uygulanan strateji, bu görevlinin de eğitimli ve denetlenen biri olmasını zorunlu kılıyor. Böylece hastanın tedaviye uyumu denetleniyor ve ilacının her dozunu içtiğinden emin olunuyor. (AA)

~~efla~~ · 07-01-2008, 10:51

vereme çare bulundu,ama burası türkiye..sağlıktada olduğu gibi herşeyi arkadan takip ediyoruz..

cilek_22 · 07-01-2008, 14:45

Erken teshis edilse korkulcak bi hastalIk diil aslInda verem..Ama bizim halkImIzda yok malesef düzenli kontrol alIskanlIgI..

HAWIN_ZEL · 08-01-2008, 08:09

allah hesine acil sifalar versin elerine saglik dost

ekinyorum · 09-01-2008, 13:45

teşekkürler

crazydark · 09-01-2008, 14:24

selam dostum 20 bin verem hastasını duyunca yanlış mı okudum dedim kendimce yazık ki doğruymuş milenyum yılınıda geride bıraktık verem eski zamanlarda aşırı iş yükü ve az beslenmeden hortlayan bir hastalıktı bunu sigara ve alkol tamamlardı şimdilerde veremin tedavisi var ama onun yerini amcaoğlu kanser aldı bu çağda veremi duyunca türkiyenin içler hali ortada sadece kuru ekmeğe talim eden et ve meyve yüzü görmemiş insanlar sanırım bu 20 binin içinde rahat 5 bindir yazık ülkemin insanınaki birçok ülkenin adını bile bilmediği hastalığı hala barındırıyor ve hala tepemizdeki büyükbaşlar açlık sınırını tartışıyor emeğine sağlık can teşekkürler

07-01-2008, 10:50	#1
gz_antepli Guest Mesajlar: n/a Tesekkür: mesajina kez tesekkür edildi	Türkiye'de 20 bin verem hastası var Bu konu ile ilgili bir anımı size aktarayım sevgili Dostlar; siteadi.com - Türkiye'de 20 bin verem hastası var Urfa da bir doktor arkadaşla oturuyorduk.Doktor arkadaşın anlattıklarını aynen aktarıyorum. "Üniversitedeyiz bir grup yabancı menşeli insan geldi bunların ABD' den gelen doktor adayları olduğunu öğrendik.Adamların geliş amacı neydi biliyormusunuz. Çok acı ama; ABD' de VEREM hastalığına rastlanmadığı için olabilecek ülkerde eğitim almaları lazımmış.O grupta eğitimini Türkiye' de aldı" Böyle bir utanılacak anımda var dostlar.... Türkiye Ulusal Verem Savaşı Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Prof. Dr. Ferit Koçoğlu, Türkiye'de 20 bin dolayında verem hastası bulunduğunu belirterek, ''Verem savaşında son 1-2 yıldır gözlediğimiz bazı olumlu gelişmelere karşın, hastalık önemini hala koruyor ve toplum sağlığını tehdit ediyor'' dedi. Koçoğlu, yarın başlayacak 61. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası dolayısıyla ''13 bin 225'i erkek, 7 bin 301'i kadın olmak üzere Türkiye'de toplam 20 bin 526 verem hastası bulunuyor'' diye konuştu. Verem hastalığının tedavi başarı şansının yüzde 88 olduğunu kaydeden Koçoğlu, ancak Türkiye'deki hastaların 250'sinde ilaçlara karşı direnç geliştiğini söyledi. Verem mikrobu solunumla bulaştığı için tüm dünyada önemli bir sorun olduğunu ifade eden Koçoğlu, ''Verem, teşhisi kolay, tedavisi mümkün bir hastalık olmasına rağmen dünyada en çok ölüm nedenlerinden biridir. Bunlar önlenebilir ölümlerdir'' diye konuştu. DOĞRUDAN GÖZETİMLİ TEDAVİ STRATEJİSİ Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) ülkelere ''Directly Observed Treatment Short Course'' (DOTS) denilen ''Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisi'' önerdiğini anlatan Koçoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Türkiye'de verem çığ gibi artmıyor, önlenemez bir durumda değil. Hastalık çok kötü bir tablo göstermiyor. Çünkü Türkiye'de iyi bir verem örgütlenmesi ve geçmişten gelen bir verem savaşı uygulanıyor. Ülkenin her köşesinde fedakarca çalışan sağlık çalışanları ve gönüllü kuruluşlar var. Bu sağlıkçılar diğer meslektaşlarından daha kötü ekonomik koşullarda ve daha fazla basille karşılaşma riski altında veremle savaşıyorlar. Ancak verem savaş çalışmalarında son 1-2 yıldır gözlediğimiz bazı olumlu gelişmelere karşın, hastalık önemini hala koruyor ve toplum sağlığını tehdit ediyor. Hastaların büyük bir kısmının genç oluşu bulaşmanın yaygın olduğunu, veremin tüm ölüm nedenleri arasında ilk 10 hastalık içinde yer alması ise tanı ve tedavi çalışmalarındaki yetersizliği gösteriyor.'' Doğrudan gözetimli tedavi uygulamasının ülke genelinde yaygınlaştırılmasının memnuniyet verici olduğunu anlatan Koçoğlu, ''Fakat işbirliği yapmayan hastalarda bir azalma olmaması, bu uygulamanın başka yaptırımlarla desteklenmesi gerektiğine işaret ediyor'' şeklinde konuştu. Verem savaş çalışanlarının işbirliği yapmayan uyumsuz hastalar karşısında çaresiz kaldıklarını anlatan Koçoğlu, bu hastaların zorunlu olarak hastanelere yatırılarak tedavi edilmesi gereğini söyledi. Koçoğlu, ''Çoğu, verem ve AIDS'in yaygın olduğu ülkelerden gelen kaçak göçmenler de ciddi bir tehdit oluşturuyor. Göçmenlerle işbirliği yapmayan ve ilaca dirençli hastalar için takip ve tedavi protokollerinin bir an önce hazırlanması büyük önem taşıyor'' uyarısında bulundu. Ulusal Tüberküloz Kontrol Programlarının, ülkenin her tarafında tek örnek uygulama yapılmasını gerektirdiğini ifade eden Koçoğlu, ''Bugün bu noktaya geldiğimiz söylenemez. Çocuk ve göğüs hastalıkları uzmanlarının birçoğunun standart tanı ve tedavi kurallarına uymadığını üzülerek gözlemliyoruz. Bu gruplara yönelik bilgilendirme toplantılarının da bir an önce yapılması gerekiyor'' diye konuştu. Aile hekimliği uygulamasına geçilen illerde de tüberküloz kontrolündeki belirsizliklerin sürdüğünü ve bu illerdeki tecrübeli personelin maddi nedenlerle dispanserlerden ayrıldığını savunan Koçoğlu, şunları söyledi: ''Bu durum tüberküloz kontrolünü ciddi şekilde etkiliyor. Verem bulaşıcı bir hastalık olduğu için bir yerdeki sorun tüm ülkeyi etkiliyor. Bu illerde Tüberküloz Kontrol Programının durumu netleştirilmeli, aile hekimlerinin eğitiminin yanı sıra deneyimli personelin verem savaş dispanserlerinden ayrılmaması için önlemler alınmalıdır. Dernekler Kanununda yapılan değişikliklerden sonra gelir kaynakları azalan verem savaş dernekleri de birer birer kapanmaya başladı. Yoksul hastaların ve ailelerinin kontrole gelip gidebilmeleri, doğrudan gözetimli tedavinin teşviki açısından büyük önem taşıyan bu yardımların başka kaynaklardan ikamesi gerekiyor.'' Verem savaşındaki yönetim zaafı ve hatalarının verem hastalığının artmasına, dirençli olguların çoğalmasına ve bulaşmanın sürmesine yol açtığını kaydeden Koçoğlu, bunun da gelecek nesillere verem basilinden arınmış bir hava bırakmanın önünde en büyük engeli oluşturduğunu ifade etti. - ''VEREM İLAÇLARINA KARIŞ DİRENÇ GELİŞİMİ SÖZKONUSU'' Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık DerneğiEKMUD) Genel Sekreteri Uzm. Dr. Mustafa Aydın Çevik de, Türkiye'de doğrudan gözetimli tedavi için büyük emek verildiğini, ancak bu emeğin karşılığının yeterince alınamadığını söyledi. Veremli hastaların teşhisinin konularak uygun şekilde tedavi edilmesinin son derece önemli olduğu ifade eden Çevik, ''Ülkede çeşitli sebeplere bağlı olarak bildirimi yapılmayan olgular nedeniyle mevcut rakamların gerçeği yansıtamadığının bilindiğini'' savundu. ''Verem tedavisindeki en önemli sorunlardan birinin ilaçlara karşı direnç gelişimi olduğunu'' kaydeden Çevik, ''Hastalar uzun süreli tedaviye uyum göstermedikleri, uygun şekilde tedavi edilmedikleri ve tedavilerini tamamlamadıkları için verem ilaçlarına direnç gelişimi sözkonusu'' diye konuştu. Doğrudan gözetimli tedavi uygulamasında pratikte sıkıntılar da yaşandığını belirten Çevik, verem teşhisi koyan laboratuvarların standartlarında sorunlar olduğunu, bu laboratuvarlarda uygun kalite kontrol sistemleri bulunmadığını ve pek çoğunda biyogüvenlik sistemlerinin yeterli olmadığını savundu. Çevik, ''Verem, ülkemiz için mücadelede hiç gevşeme olmadan kontrol altına alınması gereken son derece önemli bir hastalık'' dedi. DOĞRUDAN GÖZETİMLİ TEDAVİ NEDİR? Doğrudan gözetimli tedavi, görevli bir kişinin hastanın her doz ilacını yuttuğunu gözlemlemesi anlamına geliyor. Uygulanan strateji, bu görevlinin de eğitimli ve denetlenen biri olmasını zorunlu kılıyor. Böylece hastanın tedaviye uyumu denetleniyor ve ilacının her dozunu içtiğinden emin olunuyor. (AA) Benzer Konular Türkiyede Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırmasının Sonuçları Belli Oldu... 4 Soruna 4 şifali Bitki... Türkiye'de 40 bin kişi Böbrek Bekliyor!... Share Share this post on Digg Del.icio.us Technorati Twitter

07-01-2008, 10:51	#2
~~efla~~ Banlanmış Üye Üyelik Tarihi: Oct 2007 Bulunduğu Yer: Ankara Yaş: 41 Mesajlar: 871 Tesekkür: 0 8 mesajina 10 kez tesekkür edildi	vereme çare bulundu,ama burası türkiye..sağlıktada olduğu gibi herşeyi arkadan takip ediyoruz.. Share Share this post on Digg Del.icio.us Technorati Twitter

07-01-2008, 14:45	#3
cilek_22 Dost Üyelik Tarihi: Feb 2007 Bulunduğu Yer: ev. Mesajlar: 1,720 Tesekkür: 113 98 mesajina 198 kez tesekkür edildi	Erken teshis edilse korkulcak bi hastalIk diil aslInda verem..Ama bizim halkImIzda yok malesef düzenli kontrol alIskanlIgI.. Share Share this post on Digg Del.icio.us Technorati Twitter __________________ Sahiden de sürpriz olmaya başladı artık "Bana gelişlerin"

08-01-2008, 08:09	#4
HAWIN_ZEL Dost Üyelik Tarihi: Nov 2006 Bulunduğu Yer: kimse bilmez nereli oldugunu? Mesajlar: 1,169 Tesekkür: 0 47 mesajina 86 kez tesekkür edildi	allah hesine acil sifalar versin elerine saglik dost Share Share this post on Digg Del.icio.us Technorati Twitter __________________ SENI ANLAMAK YASMAKTIR SENI YASAMAK AMANSIZLIGA KAVGA VE POSTAL SESLERI ARASINDA DIRENGENLIGE DURMAKTIR SENI BILMEK YASAMI BILMEK SILAH OMZUNDA TOPRAGA DUSMEKTIR SENI ANLATMAK EYLULU GUNLERI GECMISE YOLAMAKTIR` BANA MAVI ETIKETLI BIR RAKI GETIR DIYARBAKIR’DAN BIR AVUC TOPRAK BİTLİS’TEN BIR TUTAM TÜTÜN AVUCLARINDAN İÇECEGİM BIR TAS SU GETIR MUNZUR’DAN BANA ISTANUL’DAN BIRAZ LODOS MALATYA’DAN SARI KAYISILAR GETIR BANA KENDINIDE GETIR MEMLEKETIMDEN SENINLE BIRLIKTE GETIR MEMLEKETIMI ..

09-01-2008, 13:45	#5
ekinyorum Dost Üyelik Tarihi: Nov 2007 Yaş: 49 Mesajlar: 158 Tesekkür: 2 2 mesajina 2 kez tesekkür edildi	teşekkürler Share Share this post on Digg Del.icio.us Technorati Twitter __________________ Yaşamak Bir Ağaç Gibi Tek ve Hür Ve Bir Orman gibi Kardeşcesine N.Hikmet Ran

09-01-2008, 14:24	#6
crazydark Aktif Üye Üyelik Tarihi: Jun 2007 Bulunduğu Yer: ankara Yaş: 45 Mesajlar: 209 Tesekkür: 0 10 mesajina 11 kez tesekkür edildi	selam dostum 20 bin verem hastasını duyunca yanlış mı okudum dedim kendimce yazık ki doğruymuş milenyum yılınıda geride bıraktık verem eski zamanlarda aşırı iş yükü ve az beslenmeden hortlayan bir hastalıktı bunu sigara ve alkol tamamlardı şimdilerde veremin tedavisi var ama onun yerini amcaoğlu kanser aldı bu çağda veremi duyunca türkiyenin içler hali ortada sadece kuru ekmeğe talim eden et ve meyve yüzü görmemiş insanlar sanırım bu 20 binin içinde rahat 5 bindir yazık ülkemin insanınaki birçok ülkenin adını bile bilmediği hastalığı hala barındırıyor ve hala tepemizdeki büyükbaşlar açlık sınırını tartışıyor emeğine sağlık can teşekkürler Share Share this post on Digg Del.icio.us Technorati Twitter

Konu Seçenekleri	Bu Konuda Ara
Yazdırılabilir Sümü Göster Sayfayı E-Mail'le gönder	Bu Konuda Ara: Gelişmiş arama yap
Modları Göster
Normal Mod Ağaç Modununa Geç Otomatik Konu Moduna Geç