28-01-2011, 17:18 | #1 |
Can Dost
Üyelik Tarihi: Apr 2010
Mesajlar: 1,058
Tesekkür: 1044
|
Aşık Haydar Bektaş
Aşık Haydar Bektaş
siteadi.com - Aşık Haydar Bektaş İstersen dünyada sen yüzyıl yaşa Kimsenin muradın çıkarmaz başa Halimi arz etsem dağlara taşa Dedim götürmüyor bu gam yükünü. Aşık Haydar derki bu ahir çağı Bilenmiş geliyor ecel bıçağı Gökyüzünde uçan posta uçağı Dedim götürmüyor bu gam yükünün Aşık Haydar, 1894 yılında Çorum'un Alaca ilçesine bağlı İsahacı köyünde doğdu. Aşık Haydar, güzel sesiyle herkesin dikkatini çekmiştir. Başta Karacaoğlan, Aşık Emrah ve yöresindeki Sefil Ali, Aşık Mehmet, Aşık Hasan, Budala (İsmail) ve Edna gibi usta aşıkların türkülerini söyledi. Birinci Dünya Savaşı'nda askere alındı, daha sonra Kurtuluş Savaşına katıldı. Yörenin usta aşıklarından olan ve aynı zamanda köyde hocalık yapan Aşık Edna (Mustafa), Aşık Haydar'ın hem hocası hem de ustası oldu. Aşık Haydar'ın şiirleri genel olarak şu konular üzerinedir: Memleket, Cumhuriyet, Tanık olduğu olaylar, Kader ve yaşam. Aşık Veysel, Aşık Haydar'ı şöyle anlatıyor: Aşık Haydar'ı, İsahacı Köyü'nü iyi tanırım. Oralara bir kaç defa yolum düştü. Aşık her defasında sohbetlerimize katıldı, renk ve neşe verdi. Günümüz halk ozanları arasında tanıyıp sevdiğim, şiirlerini, halk zevkine uygun ezgilerini çok da beğendiğim Aşık Haydar'ı, ilk defa "Bebek" şiiri ile tanıdım. Onun saz, şiir anlayışı hiç kimseye benzemez. Kendine özgü buluşları vardı. Dinlediğim şiirlerinin hepsinde aynı özelliği sezinlemek mümkündür. Haydar, Ali Necmi Beyin de anlattığı gibi hassas bir şair ruhuna sahipti. Konuşmasında, çalıp çağırmasında hissedilir bir ağırbaşlılık vardı. Söz düşmedikçe konuşmaz, bazen olur ki isteseniz bile söylemez, dalgın dalgın düşünürdü. Şiirlerinden en güzellerini (Güzelleme, Kader, Medet, Ne Dersin gibi) böyle dalgınlıktan sonra söyleyebildiğini anlatırlardı. Onu, asrımızın Aşık Kerem'i diye nitelemek çok hoşuma gitti. Bu deyim yazarın sihirli kaleminin olaylara kazandırdığı akıcılıkla daha anlamlı bir hal alıyor... En çok bilinen eserleri: Aman Dünya ne dar imiş, Halimi Arz Ettim Dağlara Taşa, Kement Attın Koydun Beni Tuzağa, Yitirdim Yavruyu (Bir kuza da taş dibinde meliyor). Ölümünden sonra şiirleri Eğitimci Ali Necmi Arısoy tarafından derlenip “Âşık Haydar, Hayatı, Şiirleri YALAN DÜNYA NE DARIMIŞ” isimli bir de kitapta yayınlandı. Ömrünün son iki yılını ağır hastalık ile geçiren Aşık Haydar, 22 Eylül 1966 yılında aramızdan ayrıldı. Aman Dünya Ne Dar imiş Hey Ağalar, hey Gaziler! Ben bir derde düçar oldum. Yetim kalacak kuzular Ben bu candan bezer oldum. İzmir, İstanbul koymadım Derdime çare bulamadım Ecelim yetip ölmedim Bir kuruca kovan oldum. Yirmi beş sene çektim Yaş yerine kanlar döktüm Kocadım belimi büktüm Dertli dertli gezer oldum. Bahar geçti dolandı güz Sancı gitmez gece gündüz Selahattin istedi beş yüz Ben orada şaşar oldum. Biraz ekin toklu sattım Bindim Ankara'ya gittim Beylerden rica ettim Gülhane ye yatar oldum. Röntgenci röntgene vurdu Derdimi elime verdi Operatör filmi gördü Ben bıçağı sezer oldum Yalan Dünya ne dar imiş Dert çekmesi ne zor imiş Midemde çıban varimiş Can kafesten üzer oldum. İkinci koğuşa yattım Altı günü tamam ettim Sedye ye kendim gittim Bir ayna var bakar oldum. İki iğne vurdu hoşalttı Yardı karnımı boşalttı İki saatte baş etti Dikişimi diker oldu. Bir kan vurdular koluma Yönümü dönmem ölüme Sedye geldi yanıma Ben koğuşa gider oldum. Dertli dertli gezer oldum Ben derdimi yazar oldum. Bu derdi ben çeke çeke Öz canımdan bezer oldum. Fıtık, apantistler gelir Tabipler dersini alır Her dertlere çare bulur Ben bir taze civan oldum. On beş gün oldu varalı Karyolalar bir sıralı Dokuz gün yattım yaralı Ben oradan sılac oldum. Bu derdimin dermanını Kalem yazmaz fermanını Ecel gelmiş can mı gider Okur felek fermanını Aşık Haydar der köyüme Selamet vardım evime Komşular geldi yanıma Görüştüm şadıman oldum. Halimi Arzettim Dağlara Taşa Derdimi dökeyim gurbet eline Dedim götürmüyor bu gam yükünü Adana ovası, Manya çölüne Dedim götürmüyor bu gam yükünü. İstersen dünyada sen yüzyıl yaşa Kimsenin muradın çıkarmaz başa Halimi arz etsem dağlara taşa Dedim götürmüyor bu gam yükünü. Muhannetin derdi elin gahrine Dayanamam acı tatlı zehrine Koca Kızılırmak, Fırat nehrine Dedim götürmüyor bu gam yükünü. Bize hücum etti bu gam taburu Mevla bize versin ulu saburu Deryalarda yüzen Yavuz Vapuru Dedim götürmüyor bu gam yükünü. Aşık Haydar derki bu ahir çağı Bilenmiş geliyor ecel bıçağı Gökyüzünde uçan posta uçağı Dedim götürmüyor bu gam yükünün |
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi murican üyemize tesekkür ettiler |
13-03-2013, 05:52 | #2 |
Dost
Üyelik Tarihi: Feb 2013
Bulunduğu Yer: çankiri
Mesajlar: 3,152
Tesekkür: 3596
|
emeklerinişze saglikkkkkk
|
05-03-2020, 11:38 | #3 |
Dost
Üyelik Tarihi: Jan 2020
Bulunduğu Yer: Konya Bozkır
Mesajlar: 625
Tesekkür: 4
|
Teşekkür ederm
|
Tags |
aşık, bektaş, haydar |
|
|