Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Sanatçilarimiz, Ozanlarimiz , Sairlerimiz
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 12-12-2011, 16:57   #1
Dost
Sisi - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Mesajlar: 940
Tesekkür: 1356
683 mesajina 12236 kez tesekkür edildi
 Sisi isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı Fuat Saka

Fuat Saka Kimdir?
siteadi.com - Fuat Saka






1952 yılında doğmuş, çocukluğu Trabzon'da bol şarkılı, türkülü bir evde geçmiş, ilk müzik eğitimini yaylı tambur çalan babasından almıştı. Lise yıllarında Karadeniz Teknik Üniversitesi'ne dışarıdan gelen arkadaşlarının ve Amerikalılar'ın yayın yaptığı Boztepe radyosunun etkisiyle Batı müziğine yöneldi: "Beatles'a, Rolling Stones'a öykünürdük. O dönem ben akordeon ve davul çalıyordum. Daha sonra saz çaldım, ardından gitar. Hiçbirinin eğitimini almadım. Aileden gelen eğitimim var, bir de çok iyi müzisyenlerle çalıştım. Onlar benim için en iyi okul. Bir ara Köln müzik okuluna gittim ama bana göre değildi orası. Bence benim yaptığım müzikte klasik eğitimin çok fazla esprisi yok". Liseden sonra Eğitim Enstitüsü'nde okumak için İstanbul'a geldi. Resim öğrenimiyle birlikte geceleri pavyonlarda davul çalıyordu. Arada bir de Selda'nın, Edip Akbayram'ın halk konserlerinde çıkıp kendi bestelerini seslendiriyordu.

79'da artık albüm yapacak kadar bestesi vardı, ama 80 darbesiyle birlikte yurdu terk etmek zorunda kaldı, ilk albümünü yapmak da Avrupa'da kısmet oldu.
Önce Frankfurt, ardından Paris, Amsterdam ve Hamburg'da sürdürdü hayatını ve çalışmalarını. Albümler birbirini izledi, hiçbiri Türkiye'ye gelemedi. Ara sıra arabalarla gizli gizli girebilenler hariç. Plak şirketlerinin başka bir isimle basma taleplerini de Fuat Saka reddetti: "O sıralar Zülfü Livaneli, Maria Farandouri daha medyatik oldukları için çalışmalarını daha rahat tanıtabiliyorlardı. Sonra Livaneli çağrıya uyup geri döndü. Aynı çağrıda ben de vardım, dönmedim. O nedenle de vatandaşlıktan çıkardılar".

Sesi Türkiye'ye ulaşmasa da Batılı dinleyiciyle güzel bir kucaklaşma yaşıyordu. Hâlâ birlikte çalıştığı grubunda Danimarka, Hollanda, Amerika, Şili, İrlanda ve Yunanistan'dan müzisyenler vardı: "O çalışmalar önemliydi çünkü dünya müziğine doğru bir kayış vardı. Avrupalı müzisyenler oradaki tıkanıklığı gidermek için bir yol bulabilir miyiz diye bize saldırıyorlardı".
"Ayrılık Türküsü", "Nazım Hikmet", Türkiye'den Avrupa'ya göçü anlatan "Kenardaki Ray", 13 Türkiyeli şairin şiirlerini bestelediği "Şiirce", canlı kayıt yaptığı "Sen" hayli ilgi gören çalışmalar oldu... Amacı, Anadolu'yla Batı arasında sağlam bir köprü kurmaktı, denemelerinden hiç vazgeçmedi. Köprünün Anadolu yakasından ise neden sonra cevap gelmeye başladı. Önce "Ayrılık Türküsü" yayınlandı Türkiye'de, ardından bir seçme. Ve Kalan Müzik'le yaptığı "Lazutlar"...

Nihayet dört yıldır Türkiye'de ve ülkesini yeni tanıyor. Burada yaşamanın müziğine önemli etkisi olacağına inanıyor. Yine bir ayağı Hamburg'da ama İstanbul'da da kendine bir stüdyo kuruyor. 20 yıllık ayrılıktan sonra müzik piyasasını nasıl bulduğuna gelince, "bıraktığımızda daha iyiydi" diyor bir an bile tereddüt etmeden: "Eskiden insanlar yaşam felsefelerini müziğe aktarabiliyorlardı. Bir heyecan vardı. Ama bütün dünyada böyle. Zaten hep geriye dönüş var, Beatles'ı, Rolling Stones'u yeniden kaydedip piyasaya sürüyorlar. Çünkü tıkanıklık var. Bizde böyle bir şey söz konusu olmadı çünkü Anadolu çok zengin bir toprak, korkunç bir malzeme var. O malzemeyle biz güzel şeyle yapmalıydık şimdiye kadar".

Aslında sözünü ettiği malzeme bol keseden kullanılmakta. Fuat Saka işin ciddiye alınması kaydıyla herkesin türkü söylemesinden yana. Ama herkes kayıt yapmasa daha iyi olur diye düşünüyor: "Bu biraz birikim işidir. Biraz daha sabırlı olmak gerekiyor. Bir de onun felsefesini yakalamak çok önemli. Ben Batı'yı da öğrendim ama Anadolu'dan gelen insanım. Bugünkü gençlerin eksikliklerinden biri türküyü okulda öğrenmek. Bence türkü yaşamın içinde öğrenilirse daha benimseniyor. Anadolulu olmak lazım kafada her şeyden önce. Öbür türlü özümsenmeden yapılmış oluyor, eklektik oluyor. Ben de kullanıyorum caz esprilerini ama mümkün olduğu kadar dikkat ederek, planlayarak. Bir bakıyorsunuz bir yerde türkü bitiyor, bambaşka bir sound, saksofon, bas. Bu olmaz".

Müziğini "lazca caz" olarak nitelendirenler var, ancak Fuat Saka müziği bir çekmeceye koyma taraftarı değil. Duymak istediği müziği yaptığını söylüyor, buna "Fuat Saka tarzı" demenin daha doğru olacağını düşünüyor. Sanatçı aynı zamanda "Sultans of the Dance"in Karadeniz müziklerini yapan isim.


__________________
*********************************
Yaşamak, kendi kendini adam etmektir. Zeka ve bilgiyi kullanarak etinden kemiğinden kendi heykelini yapmaktır.

Goethe
*********************************
  Alıntı ile Cevapla
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi Sisi üyemize tesekkür ettiler
Beyaz-Kule (07-07-2021), dilberoglu (26-06-2014), kartal677 (08-03-2014)
Cevapla

Tags
fuat, saka


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 00:15 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1