26-07-2009, 01:18 | #1 |
Dede Admin
Üyelik Tarihi: Jan 2007
Bulunduğu Yer: BEŞiKTAŞIN OLDUGU HER YER
Mesajlar: 21,450
Tesekkür: 3818
|
Aşık ruhsati > Hayatı ve şiirleri
siteadi.com - Aşık ruhsati > Hayatı ve şiirleri Aşık ruhsati 1832 yılında Sivas’ın Kangal ilçesi Deliktaş köyünde doğdu. Ölümü, aynı yer 1911. Taşlama ve güzellemeleriyle tanınır. Yoksul bir ailenin çocuğu. Dönemin koşulları ölçüsünde eğitim gördü. Değirmencilik, sıvacılık, kağnılarla tahıl taşımacılığı yaptı. Köy köy dolaşıp eğlence ve düğünlerde saz çalıp söyledi. 19’uncu yüzyıl halk ozanları içinde şiirinin gücü, kendine özgü kişiliği ve tavrıyla öne çıkar. Orta Anadolu köylüsünün sorunlarını, dünyasını bütün çıplaklığıyla yansıtır. Aruzla şiir söyleme denemesi de yaptı ama başaramadı. Ruhsatî’yi Türk edebiyat dünyasına Eflatun Cem Güney tanıttı. 10 yıldır düzenlenen "Topraklar başına vay deli gönül" Kangal Festivali aşık Ruhsati'yi anma etkinlikleri büyük halk ozanı Ruhsati'nin mezarınında bulundugu Kangal'ın Deliktaş köyünde gerçekleşiyor.. Şiirleri Nasıl vasfedeyim güzelim seni * Nasıl vasfedeyim güzelim seni Rumeli Bosna’yı değer gözlerin Dünyaya gelmemiş eşin akranın İzmir’i Konya’yı değer gözlerin * Kimsede görmedim sendeki nazı Tunus Tırablus Mısır Hicaz’ı Kars’ı Kağızman’ı Acem Şiraz’ı Girid’i Yanya’yı değer gözlerin * Yüzünde görünür Yusuf nişanı Yüzünü görenler çeker efganı Büsbütün Gürcistan Erzurum Van’ı Belh-i Buhaça’yı değer gözlerin * Ruhsatî’m eyledim senin de mehdin Al yanaktan bir buse ver himmetin Yüzbin saraf gelse bilmez kıymetin Âhirî dünyaya değer gözlerin... * Nazar kıl arzu halime * Efendim nazar kıl arzuhalime Açlıktan madde bir diyeceğim yok İane buyurmuş devletli beyim Akşamdan sabaha yiyeceğim yok * Derdi olan elbet gelir sızılar Lokman deyu geldim beyler gaziler Herle deyu ağlaşıyor kuzular Kazana bir avuç koyacağım yok * Ben her zaman huzuruna gelemem Ne havada gezdiğimi bilemem Yol üstünde durup kervan alamam Efendimden baska soyacağım yok * Başımda kalmadı zerrece akıl Ağnıya komşular oldular dahil Paşamdan isterim beş kile tahıl Üç ile dört ile doyacağım yok * Kimini ne güzel sevmiş kayırmış Kimini ne güzel vermiş doyurmuş Kimini ne guzel vermiş buyurmuş İmanım muhkemdir sayacağım yok * Murat kapusunda bir tül-i emel Yazılmaz mahfuza bozulmaz ezel Günde nida eder cellad-ı ecel Kapanmış kulağım duyacağım yok * Biraz ahvalimden yazdım varaka Verirsen Ruhsatî atmaz ırağa Bir top bez isterim biraz nafaka Ölürsem mezarda giyeceğim yok.. Kim sana verdi * Hele bir düşün ki gözümün nuru Bu kadar parayı sana kim verdi Bazı fukaraya bulma kusuru Mesti kundurayı sana kim verdi * Anadan doğunca kürkün var mıydı Üryan gelmedin de börkün var mıydı Torba torba mecidiyen var mıydı Tükenmez parayı sana kim verdi * Kuş tüyü döşekte yattın uzandın Haftada bir çeşit geydin özendin Aferin aklına sen mi kazandın Şu tompu tarlayı sana kim verdi * Dinle Ruhsatî’yi ne deyem sana Sana bir öğüttür sanma ki çene Çalışmayla verse verirdi bana Bu köşkü sarayı sana kim verdi.. Taşlama * Bir vakte erdi ki bizim günümüz Yiğit belli değil mert belli değil Herkes yarasına derman arıyor Devâ belli değil dert belli değil * Fark eyledik ahir vaktin yettiğin Merhamet çekilip göğe gittiğin Gücü yeten soyar gücü yettiğin Papak belli değil Kürt belli değil * Adalet kalmadı hep zulüm doldu Geçti şu baharın gülleri soldu Dünyanın gidişi acayip oldu Koyun belli değil kurt belli değil * Başım ayık değil kederden yastan Ah ettikçe duman çıkıyor baştan Harâba yüz tuttu bezm-i gül-istan Yayla belli değil yurt belli değil * Çark bozulmuş dünya ıslah olmuyor Ehl-i fukaranın yüzü gülmüyor Aşık Ruhsatî dediğini bilmiyor Yazı belli değil hat belli değil Ya ilahi görünmezden bir devlet * Ya ilahi görünmezden bir devlet Zekatını veremezsem geri al Helalinden dört öküz ver yarabbi Koşup çifte süremezsem geri al * Yoksulluğu ezberledim nideyim Verin aşkın badesini yutayım Biraz altın ver ki hacca gideyim Bu kavl üzre duramazsam geri al * Çok verirsin bi-namaza hayına Saldın beni züğürtlüğün yanına Köprüler yaptıram tecem suyuna Kagir bina kuramazsam geri al * Bir söz ver yarabbi göreyim simdi Yoksulluk elinden ciğerim yandı Üryana bir gömlek yetime hindi Rızan için saramazsam geri al * Ne mümkün yarabbim yolundan sapam Ruhsat’ın ter edip dünyaya tapam Senin rızan için bir oda yapam Iki minder seremezsem geri al Vay deli gönül * Daha senden gayrı âşık mı yoktur Nedir bu telaşın ey deli gönül Hele düşün devr-i Adem'den beri Neler gelmiş geçmiş say deli gönül * Günde bir yol duman çöker serime Elim ermez gidem kisb ü kârime Kendi bildiğine doğrudur deme Gel iki adama uy deli gönül * Şu yalan dünyadan ümidini üz İnanmazsan bak kitaba yüz be yüz Hanen mezaristan malın bir top bez Daha doymadıysan doy deli gönül * Baktım iki kişi mezar eşiyor Gam kasavet geldi boydan aşıyor Çok yaşayan yüze kadar yaşıyor Gel de bu rüyayı yoy deli gönül * Birgün bindirirler ölüm atına Yarın iletirler Hakk'ın katına Topraklar susamış adam etine Hep ağzını açmış hey deli gönül * Mevlâm kanat vermiş uçamıyorsun Bu nefsin elinden kaçamıyorsun Ruhsati dünyadan geçemiyorsun Topraklar başına vay deli gönül..
__________________
UYARI: Paylaştığım Mp3 ve Albümler tanıtım amaçlı olup , indirenler tarafından 24 saat içerisinde silinmelidir. Aksi bir durumda www.dostunsayfasi.com ve şahsım sorumlu tutulamaz.
|
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi DEDE KARTAL üyemize tesekkür ettiler | Dursun Dede (25-09-2010), |
Tags |
>, aşık, hayatı, ruhsati, Şiirleri |
|
|