Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Sanatçilarimiz, Ozanlarimiz , Sairlerimiz
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 17-07-2012, 13:22   #1
Can Dost
Üyelik Tarihi: Apr 2010
Mesajlar: 1,058
Tesekkür: 1044
237 mesajina 848 kez tesekkür edildi
 murican isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı Aşık Ali Metin (Metini) ile Söyleşi

AŞIK ALİ METİN DEDE (METİNİ)
siteadi.com - Aşık Ali Metin (Metini) ile Söyleşi
•Sizce “Halk Ozanlığı” neyi ifade ediyor? Halk ozanlığının tarihsel geçmişiyle ilgili bilgileriniz nelerdir? Halk ozanlığı sizce ne zaman ve nasıl başlamıştır?

Halk ozanı halkın kalbi, halkın dili demektir. Halkın dertlerini ve sorunlarını dile getirir. Halk ozanlığı, ozanların 13. asırdan beri kendilerini bu yola vermeleriyle başlamıştır. Haksızlığa karşı geldikleri için birçokları öldürülmüştür. Halk ozanlığı 13. asırdan beri bugüne kadar devam edip gelmektedir, onların eserleri daima anılacaktır. Aşıklar canlı Kuran’dır. Aşıklara ilham geldiğinde yazarlar. Aynı şekilde, Peygamber Efendimiz’e de ilham gelmiştir. Hz. Ali de “Ben konuşan Kuran’ım” demektedir. Deyişler, demeler, ozanların sözleri kutsal sözlerdir. Muaviye, Hz. Ali’nin yazdığı Kuranı kaldırdı. 80 deve yükü kitap yazdırdı. Hz. Ali de dedi ki: “157 bin aşığım gelecek, gerçeği dile getirecek, onlar da canlı Kuran olacak”. Onun için Kuran’ı Kerim’de 433 ayet kaldırılmıştır; kalan ayetleri de yanlış yorumlamışlardır. Kuran tahrip edilmiştir.

•Çocukluk döneminizdeki ailesel ve çevresel şartlarınız nasıldı? Köyde mi, kentte mi doğup, büyüdünüz? Öğrenim durumunuz nasıldır?

Çocukluk döneminde çevre ve ailemizde şartlarımız kültür görmek, kendimizi geliştirmek, Türk halk müziğini öğrenip yaymaktı. Divriği’nin Şahin Köyü’nde doğdum. 1930 doğumluyum. İlkokul mezunuyum. Dedeler talibi meydan ettiği zaman “4 kapı 40 makam hak mıdır, pir hakkı, musahip hakkı hak mıdır; 48 Cuma hak mıdır; Muharrem Orucu hak mıdır?”, diye sorulurdu. Her perşembe günü lokma cemi yapılırdı. Yalnız bir sene 52 hafta olduğu için Ramazan ayında görgü yapılmazdı. Bakara Suresi’nin 185. ayetinde Ramazan orucu vardır, günahkarlar, adam öldürenler, katil olanlar bu orucu tutarlar. Bu oruç hicretin 2. yılında gelmiştir.

Muharrem Orucu’na gelince Bakara Suresi’nin, 183, 184’üncü Ayeti’nde “Ey inananlar, sizden önceki gelenlere orucu farz kıldığım için size de farz kılıyorum. ” Yani Adem Sefülullah’tan Hatem-i Enbiya’ya kadar Muharrem Orucu farz kılınmıştır. Fecr Suresi’nin 1., 2. Ayeti’nde “Şafak vakti hakkı için 10 gece hakkı için” diyor. Hz. Resullullah hicret ettiğinde 10 gün oruç tutuyordu. Yahudilerin de oruç tuttuğunu gördü. Biz de orucuz, dedi. Biz de 10 gün oruç tutuyoruz, dedi. Bizler Kerbela Vakası’ndan sonra 12 gün yaptık bu orucu.

•Sevgili Aşık Ali Metin Dede, hangi Alevi ocağına bağlısınız ?

Ahmet Yesevi Hüseyin Abdal Ocağı’ndanım. Küçük yaşta saz çalmayı öğrendim. Dedelerin yanında büyüdüm, askerden geldikten sonra Seyyit olarak da ayin ve cemleri yürüttüm.

•Hangi dedeler, zakirler, mürşitlerle bir arada yaşadınız?

Yöremiz 8-10 pare köylerdir. Bu yöre Çamşıhı diye anılır. Her köyde dede vardır, onlarla bir arada yaşadım. İnsan sevgisini, birlik ve beraberliği, dostluğu önemseyen, yaptığı cemlerde tam bir ibadet havasında Tanrı’yla insanları birleştiren çok değerli dedeler gördüm. Onlardan etkilendim. Ben de onları örnek aldım. Şimdiye kadar yürüttüğüm cemlerde güzel Türkçemizin eserleri olan deyiş ve duvazimamları okudum. İnsanlara birliği beraberliği öğütleyen mesajlar vermeye çalıştım. Divriği’nin Yellice Köyü’nde Budala Dede, Seyfettin Dede, Yusuf Gökçe Dede, Zeynel Abidin evlatlarından Hüseyin Dede, Mineyik’ten gelen Zeynel Abidin evlatlarından Mamo Dede, Şıh İbrahimli Mamaş Köyü’nden Abusef Dede, Kurt Veli Dede (güzel saz çalardı), Yellice’den Yusuf Gökçe Dede (Yesari Gökçe’nin babası), Şıh İbrahimli Malatya’nın Mezirme’den Memet Mustafa Dede, Çamşıhı‘dan Amcam Battal Karababa (Sivas’ta kızları yakılan Merhum Mehmet Ali Karababa’nın babası), Amcam Muhammed Dede vardı. Ben bunlar içinde yetiştim. Zakirlik yapmayan, dedelik yapamaz. Her dede gibi ben de zakirlikle başladım.

•En çok hangi ozanların şiirlerinden etkilendiniz?

En çok Şah Hatayi, Pir Sultan Abdal, Virani, Nesimi ve Kul Himmet, Yunus Emre’den etkilenerek yazmaya başladım.

•En çok okuduğunuz kitaplar hangileridir?

En çok okuduğum kitaplar: Bektaşiliğin İç Yüzü, Hadikadüs Süeda, Kumru, Hüsnüye, Fazilet, Nehc-ül Belaga, Makalatı Hacı Bektaşi Veli, İmam Cafer Buyruğu.

•İlk şiir tecrübeleriniz nasıldı? Ne zaman şiir yazmaya başladınız?

1953’te askerden geldim, deyiş yazmaya başladım.

•Şiir yazarken özendiğiniz, örnek aldığınız ozanlar kimlerdi?

Deyiş yazarken Şah Hatayi, Pir Sultan Abdal ve Aşık Veysel’den de tecrübe aldım.

•Dünyaya bakışınız, insan, tabiat hakkındaki fikirleriniz nelerdir?

Dünya görüşüm; insanlığa değer vermek başta olmak üzere, ele-bele-dile sahip olmak, tabiata önem vermek; tüm insanlara ayrım yapmadan iyi bir örnek olmaya dayanır. İnsanlar sevgiyle başlayıp kini kibiri atacak, benliği silecek. Küçüğü sevmesini, büyüğü de saymasını bilecek. Hakk sevgi içindedir, aşk içindedir. Sevgi ile aşk olmayan yerde, Hakk tecelli etmez.

•Şimdiye kadar hangi yarışmalara katıldınız? Aldığınız herhangi bir ödül var mı?

Şimdiye kadar hiç yarışmaya katılmadım, yerinde olmayan bir deyişi de yazmadım. Anneler Türküsü’nden dolayı ödül aldım. Birçok deyişim de Kültür Bakanlığı’nda mevcuttur. 15 sene İstanbul Radyosu’nda çalıştım. Türkülerim hala çalınıp söylenir. Şiirlerim, edebiyat kitaplarına geçmiştir.

•Şu ana kadar kaç kitabınız, kaç kasetiniz yayımlandı?

“Pençe-i El Aba” isimli kitabım yayımlandı. Aynı kitabımı ilavelerle Pençe-i Ali Aba olarak yeniden bastırıyorum. Şimdiye kadar 25 adet plak, 20’den fazla kasetim çıktı.

•Anadolu Aleviliği hakkındaki fikirleriniz, bilgileriniz nelerdir?

Anadolu Aleviliği hakkında fikirlerim ve bilgilerim; Kuran’la Ehlibeyt’in kültürünü yaymak, onların sevgisine nail olabilmektir. Alevilikle Bektaşilik arasında büyük farklar vardır. Hacı Bektaşi Veli’den iki yüz yıl sonra, Osmanlı Balım Sultan’ı posta oturttu, Dergahta. Bektaşilik müessesesi, Balım Sultan zamanında kurulmuştur. Bektaşilikte dede sorulmaz. Kim okumuşsa tarikattan bilenler varsa, onu baba olarak seçerler. Anadolu Aleviliğine gelince, Seyyid-i Saadet olmadan tarikat yürümez. İmam Cafer şöyle buyurur: “Talip talibe erkan gösteremez”. Seyyid-i Saadet olmayıp erkan yürütürse şıhı şeytan olur. Alevi cemlerinde; gerek görgü, gerek Abdal Musa, gerek lokma cemine içki girmez.

•Sizce Hz. Ali nasıl bir insandı en önemli özellikleri nelerdir?

Hz. Ali, Allah’ın yarattığı veliler içerisinde en dürüst ve ilim sahibi kişidir. Bence en önemli özelliği insanlık alemine ışık tutmasıdır. Bizim kelimei şahadette “Eşhedü enla ilahe illallah ve Eşhedü enne Muhammed’en abdühü ve resuluhu, Aliyül Veliyullah” deriz. Maide Süresi’nin 55. ayetinde “Sizin veliniz, namaz kılarken rükuda iken parmağını verendir”. Bir dilenci camiye girmişti. “Allah rızası için sizden bir sadaka istiyorum” dedi. Veren olmadı. Çıkarken, “Ya Rabbi ben bu mescidden boş çıkıyorum, bana bir şey veren olmadı, ” dedi. O esnada Hz. Ali rükudaydı, parmağını uzatmış, dilenci Hz. Ali’nin parmağındaki yüzüğü almıştır. Ne namazını bozdu ne de dilenciyi boş gönderdi.

•Kerbela ve Hz. Hüseyin için neler söyleyeceksiniz? Niçin tüm Alevi-Bektaşi ozanları sizce Kerbela için matem şiirleri yazmışlardır? Kerbela Olayı size ne ifade ediyor?

Kerbela’da Hz. İmam Hüseyin Yezit’e boyun eğmeyerek kanının son damlasına kadar Yezit ordularıyla kahramanca çarpışmış; ehli, ayali, çoluğunu çocuğunu şehit vermiş, Yezid’in zulmüne karşı gelmiş, Hakk’ı batıldan ayırmış. O yüzden dünya var oldukça matemi şiirlerle okunup anılacaktır. Hz. Hüseyin demiştir ki: “Benim başım mızraklara takılıp, Şam’a gitse dahi, bilin ki o baş biatsız gidiyor”. Muhammed’in ve Ali’nin faziletini Şah Hüseyin’i Kerbela al kanıyla yazmıştır. Eğer, Hz. Hüseyin, Yezit’e biat etseydi, ne Alevi, ne Sünni İslam olarak hiçbir şey kalmayacaktı dünyada. Yezit Hıristiyanlığı geri getirecekti. Yezit maymunu ile şarap içerdi. Maymunun ismini de Şıhı İslam koymuştu. İşte İslamiyet’in Şıhı bu deyip, İslamiyetle alay ederdi. Bütün dünya Müslümanları olarak İslamı, Hz. Hüseyin’e borçluyuz. Allah cümlemizi didarı Ehlibeyt’in, Mihrabı İmam Hüseyin’in katarından ayırmasın.

•Alevi – Sünni farklılaşması ve Alevilerle Sünniler arasındaki kaynaşma hakkında neler düşünüyorsunuz?

Peygamber Efendimiz iki kutsal emanet bırakmış, biri Kuran, biri Ehlibeyt. Sünniler Kuran’ı okuyorlar, çokları dahi Ehlibeyt’in kim olduğunu tanıyıp onların isimlerini anmıyorlar. Alevi- Sünni kaynaşması için, bunların Aleviler gibi 4 kapıyı 40 makamı bilmeleri lazım, ele-bele-dile sahip olup din, dil, ırk ayrımı yapmadan insanları sevmeleri lazım. Aleviliğin temeli doğruluktur, dürüstlüktür. Güzel ahlak temel ilkedir, Alevilikte. Sünnilerle Alevilerin bir araya gelip kaynaşması için; Sünni kardeşlerimizin birçoğunda hala mevcut bulunan Alevilere karşı yanlış bilgilerin atılması lazım. Aleviler yüzyıllardır, hiç kimseye bir zarar vermeden bu güzel ülkemizde yaşamını sürdürmektedirler. Hiçbir ayrımı tasvip etmeyen Alevilerin bu hallerinden örnek alınmalıdır.

•Tasavvuf hakkında neler söyleyeceksiniz?

Alevinin ilmi, tasavvuf ilmidir. İlim ikidir; biri tasavvuf, biri kara taassup ilmidir. Aleviler mantığın kabul etmediği bir şeye inanmazlar.

•Yunus Emre, Seyyid Nesimi, Hatayi, Pir Sultan Abdal gibi ozanların şiirlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce bu isimler neden ölümsüzler arasına katılmışlardır?

Yunus Emre, Seyyid Nesimi, Hatayi, Pir Sultan Abdal’ın deyişleri tasavvuf ilmidir. Emsali bulunmaz, yalnız burada bu ozanların eserlerini şiir olarak yazıyorsunuz, şiiri şairler söyler, ozanlar aşıklar deyiş söyler. Bu deyişlerin her sözlerinde kıymete vurulamayacak manalar vardır, insanlığa ışık tutmuşlardır. Onun için ölümsüzlerdir, kendilerini, nefsini ıslah ederek yaşamışlardır.

•Atatürk ismi size neyi ifade ediyor? Atatürk’ün Türk insanına getirdikleri nelerdir?

Türkiye’nin kurtarıcısı olması laik düzeni kurması, Cumhuriyeti ilelebet yaşatması için vatanı Türk gençliğine emanet etmesidir. Atatürk hayatta en büyük mürşit ilimdir, buyurmuştur. İlim felsefeyi, hürriyeti getirmiştir. Atatürk olmasaydı, Türkiye Cumhuriyeti bugünkü Arapların ve Acemlerin düştüğü delalete düşerdi.

•Türkiye’nin geri kalmışlığını nelere bağlıyorsunuz?

Türkiye’nin gerikalmışlığı 1400 küsur yıldan beri Araplardan Osmanlıların gününe kadar; başta padişahlar halkın sorunlarını düşünmeden kendi saltanatını sürdürmüşlerdir, bu sebepten geri kalmışız.

•Sizce bu toplumu neler değiştirebilir?

Bizce bu toplumu başta kültür görmek suretiyle, başımızda seçtiğimiz milletvekillerinin Avrupa insan haklarına uyarak halkın sorunlarına eğilmeleri, gelirin hakça paylaştırılması, düşünce özgürlüğünün serbest olması değiştirebilir.

•Sizce halk ozanları toplumsal olarak ne gibi işlevleri yerine getirmişlerdir?

Bizler halk ozanı olarak 13 asırdan beri ölümü göze alarak halka çok büyük örnek olmuşuzdur. Halk ozanı sözleriyle hürriyeti ve egemenliği yerine getirmişlerdir.

Çağdaş dünya ve Türk yazarları hakkında neler biliyorsunuz?

Çağdaş dünyada Türk yazarları da haksızlığa karşı gelmiş, toplumu biraz daha ileriye götürmüşlerdir.

•Günümüz çağdaş Türk yazar ve sanatçılarından birisiyle tanışıklığınız var mı?

Birçok yazar ve sanatçılardan tanıdıklarım vardır.

Halk ozanlığı geleneğinin günümüzde devam ettiğine inanıyor musunuz?

Halk ozanları geleneği günümüzde de devam etmektedir. Bu sene aşık Veysel’i anma töreninde Ankara’ya gittim, gençlerimiz arasında çok ozanların yetiştiğini gördüm, ozanlığı gençlerimiz devam ettirecektir.

•Hangi ozan ve ses sanatçılarıyla dostluğunuz var?

Aşıklardan Davut Sulari, aşık Daimi, Mahzuni, Feyzullah Çınar, aşık Veysel, rahmetli Muhlis Akarsu, aşık Reyhani, Çobanoğlu, Şeref Taşlıova, İsmail Azeri ve sanatçılardan birçoğuyla dostluğum vardır.

•Kitap okuyor musunuz? Sinemaya, tiyatroya gidiyor musunuz?

Kitap okurum, sinemaya, tiyatroya gidiyorum.

•Şimdiye kadar kaç Alevi-Bektaşi Etkinliğine katıldınız?

Başta Hünkar Hacı Bektaşi anma törenlerine her sene giderim ve katılırım. Bunun haricinde birçok anma törenlerine katılırım.

•Halk ozanlarının en genel sorunları sizce nelerdir?

Halk ozanlarının en büyük sorunları devlet yönetimi tarafından halk ozanlarına bugüne kadar değer verilmemiştir. Bugün hala TRT’de Türk halk ozanlarına program verilmiyor; sanatçılar deyiş ve türkülerde kaynağı halk ozanlarından alıyorlar ve lakin devlet, ozanlara bugüne kadar bir yardımda bulunmuyor, çoklarının durumu perişandır.

•Halk ozanlığında ne gibi değişmeler yaşanmıştır?

Halk ozanlığında örneğin insanları sevmesiyle birlik beraberlik içerisinde insanca yaşamayı değerlendirmişlerdir, toplumun benliğini değişmelerle yaşatmışlardır.

•Toplumun, devletin ozanlara bakışını, yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Toplumun ve devletin halk ozanlarına bakışı biraz olsun Kültür Bakanlığı’nca onların eserlerini yaşatmak için ele alınıyor, Kültür Bakanlığı da eserlerimizi elimizden alıyor, fakat ozanlara ne devlet ne de Kültür Bakanlığı bir yardımda bulunuyor; buna karşılık toplum ve halkımız bizimle beraberlerdir.

•Halk ozanlığının ve ozanlarının sorunlarının çözümelenebilmesi için sizce neler yapılmalıdır?

Halk ozanlarının sorunlarının çözülmesi için devlet Meclis’te kanun çıkarmalıdır. Ozanların eserlerini değerlendirmek için ozanları imtihan etmelidir. Halk ozanı olanların sorunlarına çare bulmak için bunların biraz olsun ekonomi ve geçimlerine katkıda bulunması lazımdır. Ozanın aile geçimlerinin durumu perişan ise nasıl ozanlığı yürütsün, her şey ekonomiye dayanır.

•Halk ozanlarının geleceği hakkındaki fikirleriniz nelerdir?

Halk ozanlarının geleceği bakımından, devlet ozanlarımıza değer vermez ise geleneğimizi sürdüremeyiz.



Söyleşi: AYHAN AYDIN, Cem Dergisi, Ocak 1999, Sayı 86, sayfa 52-54

  Alıntı ile Cevapla
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi murican üyemize tesekkür ettiler
ayazali (03-10-2016), Sürgün*25 (05-05-2013)
Cevapla

Tags
ali, aşık, ile, metin, metini, söyleşi


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 00:21 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1