Dostun Sayfasi

Dostun Sayfasi (http://www.dostunsayfasi.com/)
-   Serbest Bölge! (http://www.dostunsayfasi.com/serbest-bolge/)
-   -   Yamalı Pantolon... (http://www.dostunsayfasi.com/serbest-bolge/13208-yamali-pantolon.html)

pınar09 09-08-2007 11:37

Yamalı Pantolon...
 
YAMALI PANTOLON Benim çocukluğumda (1970'lerin sonu) özellikle yaz aylarında hepimiz yamalı pantolonlarla dolaşırdık. Ailelerimizin bütün gün dağda taşta oynayan çocuklarına sürekli yeni elbiseler alacak kadar gelirleri yoktu. Hemen hepimiz işçi ve çiftçi ailelerinin çocuklarıydık. Üstelik paranın az ve kıymetli olduğu zamanlar (bugünde çok değil ya). Ama bu yamalı pantolonları hiçbirimiz dert etmezdik. Çünkü herkesin dururumu aynıydı. Taki büyük şehirlerden gurbetçi çocukları gelene kadar. İşte o zaman bizim yamalar sanki daha bir görünür olur daha bir kocamanlaşırdı. Çocukluk işte. Çocukluğumda (hala 70'lerin sonu) devrimci ağabeylerimizin kurdukları köy odaları vardı. Gündüz sohbet ettikleri, gecede yazılama hazırlığının yapıldığı köy odaları. En çok da orada oturmayı severdik. Çünkü oradaki ağabeyler bize büyük gibi davranır sorular sorarlardı. Küçücük yaşta ne çok anı biriktirmişiz köy odalarında. İşte bir anı: Yine oturmuş ağabeylerin sohbetini dinliyoruz. Hepsi Dev-Genç'li (öğünmek gibi olmasın bizim köyde bir tek onlar vardı). Konuştuklarından anlayabildiğimiz tek şey arada geçen çay kelimesi oluyordu. Ama olsun sohbet iyiydi. Tam sohbetin en keyifli yerinde köyde sağcı bilinen bir gurbetçi ve onun iki çocuğu geldi (Bir küçük not olarak belirteyim ki o zamanlar sağcıların ve AP'lilerin çocuklarını çok oyuna almaz ya da rakip olurduk). Ütülü ve yamasız pantolonları ile geldiler tabi. Ortak bir refleks olarak elerimiz yamaların üzerine gitti. Öylece kaldık. Yanımıza bizim köyümüzden olmayan, devrimci ağabeylerin en çok sevileni ve herkesin dinlediği ağabey geldi. Çekti elimizi diz kapaklarımızdan ve hiç unutmadığım tüm hayatım boyunca rehber edeceğim cümleleri sıraladı peşi sıra: "Hepinizin ailesi onuru ile çalışıyor evini geçindiriyor sizi okula yolluyor. Kendiniz için ve onlar için okuyun. Yoksulluk onların ya da bizim utanacağımız bir şey değil. Siz de utanmayın. Bakın anneniz tertemiz giydirmiş sizi. Bu yama bizim onurumuz, bizi yönetenlerin ise utancıdır. Onurlu tertemiz ama yamalı gezmek, nasıl kazanıldığı belli olmayan paralarla yeni elbiseler almaktan çok daha doğrudur. Sakın yamalarınızdan utanmayın." O nasihati dinleyen çocuklar 80'li yılların ikinci yarısından sonra İstanbul'da, Bursa'da, Ankara'da, Trabzon'da birer Devrimci Gençlik militanı oldular. "Üniversiteler bizimdir" sloganı ilk kez çınladığında üniversite koridorlarında, onların da sesi vardı. O abiden yüzlerce insanın bu topraklarda var olduğunu biliyorum. Binlerce çocuk da dinlemiştir o nasihatleri. Belki o yüzden hala çıkaramıyoruz tertemiz ana emeği ile yıkanmış yamalı pantolonlarımı zı. O yüzdendir ısrarla ret edişimiz nasıl kazanıldığı belli olmayan ütülü pantolonları. Peki diyeceksiniz ki ÖDP nereye? Bizim kitabımızın orta yerinde yazar ki: "Devrimcilik bir yolculuktur. Mutluluk adasını keşfe çıkılan bir yolculuk. Her bir metresi özveriyle emekle aşılmış. Bu emek ve özverinin karşılığı ise bir tutam erdem, bir kaşık bilgi olmuş." Şimdi bize diyorlar ki siyaset mühendisleri; "Gemi(mi)nizi batmaktan kurtardık, sığ sulara çektik hala suyun üstünde. Hafifi hafif sallanarak da gidiyormuş hissi veriyor hani. Bakın bakın sığ sularda başkaları da var. Harmanlanalım. Burası iyi. Hep birlikte yeni daha büyük gemi yaparız. Kimlik, çevre AB derken dururuz buralarda. Üstelik güvertesinde ütülü pantolonlu çocuklar dolaşır." Ahmet İnsel ve onun gibiler asla yamalı pantolonlu çocukları anla(ya)mayacak. Devrimciler bu yolculuğa başlarken sadece güçlü kollarına, kocaman yüreklerine ve de bilinçlerine güvendi. Aracın sal, taka, yat ya da kendi gövdesinin olduğuna bakmadan yolculuğuna devam edendir onlar. Sözün kısası ve akılda kalınması gereken şudur ki, devrimciler nereye giderse üstündeki ya da altındaki araçta oraya gidecektir. Bize o nasihati veren ve adını çok sonra öğrendiğim ağabeye gelince. O, 12 Eylül işkencehanelerinde katledildi. Arkasından "Adı Uzun, kendi uzun Ahmet Kardeşim" diye ağıtlar yakıldı. Ve ant içimiş ardından yamalı pantolonlu çocuklar "üretenlerin yöneteceği bir dünya kuracağız". Yaşar AYDIN(Alıntıdır)

marksis 09-08-2007 12:34

Emeğine sağlık:(

AYIŞIĞI 09-08-2007 13:43

çok güzeldi pınarcım paylaşımına sağlık..yazanında emeğine sağlık..çok güzel anlatılmış..
YAMALI PANTOLANLARI HİÇ ÇIKARMAMAK UMUDUYLA


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 01:21 .

Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1