Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Serbest Bölge!
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Serbest Bölge! Kategorize edemediğiniz her telden konuyu bu başlık altında tartışabilirsiniz.

 
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Prev Önceki Mesaj   Sonraki Mesaj Next
Eski 13-10-2007, 00:00   #1
Onursal Dost
ZiLAN - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Feb 2007
Mesajlar: 1,415
Tesekkür: 0
41 mesajina 63 kez tesekkür edildi
 ZiLAN isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı Duvarlar... Duvarlar...

'Burası benim' diyen ve yaşadığı alanı kazıklarla çeviren ilk insan kendisinden binlerce yıl sonra bu davranışının nasıl kan deryalarına yol açacağını bilebilseydi, yine aynı eylemde bulunur muydu, bilinmez. Özel mülkiyet 'Benim' sözcüğüyle başlar. İlk kazığın çakılışı, ilk çitin örülmesi, ilk arsanın silahla korunması, günümüzün 'Uygar' sayılan insanlarının 'Bahçemize tavukları, köpekleri, inekleri girdi' diyerek komşularını öldürmesine kadar uzanıyor. Ulusların ülke sınırlarını başkalarının kanlarıyla çizmeleri, çizilen sınırların yine kanla savunulması, işgaller, daha büyük olabilmek için başka ülkelerin fethi, kurtuluşlar insanlık tarihinin en önemli ve en kanlı sayfalarını oluşturuyor. İki kişi arasında bir duvar varsa bunun yasalarının olması da doğallaşır. Duvarı geçebilme yasaları. Pasaportlar, vizeler, izinsiz geçenlere uygulanacak cezaları belirleyen yasalarÖ Hayvanların hapsetme alışkanlıkları yoktur. İnsanlar hapsederler. Bunun için çatlatırlar beyinlerini, en mükemmel, yani en alçakça işkenceli günlerin yaşanabileceği hapishaneleri yaratırlar. Düne kadar komşu olduklarını ertesi gün araya ördükleri duvarların ötesine iteler, gettolar oluştururlar. Bin yıllarca özgür olan dağlara, ovalara duvarlar örer, insanları ayırırlar birbirlerinden. İşte o duvarların birkaçından söz etmek istiyorum. Utanç duvarlarından... İnsanın en salak yanını simgeleyen duvarlardan.
siteadi.com - Duvarlar... Duvarlar...
Çin Seddi

Asya'da insanlığın akınlar, saldırılar çağını yaşadığı dönemin bir ürünü Çin Seddi. Öyle çabucak, kısa bir süre içinde oluşmadı, yirmi kralın zamanına yayıldı bu duvarlar. Milattan Önce 403 yılında yapımına başlandığı söylenir. Bitirilişi ise 1644 yılına kadar uzanır. Bir ülkenin etrafına 10 bin kilometrelik, eni 7 metreye, yüksekliği 6 metreye ulaşan bir duvar örmek... Kaç bin insanın kanıyla örüldüğünü hiç düşünmemekÖ Ne için? Kralların ezdiği, kanlarını akıttıkları, emeklerini sömürdükleri insanlar için değil elbet, krallığın devam edebilmesi için. Bu kanlı eser yıkılmış yerleri ile birlikte bu yılın Temmuz'unda 'Dünyanın Yedi Harikası'ndan biri olarak kabul edildi. Duvarı yapan ustaların kimler olduğu önemli değildi. Bugün o duvar Çin'i koruyabilecek durumda değil. Çünkü oraya ulaşmak isteyenler kapılara dayanıp, zilleri çalmıyorlar artık.

Getto Setleri ne oldu

2. Paylaşım Savaşı yıllarında Almanya'da, Polonya'da gettoları oluşturan kent içi duvarlar ise üzerlerinden daha yüzyıl geçmeden unutuldu. Aynı ülkenin, aynı kentinde yaşayan insanları birbirlerinden ayıran duvarların yapıcıları da unutulmak üzere. Daha düne kadar birlikte yaşayan, selamlaşan, birbirlerinden alışveriş yapan, hatta inançları ayrı olmasına karşın evlenebilen insanların arasına bir gecede örülen getto duvarları, duvarın içinde kalanları 'Temizlenmesi gerekenler' olarak belirtirken, dışında kalanları da 'Temizleyecek olanlar' şeklinde belirlemişti. Öyle oldu. Gettolarda yaşayanlar gaz odalarında, fırınlarda, yol inşaatlarında, silah fabrikalarında ölümün bin bir biçimiyle tanışarak gittiler. Duvarları oluşturanların önemli bir kesimi olayı çabucak unuttular, en korkuncu ise o duvarların içinde yaşamaya zorunlu kılınanlardan sağ kalmayı başaranların daha sonra başkaları için benzer duvarları oluşturmalarıydı. Toplama kampları turistik alanlar oldu. İsrail Devleti'ni yönetenler, uluslarının tarihte yaşadıklarını düşündüklerinde duvar sözcüğünden en çok nefret etmesi gerekenlerdi ama kendilerine yapılan zulmü başkalarına yapmaktan kaçınmadılar, Filistin halkını duvarların içine sokmayı yeğlediler. Yahudi ulusu bu davranışa bütünüyle karşı çıkamadı, çıkmadı. Sorun Filistin'de kimin haklı-haksız olduğu değildi, sorun tarihin pis bir yönteminin başkalarına uygulanmasıydı. Bu duvarın adı belki de bu nedenle 'Güvenlik Duvarı' olarak konuldu. Neyin, kime karşı, nasıl güvenliği? 700 kilometrelik bir alanı 8 metre yükseklikte bir duvarla bölmek, her kilometre için 1,6 milyar dolar harcamakÖ. Bu para ile İsrail'in, Filistin'in kaç yarasının sarılabileceğini hiç düşünmemekÖDaha duvarın yapımının başlangıcında 300'e yakın Filistinlinin evini yıkmak, o çölleşmiş ülkede 80 bini aşkın ağacı sökmek, 35 kilometrelik sulama ağını bozmak, 300 bini aşkın Filistinliyi yerinden yurdundan etmek, duvarın bazı yerlerinde kendi ulusundan koparılan insanların ötekilerin içinde tıpkı geçmişte Almanya'da olduğu gibi 'Getto' haline gelmelerine neden olmakÖ İsrail halkı kendi geçmişinden ders alıp o duvarı kendi elleriyle yıkamadı. Filistinliler bin yıllardır yaşadıkları topraklarda duvarlarla yaşamayı öğrenmeye başladılar. O duvarların üzerine resimler yaptılar, protesto böyle oldu.

Berlin Duvarı

Sosyalizm adına işlenen en büyük cinayetlerden biridir Berlin Duvarı. 'Vatandaşlarımız kapitalist Almanya'ya kaçabilirler' diyen ve kendilerini sosyalist ilan eden yöneticilerin emriyle 1961 yılında, yani savaştan 16 yıl sonra, 46 kilometre uzunluğunda bir duvar yaptırıldı. Bu duvarı aşmak isteyen insanlar öldürüldü. Bu duvar her iki yanı da Alman olan bir toplumu birbirine daha çok yabancılaştırmayı amaçlıyordu, bunu beceremedi. Hiç bir 'sosyalist' de o günlerde 'Bizim düzenimizin kapitalistlerin düzeninden iyi olduğunu söylüyoruz, o zaman bizimle birlikte yaşamak istemeyenlerin gitmelerine neden engel oluyoruz' diye sormadı. 1989 yılında duvar büyük bir gürültüyle yıkıldı. Dönemin bütün yöneticileri de o duvarın altında kalmaktan kurtulamadılar. O duvarın parçaları da turistlere hediyelik eşya olarak satıldı.

Meksika Duvarı

'Gelmesinler, Meksikalılar ne arıyor özgür Amerika'da' diyen George Bush uzunluğu bin kilometreyi bulacak bir duvarın yapılmasına onay verdi. Meksikalıların neden yoksul olduklarını, neden ülkelerini terketmek istediklerini, ABD'ye gelenlerin nasıl yaşadıklarını sorgulamak yerine duvar örmek daha kolaydı. Felipe Calderon isimli Meksikalı yönetici şöyle diyordu: 'İnsanlık Berlin Duvarı'nı inşa ederek büyük bir hata yapmıştı. ABD'nin de bu duvarı yaparak büyük bir hataya düştüğünden eminim.' George Bush ise farklı düşünüyordu. Kendi ülkesinin sınırlarına ördürdüğü duvar yetmiyormuş gibi işgal ettiği Irak'ta da duvarcılığa soyundu. Buğdat'ta ?ii ve Sünni mahallelerini birbirinden ayıran duvarın yapımını sağladı. Bush tipi demokrasi bunu gerektiriyordu. Suudiler de gerekçelerin en komiğiyle, 'Suudi militanların Irak'a sızmasını engellemek amacıyla duvar yapmaya karar verdiklerini' açıkladılar.

İran ve Türkiye

Duvarı Irak'ın demokrasi getirmek adıyla işgalinden sonra bölgede duvarcılığın rağbet bulması ilginçti. Türkiye'yi yönetenler 'Sınıra örülecek duvar PKK terörünün sonunu getirecek' diyerek var olan mayınlı, termal kameralı bölgeleri bir de duvarla desteklemeye karar verdiler. Hava, Kara Kuvvetleri önerdi, Genelkurmay Başkanlığı kabul etti, hükümet parmak bastıÖ Uzunluğu 473 kilometre olacak duvarın yapımı için eyleme geçildi. Önce bölgeyi rasgele bombalayan İran ve Türkiye askerlerinin asıl amacının duvar örülmesi düşünülen bölgeyi insansızlaştırmak olduğu ortaya çıktı. 6 kenti 'Açlık sınırında' ilan edilmiş, milyonlarca insanı işsiz, aç, sefil olan bir ülkenin yöneticileri bu duvar için ilk belirlemelere göre 2.3 milyar dolar harcayacaklar. Buna savaş için harcadıkları dahil değil. İran ise PKK gerillalarına karşı yüksekliği 5 metre, eni 2.5 metre, uzunluğu 4 kilometre olan bir duvar yapacağını açıkladı. Onlar da duvarlarını 'Güvenlik duvarı' olarak adlandırıyorlar. Ülke içinde yaşayanları cezaevlerine dolduranlar, yerlerinden yurtlarından sürerek büyük kentlerin varoşlarında açlık, sefalet içine sürükleyenler, duvara harcanacak paralarla bu insanların sorunlarının önemli bir bölümünün rahatlıkla çözümlenebileceğini bilmezden gelmeye devam ettiler. Bilip de bilmek istemedikleri en önemli nokta ise ülke içinde olanları asla duvarlarla hapsedemeyecekleriydi ve onların sayısı hiç de az değildi.

'Vız gelir'

Türkiye siyasi tarihinin en küçük duvarı 1983 yılında İzmir-Şirinyer Askeri Cezaevi'nde yapıldı. Aynı havalandırmaya bakan koğuşlardan birinin pencereleri 'Notlar gelip geçiyor' denilerek bir sabah tuğlayla, betonla kapatıldı. Ertesi gün koğuşta düğün bayram başladı. Buna bütün cezaevi katıldı. Su bidonlarından darbukalar çalınıyordu. Ve bir saat sonra duvarda ilk delik açıldı. Ardından öteki delikler göründü. Ranza demirleri yarmıştı duvarların çirkin yüzlerini. 'O duvar/ O duvarlarınız /Vız gelir bize vız' diyen Nazım Hikmet görmeliydi. Az sonra omuzu kalabalık yöneticiler geldiler ve 'Durun, biz yıkarız' diyerek iki gün önce yaptıkları duvarları kendi elleriyle yıktılar. Demem o ki, duvarlar yıkılmak için yapılırlar. İnsanların ille de silahlı eyleme geçmeleri gerekmez bu yıkımı sağlayabilmek için. Duvarın yanına oturup her gün bir çiviyle suratını çizmek bile bir gün o duvarın yıkılması için yeterli etkiyi oluşturur. Türkiyeli yöneticiler tarihe baksınlar, yıkılmayan kaç duvar duruyor orada ve hiç merak etmesinler, ülke içinde insanların arasına kurdukları görünmeyen duvarlar da, sınırda oluşturacakları görünür duvarlar da yüreği sevgi dolu insanların tükürükleriyle parça parça olacaktır.

A.Kadir Konuk/Özgür Gündem

__________________
Serbest piyasa dostluklar

ikilem kıskacında

Hüküm sürüyor iktidar

Hükümlü olmuşuz

Hükmettiğimiz çarkın sahte zarında

Her gün,

Biraz daha zalimleştiriyor

İçimizdeki canavarı

Her kuvvet,

Biraz daha zalimleştiriyor

İçimizdeki şeytanı


DİLİMİN SINIRI DÜNYAMIN SINIRLARIDIR...
  Alıntı ile Cevapla
 

Tags
duvarlar


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 01:23 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1