Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Serbest Bölge!
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Serbest Bölge! Kategorize edemediğiniz her telden konuyu bu başlık altında tartışabilirsiniz.

 
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Prev Önceki Mesaj   Sonraki Mesaj Next
Eski 11-03-2009, 07:21   #1
Dost
HAWIN_ZEL - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Nov 2006
Bulunduğu Yer: kimse bilmez nereli oldugunu?
Mesajlar: 1,169
Tesekkür: 0
47 mesajina 86 kez tesekkür edildi
 HAWIN_ZEL isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı 2100 ve Dünya'mız'

2100 ve Dünya'mız'
siteadi.com - 2100 ve Dünya'mız' Çocuklarımız ve torunlarımız nasıl bir düyada yaşayacak? 22 yüzyılın eşiğinde dünya bugünküyle aynı görünüme sahip olmayacak. Bu bir gerçeklik. Ama nasıl bir görünüm? İşte, gelecekteki dünyanın ana hatlarıyla çizilmiş bir taslağı…
“Amerikan National Geographic Dergisi 1976′nın Kasım sayısında “İklimimize Neler Oluyor?” diye soruyordu. 2004′te, iklim sapmasına karşı önlemler öngören Kyoto Protokolü imzalandı. 28 yıllık bir kayıp.”

Öngörülen gelişmeler
Birinci gözlem, iklimin ısınmasının çok az yeni durum yaratırken mevcut durumları genişleteceğidir. Kuraklık ve su taşkınları gibi aşırı olaylar ön plana çıkacak. Bunlar daha sık ve daha şiddetli olacaklardır, belki de her ikisi birden. Bazı tayfunlar içinde aynı durum geçerli olabilir.
Enlem ve Boylam farkları
İkinci ağır saptama, birinci eğilimin etkisinin enlemle artacağıdır. Öyleyse kuzey bölgeler ve kutup bölgeleri, tropikal kuşağa göre daha fazla ısınacaktır. Birinci eğilimin etkisi boylama görede artacaktır. Mevsimlerin en belirgin olduğu geniş kıtaların merkezleri, ılımanlaştırıcı okyanusun temas ettiği kıyılara oranla iklim çalkantılarından daha fazla etkilenecektir.

Kaybolan adalar, eriyen buzullar
Üstelik yükselen deniz, 2100’de kıyı çizgilerini bozacak ve su seviyesindeki birçok subtropikal adayı yutacaktır. Nihayet gelecek yüzyıla girerken büyük nehirleri besleyen buzulların çoğu erimiş olacak. Kuzey Kutbunun erimesi hiç şüphesiz kutbun etrafında deniz trafiğine yol açacaktır.
Sonuçta 2100’de iklimler daha genişken ve aşırılıkları daha sert olacaktır. Kuzey Yarımkurenin ılıman kuşağındaki ülkeler, subtropikal sınırdakilerden, Afrika’nın güneyindekilerden, Akdeniz çevresindekilerden ve Orta Asyadakilerden daha az zarar görecektir.
Mercanların yok oluşu
Resiflerin ekolojisi belirsizlik bakımından zenginliğini korudukça, mercanların geleceğine ilişkin sorulara kimse cevap veremez. Kalker zincirine hapsolmuş bu hayvan sürüsü yaşamak için berrak, sıcak ve tuzlu suya, ışığa ihtiyaç duyar. Bunlar dünyanın bir çok yerinde bir araya getirilmesi zorlaşan koşullar. Kıyı kentleşmesi, kirlilik, aşırı balıkçılık, deniz suyu akvaryumları için balık alımı, gemilerin demir atması, dalgıçların zafer adımları dünyadaki resiflerin dörtte üçünden fazlasını kırılganlaştırdı. Sağlamlıklarını yitirerek bulaşıcı hastalıkların veya acanthaster türü deniz yıldızları ve bazı su yosunlarının kurbanı oldular. Daha kötüsü su yeterince berrak olmadığında yada daha da sıcaklaştığında, dokularında barındırdıkları yosunları yitirerek renklerini kaybediyorlar. Kalker iskeletlerini iyi durumda tutma yeteneğinden yoksun olduklarından mercanlar birkaç hafta içinde ölüyorlar.
Atmosferdeki ortalama sıcaklığın artışı okyanus yüzeyindeki artış ile eşdeğerdir. Oysa, 30Cnin üzerinde yosunlar bağlı oldukları mercanları terk ederler. Bu arada su ısındığı ölçüde genleşir, ve yükselir. Bu yosunların çok ışığa ihtiyacı vardır ve bunu ancak yüzeye yakın yerlerde bulabilirler. Mercanların misafirleri olan yosunlar aynı derinlikte kalmak için daha hızlı yükselmek zorundadırlar aksi takdirde ölürler. Bir çok tür bunu yapamaz.
Bu sebeple deniz seviyesinin yükselmesi mercan resifleri için ek bir tehdittir. O kadar ki, resiflerin insan etkinlikleri ile bozulmuş olmasından daha ebüyük sonuçlar doğurabilir. Mercanların yok olmasının korkunç ekolojik ve ekonomik etkileri olacaktır. Çünkü subtropikal kuşaktaki kıyı ülkelerinin, GSMH’leri hatta tek geçim kaynakları büyük ölçüde bu omurgasızlara bağlıdır. Besin maddesi bakımında son derece fakir olan bu sıcak sularda, resifler olmadan yaşam olmaz, dolayısıyla balık da olmaz. Mercan kitlesi olmadan, kıyılar dalgalara ve deniz darbelerine karşı savunmasız kalırlar. Mercan manzaralarının güzelliği olmadan turistik etkinlikler olmaz.

__________________

__________________
SENI ANLAMAK YASMAKTIR
SENI YASAMAK
AMANSIZLIGA KAVGA VE POSTAL SESLERI ARASINDA
DIRENGENLIGE DURMAKTIR
SENI BILMEK YASAMI BILMEK
SILAH OMZUNDA TOPRAGA DUSMEKTIR
SENI ANLATMAK EYLULU GUNLERI GECMISE YOLAMAKTIR`



BANA MAVI ETIKETLI BIR RAKI GETIR
DIYARBAKIR’DAN BIR AVUC TOPRAK
BİTLİS’TEN BIR TUTAM TÜTÜN
AVUCLARINDAN İÇECEGİM
BIR TAS SU GETIR MUNZUR’DAN
BANA ISTANUL’DAN BIRAZ LODOS
MALATYA’DAN SARI KAYISILAR GETIR
BANA KENDINIDE GETIR MEMLEKETIMDEN
SENINLE BIRLIKTE GETIR MEMLEKETIMI
..
  Alıntı ile Cevapla
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi HAWIN_ZEL üyemize tesekkür ettiler
MEHMETDOST (26-04-2012)
 

Tags
2100, dünyamız


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 19:44 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1