Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Serbest Bölge!
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Serbest Bölge! Kategorize edemediğiniz her telden konuyu bu başlık altında tartışabilirsiniz.

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 21-02-2009, 02:21   #1
Dost
MaViRuMuZ - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Feb 2008
Bulunduğu Yer: AnKaRa
Mesajlar: 217
Tesekkür: 34
44 mesajina 81 kez tesekkür edildi
 MaViRuMuZ isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı bunları hatırladınızmı ?

hayat ağacı
siteadi.com - bunları hatırladınızmı ?


Seksenlerin sonunda yayınlanmış kısa ömürlü bir Amerikan pembe dizisiydi. Biri beyaz biri siyah iki ailenin maceralarını anlatırdı, zenci aile dondurmacıydı, bunların ninesi beyazların annesinin dadısıymış eskiden, böyle bir hikayeleri vardı. Dizinin kahramanı başbelası sarışın Sam'di. Bunun kendiyle yaşıt Monik diye bir teyzesi vardı, Monik esmer ve de yakışıklı bir herifle evlenmişti, ancak bu dizinin prensi kesinlikle Kayl Mastırs idi, bütün hatunlar hastasıydı Kayl'ın hatta bizim Çalıkuşu Özgür bile! Sam'in çevirdiği dolaplar sonucu başına dert olan otel sahibi zengin bir de herif vardı. Dondurmacılarda da işler karışıktı. Bunların oğlu sevimli Adam, aile dostları Martin'in karısı Dorin ile al takke ver külah durumlardaydı. Sonradan Dorin hamile kaldı ama Adam, Maya diye çok genç ve güzel bir sevgili bulmuştu. Bu dizinin son sahnesinde Adam'ın babası kalp krizi geçirirken Dorin nedense adamın üzerinde oturuyordu ve tam o sırada ailenin kalanı içeri girmişti...


Görevimiz tehlike


Tom Cruise'un cafcaflı filmleri hikaye, asıl Görevimiz Tehlike'yi biz TRT'de pazar öğle yemeğinden sonra ailecek izlerdik. Bu özel ekibin başı beyaz saçlı yaşlı kurt Jim'di. Her bölüm önce o meşhur gaza getirici müzikle açılır sonra Jim, küçük kara bir kutu bulurdu, bu kutu "Senin görevin Jim eğer kabul edersen.." diye konuşmaya başlar, ve bu haftaki görevlerini anlatırdı. Sonra da 5 saniye içinde kendi kendini yok ederdi! Ben bu ekipteki tilki suratlı esmer Nicholas'ı beğenirdim, şimdi bakıyorum da pek te çirkinmiş. Ekipteki güzel kadın karakter bir süre sonra ölüp diziden ayrılmış, yerine Ziyaretçiler'deki Diana'yı oynayan kadın gelmişti.

Kavanozdaki adam

Kabus gibi bir TRT diziydi. Başroldeki Ahmet Mekin'e Türk doktorlar dünyada bir ilki gerçekleştirip beyin nakli yapıyorlardı. O sahneyi de hiç unutmamışımdır, doktor elinde bulaşık eldivenleriyle bir kavanozdaki beyini alıyor, löp diye kafatasının içine koyuyordu!!!!! Çok dalga geçmiştik bu sahneyle zamanında. Neyse nakilden sonra eleman fıttırıp beynin eski sahibi olduğunu sanmış, herifin evini basıp karısına hamle etmişti falan filan.

Muhteşem ikili

Kuzen Larry ve Kuzen Balki! İşte bu diziden sonra kuzenler birbirine isimleriyle değil kuzen diye seslenmeye başlamıştı! Bu dizide Yonanistan'dan kalkarak Şikago'da yaşayan kuzeni Larry'nin yanına taşınan Balki'nin maceraları anlatılırdı. Bunların sarışın ve güzel sevgilileri de vardı. Komik, eğlenceli ve çok sevilen bir diziydi.

BENNY HILL SHOW


TRT'nin cumartesi gecesi eğlence programlarının arasında yayınlanan skeçlerdi. (Hani bıyıklı Mehmet Ali Erbil ve gepegenç Çiğdem Tunç'un sundukları, Tolgahan'ın dans grubuyla hayrete şayan gösteriler sunduğu programlar) Benny Hill İngiliz'di ve skeçleri de çok komikti, başlıca karakterler iri memeli kızlar ve tiriti çıkmış yaşlı bir amcaydı. Benny kızlara sarkar, dayağı moruk yerdi, aman çok gülerdik biz bunlara.

Mavi ay


En fenomen dizi Dallas idiyse, en sevilen dizi de Mavi Ay idi. Mavi Ay, gözden düşmüş eski model Maddie Hayes'in iflas ettiğini öğrenmesi ile başlamıştı. Maddie kendine kalan tek mülkü olan Mavi Ay detektiflik bürosuna giderek buradaki personelle tanışıyor, ve müstakbel ortak detektif David Addison, Maddie'yi delirtiyordu. Telefonlara kaçık bayan Topesto cevap veriyor ve her seferinde "Mavi Ay detektiflik bürosu, kedinizi mi kaybettiniz, kocanız mı evden kaçtı..." vb vb bir şiirle açıyordu telefonu. Sonradan şapşal Herbert Viola ile evlenmişti. David Addison'ı yani Bruce Willis'i, nurlar içinde yatsın rahmetli Alev Sezer konuşmuştu. Dizinin ülkemizde bu kadar sevilmesinin, Bruce Willis'in çılgın popülaritesinin sebebi bence bu harikulade sanatçının yaptığı başyapıt dublajdan ileri geliyordu. Dizimizde ise Maddie ofisi satmayıp David ile çalışmaya başlıyor, bunlar çılgınlar gibi kavga ederken bir yandan da davaları çözüyorlardı. Tartışmadan sonra David odasına gider ikisi de karşılıklı olarak çaaattt diye kapılarını çarparlardı. Maddie hep ipekli etek ve bluz giyer, ofise gelip asansörden çıktığında koridorda yürürken yırtmacından güzel bacakları sergilenirdi. David ve Maddie'nin aşkını izlemek nasip kısmet olmadı ama bize, dizinin ortalarından sonra olaylar absürd bir hal alarak abuk subuk şekilde sona ermişti. Bir de dizi yayınlanırken TRT radyo 4'ten mi ne İngilizce orijinal dublajı yayınlanırdı.

Zorlu 2li

Detektif dizi furyasından sevilen bir polisiyeydi. Bu dizinin zıt karakterleri sarışın İngiliz güzel Makepeace ile ukala Amerikalı polis Dempsey idi. Bu abi neden İngiltere'ye gitmişti hatırlamıyorum. Ama Makepeace'in haliyle direksiyonu sağda bulunan arabasıyla epeyi bir zorluk yaşamış, takip sahnelerinde yolları karıştırmıştı. Söylemeye gerek var mı? Bütün kızlar saçını aynen Makepeace gibi küt kestirmişti o dönemde.


Altın kızlar


Altın Kızlar beraber yaşayan 3 tane menopoz teyzeydi, Dorothy entelektüel olan, Rose düpedüz salak, Blanche ise fındık kıran folloş ablaydı. Bir süre sonra Dorothy'nin annesi 200 yaşındaki Sophia da bunların yanına taşınmış ve kahramanlarımız coşmaya başlamışlardı. Seslendirme de bir TRT klasiği olarak mükemmeldi. Olaylar bu ablamların oturma odasında geçer, muhabbetleri ve Sophia'nın bunlara yapıştırdığı cevaplar gülmekten kırar geçerdi bizi.

Robin Hood

Yeşil taytlı Robin Hood uyarlamalarından biri de TRT'de pazar öğleden sonra yayınlanan bu versiyondu. Babam pek severdi bu diziyi. Kıvırcık saçlı Marion, nazlı bir leydi değil, bizimkilerle ormanda yaşayan, kabileden savaşçı bir kızdı. Bu dizide bolca kara büyü ve fantastik öğeler kullanılmıştı, yani serbest bir uyarlama diyebiliriz.

Ziyaretciler

Cumartesi gecesi geç saatte yayınlanan, hepimizi çok etkilemiş bir diziydi. Geç yayınlandığı için bazen annem beni zorla yatırır artık her hafta evde kavga gürültü ağlamak gırla giderdi.
Bu dizi uzaylıların dev gemileri ile belli başlı dünya şehirlerine inmeleriyle başlıyordu. Uzaylılar aynen bizim gibi görünen tiplerdi, komutanları Diana diye tuhaf bir çekiciliği olan bir kadındı ve zamanın tüm adamları hastasıydı Diana'nın. Bu uzaylılar dünyadan borç olarak bir çeşit mineral istiyor karşılığında da teknolojik destek öneriyorlardı. Gelgelelim sonuçta ortaya çıktı ki bunlar aslında berbat görünümlü ayaklı dev kertenkeleydiler, fare sıçan falan yiyor, insanları da dondurulmuş yiyecek formatında gezegenlerine götürüp aparitif olarak almak istiyorlardı. Bunların fareleri kaldırıp çatır çutur yediği sahneler beynimize kazınmıştır. Sonra Robin diye bi kız bu yaratıkların tekinden çocuk peydahlamış (bi normal bi de korkunç yaratık) normal kız bi gece kendi kendine koza örüp bir anda anasının boyunda çok güzel bir kıza dönüşmüştü. Freddy'nin Kabusu Robert Englund iyi kalpli ve saftirik uzaylı tiplemesi çiziyor, sevdiği dünyalı kıza kolundaki deriyi kaldırıp pötür pötür yeşil kertenkele derisini gösteriyordu. Bir de bu uzaylıların posterlerini karalayan çocuklarının yanına gelen 2.Dünya Savaşı'ndan kalma bi amca "bu işi doğru dürüst yapın" diyerek postere spreyle kırmızı bir V (victory-zafer) çiziyor ve dizimiz bu sahneyle unutulmazlar arasına giriyordu.

Cosby ailes

Amerikalı zenci komedyen Bill Cosby'nin başrolünde oynadığı ve Doktor Cliff Haxtable ile ailesinin maceralarını anlatan çok komik, popüler bir diziydi. Dizideki ailenin adı Haxtable olduğu halde TRT'nin neden ısrarla Cosby ailesi olarak yayınladığı muamma idi. Dizide doktorun güzel bir avukat eşi, Sandra, Denise, Theo, Vanessa ve Rudy diye bir sürü çocuğu vardı. Bill Cosby'i Sezai Aydın unutulmaz başyapıt dublajıyla seslendirmişti. Adeta Cosby'nin kendisi olmuştu, "ama Teo, oğğlummm" deyişi hala kulaklarımdadır.

A Takımı

Heyecanlı bir jenerik müziğine sahip bu dizide ordudan ayrılmış 4 tane adamın kurduğu özel bir ekibin maceraları anlatılırdı. Komutanları Albay Hannibal'i George Peppard oynardı. Ekipteki diğer tipler, boyunda yüzbin tane kolyesiyle Mr.T-Baraküs, sarışın ve de yakışıklı Face, bir de kaçık Murdock idi. Bu deliyi her bölümde tımarhaneden kaçırırlar, sonra o haftanın yardım isteyen müşterisinin olayını çözerlerdi. Siyah minibüsleri süperdi. Albay deri eldivenleri ve purosuyla çok karizmatikti. Baraküs uçaktan korkar, gerektiğinde bunu ilaçla bayıltıp öyle uçururlardı. Bir de ne olursa olsun bunun altınlarına halel gelmez, annem çok sinir olurdu bu duruma.

uykudan önce

İşte hepimizin sevgilisi unutulmaz Adile Naşit'in bizlere "kuzucuklarım" diye seslendiği ve tek tek isimlerimizi saydığı klasik program buydu. Uykudan Önce izlemeden mümkün değil yatılmaz, evde olay çıkardı. Adile teyzemizden sonra Derya Baykal da bir süre bu programı sunmuştu diye hatırlıyorum. Embesil Yakari, mafsal romatizmalı kedi Musti, sakar uçak Jumbo hep bu programda izlediğimiz ve çocukluğumuza damgasını vurmuş çizgi filmlerdi.

KARA ŞİMŞEK

Çocukluğumuzun efsane dizisiydi. Bir olayda kurşunlanan polis Maykıl'a plastik cerrahi ile yeni bir yüz yapılıyor ve kahramanımız David Hasselhof formatında Maykıl Nayt olarak coşuyor, kötülerle mücadeleye başlıyordu. Bunun patronu Devon, asistanı da kumral güzeli Bonnie idi. Her bölümde güzel bir kadının başı belaya girer ve şövalyemiz onu kurtarmak için süper akıllı ve konuşan arabası Kit ile olay yerine giderdi. Bu araba siyahtı, kendine kendine hareket eden yarım direksiyonu, bir de önünde dillere destan bir kırmızı ışığı vardı ki memleketimizde binlerce araba bu sebepten modifiye edilmiştir. (Kit aslında bir Transam Pontiac idi) Bir de bu Kit'in kötü kalpli kardeşi Kar vardı ki en korkunç bölümlerden birinde kumların altına gömülerek ışşığı sönmüştü kendisinin hiç unutmam. Resmen ağzımız açık izlerdik Kara Şimşek'i.

Köle İzaura

İşte Türkiye'de hem de gece vakti yayınlanan ve erkeklerin de bayılarak seyrettiği ilk pembe dizi Köle İzaura idi. Hoş o zamanlar pembe dizi ne demek bilemezdik. İzaura, şeytani kötü adam Senyor Leonsiyo'nun kölesiydi ama beyazdı. Leonsiyo'nun buna yapmadığı eziyet kalmamıştı, çünkü içten içe de İzaura'ya aşıktı ama İzaura Leonsiyo'nun tüm avanslarını reddeder, Alvaro diye sarışın bir tipi severdi ve sürekli özgürlüğüne kavuşmak için çabalardı, pek te dindardı, boynundaki haçı hiç çıkartmazdı. Bu diziden sonra evde, işyerinde çok iş görenlerin "köle izaura'ya döndüm" demesi moda olmuştu.

Küçük ev

Bonanza'daki Küçük Co Michael Landon büyüyüp Ingalls ailesinin babası olmuştu. Küçük Ev 19. yüzyılda Minnesota'da dağbaşında ilkel bir kasabada yaşayan Laura Ingalls ve ailesinin meceralarını anlatırdı. Bu Lora'nın iki yandan örgülü uzun saçları o zamanın küçük kızları arasında çok moda olmuştu. Bu dizi western gibi görünse de aslında izleyenleri salya sümük ağlatan, çok acıklı bir pembe diziydi. Bunların başına gelmeyen felaket kalmamış, en sonunda Lora'nın kızkardeşi kör olarak bizleri gözyaşına boğmuştu. Bir de herkesin gıcık olduğu sarışın bukleli bir kız vardı ki, ismini hatırlayan varsa lütfen yazsın.

Kaçak

TRT'de yayınlanan ve son bölümü gösterildiğinde sokakları boşaltan ilk dizi herhalde Kaçak'tı. Bu dizi Doktor Kimble'ın macerasını anlatıyordu. Doktor bir gün eve geliyor ve karısının tek kollu bir adam tarafından öldürülmesine şahit oluyordu. Gelgelelim cinayet bunun üzerine kalınca çareyi kaçmakta buluyordu. Kimble'ın peşine Gerard diye kafayı buna takmış bir komiser düşmüştü, Kimble önde Gerard arkada kasaba kasaba gezerler, Kimble gittiği her yerde insanlara yardım ederdi. Yıllar sonra bunun filmi de çekilmiş ve başrollerde Harrison Ford ve Tommy Lee Jones oynamışlardı. Televizyonda ise Kimble'ı David Janssen oynamıştı.
Skinoski: seni hala affetmedim!
Mizah - 13.12.2006 - 14:10


Skinoski

Bizim yaşıtların ilk kahramanıydı Skinoski. Bir haksızlık sonucu, cezaevi olarak kullanılan bir adaya hapsedilmiş ve ne yapıp edip oradan kaçmayı başarmıştı. Ne için? Tabi ki intikam! Her bölümde bir düşmanını bulur ve o bölümün finalinde pek akrobatik hareketlerle, yanında taşıdığı kum saatinin öngördüğü süre bitinceye kadar muhtelif eziyetler ettikten sonra, canını alıverirdi. Kum saatindeki son kum tanesi düştüğünde düşman beden de artık cenazeye dönüşmüş olurdu. Bu gerçekleştikten sonra da cenazenin üstüne bir gül bırakmayı ihmal etmezdi.


Esen kalın...

__________________
Sevginin ışığı yolunuzu aydınlatsın

Seni Nasıl Unutsun Bedenim...

Konu MaViRuMuZ tarafından (21-02-2009 Saat 23:44 ) de değiştirilmiştir.
  Alıntı ile Cevapla
Eski 21-02-2009, 02:23   #2
Dost
MaViRuMuZ - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Feb 2008
Bulunduğu Yer: AnKaRa
Mesajlar: 217
Tesekkür: 34
44 mesajina 81 kez tesekkür edildi
 MaViRuMuZ isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

meğerse hayat o zaman başlayıp o zaman bitiyormuş


kara şimşek ve skinoskiyi izlemek için neler yapardık
şimdi aklıma geliyorda ne güzel günlermiş

__________________
Sevginin ışığı yolunuzu aydınlatsın

Seni Nasıl Unutsun Bedenim...

Konu MaViRuMuZ tarafından (21-02-2009 Saat 02:30 ) de değiştirilmiştir.
  Alıntı ile Cevapla
Eski 21-02-2009, 19:12   #3
Can Dost
Corumlu - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Sep 2006
Bulunduğu Yer: BELCIKA
Yaş: 51
Mesajlar: 3,426
Tesekkür: 1634
731 mesajina 15079 kez tesekkür edildi
 Corumlu isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Evimizde televizyon bile yoktu
Pazar gunlerini iple cekerdik her pazar saat 1:00 de baslardi sanirim ondan once cumhurbaskalagi senfoni orkestrasi bitecekde film baskyacak diye bekler film bittikden sonra tahtadan kiliclarimizla filmde gordugumuz sahneleri canlandirirdik
Au sikoneski sama heytttt

Hatirlatma için tesekkurler mavi, nereden baksan 25 sene olmus

__________________
Nedenki Bu amaçsız yaratilis, yokolacaksa bir gün her yaratılmış ?

[email protected]
  Alıntı ile Cevapla
Eski 21-02-2009, 22:33   #4
Can Dost
Aydındost - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: LAMEKAN
Yaş: 52
Mesajlar: 1,442
Tesekkür: 970
389 mesajina 3749 kez tesekkür edildi
 Aydındost isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

ben sadece kunta kinteyi hatırlıyorum oda burda yok
kökler dizisydi

  Alıntı ile Cevapla
Eski 21-02-2009, 22:56   #5
Dede Admin
DEDE KARTAL - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jan 2007
Bulunduğu Yer: BEŞiKTAŞIN OLDUGU HER YER
Mesajlar: 21,450
Tesekkür: 3818
7808 mesajina 236515 kez tesekkür edildi
 DEDE KARTAL isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

ben bunlarin tek birini biliyorum oda adile nasit [hafize ana]

__________________



UYARI:
Paylaştığım Mp3 ve Albümler tanıtım amaçlı olup , indirenler tarafından 24 saat içerisinde silinmelidir.
Aksi bir durumda www.dostunsayfasi.com ve şahsım sorumlu tutulamaz.
  Alıntı ile Cevapla
Eski 22-02-2009, 16:24   #6
Dost
sadik19 - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Mar 2007
Bulunduğu Yer: belçika
Mesajlar: 813
Tesekkür: 16
12 mesajina 14 kez tesekkür edildi
 sadik19 isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Kara simsek - kücük ev - cosby - A Takimi, bunlari hatirliyorum ve halen belçika tv'si eski bölümleri hafta içi gösterimi sunuyor.

__________________
Yolu sevgiden gecen herkesle bir gün bir yerde bulusmak dilegiyle....
  Alıntı ile Cevapla
Eski 22-02-2009, 16:28   #7
Dost
mnoocalan - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: ANKARA
Yaş: 48
Mesajlar: 4,240
Tesekkür: 87
113 mesajina 198 kez tesekkür edildi
 mnoocalan isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

bazılarını kaçırmadan izlerdik vay be ne günlerdi

__________________
Kayıp kentin güzel insanı
Rüzgar esermi sizin oralarda?
Ve
Umut türküsü söylenirmi
Sevda misali?
Yada buradan sesimiz duyulurmu
Bir SELAM desek dosta...
  Alıntı ile Cevapla
Eski 22-02-2009, 21:42   #8
Dost
ICEEE - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Feb 2007
Bulunduğu Yer: ankara
Yaş: 39
Mesajlar: 678
Tesekkür: 11
31 mesajina 67 kez tesekkür edildi
 ICEEE isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

ayyy çocukluğummm

__________________
akşamın olduğu yerde bekliyorum
  Alıntı ile Cevapla
Eski 23-02-2009, 00:37   #9
Dost
ekoo - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Apr 2007
Mesajlar: 468
Tesekkür: 1
18 mesajina 35 kez tesekkür edildi
 ekoo isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

annm hala kole usauara yı ızlıyor ya genclıgımızde vardı dıyo eskı gunlerı ozledı ama degıstı hayat

__________________
UĞRUNA DERDE DÜŞTÜĞÜM SEVGİLİ,BİR BAŞKASINI SEVMİŞ O DA DERTLİ,DERDİMİN DERMANI KENDİ DERDİNDE,HEKİM HASTAYSA KİME GİTMELİ...........???
  Alıntı ile Cevapla
Eski 23-05-2009, 01:46   #10
Dost
MaViRuMuZ - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Feb 2008
Bulunduğu Yer: AnKaRa
Mesajlar: 217
Tesekkür: 34
44 mesajina 81 kez tesekkür edildi
 MaViRuMuZ isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

arkadaşlar ben skinoskinin filmini arıyorum nasıl bulabilirim bilgisi olan varmı acaba

__________________
Sevginin ışığı yolunuzu aydınlatsın

Seni Nasıl Unutsun Bedenim...
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
bunları, hatırladınızmı, trt1


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 07:32 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1