Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Serbest Bölge!
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Serbest Bölge! Kategorize edemediğiniz her telden konuyu bu başlık altında tartışabilirsiniz.

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 19-05-2009, 12:52   #1
Dost
pınar09 - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jan 2007
Yaş: 37
Mesajlar: 3,610
Tesekkür: 201
173 mesajina 805 kez tesekkür edildi
 pınar09 isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı Ceza Evlerinde Vahşi, Irkçı, İşkence Yöntemleri...

Bu işkence yöntemleri 12 Eylül döneminde yapılmıştır ve halada da üzeri örtülü şekilde yapılmaktadır (Diyarbakır Cezaevi). Kimileri ısrarla bu zamanda böyle şeyler mi kaldı dese de Engin Çeber olayı bunun en açıklayıcı örneğidir. 19 yaşındaki kanser hastası kızın tedavi hakkının elinden alınarak ölümüne sebep olunması..., çok örnek vardır. Bütün işkencecilerden, darbecilerden hesap sorulmadan, her ne kadar üzerlerini örtmeye çalışsalar da gerçeklerle yüzleşmeden, bizde huzurun olması beklenemez.
siteadi.com - Ceza Evlerinde Vahşi, Irkçı, İşkence Yöntemleri... Aşağıdaki alıntıladığım yazı insanlıktan çıkmış zihniyetlerin işkence yöntemlerini (uyguladıkları) ve bir halkın ezilişini gösteriyor. Aslında aşağıdaki yöntemleri ayrı ayrı anlatan fotoğrafları da buldum fakat, ben bakamadım, o yüzden koymaktan vazgeçtim. Düşünün bizim bakmaya dayanamadığımızı, yaşadılarrr...

Yeniden pınar şarkı


Alıntı:
HOŞELDİN DAYAĞI: ceza evine giren her insan bu hoş geldin dayağına maruz kalırdı bu işkence türü tutukluyu anadan doğma soymak çırılçıplak bırakmak ve boklu suda yüzdürmek COP KALAS ZİNCİR KABLO ve DEMİR ile dövmek ve tek kişilik hücrelere 20 kişi yerleştirmek Türkçe bilmeyenlere zor ve dayakla istiklal marşını öğretmek istiklal marşını öğrenemeyen hücrelerden koğuşlara verilmezdi.

FALAKA: En yaygın ve devamlı uygulanan bir işkence yön¬temidir. Ayak tabanı, ellerin içi gibi vücudun kaslı bölümlerine kalas, cop, zincir, saz sapı, pik demir çubuk, v.b. vurularak gerçekleştirilir. Bu yöntem, ayak tabanlarını, el ayalarını patlatır, kaba yerleri ezer, morartır, tırnakları söker. El-ayak gibi herhangi bir yeri kırar, sakat eder.

KÖPEK SALDIRTMA: Tutuklu çırılçıplak soyulur, kurt köpeği üzerine saldırtır. Köpeğin ilk kaptığı yer bacak arasıdır.

ZİNCİR: 20-25 metre uzunluğundaki zincirin uçları iki tutuklunun boynuna bağlanır. Tutuklular sırt sırta verdirilerek ters yönde hızla koşuşturulur. Zincir tam gerilince, her iki tutuklu da sırtüstü yere düşer.

AYAKTAN ASMA: Tutuklunun tek ayağına zincir bağlanır. Bu zincir yüksek bir yere asılır. Tutuklu bayılıncaya kadar askıda kalır.

GERME: Tutuklunun bir bacağı merdiven tırabzanına bağlanır, diğer bacağı da açık bırakılan koğuşun gözetleme deliğine bağlanır. Kapı kapatılır. Tutuklunun bacakları koğuş kapısının eni kadar gerilir ve öylece kalır.

TEPE: 50-60 kişi havalandırmaya alınır. Gardiyan 'tepe ol' komutu vererek, tüm tutuklular üst üste binerler. Bir tutuklu da üst üste yatan tutukluların üstüne çıkar, istiklal Marşı'nın 10 kıtası okutulur.

KULE: Havalandırmaya çıkan tutuklular 6 kişilik daire oluştururlar. Bunların üzerine 3-4 kat olacak biçiminde tutuklular çıkarılır. Gardiyanın 'yıkıl' komutuyla kule oluşturan tutuklular kendini yere bırakır. Tutukluların değişik yerlerinde kırılma, incinme, çıkık olur.

RANZA ALTI: Gardiyanlar ellerinde kalaslarla koğuşa girer, 'ranza altı ol' komutunu verirler. Koğuşta bulunan tutukluların hepsi ranzaların altına girerler. Yalnız herhangi bir yerlerinin açıkta kalmaması gerekir. Ranzaların altına tüm tutuklular sığmadığı için kiminin eli, kiminin kolu dışarıda kalır. Gardiyanlar ellerindeki kalaslarla tutukluların dışarıda kalan kısımlarına vurmaya başlarlar.

KANTAR: Tutuklular havalandırmada çırılçıplak soyundurulup tek sıra halinde dizilirler, sıranın ön tarafında duran tutuklu sırt üstü yatırılır. İkinci tutuklu, yatan tutuklunun testis ve erkeklik organlarından tutarak yukarı kaldırır. Tutuklunun kaç kilo geldiğini söylemesi istenir. Tüm tutuklular birbirini tartana kadar bu işlem devam eder.

KERVAN: Havalandırmada, tutuklular tek sıra dizilir. Her
tutuklu önündeki tutuklunun sırtına bindirilir; bacakları, al¬tındaki tutuklunun boynundan aşağıya sarkıtılır ve kulaklarından tutması istenir. Gardiyanın komutuyla tutuklular yürümeye başlarlar. Bu işleme tutuklular ayakta duramayacak duruma geldiğinde son verilir.

SEHPA: Gece, tutuklu koğuştan alınır, koğuş koridorunda sorgusu yapılır. Gardiyan ve subaylardan mizansen olarak bir mahkeme oluşturulur. Mahkeme, tutukluyu idam ceza¬sına çarptırır, ikinci katın merdiven tırabzanına bir ip geçirilir, ipin ucuna tutuklunun boyun kemiğini kırmayacak düzeyde kalın bezden bir ilmik takılır. Tutuklunun boynu bu ilmiğe geçirilir ve infaz gerçekleştirilir. Tutuklu tam boğulacağı sırada ip açılır.

COP SOKMA: Gardiyanlar copu zeytinyağına batırır ve yağlı copu tutuklunun makatına zorla sokar.

ÇEK-ÇEK: Tutuklu çırılçıplak soyundurulur ve erkeklik organına bir ip takılır. Gardiyan ipin açıkta kalan ucunu alıp hızla koşar. Tutuklu da zorunlu olarak gardiyanın peşinden koşar.

LAĞIM SUYUNA SOKMA: Tecrit bölümünün alt katındaki bazı tuvaletlerin delikleri tıkanır. Hücrelerin pisliği ve lağım suları burada biriktirilir, diz boyu kadar oluşturulan pisliğin içine tutuklu atılır ve pislik yedirilir.

KITAP OKUMA: Koğuşta bir tutuklunun eline kitap veri¬lir. Tutukluya avazı çıktığı kadar yüksek sesle tek tek sözcükler okutulur. Diğer tutuklular ise bu sözcükleri tekrarlarlar. Bu işlem sabahtan akşama kadar yapılır. Tutuklular bu sırada ayakta durmak zorundadırlar.

MARŞ SÖYLETME: Cezaevinde bulunan herkes 50'yi aş¬kın marşı ezberlemek zorundadır. Bu marşlar tutukluların ses telleri tahriş oluncaya kadar söyletilir.

ÖL DEDİĞİMDE: Tutuklu havalandırmanın orta yerine çıkarılır, hazır ol durumuna geçirilir. Gardiyanın 'öl' komutuyla tutuklu kaskatı, eklemlerini kırmadan yere düşürülür. Bu işlem gardiyanın keyfine göre tekrarlanır.

SİGARA İÇİRME: Bunun çok çeşitli yöntemleri vardır. En çok uygulananları ise şunlar: Koğuşta kalan tutukluların eline 5 adet sigara verilir. Sigaraların tümü yakılarak devamlı ağız¬da tutulur. Gardiyanın 'çek-bırak' komutuyla sigaralar bitinceye kadar içirilir. Sigaraların filtreleri de tutuklulara yedirilir. Bu sırada koğuş pencereleri kapatılır, etraf duman içinde kalır.

BANYO: Tutuklular çırılçıplak soyundurulur ve tek sıra halinde banyoya giderler. Banyoda sabun kullanılmaz. Kışın hortumla tazyikli su tutukluların üzerine fışkırtılır. Daha sonra tutuklular koridora çıkarılır. 'Yat-sürün' komutuyla tutuklular yerlerde süründürülür.

SAYIM DÜZENİ: Tutuklular günde en az 5 kez olmak üzere sayılır. Her sayımdan önce, tutuklular sayım düzenine geçirilir, sayım talimi yaptırılır. Yüksek sesle tekmil verilir, rahat-hazır ol’a geçer, çöker kalkarlar.

GECE NÖBETİ: Geceleri her koğuşta mevcuda göre 2-7 kişiye kadar tutukluya sırayla nöbet tutturulur. Nöbet sırasın¬da devriye gezen gardiyanlar, koğuşun mazgal deliğini açar, nöbetçi tutuklunun mazgaldan dışarı elini uzatmasını ister, tutuklunun ellerine cop veya kalasla istediği kadar vurur.

LOKOMOTİF: Tutuklular havalandırmaya çıkarılır. İki kişi çırılçıplak soyundurulur. Bunlardan birisi domalıp iki eliyle diz kapaklarını tutar, diğeri de arkadan bunu kucaklar. Gardiyanın 'uygun adım marş' demesiyle her iki tutuklu havalandırmada dolaşırlar. Diğer tutuklular da bunları izlemek zorundadırlar.

PİSLİK YEDİRME: Her havalandırmanın ortasında bir lağım çukuru vardır. Lağım suları ve insan pislikleri burada toplanır. Bu çukurdan avuç avuç pislik alıp yemeleri istenir.

İŞEME: Havalandırmada bir tutuklunun yere yatması istenir. Diğer tutuklularda, yerde yatan tutuklunun yüzüne işetilir.

TECAVÜZ: Cezaevinde görev yapan gardiyanlar, genç tutuklulara merdiven altlarında zorla tecavüz ederler. Ayrıca iki tutuklu çırılçıplak soyundurularak birbirlerine tecavüz et¬meleri için zorlanırlar.

HASTANE: Hastanede de cezaevindeki kurallar geçerlidir. Hasta, tuvalete götürülmez, yatakta da hazır ol vaziyetinde yatar.

VEREM: Veremlilerle, sağlam tutuklular birbirinden tecrit edilmez, aynı kapta yemek yemek zorundadırlar. Aynı battaniyenin altında yatırılırlar. Veremlilerin balgamları tahlil yapılacak bahanesiyle toplanır ve karavanadaki yemeklere karıştırılır. Bu yemekler tüm tutuklulara yedirilir.

AYAKTA BEKLETME: Bu yöntem cezaevinde her gün geçerlidir. Sabah saat 05'den akşam 17-19'a kadar tutukluların oturması yasaktır.

KONUŞMA YASAĞI: Koğuş içindeki iki kişinin birbiriyle konuşması, tutuklunun gülmesi ve düşünür gibi görünmesi yasaktır. Böyle bir suçu işleyen tutuklulara bu işkence yön¬temleri uygulanır.

GECE BASKINI: Nöbetçi subay ve gardiyanlar, gece geç saatte tutukluların koğuşuna girerek, uyku sırasında tutuklulara cop veya kalaslarla dayak atarlar.

AVUKAT-ZİYARET DAYAĞI: Avukat görüşmesi ve diğer görüşmelere tutuklular gidip gelirken dayak atılır. Görüşlerde hiçbir şey konuşmaması tembih edilir. Avukatlarıyla savunma konusunda görüş alışverişinde bulunamazlar. '

MAHKEME DAYAĞI: Tutuklular mahkemeye götürülürken cenaze arabasına bindirilirler. Tutukluların elleri arkadan kelepçelidir. Cenaze arabasına binerken ve çıkarken gardiyanlar tarafından dövülürler.


Benzer Konular
      Alıntı ile Cevapla
    Cevapla

    Tags
    ceza, evlerinde, irkçı, vahşi, yöntemleri, İşkence


    Yetkileriniz
    You may not post new threads
    You may not post replies
    You may not post attachments
    You may not edit your posts

    BB code is Açık
    Smileler Açık
    [IMG] Kodları Açık
    HTML-Kodları Kapalı
    Trackbacks are Açık
    Pingbacks are Açık
    Refbacks are Açık



    Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 08:37 .
    Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
    Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

    Modified by HAKANDOST

    eXTReMe Tracker




    Valid XHTML 1.0 Transitional


    Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1