Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Serbest Bölge!
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Serbest Bölge! Kategorize edemediğiniz her telden konuyu bu başlık altında tartışabilirsiniz.

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 22-09-2010, 11:11   #1
Onursal Dost
Lavinia - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jan 2009
Yaş: 35
Mesajlar: 696
Tesekkür: 958
563 mesajina 4998 kez tesekkür edildi
 Lavinia isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı Nüfus yapısındaki kanlı değişim: Srebrenitsa

Nüfus yapısındaki kanlı değişim: Srebrenitsa
siteadi.com - Nüfus yapısındaki kanlı değişim: Srebrenitsa
Bosna-Hersek'teki savaşta Temmuz 1995 yılında 8 bin erkeğin katledildiği Srebrenitsa kentinde yaşayan Boşnak ailelerin evlerinin büyük kısmında erkekleri katledildiği için sadece kadınlar yaşıyor.
AA
Srebrenitsa - Avrupa'nın 2. Dünya Savaşı'ndan sonra en büyük trajedesinin yaşandığı Srebrenitsa, savaş öncesi günlerini özlüyor. Savaştan önce 36 bin kişinin yaşadığı, kaplıcaları ve doğasıyla çok sayıda turistin geldiği, eski Yugoslavya'nın gelişmekte olan 4. büyük belediyesi olan kent, şimdi savaşta kaybettiği kurbanları, göç eden insanları, uçsuz bucaksız ''beyaz zambaklar'' gibi dikilen mezar taşlarıyla adeta terk edilmiş bir kent görüntüsü veriyor.
Sokakları boş olan kentin Boşnakların yaşadığı evlerde ise tam bir hüzün hakim... Erkeklerini kaybeden kadınlar, evlerinde kendilerine bırakılan emanete sahip çıkmanın mücadelesini veriyor. Geceler ise onlar için tam bir kabus oluyor. Çünkü evlerinde yalnız yaşayan bu kadınlar, hala bölgede yaşayan Çetnikler tarafından sık sık rahatsız ediliyor. Ancak bu kadınlar, kendilerini rahatsız edenlere aldırış etmeden mücadelelerine devam ediyor. Bir araya geldikleri zaman ise çocuklarıyla olan anılarını birbirleriyle paylaşan bu kadınların en büyük mutlulukları ise rüyaları oluyor. Rüyalarında çocuklarını ve kocalarını gören Srebrenitsalı anneler, güne ilk olarak sabah kahvesine komşusunun evine giderek başlıyor. Rüyasını komşusuyla paylaşan ve sabah kahvesini içen bu kadınlar, daha sonra günlük kazançlarının telaşını yaşıyor.
Ailelerindeki tüm erkekleri kaybeden bu kadınların önemli kısmı, sadece doğdukları toprakları başkalarına vermeme adına, acı hatıralarının yaşandığı bu kente gelmeyi tercih ettiğini açıklıyor.
Srebrenitsa soykırımında 2 oğlunu ve kocasını kaybeden Hatice Mehmedoviç, yaptığı açıklamada, 2001 yılında döndüğü kentte, kendisiyle birlikte aynı kaderi paylaşan kadınlarla birlikte ''Srebrenitsa Anneleri Derneği''ni kurduğunu belirtti.
Ailesinde erkek kalmadığı için evinin tüm işlerini gördüğünü ifade eden Mehmedoviç, ''Bu kentte bizler şu anda sığınmacı gibi yaşıyoruz. Ancak bu kent bizim doğduğumuz, büyüdüğümüz bir kent, buraya sahip çıkacağız'' diye konuştu.
''Yaşadığımız acıyı burada yaşayan Sırplara anlatmak ve onların bizi anlaması için Srebrenitsa'ya döndük'' diyen Mehmedoviç, kadın başlarına zor, ancak anlamlı bir hayat mücadelesi verdiklerini kaydetti.
Mehmedoviç, dernek başkanı olarak, dernek üyesi kadınlarla birlikte katıldıkları uluslararası konferanslarda, etkinliklerde haklı davalarını dünyaya duyurmaya çalıştıklarını vurguladı.
Bu topraklarda Sırplarla birlikte yaşamak zorunda olduklarını bildiklerini, o nedenle onlarla yaşamaktan çekinmediklerini belirten Mehmedoviç, ''Ancak onlar da bizi kabul etmeliler. Onlar da bizimle yaşamak zorunda olduklarının farkına artık varmalılar. Çünkü öldürmekle bir yere varılmaz. Biz intikam peşinde değiliz, sadece doğduğumuz topraklarda, kaybettiğimiz değerlerimize rağmen, rahat yaşamak istiyoruz'' dedi.

Evlerdeki diğer yalnız kadınlar


Srebrenitsa'da yaşamını yitiren 8 bin erkeğin geride bıraktığı kadınlardan bir diğeri de Fadila Efendiç...
Efendiç, 2 çocuğu ve eşiyle sürdürdüğü mutlu hayatının, 1995 yılında acıya dönüştüğünü kaydetti.
Temmuz 1995 yılında Sırplar tarafından evinden alınan eşi Hamet ve 1975 doğumlu oğlu Feyzo ile dayıları, teyzeleri, amcaları ve kuzenleri başta olmak üzere 22 yakın akrabasını kaybettiğini belirten Fadila Efendiç, o tarihten bu yana hayatının hep gözyaşı içerisinde geçtiğini söyledi.
Srebrenitsa'ya, 2002 yılında savaşta sağ kalan kızı Nirhan'la birlikte geri döndüğünü ve hayata yeniden tutunmaya çalıştığını anlatan Efendiç, bölgeye dönmemeleri için tehditler aldıklarını, ancak bu tehditlere kulak asmadıklarını vurguladı.
Srebrenitsa'da kurulan ''Srebrenitsa Anneleri Derneği''nde gönüllü çalıştığını anlatan Fadila Efendiç, erkeklerinin kendilerine bıraktığı topraklara sahip çıktıklarını belirtti.
Srebrenitsa soykırımında 3 oğlunu ve kocasını kaybeden 68 yaşındaki Nura Mustafiç ise bir zamanlar ailesiyle birlikte yaşadığı, kent merkezine yakın dağ evinde şimdi yapayalnız...
Nura Mustafiç, 2001 yılında döndüğü evinde yalnız başına bir yaşam sürdüğünü belirterek, ''15 yıldır sürekli gözyaşı döküp, kaybettiklerimin hüznünü yaşıyorum. Çünkü kocamdan ve 3 oğlumdan geriye sadece bu ev, bahçem ve elimdeki birkaç resim kaldı'' diyerek gözyaşı döktü.
Bahçesine ektiği sebzelerle vakit geçirdiğini ve bu sayede rahatladığını ifade eden Mustafiç, çocuklarını ve eşini rüyasında gördüğü zaman en büyük mutluluğu yaşadığını dile getirdi.

Savaş öncesi ve sonrası Srebrenitsa

Srebrenitsa Belediye Başkan Yardımcısı Kamil Durakoviç de Srebrenitsa'nın savaş öncesi ve sonrası durumu hakkında bilgi verdi.
Srebrenitsa'nın savaştan önce çok güçlü bir belediye olduğunu belirterek, köklü tarihi ve zengin doğal kaynaklarıyla eski Yugoslavya'nın önemli bir kenti olduğunu dile getiren Durakoviç, ''Srebrenitsa, eski Yugoslavya döneminde gelişmekte olan 4'üncü büyük belediyeydi. Burada bulunan kaplıcalar ve şifalı su, her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti Srebrenitsa'ya çekiyordu'' dedi.
Srebrenitsa'nın şimdi halkıyla birlikte bir savaş kurbanı olduğunu belirten Durakoviç, savaştan önce kentte 28 bini Boşnak olmak üzere, 36 bin 666 kişinin yaşadığını bildirdi.
Durakoviç, şu anda kentte 4 bin Boşnak, 6 bin Sırbın yaşadığını ifade ederek, ancak Boşnak nüfusun önemli kısmını erkeklerin katledilmesinden dolayı kadınların oluşturduğunu söyledi.
Bosna'nın doğusunda bulunan Sırbistan sınırındaki Srebrenitsa'nın savaş sırasında Birleşmiş Milletler tarafından ''güvenli bölge'' ilan edildiğini anımsatan Durakoviç, bunun üzerine kentte o dönemde yoğun bir mülteci akını yaşandığını belirtti.
Durakoviç, BM'nin ''güvenli bölge'' ilan ettiği Srebrenitsa'ya General Ratko Mladiç'e bağlı birliklerin saldırdığını, binlerce insanın katledildiğini ve Boşnaklara ait 6 bine yakın evin yıkıldığını kaydetti.
Alt yapısı yok edilen, binaları yıkılan, insanları katledilen bir kentte belediyecilik yapmanın çok zor olduğunu söyleyen Durakoviç, ''Srebrenitsa'da savaş öncesinde okullarda okuyan 11 bin öğrenci vardı, ancak bu sayı şu anda sadece bin civarında. Savaşın en acı boyutunu ortaya koyan bir rakam bence budur'' dedi.
Kamil Durakoviç, Srebrenitsa'nın Bosna Sırp Cumhuriyeti'nin sınırları içinde kaldığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Geri dönmek isteyen Srebrenitsalılar için yaşama ortamı ve iş imkanı sağlayacak projeleri hayata geçirmekte zorlanıyoruz. İnsanlarımız buraya geri dönme isteklerini kaybetti. Çocuklarımız başka şehirlerde yüksek öğrenimlerini görüyor ve muhtemelen de o yerlerde iş arayacaklar. Srebrenitsa'nın gidişatını devletin siyaseti çok etkiliyor. Sırplar gerçeklerden kaçıyorlar, gerçeği kabul etmiyorlar ve onlarla sorunlarımız bu yönde. Potoçari'deki mezarlığı her yıl dünyanın farklı yerlerinden birçok okulun öğrencisi ziyaret ediyor, ama Srebrenitsa'daki okullardan böyle bir ziyaret hala gerçekleşmedi.''
Kamil Durakoviç, kentteki fabrikaların Boşnak nüfusun mülteci olduğu bir dönemde özelleştirildiğini ve çoğu fabrikayı Sırbistan vatandaşlarının da aralarında olduğu Sırpların satın aldığını ifade ederek, ''Bu durumda Boşnakların iş bulmaları çok daha zor. Boşnaklar daha çok belediyede çalışıyorlar. Belediyenin bütçesi oldukça kısıtlı, gelen yardımlarla çalışmalarını devam ettirebiliyor'' dedi.
Durakoviç, Srebrenitsalı kadınların erkeklerini kaybettikten sonra çok büyük bir hayat mücadelesi verdiklerini ve onların bu mücadelelerinin takdire şayan bulduğunu dile getirerek, ''Onlar devletten aldıkları yardımları kendilerine harcamak yerine çocuklarının eğitimine ayırdılar. Kadınlar güç koşullar altında çocuklarını okuttu. Şu anda 400 çocuğumuz üniversite öğrencisi. Bu da bizim en büyük kazancımız'' şeklinde sözlerini tamamladı.

  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
değişim, kanlı, nüfus, srebrenitsa, yapısındaki


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 09:48 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1