Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Siyaset Kösesi
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 13-02-2009, 14:36   #1
Dost
..demet.. - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Dec 2007
Bulunduğu Yer: ankara
Yaş: 36
Mesajlar: 167
Tesekkür: 53
42 mesajina 73 kez tesekkür edildi
 ..demet.. isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı Bir Daha Ölür Müsünüz?

Bu yazıyla sol önderlik kavramı üstüne sesli düşüneceğiz.
siteadi.com - Bir Daha Ölür Müsünüz?
Prof. Dr. Ahmet Aydın beslenme konusunda bir öncü. Bizi kırmayıp Düzce’ye geldi, “Taş Devri Beslenmesi” hakkında güzel bir konferans verdi. Katılımcılardan çoğu onun tıp ve beslenme alanındaki görüşleriyle yeni tanıştılar. Etkilendiler, beğendiler, ilk kez farklı düşündüler. Kalabalıktan bazıları sordu: “Sizi daha önce niye televizyonlarda, basında göremedik?” Gerçi Ahmet Hoca ara sıra çıkar televizyona, gazetelere. Lakin halkımız “star” mertebesine yükselmedikçe, her gün karşısına alıp bakmadıkça, değerleri çok çabuk unutur. Ahmet Aydın da bunu bilir. “İşte ben görevimi yaptım, size bazı şeyleri anlattım. Artık böyle bir şey duymadık diyemezsiniz” dedi izleyicilere. Televizyonlarda, gazetelerde sıklıkla gördüğünüz beslenmenin starları sizlere “Kola, meşrubat içmeyin, zehirdir” demezler. “Şekerden uzak durun, bisküviyi, gofreti çocuklarınıza yasaklayın” demezler. Margarin plastikten farksızdırı itiraf etmezler. Bunları söylemedikleri için “star” olmuşlardır. “Dengeli beslenin” derler, “Az yiyin” derler, yuvarlak ve hiç uygulanamayacak şeyler söyler, paralarını alır, giderler.


Katılımcılardan son derece iyi niyetle birtakım istekler geldi Ahmet Hoca’ya. “Okul kantinlerinde şekerlemeyi, meşrubatı neden yasaklatmıyorsunuz?!” “Bu tür konferansları neden her şehirde ve daha sık vermiyorsunuz?” Böyle taleplerde bulunanların bir kısmı da doktordu üstelik. Verilen yanıt basitti: “Ben elimden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyorum. Daha çok konferans verilecekse öğrenin ve siz verin. Bazı önlemler alınacaksa sizler aldırın.”

Tamamen doğru bir yaklaşım, fakat siyasette bunu böyle diyemezsiniz. İşin özü, gerçeği budur da, söyleseniz ne yazar. Öncü, peşinden sürüklemeye çalıştığı geniş yığının işlerini de kendi yapmaya kalkar genelde.


Toplumlarda ilerici kitle bu çabaya bayılır. “Ne müthiş insanlar!” diye takdir etmekten geri kalmazlar devrimcileri. İleri davalar için yaşamını yitirmiş kimileri (yeterince biliniyorlar ve ünlüyseler) efsanelere dönüşür. İleri kitle hep yeni efsane adayları arar. “Geçmişte ne güzel ölmüşlerdi, ölmüştünüz; bir daha ölür müsünüz!” der.


Solculuk, hele sol öncülük ne zordur halbuki. Öyle zordur ki hayatın sadece birkaç alanında gerçekten solcudur çoğu iyi solcu. Hayatın her alanında solculuk belki on binde bir solcuya nasip olur. Söz gelimi siyasette uzlaşmazdır biri, ama sanattan anlamaz, berbat süprüntülere arka çıkar. İş yaşamında son derece dürüsttür, çalışkandır başka biri; eve gelip eşini döver. Toplumun esenliği için canını verecek derecede özverilidir teki, kendinin ve çevresinin sağlığını umursamaz, günde iki paket sigara içer. “Önemli olan siyasi dik duruştur” der çoğu solcu; fakat işin tabiatına aykırıdır bu kakavan kalıp. Solculuk “insan doğası”na bir başkaldırıdır. Solcunun her zaafı sol siyasetini de zayıflatır, sonunda siyaseten de başını dik tutamaz hale getirir.


Sağcılık, dincilik ne kadar kolaydır buna karşın. Başkalarını ve kendinizi iyi yönde değiştirme kaygınız yoksa da çok yararlı bir sağcı olabilirsiniz. Hem hırsız hem dindar olabilirsiniz ve bu sizin sağ dinci siyasetinizi pek de kötü yönde etkilemez, aksine ona faydası bile dokunabilir. Paradoksal biçimde sol aslında insanların, kitlelerin çıkarınadır; ama tek tek veya yığınlar halinde çıkar peşinde koşmak solu zayıflatır. Sağ aksine, kitlelerin çıkarına karşıdır; ama hem tek tek, hem yığınlar halinde sadece çıkar peşinde koşmak sağı güçlendirir.


78 kuşağının en ileri kadroları fabrikalara, mahallelere gönderildiler halkı örgütlesinler diye. O çok sıkıcı koşullarda birçoğu solculuktan vazgeçti. Ama sebat edenlerin emekleri boşa gitmedi. Sol emekçi tabanda çok ciddi bir güce ulaştı. Güce ulaştıkça sivil ve resmi faşistlerin saldırıları yoğunlaştı. Sol kaçınılmaz bir tuzağa düştü. Bir avuç öncü kadro mahallerini, fabrikalarını kitle adına korumaya çalıştı. Başlangıçta pek memnundu ileri kitle kendi adına dövüşen bu kahraman çocuklardan. Ama kahraman çocuklar yenilmeye başlayınca ileri kitle evlerine kapandı. Yaptıkları en çok, tanıdıkları şehitlerinin fotoğraflarını duvarlarına asmaktı.

Bazıları diyor ki, yine bugün “Önemli olan siyaseten hareketli, daha da hareketli ve görünür olmaktır. O zaman kitle peşimize takılır.” Doğru gibi geliyor da işçileri, işsizleri, emekçileri, aydınları bire bir kim örgütleyecek? Onlar örgütlenmedikçe ve elini taşın altına sokmadıkça öncünün etkin ve acar olması neye yarayacak? Otuz yıl öncesinden sözler çınlıyor kulaklarımda: “Bu söylediklerin karşı karşıya getirilecek şeyler değil ki! İkisine de aynı düzeyde önem vermek gerek!”


Doğru söze ne denir. Cidden itirazım yok. Ama zor. Geçmişte sol öncü bunu yapamadı. Umarım bu kez yapar. Taş devri beslenmesi gibi hayli kolay bir alışkanlığı öğrenip uygulayamayan kitle siyasette neyi, ne kadar yapabilir? Sebatla uğraşmak gerekir. Uğraşıldığında bazı sonuçlar alınabilir.


Baştan belirttim, bu sesli düşünme yazısı. Tek cümleyle doğruya en yakın saptamayı özetle deseler şunu söylerdim:


Öncü güç kimsenin dolduruşuna gelmemeli, ama ileri kitleleri dolduruşa getirmeyi bilmeli.

  Alıntı ile Cevapla
Eski 15-02-2009, 13:03   #2
Can Dost
Corumlu - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Sep 2006
Bulunduğu Yer: BELCIKA
Yaş: 51
Mesajlar: 3,426
Tesekkür: 1634
731 mesajina 15073 kez tesekkür edildi
 Corumlu isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Paylasim için tesekkurler demet guzel bir yazi........

__________________
Nedenki Bu amaçsız yaratilis, yokolacaksa bir gün her yaratılmış ?

[email protected]
  Alıntı ile Cevapla
Eski 15-02-2009, 14:03   #3
Dost
Daywalker - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Oct 2006
Bulunduğu Yer: İstanbul
Yaş: 36
Mesajlar: 1,302
Tesekkür: 41
92 mesajina 265 kez tesekkür edildi
 Daywalker isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Sağ : Elit tabakaların savunucusudur ve kurulmasının gerekliliğini savunur bir nevi sömüren sömürülen yöneten-yönetilen ayrımı keskin bir şekilde olmalıdır der! İyi demez!

Bİr diğeri ise bence sadece hizmet sektörü(işçi-öğretmen ... vs) değilde KÖY HALKININDA BİLİNÇLENDİRİLMESİ GEREKMEKTEDİR. Ki günümüz türkiyesinin Kurtuluşununda Tarım işçisinin bilinçlenmesi ile olacaktır. Çünkü korkusuzlardır, canlarına tak etmiştir artık. Onları işten atmakla da tehdit edemezsiniz

bir daha ölürler mi hımmm sanmıyorum! DEĞMEZ!!


Konu Daywalker tarafından (15-02-2009 Saat 14:10 ) de değiştirilmiştir.
  Alıntı ile Cevapla
Eski 15-02-2009, 14:17   #4
Dost
..demet.. - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Dec 2007
Bulunduğu Yer: ankara
Yaş: 36
Mesajlar: 167
Tesekkür: 53
42 mesajina 73 kez tesekkür edildi
 ..demet.. isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Çok doğru Hasan.. Bir daha ölürler mii Aslaaaaaaa.. Ama belli de olmaz kii... Bakalım ve görelim

  Alıntı ile Cevapla
Eski 15-02-2009, 16:28   #5
Dost
bilinç - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: işçinin vatanı yoktur
Mesajlar: 68
Tesekkür: 10
7 mesajina 16 kez tesekkür edildi
 bilinç isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Alıntı: ..demet..´isimli üyeden Alıntı | Mesajı Göster
Çok doğru Hasan.. Bir daha ölürler mii Aslaaaaaaa.. Ama belli de olmaz kii... Bakalım ve görelim

80 darbesini kafasına yemiş tüm ailelerin çocuklarına bakarsanız solculuğu artık sadece isimlerinde yaşıyorlar çoğu anne ve babasının girdiği cesaret isteyen olaylara macera veya enayilik diyerek biraz param olsun bir evim bir arabam ah birde sevgilim oldumu hele hayat tadından yenmez düşüncesinde bizim yeni gençlik.
tabi onları suçlamak bana düşmez belki

liderlik ve ölüm konusuna gelince bence tam tahlil edememişsiniz geçmişte ölen liderler daha uzak geçmişte ölen karşı liderlere kurban edildi ve hadi üçe üç olsun dercesine medyalaştırıldı. çok cesur ve gerçekten tam anlamıyla lider insanlardı saygı duyuyor ve o insanları anıyorum.
ama!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

gnümüzde sessizce karanlık bir sokakda veya gözaltı ve işkencelerde kafalarına sıkılarak infaz edilenler var. aslında kendilerine teklif edilen iğrenç teklifleri kabul etseler(ajanlık) hayatlarını çok çabuk kurtarıp ev araba ve sevgili sahibi olabilirlr. peki ne yapıyorlar?

işte cevap burda ölmeyi seçiyorlar.

bence asla asla denmemeli

şimdi tek fark liderlerin medyatik olmamasıdır.

saygılarımla............................

  Alıntı ile Cevapla
Eski 18-02-2009, 20:09   #6
Dost
..demet.. - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Dec 2007
Bulunduğu Yer: ankara
Yaş: 36
Mesajlar: 167
Tesekkür: 53
42 mesajina 73 kez tesekkür edildi
 ..demet.. isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

27 Mayısta 3 tane idam vardı, 12 Martta da 3 idam.. Ama bir tarafta sol bir tarafta sağ vardı.. Doğal olarak da bunun rövanşı diye düşünmekteyiz..

27 Mayıs'ı kalıcı yapan tek şey bırakmış olduğu anayasadır bana göre..
Anayasanın yarattığı özgür ortamda farklı dillerden Türkçeye bir çok kitabın çevrilmesi doğal olarak farklı birsürü düşüncenin, felsefenin tanınmasını sağlamış ve bilimsel sosyalizm ile marxizmin o dönemki gençlik tarafından içselleştirilmesine neden olmuştur..

Devamında ise düşünceler eylemlere dönüşerek 68 olaylarıyla kendini göstermiştir ki hepimiz biliyoruz..

Fakat 68 ile 71 aynı şey değildir..Aralarında çok ince bir çizgi bulunmakla beraber, 71; bireysel terörü(!) öngören bir kutuplaşmadır Ve Denizlerin idamı da zaten bununla beraber gelmiştir ne yazık ki..

Demem o ki; eğer 68 kuşağındaki o toplumsal bilinci, "kutuplaşmadan" devam ettirebilseydik, işçi ve köylülerimizle daha fazla iletişim kurabilseydik, bugün ne Denizler aramızdan ayrılmış olurdu ne de rejim tehlikesiyle karşı karşıya gelirdik..

Güne baktığımızda ise yetişen gençlerin ne kadar BOŞ olduğunu görmek kayıplarımızın acısını bin kat daha arttırıyor.. "Bir daha ölür müsünüz? -Aslaaa" söylemimi buna dayanarak yaptım.. Yoksa mücadelemiz her geçen gün devam etmektedir

  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
bir, daha, müsünüz, Ölür


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 11:52 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1