Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Siyaset Kösesi
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 30-10-2010, 00:36   #1
Dost
Fuser - ait Avatar
Üyelik Tarihi: May 2010
Mesajlar: 66
Tesekkür: 104
57 mesajina 2559 kez tesekkür edildi
 Fuser isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı Açlığın ve işsizliğin olduğu yerde...

Açlığın ve işsizliğin olduğu yerde hiçbir hak yoktur
siteadi.com - Açlığın ve işsizliğin olduğu yerde...
İşsiz insan, açtır!
İşsiz insanın parası yoktur!
Parası olmayan için ise
sağlık hakkı yoktur
- çünkü sağlık paralıdır-
eğitim hakkı yoktur
- çünkü eğitim paralıdır-
seyahat özgürlüğü yoktur
- çünkü seyahat paralıdır
-düşünce özgürlüğü yoktur
- çünkü düşüncelerini açıklayan, her an işsiz ve aç kalabilir!

Televizyon muhabiri büyük bir televizyonculuk örneği göstererek bulduğu babaya soruyor: "Çocuğunuzu neden okula göndermiyorsunuz?"

Baba mahcup, dünyanın en büyük suçunu işlemiş gibi ezile büzüle cevap veriyor: "İnşaatlarda gündelik çalışıyorum. Birgün iş bulursam, üç gün bulamıyorum." Muhabir, istediği cevabı alamamış olmalı ki, babanın görüntüsü kesiliyor. Muhabir anlatıyor: "İstanbul'da 13 bin çocuk ilkokul çağına gelmesine rağmen okula gönderilmemiş."

İstanbul'da okula gönderilmeyen 13 bin çocuğun farklı nedenleri de olabilir, fakat temel nedeni inşaat işçisi babanın iki cümlede anlattıklarıdır. İşsizliktir! Ki, diğer nedenler de esas olarak ona bağlıdır.

Ama öyle gösteriliyor ki, sanki çocukların okula gönderilmemesinin tek sorumlusu "okuyup da ne olacak" diye düşünen "cahil" anne-babalardır.

Oysa öyle demiyor inşaat işçisi: "Birgün iş bulursam üç gün bulamıyorum."

Her yıl okullar açıldığında ekranların değişmez haberlerinden biri de çocuklarını okula göndermeyen mevsimlik tarım işçileridir. "Okulda olması gerekirken pamuk tarlalarında çalıştırılıyorlar." diye aileler suçlanır. Oysa onların durumu inşaat işçisininkinden daha beterdir. Bir mevsim iş bulup üç mevsim işsizdir. Bir mevsimde kazandığıyla üç mevsim yaşamak zorundadır.

İşsizliğin, açlığın, yoksulluğun olduğu yerde "okuma hakkı" yoktur. Aç insanın temel sorunu eğitim değil karnını doyurmaktır. Ki, milyonlarca insan açlık içinde yaşıyor. Açlığın olduğu bir yerde temel sorun karın doyurmaktır. Milyonlarca insanın açlık sorununu çözmeden milyonlarca insanın okuma yazma bilmemesini, insanların çocuklarını neden okula göndermediğini tartışmak, sorgulamak abestir. Resmi rakamlara göre üç buçuk milyon insan işsiz. Açlık ve işsizliğin olduğu yerde eğitim hakkı gasp edilmiş demektir. Açlığın olduğu yerde, işsizliğin olduğu yerde eğitim hakkı yoktur.

Sağlık da öyle. Denilir ki; sağlıklı yaşamak her insanın hakkıdır. Ama işsizlik ve açlığın olduğu yerde sağlık hakkı yoktur. Açlık varsa sağlık yoktur. Güya, hiç kimsenin hastanelere gidip tedavi olmasının önünde bir engel yoktur. Fakat açlık ve işsizliğin olduğu yerde, muayene ve tedavinin paralı olduğu bir sistemde bu hak sadece yeterince parası olanlar için geçerlidir. Hiçbir sağlık güvencesi olmayan milyonlarca insan için böyle bir hak yoktur zaten. Gerçek işsiz sayısının 7-8 milyon arasında olduğu, resmi rakamlara göre, on milyonun üzerinde insanın hiçbir sosyal güvencesi olmadan çalıştırıldığı bir ülkede yaşıyoruz. Haklar, bu gerçekten bağımsız tartışılabilir mi? SSK, Emekli Sandığı gibi asgari bir güvencesi olan emekçiler için de üstelik durum çok farklı değildir.

Sağlık hizmetlerinin paralı hale getirilip tekeller için bir pazara dönüştürüldüğü sistemde emekçiler için, emekliler için, dullar, yetimler, sakatlar için sağlık hakkından bahsedilemez.

Açlığın, işsizliğin olduğu yerde sağlık hakkı diye bir hak yoktur.

"Seyahat özgürlü"ğünden bahsedilir. 12 Eylül'de yapılan Anayasa Referandumunun aldatmacalarından biri de "borcundan dolayı yurt dışına çıkamayanların önündeki engelin kaldırılacağı ve insanların özgürce yurtdışına 'seyahat' edebileceği" idi. Tam bir demagoji, tam bir aldatmaca. Aç yoksul halkımız için otobüs, dolmuş ücretlerini karşılamak sorun olurken yurtdışına çıkmaktan bahsetmenin başka bir açıklaması var mıdır? Vergi kaçakçısı hırsız patronlar için çıkartılan bir yasa halkın "seyahat özgürlüğü" gibi sunuldu. İşsizliğin, açlığın, yoksulluğun olduğu yerde, insanlar dolmuş parası, otobüs parası bulamazken seyahat özgürlüğünden, böyle bir hakkın varlığından bahsedilebilir mi?

Açlığın ve işsizliğin olduğu yerde düşünce özgürlüğü de yoktur. Dışarıda milyonlarca aç, işsiz varken bir işte çalışan bir işçi asla özgür olamaz. Özgürce düşünemez, düşüncelerini ifade edemez. Her an işini kaybetme tehdidi altında olan, her an açlık kaygısı çeken insanlar, hiçbir konuda özgür olamaz.

Kısacası açlığın olduğu yerde hiçbir hakkın varlığından söz edilemez. Açlık tüm hakların gasbıdır. Açlık, yaşama hakkının gasbıdır.


YÜRÜYÜŞ

  Alıntı ile Cevapla
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi Fuser üyemize tesekkür ettiler
Corumlu (30-10-2010)
Cevapla

Tags
açlığın, işsizliğin, olduğu, yerde


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 22:28 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1