Ellerimizden Öğreneceğimiz Çok Şey Var - İlhan SELÇUK (1982)

[HÜLYADOST]

ELLERİMİZDEN ÖĞRENECEĞİMİZ ÇOK ŞEY VAR
siteadi.com - Ellerimizden Öğreneceğimiz Çok Şey Var - İlhan SELÇUK (1982)
İnsan eli beş parmaklıdır.
Başparmak, işaretparmağı, ortaparmak, yüzükparmağı, serçeparmak.
Ben küçükken annem elimin ayasını okşayarak bir tekerlemeye başlardı:
Sonra başparmağımı tutardı:
- Kuşu bu tutmuş…
İşaret parmağımı tutardı:
- Bu kesmiş…
Ortaparmağımı tutardı:
- Bu pişirmiş
Yüzükparmağımı tutardı:
- Bu yemiş…
Serçeparmağımı tutardı…
- Bu da hani bana? diye bağırmış; bağırınca dövmüşler, dövmüşler, dövmüşler…
İş bölümü üzerine çoğu çocuk annesinden ilk dersi böyle alır; iri tutacak, biri kesecek, biri pişirecek, biri yiyecek, hani bana diyeni dövecekler, dövecekler, dövecekler…

*

O zamanlar küçücüktü ellerim.
Minicikti parmaklarım.
Sonra büyüdüler, büyüdüler, kalem tutar oldular; kalem tutunca yazar oldular. Ne yazdılar?
İnsanın eşitliğini ve özgürlüğünü.
Ancak ellerim yazar olunca parmaklarımı karşıma çıkarmaya kalkışmasınlar mı?
Diyorlardı ki:
- Sen özgürlük, eşitlik diyorsun; ama parmaklarına bir bak!... Beş parmak bir olur mu?
Ben de diyordu ki:
- Evet, beş parmak bir olmaz. Bu doğaldır. Ne var ki kol bedenin uzantısıdır. Parmak elin uzantısıdır. Yürekten kaynaklanan kan her parmağın ucuna dek tüm bedene hakçasına yayılmaz mı? Hangi parmağın beslenmesi hangi parmaktan eksik? Sen toplumun kişilerine küçük yaştan beslenme ve eğitim eşitliği yaratırsan, hangi elin hangi elden üstün, hangi parmağın hangi parmaktan uzun olacağı hakçasına belirlenmez mi?
Özgürlük ve eşitlik uygarlık yarışının kulvarlarıdır; insanlar orada yarışmalıdırlar birbirlerini geçmek için…

*

Çeşit çeşit el var…
Kimi fildişinden oyulmuş gibidir.
Kimi kaba saba…
Kimi temiz…
Kimi kirli.
Özgürlüğün elleri nasırlıdır.
Çünkü kralların saraylarını, derebeylerinin şatolarını o yapmıştır. İnsanların yaşadığı evleri, geçtiği köprüleri o yapmıştır. Saban tutan da odur, kalem tutan da odur. Özgürlüğün elleri binlerce yılın uğraşıyla nasırlanmıştır.
Her kim ki özgürlüğü tanımak ister…
Çalışmalıdır.
Durmadan, dinlenmeden, usanmadan, yorulmadan, yakınmadan, sakınmadan çalışmalıdır. İnsan, elleri nasırlaşmadan, özgürlüğe hak kazanamaz.
Her hak bir uğraşın ürünüdür.

*

İnsan elleri garip bir yaratık gibidir.
Kimi zaman yumruk olur…
Kimi zaman tokat…
Kimi zaman döver...
Kimi zaman okşar.
Yaşamın anlamını bilenler ellerin değişimini yadırgamazlar. Bir bakarsınız yüzünüze doğru sallanan yumruk, açılmış sıcacık bir el olmuştur dostluğun elçisi gibi uzanıyor size…
Ellerimizden öğreneceğimiz çok şey var, yeter ki avuçlarımızdaki çizgileri okumayı bilelim.


İLHAN SELÇUK; Ağlamak ve Gülmek, 1982

[MEHMETDOST]

Paylaşım için teşekkürler emeklerinize sağlık

[Akara]

Sag Ol Var Ol Ictenlikle Tesekurler.