Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Güzel Ve Anlamli Yazilar > Size Ait olan veya Beğendiğiniz Yazılar.
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 18-08-2011, 12:06   #1
Dost
Sisi - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Mesajlar: 940
Tesekkür: 1356
683 mesajina 12235 kez tesekkür edildi
 Sisi isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı Ah sevgili Türk kardeşim, ben seni anlamaz mıyım?

Ben dayak yiyerek öğrendiğim bir dille de olsa, seninle aynı ders kitaplarıyla eğitilmedik mi?
siteadi.com - Ah sevgili Türk kardeşim, ben seni anlamaz mıyım? Beş sınıf için tek öğretmenimiz de olsa, aynı öğretmenlerden ders almadık mı?

Her yıl 20-30 bin kolej ve özel okul mezunlarına figüran olmak için üniversite sınavlarına girmedik mi?
Hasbelkader üçüncü sınıf bir fakülteyi bitirip, hep beraber işsiz kalmadık mı?

Ah sevgili kardeşim, ben seni anlamaz mıyım?

Askerde dil, din, ırk farkı gözetmeksizin, dayak yemedik mi?
Komutanın köpeğine, hanım efendinin kedisine, paşanın çiçek serasına nöbet tutmadık mı?
Kırıkkale tüfekleriyle üç mermilik atış eğitiminden sonra, dağlara savaşa yollanmadık mı?
Elimize tutuşturulan pimi çekilmiş bombayla eğitim kaybı olmadık mı?

Ah sevgili kardeşim, ben seni anlamaz mıyım?

Gözümüzü açtığımız günden itibaren, gerçek dünyada her gün yalanlanan bilgilerle donanmadık mı?
Hani; insanlığın büyük göçle Orta Asya’dan dünyaya yayıldığı, Kızılderililerin bile Türk olduğu, Almanya savaşı kaybettiği için Osmanlı’nın hükmen yenik sayıldığı, Kürt diye bir halkın olmadığı, Ermenilerin toplu şekilde intihar ettiği.

Ah sevgili kardeşim, ben seni anlamaz mıyım?

Yurtseverlerimiz aynı zindanlarda işkence görmedi mi?
Yaşımız büyütülüp on yedisinde asılmadık mı?
Özgürlük, emek, sol ve daha bir yığın kavram sakıncalı diye belletilmedi mi bize?
Korkudan kitaplarımızı yakmadık mı?
Şairlerimiz, yazarlarımız, sanatçılarımız cezaevlerinde, sürgünlerde ölmedi mi?
Dostlarımıza düşman, düşmanlarımıza dost edilmedik mi?
Köylüyü cahil, dindarı yobaz, Kürt’ü hain, Ermeni’yi piç, Yunan’ı kahpe, Alman’ı OrOsPu Musevi’yi tefeci diye öğretmediler mi?

Ah sevgili kardeşim, ben seni anlamaz mıyım?

Devlet dairesinden “bugün git yarın gel” diye, karakoldan dayak yiyerek gönderilmedik mi?
Bankalarımızdan 50 milyar dolar çalınıp, vergi olarak bize ödettirilmedi mi?
Bu ülkede her şey nüfusun yüzde 20’si iyi yaşasın diye düzenlenmedi mi?
Kitap yazanlar 20 yıl cezaevinde yatarken, bizim emeğimizi çalan ihale düzenbazları, banka hortumcuları, hayali ihracatçılar serbest bırakılmadı mı?

Ah sevgili kardeşim, ben seni anlamaz mıyım?

Yükün ağır. Doğru bildiğin her şey tuzla buz oluyor ellerinde. Yokluğuna inandığın, varlığından bihaber yaşadığın her şey, hayaletler gibi sağında solunda peyda oluyor birer birer.
Dahlinin olmadığı katliamların kanı sıçrıyor üzerine, kör zindanlarda işkence görenlerin çığlıkları dolduruyor dört bir yanını.
Ve üzerine kan sıçratan katiller, korkularını besliyorlar günbegün. Örtüleri sıyrılmış yalanlarını görmemen için, yeni yalanlar boca ediyorlar üstüne.

Ah sevgili kardeşim, ben seni anlıyorum da, sen de biraz çabalasan, anlamak için.

Sana devlette rüşvet yok desem, inanmazsın.
Sana devlette torpil yok desem, inanmazsın.
Yani devletin hepimize her fırsatta yalan söylediğini kesin bir inançla bilirsin.
Ama aynı devletin sana Kürtlerle ilgili, Ermenilerle ilgili, tarihle ilgili söylediği her şeye istisnasız inanırsın.
Bu sana garip gelmiyor mu?

Şimdilerde 24 saat Kürt sorunu konuşulurken,
10 yıl öncesine kadar, Kürt yok denmesi hiçbir soru işareti yaratmıyor mu sende?

Bulgaristan’da, Kıbrıs’ta Türklerin kimlikleri için mücadelelerini haklı buluyorsun da,
20 milyon Kürt’ün kimliğini neden bu kadar önemsiz görüyorsun?

Benim çocuğum kendi anadilini öğrendiğinde, Trakya’daki ayçiçeği hasadı mı azalacak?
Alevi Cemevi’nde ibadetini yaptığında, Manisa’daki üzüm bağları daha mı az meyve verecek?

Bir ülkede eşit olmak, o ülkenin maddi ve manevi bütün imkanlarından eşit şekilde yararlanmak değil midir?

Ankara’da bir tepeye 6 tane hastane kurup, en basit tedavi hizmeti için insanları 1500 km getirtmek, bir gelir transferi değil midir?
Çocuğunu tedavi ettirmek için Hakkari’den Ankara’ya, İstanbul’a gelerek, tarlasındaki mahsulün, yaylasındaki koyunun parasını buralarda harcamak zorunda kalanlar olmasın, buranın gelişmişliğine katkı yapanlar?
1920’de Türkiye’nin 3. büyük ticaret ve sanayi şehri olan Diyarbakır, Kürtlerin aptallığı yüzünden mi bu kadar geri kaldı?

Kürt bölgesine yol ve fabrika yapılmasına,
“Kürtlerde ulusal bilinç oluşur” diyerek engelleyen Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak’ı hiç merak edip Celal Bayar’ın anılarında okumadın mı?

Türkiye’de kamuda istihdam edilmiş insanların etnik dağılımı, gerçekten Kürtlerin nüfuslarıyla doğru orantılı mıdır?
Kürtlerin dillerinin farklı olmasının ve eğitim alamamalarının bunda hiç etkisi yok mudur?

İran’la, Irak’la, Suriye’yle, Ermenistan’la sınır kapıları yıllarca kapalıyken, dış ticaretin o bölgeye 2000 km uzağa düşmesi yoksulluğumuzun bir sebebi olamaz mı?

7 yaşından sonra bir dili yarım yamalak öğrenerek, seninle aynı sınavlarla ölçülmemin haklılığına gerçekten inanıyor musun?

Sen hiç anadilini konuştun diye dayak yedin mi?
Senin baban, annenin gözleri önünde köy meydanında çırılçıplak soyuldu mu?
Vatandaşı olduğun ülkenin güvenlik görevlisi sana dışkı yedirdi mi?

Ve sırf bu yalanlar üzerine inşa edilen düzenin devamı için, bu devletin dünyaya ne kadar ödün verdiğini düşündün mü?
İhtiyacımızın olmadığı ne kadar denizaltıya, tanka, savaş uçağına, ne kadar para ödendiğini hiç merak etmedin mi?

Ah sevgili kardeşim, biliyorum yükün ağır.

Bütün bunların diyeti bana mı düşer diyeceksin?
Ben de onu söylüyorum işte. Peki tamamı mı bana düşer?
Hiç mi anlamaya çalışmayacaksın?
Hiç mi elini taşın altına koymayacaksın?
Hiç mi bu yalanlarla yüzleşmeyeceksin?
Daha ne kadar muktedirlerin sofrası dolsun diye, o kahrolası tabutları dolduracak, kendi kardeşlerinin kanına gireceksin?

Daha ne kadar bu günaha ortak olacaksın?

Benimle kucaklaşmadan güçlenemeyeceğini, ben özgür olmadan, özgür olamayacağını ne zaman anlayacaksın?

Ah sevgili kardeşim…

Lokman Ergün



__________________
*********************************
Yaşamak, kendi kendini adam etmektir. Zeka ve bilgiyi kullanarak etinden kemiğinden kendi heykelini yapmaktır.

Goethe
*********************************

Konu Sisi tarafından (19-08-2011 Saat 14:32 ) de değiştirilmiştir.
  Alıntı ile Cevapla
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi Sisi üyemize tesekkür ettiler
HAKANDOST (20-08-2011)
Cevapla

Tags
anlamaz, ben, kardesim, kardeşim, miyim, mıyım, seni, sevgili, türk


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 01:28 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1