Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Güzel Ve Anlamli Yazilar > Size Ait olan veya Beğendiğiniz Yazılar.
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 08-05-2007, 11:49   #1
Onursal Dost
ZiLAN - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Feb 2007
Mesajlar: 1,415
Tesekkür: 0
41 mesajina 63 kez tesekkür edildi
 ZiLAN isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı bir teselli(mektup)

Buyur otur
siteadi.com - bir teselli(mektup) Çoktan bekliyorduk seni
Şöyle selamsız gelsen de olur
Çekinme
Bu, şu, o, çevrende gördüğün herkes yüküne ait
Korkusuz bölüştür çığlığını
Çığlığındaki bizi



Hani zemherinin koynundan yaprak yaprak düşerken dağlar, mazinin duru sayfalarına. Dileklerimiz yıldızların gülüşüyle şavkıyıp suların, taşların ve namus bellediğimiz değerlerimizin yaralarına konarken, satırlarına kan kokusu ve kuru ekmek kırıntılarının kutsallığı bulaşmış özlemlerimizle yine bize geri dönerdin.
Koynumuzda, yastıklarımızın altında, aramalarda darmadağınık edilen elbiselerimizin içinde, nice elektrik sancılarına tanık olmuş ellerimizin sayfalarına dokunduğu kitaplarımızın arasında saklardık, direngen düşüncelerimizin sıcaklığıyla jelâtinlediğimiz mektuplarımızı.
Baharları ve bayramları görmeden içimizi aşındırmaya çalışan yılların karanlığında, dağ ateşinin aydınlığıyla ışıtırdı umutlarımıza giden tutsak patikaları, bir dışarıdakiler fısıldardı zarfların hayatına, bir biz.
Mektuplar;
— Ben geldim, sırtımda yalnızlığına neşter harflerle. Ve tek başınıza olmadığınıza ait işaretlerle… Ben geldim”
Biz; Açlığın diş geçiremediği benliğimizle içtenliğimizin ve inancımızın sesiyle yeniden örüyorduk, aksiseda olduğumuz yanıtları.
Ejderha değildik, yine de kâr ediyordu bir şeyler, mahpushaneye ne kadar erken inse de gece. Omzumuzda su katılmamış aydınlığımızla dalardık hücrelere, uykulara ve voltalara.
Dışarıda boynu bükük nehirlerin ağıdına karışırken mahsum güllerin yaprakları ve kelebekler ömründen az yaşamaya mahkûm edilirken, kimyasal yayılımı tehditlerle. İnadına ölerek büyüyen bir nesil kimliğinin tescili idi, mazgallardan yüreğimize koşandı, mektuplar.
Dışarıda global bozulmuşluğun zehirine bulaştırılmaya çalışılan kardeşlerimizin, hısımlarımızın ve benzeş fikirlilerimizin bizi tanıklığa çağırarak aklanmak için bize yaslanışları idi, yalansız ve deva bekleyen istençleriyle uğradıkları tapınaklardı, mektuplar.
Karamsarlık kıskacında yüzümüzü güldüren uçsuz, bucaksız sevinç deryasıydı, gözlerimizden içimize dalgalanıp direncin kökleriniz ıslatarak, yaşamımıza kan taşıyan.
Bütün cevheri sıkılmış ve zamana yaydırılmaya çalışılan beyaz ölümün en çok korktuğu yaşam emaresinin büyük harflerini taşırlardı avuçlarında.
Onurunu umutların önünü tıkama bekçiliğini yaparak ayaklar altında çiğneyip onursuzluğun darağaçlarına çekenler, yılgın ruhlarıyla en çokta muştularla nakışlanmış, sadece bizim anlayabileceğimiz aforizmatik biçimde istiflediğimiz yazdıklarımızdan korkarlardı. Ve her satırın kalbine bir hançere dönüştürdükleri karalama darbelerini ne kadar hınçla atarak çoğaltsalar da; biz, bize benzeyenler ne anlatılmak istenildiğini, ne anlamamız gerektiğini bilirdik, yolları uzatılıp adresleri farklı kılınsa da mektuplarımızın.
Mektuplarımız ellerimize ulaşmasa da gömüldükleri yerden çığlıklarını duyumsayışımıza çeker, süzer ve sindirirdik belleğimize. Yolu kesilen her mektubun yitikliği üzerinde başka bir tane daha yeşerirdi, Anka kuşu misali küllerinden yine doğarak. Yâda yitikliğin mezarına gümlen gerçeklik yitikliğin balçığıyla sıvanamıyordu. Ne kadar didik didik edilip ırzına geçilsede mektupların, el değmemiş ve apak, günden çok yarına mal olmuşluğuyla haykırarak… Bize ait olan yine bize dönüyordu.
Bir dönemler aynı düşüncelerle buluşanların birbirlerinin gözlerine bakmalarını bile yasaklayanlar, bize havayı, suyu, voltayı, dilimizle hal hatır sormamızı ezanın hiddetiyle zehire dönüştürüp, çürüyerek pişmanlığın dizlerine çökmemizi beklerlerken, satırlarımızdan dip karanlığa savrulan yüreklerimizin engince konuştuğunu gördüklerinde kahroluşları kadar korkuyla çırpınarak yapabildikleri en büyük çare, çaresizce sessiz çığlıklı mektuplarımızı faili meçhule götürmekti. Bilmezlerdi ki bize ait olan bizdeydi. Yüreğimizi bir kere tanıyan, araya boşluk girse de mesajını alırdı, akıbeti bilirdi. Çünkü mahpushaneden dışarıya, dışarıdan içeriye birbirine dönük seslenen inançlarımızın önünü kesmek imkânsızdı. Ve faili meçhule giden mektuplarımızın nabzı her zaman atardı. her şeye rağmen, birbirimizi görürdük.


Buyur otur
Çoktan bekliyorduk seni
Şöyle selamsız gelsen de olur
Çekinme
Bu, şu, o, çevrende gördüğün herkes yüküne ait
Korkusuz bölüştür çığlığını
Çığlığındaki bizi…

__________________
Serbest piyasa dostluklar

ikilem kıskacında

Hüküm sürüyor iktidar

Hükümlü olmuşuz

Hükmettiğimiz çarkın sahte zarında

Her gün,

Biraz daha zalimleştiriyor

İçimizdeki canavarı

Her kuvvet,

Biraz daha zalimleştiriyor

İçimizdeki şeytanı


DİLİMİN SINIRI DÜNYAMIN SINIRLARIDIR...
  Alıntı ile Cevapla
Eski 08-05-2007, 12:13   #2
Dost
mnoocalan - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: ANKARA
Yaş: 48
Mesajlar: 4,240
Tesekkür: 87
113 mesajina 198 kez tesekkür edildi
 mnoocalan isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

emeğine sağlık zilancım sağolasın

__________________
Kayıp kentin güzel insanı
Rüzgar esermi sizin oralarda?
Ve
Umut türküsü söylenirmi
Sevda misali?
Yada buradan sesimiz duyulurmu
Bir SELAM desek dosta...
  Alıntı ile Cevapla
Eski 08-05-2007, 13:02   #3
Onursal Dost
AYIŞIĞI - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Oct 2006
Bulunduğu Yer: ANTALYA
Mesajlar: 1,727
Tesekkür: 5
38 mesajina 47 kez tesekkür edildi
 AYIŞIĞI isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

senin zati her paylaşımın bi harika..tekrar yüreğine sağlık

__________________
"YAŞAMAK DİRENMEKTİR YANGIN YÜREKLİM"

[email protected]


hoşça kal kırık sazım, sevdamın yaralı türküsü
hoşçakal
sazımdaki hüznü
içimdeki sızıyı
boynu bükük karanfilimi
ve yüreğimin yangınını bırakıp rüzgarlara
sırılsıklam yalnızlığımı alıp yanıma gidiyorum
hoşça kal bağrımın ateşi, kalbimin ahı, mühür gözlü yar
hoşçakal
  Alıntı ile Cevapla
Eski 09-05-2007, 10:50   #4
Dost
pınar09 - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jan 2007
Yaş: 37
Mesajlar: 3,610
Tesekkür: 201
173 mesajina 805 kez tesekkür edildi
 pınar09 isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

bencede paylaşımların hep güzel,yüreğine sağlık güzel insan.

  Alıntı ile Cevapla
Eski 09-05-2007, 10:52   #5
Onursal Dost
ZiLAN - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Feb 2007
Mesajlar: 1,415
Tesekkür: 0
41 mesajina 63 kez tesekkür edildi
 ZiLAN isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Değerli yorumlarınız için teşekkür ederim dostlar.

__________________
Serbest piyasa dostluklar

ikilem kıskacında

Hüküm sürüyor iktidar

Hükümlü olmuşuz

Hükmettiğimiz çarkın sahte zarında

Her gün,

Biraz daha zalimleştiriyor

İçimizdeki canavarı

Her kuvvet,

Biraz daha zalimleştiriyor

İçimizdeki şeytanı


DİLİMİN SINIRI DÜNYAMIN SINIRLARIDIR...
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
bir, tesellimektup


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 17:51 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1