GeziGunce (Guncel Olaylari burada paylasiniz)

[HAKANDOST]

Taksim Gezi Direnisi Guncel Olaylari burada paylasiniz

[DEDE KARTAL]

AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik, referandum sinyali verdi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Gezi Parkı olaylarıyla ilgili oluşturulan 11 kişilik heyetle görüşmesi sona erdi.
AKP Genel Merkezi’nde gerçekleşen görüşme 4 saat 25 dakika sürdü. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik açıklama yapıyor.
Çelik’in açıklamalarından satırbaşları:
Türkiye’nin gündeminden bu tatsız gündemin kaldırılması için çaba sarfediliyor. Bugün yaklaşık 4-5 saatlik bir görüşme yapıldı. İçinde mimar şehir plancısı olan arkadaşlarımızın olduğu bir heyete durum aktarılmıştır. Bugün Başbakan heyeti ile bakanları ile beraber 5 saatlik bir görüşme yaptı. Makul taleplere açık olacağız. Yeterki işin içerisine yakma, kırma, dökme girmesin. Ülkemizin imajına zarar veriyoruz.
REFERANDUM
Çelik, Başbakan Erdoğan’ın referandum konusunu bir seçenek olabileceğini belirtti, “Madem halkın ne yaptığını istiyoruz. Bir referandum konusunu ilgili kurumlarımıza götürebiliriz” dedi. AK Parti referandum konusunu ilgili kurullara götürecek.
Çelik, toplantıdan çıkan somut için ”Biz İstanbul halkına bunu referanduma götürebiliriz. Siz burada olup biteni kabul ediyor musunuz? Olsun mu istiyorsunuz, olmasın mı? İstanbul halkı hangi yönde karar verirse, halkın milletin iradesi dışında bir irade söz konusu değildir” diye konuştu.
YETER Kİ ŞİDDET GİRMESİN
Başbakan, orantısız güç kullanan ihmali olan polis içerisindeki insanların suçlu bulunması halinde gerekli cezaları alacağını ifade etti. Halkımızın takdiri de önemlidir. Farklı talepleri dillendirmek isteyen insanların sesi duyulmuştur. Bu gün de bir Başbakan heyetiyle beraber 5 saate yakın bu insanları dinledi. Makul, meşru talepleri olan insanlar iletmek isterlerse yüreğimiz de kapımız da açıktır.Yeter ki işin içine şiddet girmesin.
ÜLKEMİZE ZARAR VERİYORUZ
Ülkemize, imajına zarar veriyoruz. Buna son verilmesi gerekiyor. Şu alternatifi de paylaştı, uzun uğraşlar sonucunda bu projeler getirdik. Halkın ne istediğini öğrenmek istiyoruz. O zaman bir referandum seçimini ilgili kurumlara götürebiliriz. AK Parti MKYK’sından sonra ilgili bakanlıklar yapmaları gereken bir şey varsa yaparlar. Toplantıdan çıkan sonuç şu; İstanbul halkına referanduma götürebiliriz, İstanbul halkına soracağız. İstanbul halkı hangi yönde karar verirse buna bağlı kalırız. Kötü niyetli, illegal örgütlerle bağlantıları oaln insanlar da olabilir. Ancak sadece çevre bilinci adına orada bulunanlara sesleniyorum; bir an önce Gezi Parkı’nın boşaltılması gerekiyor. Günlerdir esnaf çok büyük zarar gördü. Yapılan haberler ülkemizin imajıyla ilgili nahoş durumlar meydana getiriyor. Çağrıma ses verin, kulak verin.
ORADAKİ ATMOSFERİ BİZE ANLATTILAR
Kötü niyetli art niyetli insanlar da olabilir. Ancak sadece çevre ve yeşil duyarlılığı ile orada bulunanlara sesleniyorum. Bir an önce o Gezi Parkı’nın boşaltılması gerekiyor. O Gezi Parkı’nı boşaltalım. Orada esnaf çok büyük zarar görmüştür. O görüntüler ülkemizle ilgili nahoş görüntüler ortaya koyuyor. Görüşmedeki arkadaşlarımızdan bazıları sürekli orada kalan arkadaşlarımızındandı. Oradaki atmıosferi bizlere anlattılar.
POLİS İZİN VERMEYECEK
Yeniden o pankartların oraya asılmasına izin verilmeyecek. Bir an önce Gezi Parkı’nın boşaltılması gerekiyor. Bu görüşme sonrası ben o arkadaşlarımızın orayı boşaltacaklarını düşünüyorum. Ancak ora boşaltıldıktan sonra kötü niyetli kişilerin orya yeniden gitmesi halinde güvenlik kuvvetlerimiz müdahale edecektir.
SORULAR
Hüseyin Çelik gazetecilerin sorularına şu cevapları verdi:
İkna edemezseniz ne yapacaksınız?
Ben olması gerekeni söylüyorum. Böyle bir soruya ben muhatap olmak istemem çünkü ben hükümet adına değil AKP adına konuşuyorum. Nasıl ki herkes Güvenpark’a Çamlıca’ya rahatlıkla gidebiliyorsa orada da hayatın normale dönmesi lazım.
Referandum seçeneği neleri kapsıyor?
Orada zaten bir yayalaştırma çalışması var. İşin çok önemli bir kısmı zaten bitirilmiştir. Taksim Meydanı için bir referandum söz konusu olmaz zaten. Gezi Parkı ve Topçu Kışlası ile ilgilidir. Yargı kararı lehte de çıksa aleyhte de çıksa referandum seçeneğinden bahsediyoruz.
Gelen heyet hassaten, özellikle Gezi Parkı ile ilgili taleplerini, duygularını ileten bir heyettir. Daha önce sayın Arınç ile görüşen heyetin hassasiyetlerini dile getirmediler.
AKM KARARINDAN DÖNÜŞ YOK
AKM binası referandum konusu değildir. Zaten depreme karşı dayanıksız olduğu için yıkılması söz konusu. Son derece kasvetli, esasen Atatürk Kültür Merkezi adına da çok layık olmayan bir yapı değildir.
HEYETLE 5 SAAT KONUŞTUNUZ, SADECE GEZİ PARKI MI?
Bütün bu söylediklerinize benzer endişeleri dillendiren arkadaşlar oldu, böyle böyle söylentiler var, algılar var gibi azınlıkta kalan misafirlerimiz oldu.
Ben yıllarca pek çok lider tanıdım ama sayın başbakan kadar dikkatli dinleyen, not alan sonra da bunları toplayarak karar alan çok az sayıda lider vardır. Türkiye bir diktatörlük olmadığı için bu eylemler yapılabiliyor. Ya da Allah korusun yapılsa da çok farklı sonuçlar olurdu. Bugün Londra’da G8 protestolarına, ABD’de Wall Street eylemlerine bakın. Uluslararası basının oluşturduğu algıyı hak etmiyoruz. Kimse gaz da yemesin, gaza da gelmesin, tencere tava çalındığı için uykusuz da kalmasın, trafikte de kalmasın.
Referandum konusunda kalka giden hiçbir seçenekten biz kaçınmayız. Beyoğlu’nda yapalım denirse bunu da yaparız, İstanbul genelinde denirse onu da yaparız. Biz halka sorulmasından asla çekinmeyiz. Halkın istemediğini biz asla istemeyiz.
UZLAŞI OLURSA HAFTASONU MİTİNGLERİ OLACAK MI?
Bu seçimle ilgili bir şey de değil. Bizim bütün mitinglerimiz şölen şenlik havasında yapılır. Husumet olmaz. Dolayısıyla Ankara ve İstanbul’daki mitinglerimiz yapılacaktır.

[raso]

Türkiye’deki eylemlere sert müdahaleye Almanya’dan tepki geldi. Alman Dışişleri Bakanı Westerwelle, “Ankara hükümeti vatandaşının fikir özgürlüğünü kullanmasını sağlamalı” dedi.

Türkiye’deki olaylar, 3.5 milyon Türk’ün yaşadığı Almanya’da en büyük yankıyı buluyor. Alman basını diğer ülkelerin aksine daha yakından ve daha ayrıntılı şekilde olayları takip ediyor. Almanya’nın 3.5 milyon tirajlı gazetesi Bild’in internet sitesi an be an gelişmeleri veriyor. Bild, bugünkü internet sitesinde Türkiye’de yaşananları çok geniş şekilde duyurdu. Önce “Tassim muharebesi” başlığını kullanan Bild, altbaşlıkta ise, “Gaz, şiddet, plastik mermi. Erdoğan olayları tırmandırıyor. Sözde eylemcilerle görüşecek” deniliyor.
ÇOK SERT BİR MESAJ
Bild’in haberinde, ilginç bir fotoğraf da paylaşıldı. Selda isimli bir Türk kızının “Europe has a new Hitler” adlı tweet’nin altındaki “The new DICTATOR başlıklı Hitler bıyıklı Erdoğan afişi” büyük resim olarak kullanıldı.
Haberde, Erdoğan’ın salı akşamı bir operasyon düzenlettiği, basınçlı su, gözyaşı bombası, plastik mermi ve zırhlı giyinmiş güvenlik güçleriyle eylemcileri dağıttığı belirtiliyor. Türkiye’de durumun dramatik olarak ciddileştiği belirtilirken, eylemcileri şiddet kulanarak dağıtanlardan “Hükümet güçleri- Regierungstrupps” diye bahsedildi.
KİM KARDAŞYAN ÖRNEĞİ
Erdoğan’ın “sözde” eylemcilerle bir araya gelmeye karar verdiğini belirten Gazete, bu konuda aynen şöyle yazdı:
“Erdoğan öğleden sonra Taksim platformu temsilcileri ile görüşecek. Bild’in aldığı bilgilere göre, iki sanatçı ile bir müzisyen çağrılmış; Hülya Avşar, Necati Şaşmaz ve şarkıcı Gökhan. Bu durumu bir CNN muhabiri şöyle özetliyor: Erdoğan’ın Hülya Avşar ile Taksim olaylarının görüşmesinin değeri, Obama’nın Kim Kardaşyan’la Wall Street olaylarını görüşmesi kadardır.”
Türkiye’de durumun vahim olduğuna vurgu yapan gazete, eylemcilerin emniyet güçlerinin saldırılarından yaralanmaya artık kesin gözüyle baktığını, bir çoğunun kollarına kan gruplarını yazdığını vurguladı.
BUNUN İÇİN KAZANACAĞIZ
26 yaşındaki Ayça isimli bir göstericinin, “Dün polis bizi şiddet, gaz ve basınçlı su ile perişan etmeye çalıştı. İnsanlar yaralandı. Ama şimdi bakın, burada herkes yemeğini ve suyunu paylaşıyor. Bunun için biz kanacağız” dediğini yazdı.
Erdoğan’ın eylemcileri “Daha fazla sabır göstermeyeceğiz. Anlayacağınız dilden konuşuruz” diye tehdit ettiğini belirten gaszete, ardından da akşam üzeri büyük bir temizlik harekatına girişildiğini, yaralı sayısının tam bilinemediğini, bir otelin yaralılara büyük bir salonunu açtığını, şu ana kadar yaralı sayısının 5000′i aştığının sanıldığını vurguladı.
ALMANYA’DAN NOTA GİBİ AÇIKLAMA
Alman Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, son günlerdeki en sert açıklamalardan birini yaparak Türk hükümetini uyardı.
Bild.de’de yer alan mesajda, Erdoğan’a, “Biraz daha serinlılık” çağrısında bulunan Westerwelle, “Türk hükümetinin eylemcilere gösterdiği reaksiyon, kendi ülkesi için ve Avrupa için de çok yanlış mesaj veriyor. Erdoğan’dan beklentiğimiz Avrupa’daki değer olan yumuşamayı sağlaması ve karşılıklı bir araya gelip barışçı bir diyalog yürütmesidir. Toplanma ve gösterilerle, fikir özgürlüğü demokrasilerin temel haklarındandır. Ankara her vatandaşının bu hakkını kullanabilmesi için her önlemi almalıdır” dedi.

[raso]

Gezi Parkı direnişçisi gençler ailelerine mektup yazarak direnişe destek istedi.

Gezi Parkı eylemcileri Facebook’ta ailelerine hitaben bir mektup yazdı. İşte o mektup…
Sevgili ailelerimiz için:
Özellikle dün itibariyle endişenizin tavan yaptığını biliyorum, bu yüzden vakit ayırıp okursanız çok sevinirim.
Biz bu ülkenin, tüm dünyada apolitikliğiyle ün salmış, küçümsenmiş, dalga geçilmiş nesliyiz. Apolitikliğimiz yüzünden sanat, spor, doğduğumuz şehir ve hatta takıldığımız mekanlar üzerine gruplaşıp birbirimize kıl olmuş, birbirimizi yemiş ve hatta öldürmüş nesiliz. Okudukça insanlardan soğumuş, uzaklaşmış, kendi çekirdek arkadaş gruplarımıza çekilmiş nesiliz. % 90′ı hayatında asla ideolojik bir mücadele vermemiş, yolda rastladığı eylemi beyhude ya da ‘gereksiz yol tıkama şovu’ diye nitelendirmiş gençlerden oluşan bir nesiliz.
Ve biz dahil hiçkimse bizden şikayetlerimizi rakı masalarından toplayıp, birkaç saat içerisinde sokaklara dökülüp, ucu bucağı görünmeyen, şiddetin sınırının olmadığı bir mücadelede birbirimize koşulsuz sahip çıkmamızı beklemiyordu. Hiçkimse bizden nasıl mücadele edileceğini bu kadar çabuk, hatta gerçek zamanlı öğrenmemizi beklemiyordu. Hiçkimse, çoğumuz için ilk olan bu ciddi şiddet ve zulüm deneyiminde, boğulurken, yaralanırken ve hatta ölürken korku ve teslim yerine mizah ve neşeyi seçip yola devam etmemizi beklemiyordu. Sürpriz yaptık.
Çok iyi de oldu çok güzel iyi oldu, tamam mı?
Her şeyin çok daha sertleşebileceğinin farkındayız. Fakat kararlıyız, bilinçliyiz, özenliyiz. Panik yapmıyoruz, hemen adapte oluyoruz. Aranan yardımı en fazla üç beş dakika içerisinde birbirimize sağlıyoruz. Sağlığımıza ve güvenliğimize olabildiğince dikkat ediyoruz. Görseniz şaşarsınız, belki kendimize ilk defa bu kadar iyi bakıyoruz. Çünkü biliyoruz ki hepimizin en sağlıklı, en dinç, en enerjik, en ayık, en mutlu haline ihtiyaç var. Bu coşkunun ve dayanışmanın romantizmi çok büyük; fakat kapılmıyoruz, aklımız çok başımızda.
Siz ne yapabilirsiniz?
Lütfen acil ihtiyaç listelerini takip edin, yiyecek-içecekten ziyade güvenlik ve acil müdahale ekipmanları göndermeye çalışın.
Lütfen sizi korkutmalarına izin vermeyin, bunu çok istiyorlar. Evet blöf yapmıyorlar, karşımızdakiler çok sert çocuklar fakat bizden daha tedirginler inanın. Bizden korkuyorlar. Çünkü onların her şeyi yapabilme yetkileri yok; fakat bizim her şeyi yapabilecek cesaretimiz ve ne yaptığımızı çok iyi bilen beyinlerimiz var. Bize güvenin, destek olun.
Lütfen en çok bizim çektiğimiz videoları izleyin, bizim yazdıklarımızı okuyun. Onlar yalan söylüyor, çarpıtıyor; biz her şeyi olduğu gibi aktarıyoruz. (İlk defa sizlere her şeyi anlatıyoruz, kıps.) Bizi takip ederseniz eminim daha az endişeleneceksiniz.

Lütfen siz de birbirinizi sakinleştirmeye, bilgilendirmeye çalışın. Aramızda fiilen bulunmak değil bütün mesele, ağzınızdan çıkan ve yazdığınız her kelimenin değeri, desteği çok büyük.
Sizleri çok seviyoruz. Birbirimizi de çok seviyoruz. Histeri derecesinde seviyoruz. Hepimiz on numara çocuklarız, arada manita yaparsak şaşırmayın.
Biz sizi ararız, şarjımızı idareli kullanalım.
Öptük,
Genç çapulcularınız

[raso]

Danıştay Başkanı Karakullukçu'dan referandum açıklaması...

Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukcu, Gezi Parkı’nda yapılacak projenin referanduma götürülmesi fikrine ilişkin, “Bunu referandum olarak algılayamıyorum. Daha çok kamunun istek ve arzusunu ortaya çıkarmak için yapılan bir oylama. Bu yargı kararının önüne geçemez. Hukuk devleti deyince yargı kararı esastır” dedi.
AA

[raso]

Yargıyı dinlemem benim dediklerim olacak diyor bu kadarmı utanmaz olur bir insaan alamış değilim.

[raso]

Swoboda: 'Derin devleti artık Erdoğan kullanıyor'

Ali GÜLEN / BRÜKSEL-FRANKFURT
AVRUPA Birliği üyesi ülkelerden Türkiye’deki polis şiddetine ve göstericilere yapılan tehditlere karşı sesler yükseliyor.
Almanya’da Yeşiller, Sosyal Demokrat Parti ve Sol Parti, “Demokratik haklarını kullanan eylemcilere karşı şiddeti” kınarken, Yeşiller Grubu’nun talebi üzerine Avrupa Parlamentosu’nda bugün saat 16.00′da Türkiye oturumu başladı.
Yarın Türkiye’deki gelişmeler hakkında ağır ifadeler içeren bir karar tasarısının da oylanacağı toplantı öncesi yapılan görüşmelerde, Türkiye’deki son gelişmeler masaya yatırıldı.
Daha önce CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun, “Erdoğan’ın Esad’dan farkı yok” şeklindeki sözlerine sert çıkan ve “Erdoğan demokratik seçimlerle geldi, karşılaştıramazsınız” diyen AP Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda, bu kez kendisi Erdoğana sert çıktı.
DEMOKRASİ İLE İLGİSİ YOK
Swoboda, şunları söyledi:
“Başbakan Erdoğan, bu Erdoğan değişmez, diyor. Bu bir tehdittir. Eğer, Başbakan Erdoğan Türkiye’yi Avrupa’dan uzaklaştırmak istemiyorsa, değişmek zorundadır. Başbakanın şu ana kadar derin devlet ile olan mücadelesini takdir etmemiz gerektiğine inanıyoruz. Ama eylemcilere karşı hem üniformalı polislerin hem de sivil polislerin kullanıldığını görüyoruz. Demek ki, derin devlet hala duruyor ve bunu da kendi kullanıyor. Bu kadar çok gazeteci cezaevinde yatıyorsa, bu durumun demokrasi ile bir ilgisi bulunmamamaktadır. Tayyip Erdoğan, Arap dünyası için bir model olmak istiyorsa, mutlaka değişmelidir. Aksi halde, bu görünen haliyle Türkiye’nin Avrupa’da yeri olamaz.”
Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Füle de, demokrasinin seçimlerle sınırlı olmadığını belirterek, “Geçen hafta Taksim’de gördüğüm insanlar da çapulcu falan değildi” diye konuştu.
ÇOĞUNLUĞUN TİRANLIĞI VAR
Avrupa Liberaller ve Demokratlar İttifakı Grubu adına konuşan Guy Vorhafsdat da, “Gazeteciler için dünyanın en büyük cezaevi Türkiye ise bu çoğunluğun tiranlığıdır” diye konuştu.
Avrupa Birleşik Sol – Kuzey Yeşil Sol Konfederal Grubu’ndan Paul Murphy ise Türkiye genelindeki göstericilere seslenerek, “Devam edin” mesajı verdi. Bugün yapılacak oylamada, Türkiye’nin sert şekilde kınanması bekleniyor.

[MEHMETDOST]

LÜTFEN OKUYUN VE DAĞITIN...
Bu kadar karamsar olmamamız ve direnmeye devam etmemiz gerekiyor; Sayısız karamsar "bitti artık," mesajı okuyorum. Ayıptır sorması, ne bekliyorduk? Tek başına 800 milyon dolar servet yaptığı koltuğunu, bir emriyle parmağında oynattığı memleketi, etrafını saran dalkavuk kul ordusunu ilk protesto çığlığında bırakıp gitmesini mi? Elbette zor olacak. Elbette uzun sürecek. Elbette maddi-manevi nefesimiz kesilecek. O geri dönüş noktasını geçti, artık yalnızca ileri gidebilir. Daha sert, daha provokatif, daha zalim olabilir, başka şansı yok. En tepeye gitme şansı kalmadı, düşüyor ve düşerken herkesi çekecek. Dolayısıyla, direnişe evinize bayrak asarak, Facebook'ta "sıkıldık artık," yazarak bile destek verdiyseniz, artık tehlikedesiniz. Bizler de geri dönüş noktasını geçtik. Devam etmeme lüksümüz yok. Durursak, kaybederiz. Durursak, kayboluruz....Meydanlara çıkın. Çıkın. Meydana çıkmıyorsanız bankalardaki paranızı çekin. Harcamalarınızı en aza indirin. En ucuz GSM tarifesini alın, mahalle esnafından alışveriş edin, dışarıda yemek yemeyin, AVM'lere girmeyin, kredi kartınızı kullanmayın, internetten alışveriş yapmayın. Gerekmedikçe kredi almayın, elektroniğe ve lükse para harcamayın, faturalarınızı elle yatırın. Tek mum ışığının altında memleket kurtaranları hatırlayın. Bir parti seçin ve onlara biraz para, bol bol zaman ve iş gücü yatırımı yapın. Kötünün iyisi de olsa olur, yeter ki en kötü olmasın. Yeni oluşumlara mı inanıyorsunuz? Destek verin. Demokrasi sandık değildir. O sandığın temsil ettiği değerlerdir. Oyunuz sayılmıyorsa, dört yılda bir gidip atmanızın bir önemi yok. Bu iş kısa sürmeyecek ve sabırla, akılla çözülecek. Dayanın. Biz dayanabiliriz. O dayanamaz. Hareket etmek zorunda. İlerlemek zorunda. "Ben büyüğüm," demek zorunda. Etrafı aleyhine çalışan politikacılarla, arpa bekleyen iş adamlarıyla, ilk tökezlemesinde sırtına bıçağı saplayacak lobilerle dolu. Biz? En kötü biber gazı, cop yeriz, tutuklanırız. Beş yıl sonra bütün memleket açık cezaevine benzeyecekse, bugün hapisten korkmanın bir anlamı var mı? Dayanın. Birbirimize, ve zulüme. Lütfen bunu PAYLAŞMAYIN. Kopyalayın ve yapıştırın"

[MEHMETDOST]

Sevgili ailelerimiz için:

Özellikle dün itibariyle endişenizin tavan yaptığını biliyorum, bu yüzden vakt ayırıp okursanız çok sevinirim.

Biz bu ülkenin, tüm dünyada apolitikliğiyle ün salmış, küçümsenmiş, dalga geçilmiş nesliyiz. Apolitikliğimiz yüzünden sanat, spor, doğduğumuz şehir ve hatta takıldığımız mekanlar üzerine gruplaşıp birbirimize kıl olmuş, birbirimizi yemiş ve hatta öldürmüş nesiliz. Okudukça insanlardan soğumuş, uzaklaşmış, kendi çekirdek arkadaş gruplarımıza çekilmiş nesiliz. %90'ı hayatında asla ideolojik bir mücadele vermemiş, yolda rastladığı eylemi beyhude ya da 'gereksiz yol tıkama şovu' diye nitelendirmiş gençlerden oluşan bir nesiliz.

Ve biz dahil hiçkimse bizden şikayetlerimizi rakı masalarından toplayıp, birkaç saat içerisinde sokaklara dökülüp, ucu bucağı görünmeyen, şiddetin sınırının olmadığı bir mücadelede birbirimize koşulsuz sahip çıkmamızı beklemiyordu. Hiçkimse bizden nasıl mücadele edileceğini bu kadar çabuk, hatta gerçek zamanlı öğrenmemizi beklemiyordu. Hiçkimse, çoğumuz için ilk olan bu ciddi şiddet ve zulüm deneyiminde, boğulurken, yaralanırken ve hatta ölürken korku ve teslim yerine mizah ve neşeyi seçip yola devam etmemizi beklemiyordu. Sürpriz yaptık.

Çok iyi de oldu çok güzel iyi oldu, tamam mı?

Her şeyin çok daha sertleşebileceğinin farkındayız. Fakat kararlıyız, bilinçliyiz, özenliyiz. Panik yapmıyoruz, hemen adapte oluyoruz. Aranan yardımı en fazla üç beş dakika içerisinde birbirimize sağlıyoruz. Sağlığımıza ve güvenliğimize olabildiğince dikkat ediyoruz. Görseniz şaşarsınız, belki kendimize ilk defa bu kadar iyi bakıyoruz. Çünkü biliyoruz ki hepimizin en sağlıklı, en dinç, en enerjik, en ayık, en mutlu haline ihtiyaç var. Bu coşkunun ve dayanışmanın romantizmi çok büyük; fakat kapılmıyoruz, aklımız çok başımızda.

Siz ne yapabilirsiniz?

Lütfen acil ihtiyaç listelerini takip edin, yiyecek-içecekten ziyade güvenlik ve acil müdahale ekipmanları göndermeye çalışın.

Lütfen sizi korkutmalarına izin vermeyin, bunu çok istiyorlar. Evet blöf yapmıyorlar, karşımızdakiler çok sert çocuklar fakat bizden daha tedirginler inanın. Bizden korkuyorlar. Çünkü onların her şeyi yapabilme yetkileri yok; fakat bizim her şeyi yapabilecek cesaretimiz ve ne yaptığımızı çok iyi bilen beyinlerimiz var. Bize güvenin, destek olun.

Lütfen en çok bizim çektiğimiz videoları izleyin, bizim yazdıklarımızı okuyun. Onlar yalan söylüyor, çarpıtıyor; biz her şeyi olduğu gibi aktarıyoruz. (İlk defa sizlere her şeyi anlatıyoruz, kıps.) Bizi takip ederseniz eminim daha az endişeleneceksiniz.

Lütfen siz de birbirinizi sakinleştirmeye, bilgilendirmeye çalışın. Aramızda fiilen bulunmak değil bütün mesele, ağzınızdan çıkan ve yazdığınız her kelimenin değeri, desteği çok büyük.

Sizleri çok seviyoruz. Birbirimizi de çok seviyoruz. Histeri derecesinde seviyoruz. Hepimiz on numara çocuklarız, arada manita yaparsak şaşırmayın.

Biz sizi ararız, şarjımızı idareli kullanalım.

Öptük,
Genç çapulcularınız

( Paylaştıranın Notu : Lütfen, direkt "paylaşma" yerine "kopyala-yapıştır" yaparak sayfanızdan paylaştırınız, teşekkürler. )

[DEDE KARTAL]

İzmir'de polisle birlikte eli sopalı kişilerin, eylemcilere işkence yaptığı iddiası gündeme bomba gibi düştü

Ege’nin Sesi’nin haberine göre; Taksim Gezi Parkı’ndan başlayarak tüm Türkiye’ye yayılan direniş hareketinde Ankara’da polis şiddeti devam ederken, İstanbul ve İzmir sükunetini korumaya devam ediyor.
İzmir’de direnişin ilk 3 gününde yaşanan polis şiddeti hem yerel basının hem de ulusal basının gündemine otururken, eli sopalı sivillerin Alsancak Katlı Otoparkı’nda işkence uyguladığı iddiası sosyal medyada çığ gibi yayılmıştı.

Polis şiddetine karşı savaş başlatan İzmir Barosu, Alsancak Katlı Otoparkı’nda yaşanan işkence olaylarında sağlam delillere ulaştı. Katlı otoparkın kamera kayıtlarında polisler ve eli sopalı kimliği belirsiz şahıslar açık bir şekilde görülürken, fotoğraf Facebook ve Twitter’da paylaşım rekoru kırdı. Eli sopalı kişilerden birinin direnişin ilk günlerinde ortaya çıkan AKP İnebolu Gençlik Kolları Başkanı Ferhat Kupoğlu olduğu iddia edilirken, grup Erdoğan’a Kupoğlu’nu partiden ihraç etmesi için çağrıda bulundu.
Kupoğlu kendi Twitter sayfasından ‘’Taksim Gezi Parkı’ndan sonra Anıtkabir’i de yıkarız Elhamdülillah’’ diyerek şimşekleri üzerine çekmiş, tepkilerin ardından Gençlik Kolları Başkanlığı görevinden istifa etmişti.