Dostun Sayfasi

Dostun Sayfasi (http://www.dostunsayfasi.com/)
-   Tarihe Imzasini Atanlar (http://www.dostunsayfasi.com/tarihe-imzasini-atanlar/)
-   -   Osmanlı İmparatorluğunda'ki Alevi Ayaklanmaları.. (http://www.dostunsayfasi.com/tarihe-imzasini-atanlar/8231-osmanli-imparatorlugunda-ki-alevi-ayaklanmalari.html)

devrimche 21-04-2007 13:51

Osmanlı İmparatorluğunda'ki Alevi Ayaklanmaları..
 
Osmanlı İmparatorluğuna karşı 16.y.y başlarında başlayan ve bir yüzyıl boyunca devam eden ayaklanmalara tarihte Celali İsyanları denmektedir. Celali İsyanları Anadolu Türkmenlerinin Osmanlı İmparatorluğunun Üretim biçimi, Özel Mülkiyetin varlığı, Toprak ağalığı ve ayanlık, Farklı katmanlardan oluşan toplumsal yapı, Reaya’ nın durumu, Ortakçılık ve Angarya, Osmanlılarda Kölelik, Vakıfların Özel Mülkiyet ve Sömürü aracı olarak işlemesi, Bozuk vergi düzeni, Bozuk para düzeni, Kıtlık, açlık,yoksulluk, Yöneticilerin kökensel yapısı ve bunun yönetimdeki etkinliği, Yöneticilerin mal varlığı, rüşvet ve yönetimde bozulmalar, Yöneticilerin tutumları, adalet ve kadı sisteminin düzenin bozulmasına katkısı, dönme-devşirme/Türk-Türkmen çatışması, Toplumsal konumunu yitiren Türk-Türkmen’in sürekli aşağılanması Anadolu’ da halk kırımı, Toplumsal huzursuzluk, çifte bozanlık ve doğan kargaşalar, sahte ayaklanmaları ve yarattığı huzursuzluklar, yeniçeri ayaklanmaları ve yarattığı huzursuzluklar, Taht çekişmeleri, şehzade öl dürümleri ve doğurduğu tedirginlikler, Savaşlar ve doğurduğu bunalımlar, Osmanlı’ nın Sünni ideolojiyi seçişi ve Türkmenlere sistemli baskı uygulamaları şeklinde sayabileceğimiz sorunlar yumağı nedeniyle çeşitli zamanlarda karşı koymalarıdır. Bu karşı koymalar genelde bugün Alevi-Kızılbaş diye adlandırılan Türkmen topluluklarının yoğun olarak yaşadığı Sivas-Tokat-Amasya-Yozgat-Antalya-Maraş-Adana-İçel-Tarsus bölgelerinde meydana gelmiştir. 1512 yılında Tokat ve çevresinde Nur Ali Halife, 1517 yılında Yozgat-Tokat bölgesinde Bozoklu Celal , 1519 yılında Tokat-Zile’ de Şah Veli, 1525 yılında Süklün Koca ve Baba Zünnun Bozok’ da , 1526 yılında Yozgat’ da Atmaca Ayaklanması, 1527 yılında Tokat ve yöresinde Zünnünoğlu Halil ve Hubyar Baba 1526 yılında Kırşehir-Ankara yöresinde Kalender Çelebi , 16yy. ortalarıli yıllarda Sivas’ da Pir Sultan Abdal

Celali İsyanlarından Zünnunoğlu Halil Ayaklanması ve Hubyar Baba

Hubyar Baba bu ayaklanmalardan 1527 yılında Baba Zünnunun oğlu Halil tarafından başlatılan ayaklanmada bizzat aktif rol oynamıştır. Bu ayaklanmanın planlayıcısı, taraftar toplayıcısı ve ayaklanmayı geriden sevk eden kişi Hubyar Abdal olmuştur.
Tarihte Zünnünoğlu ayaklanması olarak bilinen ayaklanma 1527 yılında Bozok (Yozgat) da başlamıştır
Hüseyin Hüsameddin Yaşar Amasya Tarihinde bu ayaklanmayı şöyle anlatmaktadır. “922 senesinde Amasya’ ya saldıran , inatla girmeye çalışan eşkıyanın başında Sultan Murad vardı.
930 senesinde Celaliler, yahut Sultan Murat’ ın avenesi; Sivas vilayetini fena halde sarmış , Sinan Paşa’ yı pek fazla sıkıştırmıştı, bunun için Trabzon Beylerbeyi Amasyalı İskender Paşa sene sonlarında Sivas valisi oldu Sinan paşa da daha sonra da Hac emiri olup Hicaza gitti . Müfessir meşhur Amasyalı Bahşi Halife, bu sene vefaat etti, ak bilek demekle meşhur idi.
931 senesinde Zünnun Babanın avenesi de; Amasya’ nın her tarafında şiddetler göstermeye başladı Bunların takibatında Sinan bey yaralandı , yerine Bursa sancağı Beyi Koçibey tayin olundu. İhtilalcilerin harbinden dolayı Amasya’ da yine ufak tefek hadiseler oldu , Koçibeyin şehitliğiyle Livanın idaresi müşkülata uğradı , çünkü Amasya’ nın Uz nahiyesinde pek çok eşkıya vardı. Hüsrev paşa , Diyarbakır’a döndükten sonra ihtilalciler yine toplanıp Zünnunşah oğlu HALİL BEY başkanlığında ihtilale devam ettiler. Zünunun halifesi olan meşhur HUBYAR BABA Halil Beyin müsteşarı idi. Bunlar ; Turhal üzerinden gelip Varay taraflarında konaklayarak Amasya’ yı tehdit etmeye başladılar. Amasya Beyi Abdah Bey beraberine aldığı kuvvetle Varay nahiyesinde , savaşla bunları takip ederek Artıkabad’a kadar gitti. Orada yapılan savaşta bu da şehit oldu. Veli Bey Amasya Valiliğine tayin edildi. Seydi Ahmet Bey Amasya sancağı Alaybeyi ve Muhafız Vekili iken 937 yılı şaban ayında Amasya Beyi oldu. Çünkü Amasya havalisinde eksik olmayan eşkıyayı takip ederek , Zünnun oğlu Halil Beyi yalnız başına , beraberindeki hazır kuvveti ile , kökünü kazıyarak ortadan kaldırdığı için ödüllendirilip Mirliva olmuştu. Halil Bey pek azılı bir eşkıya idi bunun kökten koparıp çıkartılması oldukça önemli bir olay olmuştu.”
Zünnoğlu Halil’ le ilgili olarak Baki Öz , Faruk Sümer’i kaynak göstererek şu bilgileri vermektedir.”Zünnünoğlu Hisar Beğlü oymağının boybeyiydi. Ayaklanmaya Hisarbeğli oymağıyla birlikte Çiçeklü , Ağca Koyunlu, Mesutlu, ve daha birçok Alevi oymağı katılmıştı. Ayaklanmacılar 5-6 bin kişi olmuşlardı. İran’ a yönelmişlerdi Geçtikleri yöreleri yağmalıyorlardı . Eyleme engel olmak isteyen Sivas Beylerbeyi Yakup Paşa’ yı Unavur’ da yenip eylemi sürdürmüşlerdi. Bu kez Diyarbakırlı Hüsrev Paşa eylemi bastırmakla görevlendirildi. Zünnunoğlu’ nun önü Pasin ovasında kesildi. Ayaklanmacıların çoğu öldürüldü. Zünnunoğlu kaçarak kurtuldu.”
Bu ayaklanmalar çok kanlı bir şekilde bastırılmış yakalananlar öldürülmüş kaçanlar takip edilmiş ve kökten ortadan kaldırılmaları için toplu katliamlar yapılmıştır. Bir kısım ayaklanmacılar bölgede bulunan en yüksek dağların eteklerine çıkarak yıllarca gizli yaşamışlar ve böylece hayatlarını devam ettirmişlerdir. Zaman zaman tekrar ovaya inerek ayaklanmalara devam etmişlerdir. Hubyar Abdal ’ de işte bu dönemde Sivas – Tokat bölgesinde bulunan en yüksek dağlardan birisi olan Tekeli dağının eteklerine yerleşmiştir

http://asikveysel.com/Buyuk%20Turk%20Ululari/hubyar.png
TOKAT-HUBYAR KÖYÜ
http://www.almus.gov.tr/cayonu1.jpg

yaman7777 21-04-2007 14:16

seninde anlatigin gibi,aslinda tarih,sanilanin aksine yokluk,baski,zulüm ve katliamlarla dolu

devrimche 21-04-2007 14:37

Aynen öyle dostum yazmaz tarih kitapları başeğdiğimizi zulmün önünde. ölüme; yarine hasret bir sevdalı gibi sarılıp öylece ölürüz de başeğmeyiz yine de zulmün önünde..

bulut 21-04-2007 16:36

yaw dostum ellrın dert gormesin anlamlı olmuş teşekkrler...anlayana....

serikan 04-05-2007 15:06

Ellerine Sağlik

mnoocalan 04-05-2007 15:26

bir anda görünce bizim köy sandım ne kadarda benziyor açıklamaların içinde ayrıca teşekkürler

Şaman 14-09-2007 09:50

Meselenin temeli aslında Çaldıran savaşına dayanır. Yani bu savaş Osmanlı imparatorluğu sınırları içerisinde yaşayan Aleviler için dönüm noktası olmuştur.

Çaldıran savaşını Osmanlı'nın kazanması ile eşzamanlı olarak Alevi mezaliminin Osmanlı topraklarında arttığını görüyoruz.

Sebep basittir Alevi Türkmenler savaşta Şah İsmail'in saflarında yer almıştır.

İdris-i Bitlisi Selim Şah-Name adlı eserinde Alevi katliamlarının tüm ayrıntısını bulabilirsiniz.

Eğer savaş safevi devletinin galibiyeti ile sonuçlanmış olsaydı belki bu acı anıları konuşmuyor olacaktık...


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 08:20 .

Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1