|
|
05-12-2019, 18:09
|
#11 |
|
Can Dost
 Üyelik Tarihi: Oct 2018 Bulunduğu Yer: Ankara Mesajlar: 1,523 Tesekkür: 1451  1018 mesajina 8356 kez tesekkür edildi 
|
Dünya Kadın Hakları Günü!!!!
Uydurma İslamı yaratanlar, verdikleri beyanatlarla, fetvalarla 5 Kasım' ın içini gerçekten boşaltmıştır. Mesela bana dini bilgilerimden rahatsız olup, kuran oku diyenler olmuştur. Mealini çok kere okudum deyince aldığım yanıt şudur; Öyle olmaz Arapça' sını oku. Ondaki his, mana bambaşka... Yani önemli olan okuyarak anlamak değil. Sadece sana aktarılanı kabullenmek. O zaman böyle bir nesil yaratmak kolay. Sadece kadına şiddet değil, erkek kız demeden çocuklara tecavüz ermek de normalleşir. Tövbe kapısı nasılsa açık. Yap, tövbe et. Yeri gelmişken yazayım. Cinsel şiddet ya da İSTİSMAR değil. Bunun adı TECAVÜZDÜR. Yıllar önce Talim Terbiye kurulunun İmam Hatip Liselerinde yardımcı ders kitabı olarak kabul ettiği bir kitabı okuduğumda çok sarsılmıştım. Ölüye, hayvana, küçük kız çocuğuna şöyle yaparsanız, söyle böyle olmuşsa şu iktiza eder, şu iktiza etmez yazıyordu. BUNU OKUYAN BİR ÇOCUK, BİR GENÇ kadına normal gözle bakabilir mi? Ülkede her gün en az bir kadın öldürülmekte. Bazı kanallar katilin adını sansürleyerek, yüzünü buzlayarak veriyor. Annesine, kızına şehvet duyulduğu zaman ne yapılacağını açıklayan fetva veren Diyanet var. Çarıklı tarikat şeyhleri üyeleri var. HAK VERİLMEZ ALINIR. Kurtuluş kadınların bilinçlenmesinde ve bu sistemin artık değişmesindedir...
__________________
. En uzak mesafe, iki kafa arasındaki mesafedir birbirini anlamayan..... CAN YÜCEL . |
|
|
05-12-2019, 22:29
|
#12 |
|
Can Dost
Üyelik Tarihi: Mar 2013 Bulunduğu Yer: artvin Mesajlar: 4,650Tesekkür: 7729 1214 mesajina 1746 kez tesekkür edildi
|
6 Aralık
Olaylar
|
|
|
|
06-12-2019, 23:38
|
#13 |
|
Can Dost
Üyelik Tarihi: Mar 2013 Bulunduğu Yer: artvin Mesajlar: 4,650Tesekkür: 7729 1214 mesajina 1746 kez tesekkür edildi
|
7 Aralık
Olaylar
|
|
|
|
08-12-2019, 00:50
|
#14 |
|
Can Dost
Üyelik Tarihi: Mar 2013 Bulunduğu Yer: artvin Mesajlar: 4,650Tesekkür: 7729 1214 mesajina 1746 kez tesekkür edildi
|
8 Aralık
Olaylar
|
|
|
|
08-12-2019, 21:38
|
#15 |
|
Can Dost
Üyelik Tarihi: Mar 2013 Bulunduğu Yer: artvin Mesajlar: 4,650Tesekkür: 7729 1214 mesajina 1746 kez tesekkür edildi
|
9 Aralık
Olaylar
|
|
|
|
09-12-2019, 22:13
|
#16 |
|
Can Dost
Üyelik Tarihi: Mar 2013 Bulunduğu Yer: artvin Mesajlar: 4,650Tesekkür: 7729 1214 mesajina 1746 kez tesekkür edildi
|
10 Aralık
Olaylar
Dünya İnsan Hakları Günü |
|
|
|
10-12-2019, 23:09
|
#17 |
|
Can Dost
Üyelik Tarihi: Mar 2013 Bulunduğu Yer: artvin Mesajlar: 4,650Tesekkür: 7729 1214 mesajina 1746 kez tesekkür edildi
|
11 Aralık
Olaylar
|
|
|
|
11-12-2019, 22:17
|
#18 |
|
Can Dost
Üyelik Tarihi: Mar 2013 Bulunduğu Yer: artvin Mesajlar: 4,650Tesekkür: 7729 1214 mesajina 1746 kez tesekkür edildi
|
12 Aralık
Olaylar
|
|
|
|
12-12-2019, 23:28
|
#19 |
|
Can Dost
Üyelik Tarihi: Mar 2013 Bulunduğu Yer: artvin Mesajlar: 4,650Tesekkür: 7729 1214 mesajina 1746 kez tesekkür edildi
|
13 Aralık
Olaylar
|
|
|
|
13-12-2019, 15:09
|
#20 |
|
Can Dost
Üyelik Tarihi: Oct 2018 Bulunduğu Yer: Ankara Mesajlar: 1,523Tesekkür: 1451 1018 mesajina 8356 kez tesekkür edildi
|
Anneye Mektup  Erdal Eren 10 Nisan 1980'de yazdığı mektupta şunları yazmış: "10 - 4 - 1980 Perşembe. Sevgili Anneciğim!.. Uzun zamandır mektup yazamadım. Kusura bakma. Ancak Salı günkü Demokrat Gazetesi'nde yayınlanan bir devrimcinin mektubu cezaevindeki tüm devrimcilerin yaşamlarını, duygularını yansıttığından bu mektubu size gönderiyorum. Mektup şöyle: Ana!.. Neden mi burdayım? Neden mi evimde değilim? Neden istediğim zaman yatıp kalkamıyorum? Niye istediğim kitabı, evdeki kanepeye oturup okuyamıyorum, düşünemiyorum, yazamıyorum? Ne mi arıyorum dört duvar arasında? "O sözler ki kalbimizin üstünde dolu bir tabanca gibi ölüp ölesiye taşırız. O sözler ki bir kere çıkmıştır ağzımızdan, uğruna asılırız." Baharın, karın altından fışkırdığı bugünlerde içeride olmak, çiçek kokusunu alamamak, geniş yeşilliklerin güzelliğini görememek insanda anlatılması zor bir duyguyu yaratıyor. Ama bu duygu öyle karamsarlığın, yılgınlığın, bitkinliğin ve vazgeçmişliğin bir belirtisi olmuyor. Aksine, bu duygu beni daha biliyor, daha hırçınlaştırıyor, bir yerlerden uzaklaştırıyor, bir yerlere yakınlaştırıyor. "Ne yapmalı?" "Nasıl savaşmalı?" sorusuna cevaplar arıyorum günlerce. Sizi de düşünüyorum. İçeriye düşmeden önce anlatmak istediklerimi ama anlatamadıklarımı herhalde şimdi daha iyi anlayacaksınız. Bizi anlamayan analara, babalara, bacılara, eşe, dosta, herkese ama herkese anlatın daha vakit varken. Henüz geç kalmamışken. Vaktim az da olsa var ve eğer biz değerlendirmesini bilirsek yeter de artar bile. Bu işi hep beraber yürütürsek ancak kazanabiliriz. Omuz, omuza, bir birinden güç alarak, bir birine güç vererek. Ve anam, bu savaşı ne pahasına olursa olsun kazanmalıyız, kazanacağız. Kazanacağız ki çiçekli, mutlu günleri hep beraber görelim, senin torunların görsün ve torunlarının çocukları görsün. Biz karşımızdakiler gibi bir avuç değiliz. Biz halkız. Bak sana bizden olanları iyiyi, güzeli, haklarını isteyenleri sayayım. Ben varım, babam var, sen varsın, kardeşlerim var, ablam bacım var, sonra köydeki dayılarım, şehirdeki amcalarım ve onların akrabaları, komşuları var, onların arkadaşları, onların oğulları, kızları, benim okul arkadaşlarım, onların arkadaşları, onların akrabaları, amcaları, dayıları var ve yine onların... saymakla bitiremeyeceğim kadarız biz. Gördün mü ak saçlı boncuk gözlü anacığım saymakla bitiremiyorum. Yeter ki omuz verelim birbirimize. Yeter ki destek olalım ortak mücadelemizde. Gelecek görüşte bana özgürlüğü, özgürlüğün tohumlarını getir. Ve demir parmaklıklara bütün bu yazdıklarımı düşünerek gözyaşlarını, mahzun bakışlarını bırakmadan git. Boynun bükük olmasın. Giderken gözün arkada kalmasın. Arkana bakma. Dışarıda da hep öyle ol. Sana ve soranlara devrimci selamlar. Anne. Benim anlatmak istediklerimin hemen, hemen hepsi bu mektupta var. Bu da cezaevindeki tüm devrimcilerin düşüncelerinin, yaşamlarının ve mücadelelerinin aynı olduğunu gösterir. Bu yazdıklarımın yanı sıra sağlığınıza da dikkat edin ki yaşamın zorluklarına göğüs gerebilesiniz. Size, akrabalara ve tüm arkadaşlara devrimci selamlar. Ellerinizden öperim. Erdal" Kenan Evren, 17 yaşında olan, ancak yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren için "asmayalım da besleyelim mi" demişti. ----->https://odatv.com/erdal-erenin-yasin...506141200.html
__________________
. En uzak mesafe, iki kafa arasındaki mesafedir birbirini anlamayan..... CAN YÜCEL . |
|
|
 |
| Konu Seçenekleri | Bu Konuda Ara |
| Modları Göster | |
|
|
Normal Mod
