Dostun Sayfasi

Dostun Sayfasi (http://www.dostunsayfasi.com/)
-   Türkü Hikayeleri (http://www.dostunsayfasi.com/turku-hikayeleri/)
-   -   düzgün baba efsanesi( tunceli) (http://www.dostunsayfasi.com/turku-hikayeleri/6423-duzgun-baba-efsanesi-tunceli.html)

Aydındost 21-03-2007 13:26

düzgün baba efsanesi( tunceli)
 
Verva qısléyde mekan gurêto
Name Dûzgino, Dûzgin Bawo
Hînke efkâr keno ¢ıra vîneto
Namê Dûzgino, Dûzgin Bawo

Xo çarnon Jêlê cerun ververê
Jêla zalala marê hevala
Vana, efkâr mekê nika rusneno
Namê Dûzgino, Dûzgin Bawo

Kışlanın karşısına mekan kurmuş
Adı Düzgün, Düzgün Baba
Neden öyle efkarlı duruyor
Adı Düzgün, Düzgün Baba

Jâla'ya dönüp yalvarıyorum
Bize dosttur her güzel ziyaretçi
Diyor, efkarlanma, şimdi yoldadır
Adı Düzgün, Düzgün Baba


DÜZGÜNBABA EFSANESİ

Şah Haydar, Seyyit Mahmud-i Hayrani'nin oğludur. Zewe yakınlarında bulunan Zargovit tepesinde hayvanlarını otlatmak için bir ev yapar. Burada hayvanları ile meşgul olur.

Kışın zemheride keçilerinin gayet güzel beslendiklerini gören Seyyit Mahmud-i Hayrani "Acaba Şah Haydar, bu kışın ortasında bu hayvanlara ne yediriyor ki, hayvanlar bu kadar güzel besleniyorlar." diye merak eder ve Şah Haydar ile hayvanların bulunduğu yere gider. Bir de bakar ki, Şah Haydar elindeki çubuğu hangi meşe ağacına değdiriyorsa, ağaç hemen yeşeriyor, taze süsleniyor, keçilerde bu filizlerden yiyerek besleniyor.

Seyyit Mahmud-i Hayrani durumu görünce sesini çıkarmadan geri dönmek ister. Ancak o sırada bir keçi, bir kaç kez üstüste hapşırır. Şah Haydar da; "Ne oldu? Babam Dervis Mahmud'umu gördün ki bu kadar hapşırırsın, der ve arkasına baktığında babasının kendisine görünmeden gitmek istediğini görür.

Babasına bizzat ismi ile hitap ettiği için utanır, mahçup olur.Mahçubiyetinden kaçıp, halen Düzgün Baba Dağı olarak bilinen tepeye çıkar ve burada mekan tutar.(Rivayet olunur ki, Şah Haydar babasına ismen hitap ettiği için, mahçubiyetinden ötürü kaçtığı zaman ayağında kışın karda giyilen, hedik veya lekan varmış.Bu hediklerle Zargovit'den, Düzgün Baba tepesine kadar (takriben 5km) üç adım atmış, bastığı her yerde hedikler taşa iz bırakmış ve bu izler hala durmaktadır.)

Bir iki gün eve gelmeyince Şah Haydar'ın annesi endişelenir. Durumunu öğrenmesi için babasına rica eder. O da yanındaki müritlerine;" gidin bakın bakalım, bizim Şah Haydar ne alemde?" der.

Müritlerinden birkaç kisi bu 2450 m. yüksekliğindeki dağın tepesine çıkıp, Şah Haydar ile görüşürler. Durumun iyi olduğunu öğrenirler ve tekrar Zewe'ye dönerler. Seyyit Mahmud-i Hayrani'ye durumu düzgündür, merak edilecek herhangi bir şey yoktur. Selam ve hürmet eder, ellerinizden öper, derler. (Bu işi düzgündür sözü, dilden dile dolaşır ve asıl adı Şah Haydar olan bu zata, artık bir süre sonra Düzgün Baba ismi atfedilir. O günden bu güne Düzgün Baba olarak söylenir.) Bugün dahi halk şifa bulmak için Düzgün Baba'ya gider, adaklar adar ve ziyaret eder.

boranjudge 21-03-2007 14:11

çok güzel bir konu ve anlatım teşekkürler...

mnoocalan 21-03-2007 14:27

ellerine sağlık dost

HAWIN_ZEL 21-03-2007 21:02

benim memleketimin farkii saol dostt emegine saglik cok guzeldi

rusyal 23-03-2007 11:48

€llerine saglık ..! ;)

nirvana 27-03-2007 16:42

emegine saglık cok güzel bir paylaşım olmuş.

IZA 29-10-2009 00:04

Eline emegine saglik Duzgun babayi hep duymusumdur ama hikayesini bilmiyordum çok hosumada gitti tesekur ederim guzel bilgi

CAN_62 25-06-2010 16:29

Enişte eline sağlık sağlsın

engink 01-12-2010 15:08

hikayesini hep merak etmişimdir ama kimse anlatamıyodu
teşekkürler


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 12:22 .

Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1