Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Siirler > Üstadlarin Siirleri

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 07-01-2022, 18:31   #1
Can Dost
HÜLYADOST - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Oct 2018
Bulunduğu Yer: Ankara
Mesajlar: 1,523
Tesekkür: 1451
1018 mesajina 8356 kez tesekkür edildi
 HÜLYADOST isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı Hasan Hüseyin Korkmazgil


siteadi.com - Hasan Hüseyin Korkmazgil

Acılara Tutunmak

Acı çekmek özgürlükse
Özgürdük ikimiz de
O, yuvasız çalıkuşu
Bense kafeste kanarya
O, dolaşmış daldan dala
Savurmuş yüreğini
Ben bölmüşüm yüreğimi
Başkaldıran dizelere
Kavuşmak özgürlükse
özgürdük ikimiz de
elleri çığlık çığlık
yan yana iki dünya
ikimiz iki dağdan
iki hırçın su gibi
akıp gelmiştik
buluşmuştuk bir kavşakta
unutmuştuk ayrılığı
yok saymıştık özlemeyi
şarkımıza dalmıştık
mutluluk mavi çocuk
oynardı bahçemizde
aramakmış oysa sevmek
özlemekmiş oysa sevmek
bulup bulup yitirmekmiş
düşsel bir oyuncağı
yalanmış hepsi yalan
sevmek diye bir şey vardı
sevmek diye bir şey yokmuş
Acı çektim günlerce
Acı çektim susarak
Şu kısacık konutlukta
Deprem kargaşasında
Yaşadım birkaç bin yıl
Acılara tutunarak
Acı çekmek özgürlükse
Özgürüz ikimizde
acılardan artakalan
işte o bakışlarmış
kuğu diye gözlerimde
gün batımı bulutlarmış
yalanmış hepsi yalan
savrulup gitmek varmış
ayrı yörüngelerde...

Hasan Hüseyin

__________________
.



En uzak mesafe, iki kafa arasındaki mesafedir birbirini
anlamayan.....

CAN YÜCEL



.
  Alıntı ile Cevapla
Eski 07-01-2022, 18:34   #2
Can Dost
HÜLYADOST - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Oct 2018
Bulunduğu Yer: Ankara
Mesajlar: 1,523
Tesekkür: 1451
1018 mesajina 8356 kez tesekkür edildi
 HÜLYADOST isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Acıyı Bal Eyledik


«pir sultan ölür dirilir»

bak şu bebelerin güzelliğine
kaşı destan
gözü destan
elleri kan içinde

kör olasın demiyorum
kör olma da
gör beni

damda birlikte yatmışız
öküzü hoşça tutmuşuz
koyun değil şu dağlarda
san kendimizi gütmüşüz
hor baktık mı karıncaya
kırdık mı kanadını serçenin
vurduk mu karacanın yavrulusunu
ya nasıl kıyarız insana

sen olmasan öldürmek ne
çürümek ne zindanlarda
özlem ne ayrılık ne
yokluk ne yoksulluk ne
ilenmek ne dilenmek ne
işsiz güçsüz dolanmak ne
gün gün ile barışmalı
kardeş kardeş duruşmalı
koklaşmalı söyleşmeli
korka korka yaşamak ne

kahrolasın demiyorum
kahrolma da
gör beni

kanadık toprak olduk
çekildik bayrak olduk
döküldük yaprak olduk
geldik bugüne

ekmeği bol eyledik
acıyı bal eyledik
sıratı yol eyledik
geldik bugüne

ekilir ekin geliriz
ezilir un geliriz
bir gider bin geliriz
beni vurmak kurtuluş mu

kör olsanı demiyorum
kör olma da
gör beni


Hasan Hüseyin Korkmazgil

__________________
.



En uzak mesafe, iki kafa arasındaki mesafedir birbirini
anlamayan.....

CAN YÜCEL



.
  Alıntı ile Cevapla
Eski 07-01-2022, 18:37   #3
Can Dost
HÜLYADOST - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Oct 2018
Bulunduğu Yer: Ankara
Mesajlar: 1,523
Tesekkür: 1451
1018 mesajina 8356 kez tesekkür edildi
 HÜLYADOST isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Akarsuya Bırakılan Mektup


Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
Ağaçlar bükmesinler n'olursun boyunlarını
Neden akşam oluyorum tren kalkınca
Kırlangıçlar birdenbire çekip gidince
Mendiller sallanınca neden tıkanıyorum
Öyle çok acımasız ki, öyle birdenbire ki
Az önceki çiçekler nasıl da diken diken
Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç.

O sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik, bitti
O elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti
Artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz
Günler devlet alacağı, yıllar bir kadehçik buzlu rakı
Oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı
Kavaklara oklu yürek çizip duran o çakı
Nerde şimdi, nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu
Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç.



Hasan Hüseyin Korkmazgil

__________________
.



En uzak mesafe, iki kafa arasındaki mesafedir birbirini
anlamayan.....

CAN YÜCEL



.
  Alıntı ile Cevapla
Eski 07-01-2022, 18:41   #4
Can Dost
HÜLYADOST - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Oct 2018
Bulunduğu Yer: Ankara
Mesajlar: 1,523
Tesekkür: 1451
1018 mesajina 8356 kez tesekkür edildi
 HÜLYADOST isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Haziranda Ölmek Zor



orhan kemal'in güzel anısına

işten çıktım
sokaktayım
elim yüzüm üstümbaşım gazete

sokakta tank paleti
sokakta düdük sesi
sokakta tomson
sokağa çıkmak yasak

sokaktayım
gece leylâk
ve tomurcuk kokuyor
yaralı bir şahin olmuş yüreğim
uy anam anam
haziranda ölmek zor!

havada tüy
havada kuş
havada kuş soluğu kokusu
hava leylâk
ve tomurcuk kokuyor
ne anlar acılardan/güzel haziran
ne anlar güzel bahar!
kopuk bir kol sokakta
çırpınıp durur

çalışmışım onbeş saat
tükenmişim onbeş saat
acıkmışım yorulmuşum uykusamışım
anama sövmüş patron
ter döktüğüm gazetede
sıkmışım dişlerimi
ıslıkla söylemişim umutlarımı
susarak söylemişim
sıcak bir ev özlemişim
sıcak bir yemek
ve sıcacık bir yatakta
unutturan öpücükler
çıkmışım bir kavgadan
vurmuşum sokaklara

sokakta tank paleti
sokakta düdük sesi
sarı sarı yapraklarla birlikte sanki
dallarda insan iskeletleri

asacaklar aydemir'i
asacaklar gürcan'ı
belki başkalarını
pis bir ota değmiş gibi sızlıyor genzim
dökülüyor etlerim
sarı yapraklar gibi

asmak neyi kurtarır
sarı sarı yaprakları kuru dallara?
yolunmuş yaprakları
kırılmış dallarıyla
ne anlatır bir ağaç
hani rüzgâr
hani kuş
hani nerde rüzgârlı kuş sesleri?

asılmak sorun değil
asılmamak da değil
kimin kimi astığı
kimin kimi neden niçin astığı
budur işte asıl sorun!

sevdim gelin morunu
sevdim şiir morunu
moru sevdim tomurcukta
moru sevdim memede
ve öptüğüm dudakta
ama sevmedim, hayır
iğrendim insanoğlunun
yağlı ipte sallanan morluğundan!

neden böyle acılıyım
neden böyle ağrılı
neden niçin bu sokaklar böyle boş
niçin neden bu evler böyle dolu?
sokaklarla solur evler
sokaklarla atar nabzı
kentlerin
sokaksız kent
kentsiz ülke
kahkahanın yanıbaşı gözyaşı

işten çıktım
elim yüzüm üstümbaşım gazete
karanlıkta akan bir su
gibi vurdum kendimi caddelere
hava leylâk
ve tomurcuk kokusu
havada köryoluna
havada suçsuz günahsız
gitme korkusu
ah desem
eriyecek demirleri bu korkuluğun
oh desem
tutuşacak soluğum

asmak neyi kurtarır
öldürmek neyi
yaşatmaktır önemlisi
güzel yaşatmak
abeceden geçirmek kıracın çekirgesini
ekmeksiz yuvasız hekimsiz bırakmamak

ah yavrum
ah güzelim
canım benim / sevdiceğim
bitanem
kısa sürdü bu yolculuk
n'eylersin ki sonu yok!
gece leylâk
ve tomurcuk kokuyor
uy anam anam
haziranda ölmek zor!

nerdeyim ben
nerdeyim ben
nerdeyim?
kimsiniz siz
kimsiniz siz
kimsiniz?
ne söyler bu radyolar
gazeteler ne yazar
kim ölmüş uzaklarda
göçen kim dünyamızdan?

asmak neyi kurtarır
öldürmek neyi?
yolunmuş yaprakları
ve kırılmış dallarıyla bir ağaç
söyler hangi güzelliği?

kökü burda
yüreğimde
yaprakları uzaklarda bir çınar
ıslık çala çala göçtü bir çınar
göçtü memet diye diye
şafak vakti bir çınar
silkeledi kuşlarını
güneşlerini:
«oğlum sana sesleniyorum işitiyor musun, memet,
memet! »

gece leylâk
ve tomurcuk kokuyor
üstümbaşım elim yüzüm gazete
vurmuşum sokaklara
vurmuşum karanlığa
uy anam anam
haziranda ölmek zor!

bu acılar
bu ağrılar
bu yürek
neyi kimden esirgiyor bu buz gibi sokaklar
bu ağaçlar niçin böyle yapraksız
bu geceler niçin böyle insansız
bu insanlar niçin böyle yarınsız
bu niçinler niçin böyle yanıtsız?

kim bu korku
kim bu umut
ne adına
kim için?

«uyarına gelirse
tepemde bir de çınar»
demişti on yıl önce
demek ki on yıl sonra
demek ki sabah sabah
demek ki «manda gönü»
demek ki «şile bezi»
demek ki «yeşil biber»
bir de memet'in yüzü
bir de güzel istanbul
bir de «saman sarısı»
bir de özlem kırmızısı
demek ki göçtü usta
kaldı yürek sızısı
geride kalanlara

nerdeyim ben
nerdeyim?
kimsiniz siz
kimsiniz?

yıllar var ki ter içinde
taşıdım ben bu yükü
bıraktım acının alkışlarına
3 haziran '63'ü

bir kırmızı gül dalı
şimdi uzakta
bir kırmızı gül dalı
iğilmiş üzerine
yatıyor oralarda
bir eski gömütlükte
yatıyor usta
bir kırmızı gül dalı
iğilmiş üzerine
okşar yanan alnını
bir kırmızı gül dalı
nâzım ustanın

gece leylâk
ve tomurcuk kokuyor
bir basın işçisiyim
elim yüzüm üstümbaşım gazete
geçsem de gölgesinden tankların tomsonların
şuramda bir çalıkuşu ötüyor
uy anam anam
haziranda ölmek zor!



------------------------------------------


1963'lerde yaşanılanları ben, ancak böyle dökebildim 1976'larda şiire.
Onüç yılda özümsemişim o olayları, onüç yıl sonra damıtabilmişim. O günleri yaşayıp da ozanlığa soyunanlar, elbette ki benden daha iyi yapabileceklerdir bu işi. "El elden üstündür, taa arşa kadar" demiş eskiler.

Hasan Hüseyin Korkmazgil

__________________
.



En uzak mesafe, iki kafa arasındaki mesafedir birbirini
anlamayan.....

CAN YÜCEL



.
  Alıntı ile Cevapla
Eski 07-01-2022, 18:46   #5
Can Dost
HÜLYADOST - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Oct 2018
Bulunduğu Yer: Ankara
Mesajlar: 1,523
Tesekkür: 1451
1018 mesajina 8356 kez tesekkür edildi
 HÜLYADOST isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Bir Oğlum Olacak Adı Temmuz



bir oğlum olacak adı temmuz
uykusuz
korkusuz
beter mi beter
ben beynimi satarak yaşıyorum
o benden proleter

bir oğlum olacak adı temmuz
karataşın göbeğinde aşk
karataşın göbeğinde barış
karataş çatladı çatlayacak
bende bitmeyen kavga
onda yeniden başlayacak

bir oğlum olacak adı temmuz
öfkede benden fırtına
sevgide deniz
ne samanyollarının ulu kervanları susuzluğumun
ne kutupşafaklarında tanrılaşması ilkelliğimin
temmuz gibi sıcak ve bereketli
temmuz gibi uçsuzbucaksız

bir oğlum olacak adı temmuz
dilinde en güzel sesi türkçemin
kulağı en yiğit şarkılarla delik
korkak bir merakla değil yıldızlı karanlığı
vivaldi'yi dinler gibi okuyup anlayacak
ve belki de sütdişleri sürerken balaban bir bursa şaftalisine
ay'dan kendi sesini dinleyecek
vahşi bir çiçek gibi açılmış gözleriyle

ben ki yalınayak bastım kızgın dişlerine açlığın
iri bir çizme gibi balkanlar'a basarken faşizm
dağlarda silah atmayı sevdim
ben ki silah taşıdım gizli gizli
dünyanın bütün devrimlerine
boşuna dönmüyor bu rotatifler
boşuna bağırmıyor bu kara
boşuna dinlemiyor bu korku kapımızı
anamın aksütü gibi biliyorum ki
doyumsuz günlere doğacak temmuz
doyumsuz günler görecek
hani şu hep andıkça sızlatan yüreğimizi
hani şu hep dalıp dalıp gittiğimiz andıkça
beklediğimiz beklediğimiz beklediğimiz
ve tam görecekken göçüp gittiğimiz günler gibi günler
ama mutlaka

karataşın göbeğinde aşk
karataşın göbeğinde barış
karataş çatladı çatlayacak
ben direndim yorulmadım
o yorulup yıkılmayacak



Hasan Hüseyin

__________________
.



En uzak mesafe, iki kafa arasındaki mesafedir birbirini
anlamayan.....

CAN YÜCEL



.
  Alıntı ile Cevapla
Eski 07-01-2022, 18:49   #6
Can Dost
HÜLYADOST - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Oct 2018
Bulunduğu Yer: Ankara
Mesajlar: 1,523
Tesekkür: 1451
1018 mesajina 8356 kez tesekkür edildi
 HÜLYADOST isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Demedim Ki


Bu kenti sevdim dedim
Benim olsun demedim ki

Sevdim dedimse akşam kızıllığını
Gönlüm gibi akıp giden şu çayı
Şu ormanı şu denizi şu dağı
Benim olsun demedim ki

Vuruldumsa gözlerinin gül bahçesine
Yürek çizen şimşeklerse kaçamak bakışları
İşte buna sevmek derler dedimse

Çattımsa acıların en güzeline
Yedirdimse uykuları o tatlı kuşa
Benim olsun demedim ki

Bu akşam kankırmızı şarap istiyor canım
Bu akşam dünyanın bütün şarkılarını
Bu akşam dünyanın bütün özlemlerini
Bu akşam beni yalnız bırakın
Bu akşam yalnızca onu düşüneceğim
Onu ve kendimi yalnızca


Hasan Hüseyin Korkmazgil

__________________
.



En uzak mesafe, iki kafa arasındaki mesafedir birbirini
anlamayan.....

CAN YÜCEL



.
  Alıntı ile Cevapla
Eski 12-01-2022, 22:37   #7
Can Dost
HÜLYADOST - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Oct 2018
Bulunduğu Yer: Ankara
Mesajlar: 1,523
Tesekkür: 1451
1018 mesajina 8356 kez tesekkür edildi
 HÜLYADOST isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Amenna


Yaşayanlar bir gün ölür elbette
Ağaçlarla, balıklarla
Kuşlarla ben amenna

Ağlayanlar bir gün güler elbette
Uyanmakla, anlamakla
Bilmekle ben amenna

Kısa çöp uzun çöpten hakkını alır elbette
Direnmekle, kurtulmakla
Barışla ben amenna

Öyle bir yerdeyim ki
Ne karanfil, ne kurbağa
Öyle bir yerdeyim ki
Bir yanım mavi yosun
Dalgalanır sularda
Bir yanım çocuk parkı çığlık çığlığa
Öyle bir yerdeyim ki
Anam gider Allah Allah
Dölüm düşmüş sokağa

Dostum dostum güzel dostum
Bu ne beter çizgidir bu
Bu ne çıldırtan denge
Yaprak döker bir yanımız
Bir yanımız bahar bahçe



Hasan Hüseyin Korkmazgil

__________________
.



En uzak mesafe, iki kafa arasındaki mesafedir birbirini
anlamayan.....

CAN YÜCEL



.
  Alıntı ile Cevapla
Eski 12-01-2022, 22:43   #8
Can Dost
HÜLYADOST - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Oct 2018
Bulunduğu Yer: Ankara
Mesajlar: 1,523
Tesekkür: 1451
1018 mesajina 8356 kez tesekkür edildi
 HÜLYADOST isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Yüreğim Sızladığı Zaman


Yüreğim sızladığı zaman
Gece yarılarından sonra,şafaktan önce
Bilmediğim bir istasyondan,bilmediğim bir müzik geliyor kulağıma:
Uzak
vahşi
Karanlık...
Gece denizleri gibi bir müzik,
Batık gemilerli gece denizleri gibi bir müzik,
Çağırıyor,çağırıyor beni durmadan
Ve belki de işte o zaman başlıyor sızlamaya yüreğim.

Yüreğim sızladığı zaman
Duvarları banka afişli çok eski bir şehrin Cumhuriyet Caddesi'nde iki tüfek bir kelepçe,
Tüfekler garip garip
Kelepçe garip...
Öyle beter
Öyle çamur
Bir yaprak döne yuvarlana,
Bir akarsu bata çıka...
Koşuyor koşuyor bir kadın kelepçenin ardından
Ve belki de işte o zaman başlıyor sızlamaya yüreğim.

Yüreğim sızladığı zaman
Bir kara tank çıkıyor bir ağıttan,bir filmden,bir savaş romanından çıkıp yürüyor sevgilerin,özlemlerin üzerinden.
Aşkların,umutların,oyuncakların,küçük emeklerin,büyük kaygıların üzerinden geçip gidiyor.
Su gibi ilerliyor yangın
İşliyor kıtlık karanlığı
Ölüler birden bire şarkılaşıp
Virüsler bakteriler
Bütün dilleri birden konuşuyor herşey.
Çırpınıyor yerde bir damla kan
Ve belki de işte o zaman başlıyor sızlamaya yüreğim.

Yüreğim sızladığı zaman
Kör bir çeşme başında kör bir kadın geliyor gözlerimin önüne
Bütün iplikleri bütün iğnelere takıyor da
Ne iplikler bitiyor,ne de iğneler.
Götürülmüş oğluna mı
kaçırılmış kızına mı
Geçen günlerine mi
Unutmuş neye ağladığını
Ağlıyor,aranıyor
Aranıyor,
Bıkmadan
Bilmeden
usanmadan.
Ve belki de işte o zaman başlıyor sızlamaya yüreğim.

Yüreğim sızladığı zaman
Ciğerlerime çekerken kötülüğü,
Ellerimle dokunurken kötülüğe,
Ayaklarıma dolaşırken kötülük,
Şu taşı şurdan alıp şuraya koymamanın pis bunaltısı geçiriyor tırnaklarını gırtlağıma.
Kokuyor işyerleri
Kokuyor günaydınlar.
Ne varsa verilmemiş,
Alınmamış ne varsa;
Edilmemiş söz,
Patlamamış öfke,
Uyutulmuş ne varsa
Ne varsa kokuyor birden bire
Ve kayıyor bir şey parmaklarımdan,
Ve belki de işte o zaman başlıyor sızlamaya yüreğim.

Yani ben dört mevsime bölerek bu yürek sızısını,
Günlere,saatlere bölerek bu yürek sızısını,
Sokağım,kentim,vatanım sanarak bu yürek sızısını,
Bir yaprağı durmadan işliyorum bu ölümsüz ağaca.

Günlere,saatlere bölerek bu yürek sızısını,



Hasan Hüseyin Korkmazgil

__________________
.



En uzak mesafe, iki kafa arasındaki mesafedir birbirini
anlamayan.....

CAN YÜCEL



.
  Alıntı ile Cevapla
Eski 12-01-2022, 22:59   #9
Can Dost
HÜLYADOST - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Oct 2018
Bulunduğu Yer: Ankara
Mesajlar: 1,523
Tesekkür: 1451
1018 mesajina 8356 kez tesekkür edildi
 HÜLYADOST isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Öyle Bir Yerdeyim ki


Öyle bir yerdeyim ki
ne karanfil ne kurbağa
Bir yanım mavi yosun
Dalgalanır sularda
Dostum dostum
Güzel dostum
Bu ne beter çizgidir bu
Bu ne çıldırtan denge
Yaprak döker bir yanımız
Bir yanımız bahar bahçe

Öyle bir yerdeyim ki
Bir yanım çığlık çığlığa
Öyle bir yerdeyim ki
Anam gider Allah Allah
Öyle bir yerdeyim ki ne karanfil, kurbağa
Öyle bir yerdeyim ki
Bir yanım mavi yosun çalkalanır sularda

Dostum, dostum güzel dostum
Bu ne beter çizgidir bu
Bu ne çıldırtan denge
Yaprak döker bir yanımız
Bir yanımız bahar bahçe

Öyle bir yerdeyim ki bir yanım çığlık çığlığa
Öyle bir yerdeyim ki
Anam gider Allah, Allah dölüm düşmüş sokağa.



Hasan Hüseyin Korkmazgil

__________________
.



En uzak mesafe, iki kafa arasındaki mesafedir birbirini
anlamayan.....

CAN YÜCEL



.
  Alıntı ile Cevapla
Eski 13-01-2022, 20:49   #10
Can Dost
HÜLYADOST - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Oct 2018
Bulunduğu Yer: Ankara
Mesajlar: 1,523
Tesekkür: 1451
1018 mesajina 8356 kez tesekkür edildi
 HÜLYADOST isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Akşam Delisi


bütün oyunlar bitti -bir sen kaldın yalnızlığımda
bir başka dünyadayım artık -beni çocuklar bile anlıyor
yıktım boğaları bir bir -bana gül atma yıkıldım
ne yapsam ne etsem nasıl boğsam öz çocuğumu
git -ona git -çek gözlerini- ben yorgunum yokluğuna

bilsen ne güzel yokluğuna
parmaklarımda o hiç kurtulamadığım acı uğultu
yokladım kapıları tek tek -dönüp ülkene düştüm
bilsen ne güzel düştüm
tatlı bir kıpırtının ötesindesin
çocuksu korkularını giyiniyorsun
yaralı bir temmuz ikindisisin
hırçın sularıma iğilmiş

ben akşam delisiyim -çok yönlü duraklarda hızlıca sular
bütün müzikler susar -renkler ölür- bir sen kalırsın yalnızlığımda çevreler göçer -yüzler eskir -bir sen kalırsın yalnızlığımda

mahpusların ilk gün şaşkınlığı bu benim senden yıkılmışlığım
bilsen ne güzel yıkılmışlığım
git -ona git -ben yorgunum yokluğuna

bu benim en güzel yenilmişliğim
bilsen ne güzel yenilmişliğim
sana sesler getirsem tanımadığın
ürpertiler getirsem yaşanılmamış
sana seni getirsem yitiklerinden
ikimiz el ele bir yola düşsek
herhalde büyük işler yapabilirdik

ay serilir -bir eski tablo değer gözlerime -ölürüm
kötü noktada düştüm -ben senin yasak ülkene düştüm
bilsen ne güzel düştüm
sen belki o değilsin sen çok saraylardasın şimdi
o güzel çizgilerinde hoyrat parmakları aptallıkların
hep yumruk oluyorum -kahroluyorum -o sömürge gözlerin
bir kavgadan bir kavgaya o sömürge gözlerin
git -ona git -çek gözlerini -ben yorgunum yokluğuna
bilsen ne güzel yokluğuna

beni böyle darmadağınık düşünüyorsan
gözlerine dolanıp dolanıp düşüyorsam
yeniksem yıkılmışsam çıldırıyorsam
çok yalnızım seni alıp götürüyorlar
seni benden parça parça götürüyorlar
suyumu aranıyorum mayın tarlalarında



Hasan Hüseyin Korkmazgil

__________________
.



En uzak mesafe, iki kafa arasındaki mesafedir birbirini
anlamayan.....

CAN YÜCEL



.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş arama yap
Modları Göster

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 11:08 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1