Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Güzel Ve Anlamli Yazilar > Denemeler
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 21-05-2007, 09:33   #1
Onursal Dost
AYIŞIĞI - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Oct 2006
Bulunduğu Yer: ANTALYA
Mesajlar: 1,727
Tesekkür: 5
38 mesajina 47 kez tesekkür edildi
 AYIŞIĞI isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı Hayat Bir Emrin Var Mi/titrek Bir Mum Işiğinda

Yıllar sonra itiraf etti. Üniversitede okuyan üç erkek çocuğu vardı ve faşizmin gemiyi azıya aldığı günlerdi. Silahlarını hayatlarının en üstün gücü sayan faşistler tarafından öldürülmemiz an meselesiydi. Küçükyalı MHP’de benim için “vur emri” çıkmıştı. Eve arka bahçelerden dolaşarak giriyordum. Sonra, biz geceleri derin uykulara daldığımızda, sessizce uyanıp sokak kapısının önünde, bir sandalyenin üzerinde sabahlara kadar bekliyormuş: Eve, kapıyı kırıp bizi öldürmeye gelen faşistlere önce kendi canı ve bedeniyle karşı koyabilmek için. Gün ışımaya başladığında biz onu görmeyelim diye usulca yatağına girer, biraz olsun uyumaya çalışırmış.
siteadi.com - Hayat Bir Emrin Var Mi/titrek Bir Mum Işiğinda
Çoğunlukla bizim için katlandıklarını göremezdik. Yaptıklarını hemen hiç önemsemezdik. Titrek bir mum ışığı gibi yaşardı. Biz büyük düşlere koşarken, o küçük dünyasında bizim için eşsiz anları örerdi. Farkında değildik. Çok da konuşmazdık onunla. Bir şeyler anlatırdı, sıkılırdık. İçten tek cümlemiz yeterdi, artardı oysa. O cümleyi kuramadık. Vaktimiz kısıtlıydı, devrim yapacaktık, Ama bizim için her gece kapı önünde canını siper eden annemizden haberimiz yoktu! ...

Annemiz, annelerimiz, bizden umudu kesince teselliyi birbirinde arayan kalbi kırık insanlar... Her gün önümüzden defalarca gelip geçen ve bizlere sırılsıklam âşık olan; ama sevgilerine asla karşılık bulamayan o bedbaht insanlar...

Onların tren istasyonlarında, otobüs duraklarında, ağaç altlarındaki bankalarda birbirleriyle konuşurken, dertleşirken, birbirlerine kalplerini açarken görüyorum. Gözlerindeki derin acıları, çamaşır yıkamaktan kurumuş elleri, solgun eşarpları ve insafsız ağırlıktaki alışveriş torbalarının yardımıyla tanışıyorlar birbirleriyle. Hemen oracıkta çocuklarına duydukları o derin sevgiyi, o naif öfkelerini, parçalanmış hayallerini anlatıyorlar birbirlerine.

Ah o evlatlar, o acımasız sevgililer neden hep böyledir onlar? Neden hep böylesine soğuktur kalpleri? İşte hepsi binip gitmişlerdir arzu ve ihtiras tramvaylarına. Arada bir, bir lütuf gibi gelip yüzlerini gösterirler. Ama yanlarında asla kalplerini getirmezler. Düşünmeden ve özensizce konuşurlar onlarla, vakit geçirir gibi. Sıkıcı bir görev gibi! ...

İşte çabucak geçti öfkeleri. Bir sessizlik girdi araya. O eski soru atıldı ortaya. Şimdi nerede ne yapıyorlar acaba? Sabah evden çıkarken ördükleri gül kurusu ya da uçuk mavi veya şarap rengi kazaklarını giymişler midir? İyi bir kahvaltı yapmışlar mıdır? O ışıklı omuzları gece açıkta kalıp üşümüş müdür? Eşleri onlara mutlaka iyi bakmıyordur. Çünkü sadece kendileri onları aşkla düşünüyordur. Çünkü aşkın olmadığı yerlerde geceleri omuzlar açıkta kalır. Aşkın olmadığı yerlerde mutfaklarda besleyici ve lezzetli yemekler pişmez. Aşk yoksa gözyaşı ve dokunaklı dizelerle örülmüş gül kurusu kazaklar giyilmez, unutulur. Aşkın olmadığı yerlerde koşullu sevgiler vardır. Herkes birbirine sevgisini ölçerek, biçerek verir. Oysa anneler çocuklarını, yani aşıklarını hep yarın öleceklermiş gibi doyasıya ve imkânsız bir aşkla severler.

Oysa çocukları sevgililerinin kendilerine öyle ya da böyle veda edişlerini hiç unutmazlar ve hep yürek çarpıntısıyla anarlar da, ama annelerinin onlar giderken, evden çıkarken sırtlarına hafifçe utanarak, belli belirsiz dokunmalarını hemen hiç hissetmezler, hissetseler de üzerinde pek durmazlar. Omuzlarına o arkadan dokunuşun içinde çok büyük anlamlar vardır. O dokunuşta imkânsız bir aşk vardır oysa...

Anneleri görüyorum buradan. Birbirlerinin kırık kalplerini sarmak, o umutsuz ve imkânsız aşklarının acısını dindirmek için tren istasyonlarında, otobüs duraklarında, ağaç altlarındaki banklarda bir araya geliyorlar. Gözlerindeki derin acıları, çamaşır yıkamaktan kurumuş elleri, solgun eşarpları ve insafsız ağırlıktaki alışveriş torbalarıyla... Titrek bir mum ışığında yaşayan annemiz, annelerimiz. Biliyorum her şey için çok geç değil; ama yaptıklarımdan utanıyorum. Çok utanıyorum! ...
CEZMİ ERSÖZ

__________________
"YAŞAMAK DİRENMEKTİR YANGIN YÜREKLİM"

[email protected]


hoşça kal kırık sazım, sevdamın yaralı türküsü
hoşçakal
sazımdaki hüznü
içimdeki sızıyı
boynu bükük karanfilimi
ve yüreğimin yangınını bırakıp rüzgarlara
sırılsıklam yalnızlığımı alıp yanıma gidiyorum
hoşça kal bağrımın ateşi, kalbimin ahı, mühür gözlü yar
hoşçakal
  Alıntı ile Cevapla
Eski 21-05-2007, 09:40   #2
Dost
pınar09 - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jan 2007
Yaş: 37
Mesajlar: 3,610
Tesekkür: 201
173 mesajina 805 kez tesekkür edildi
 pınar09 isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

evet ben bunu okumuştum,anlamlıydı paylaşımına sağlık dostum.

  Alıntı ile Cevapla
Eski 21-05-2007, 09:44   #3
Dost
maral - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Mar 2007
Mesajlar: 1,670
Tesekkür: 3
6 mesajina 8 kez tesekkür edildi
 maral isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

teşekkürler ayışığım..

__________________
Bazen SUSMAK haksıza verilecek en güzel cevaptır...
  Alıntı ile Cevapla
Eski 21-05-2007, 09:47   #4
Onursal Dost
ZiLAN - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Feb 2007
Mesajlar: 1,415
Tesekkür: 0
41 mesajina 63 kez tesekkür edildi
 ZiLAN isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

Oysa çocukları sevgililerinin kendilerine öyle ya da böyle veda edişlerini hiç unutmazlar ve hep yürek çarpıntısıyla anarlar da, ama annelerinin onlar giderken, evden çıkarken sırtlarına hafifçe utanarak, belli belirsiz dokunmalarını hemen hiç hissetmezler, hissetseler de üzerinde pek durmazlar. Omuzlarına o arkadan dokunuşun içinde çok büyük anlamlar vardır. O dokunuşta imkânsız bir aşk vardır oysa...

Bu yazıyı her okuduğumda beni etkileyen bölümleri bunlar.Yüreğine sağlık dostum..

__________________
Serbest piyasa dostluklar

ikilem kıskacında

Hüküm sürüyor iktidar

Hükümlü olmuşuz

Hükmettiğimiz çarkın sahte zarında

Her gün,

Biraz daha zalimleştiriyor

İçimizdeki canavarı

Her kuvvet,

Biraz daha zalimleştiriyor

İçimizdeki şeytanı


DİLİMİN SINIRI DÜNYAMIN SINIRLARIDIR...
  Alıntı ile Cevapla
Eski 23-05-2007, 16:08   #5
Dost
kızılırmak_ - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Mar 2007
Bulunduğu Yer: dostun sayfası
Mesajlar: 794
Tesekkür: 0
25 mesajina 28 kez tesekkür edildi
 kızılırmak_ isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı

ayışığı paylaşımına teşekkürler

__________________
Hayata Deger Bir Yasam
Sevmeye Deger Bir Ask
Dostluga Deger Bir Arkadasliktan
ASLA VAZGEÇME...
Ne Eksik Ne Fazlasini Ara
Ve Seni üzenle Asla Ugrasma!!!
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
bir, emrin, hayat, işiğinda, mi or titrek, mum, var


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 18:01 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1