Gazeteciye polis törpüsü!
siteadi.com - Gazeticiye polis törpüsü!..




(07.10.07) - Afyon’un Emirdağ İlçesi’nde çıkan yerel ‘Emirdağ gazetesi’nde Emirdağ Karakolu ile ilgili bir dosya hazırlandı. Dosya içerisinde polis merkezinde fuhuş, dayak ve hakaret gibi suçlar işlendiği ayrıntılı bir biçimde anlatıldı ve ‘AB’ye böyle mi gireceğiz?’ manşeti ile çıkartıldı. Gazetenin yazı işleri müdürü Mustafa Koyuncu da gazetenin aynı sayısında (12 Mart ’07 tarihli sayı) ‘Polis böyle yaparsa…’ başlıklı bir makale kaleme aldı. Koyuncu yazısını şu sözlerle bitirdi; "Bu arada dün akşam yaşanan bir olay tüylerimi diken diken etti. Bir polis arkadaşımız bana dedi ki 'Biz seni nasıl olsa yakalarız.' Bu söylenenlerden sonra ben de nezarete alınır ve dayak yersem bu da ilçemizde bana şahsi gıcıklığı olan polislerden biline."
Ertesi gün gerçekten de Emirdağ Polis Teşkilatı, Koyuncu’yu yalancı çıkarmadı ve şimşek hızıyla ifade için çağırarak, üstüne üstlük tutuklu yargılanması kararının verilmesini de sağladı. Koyuncu, 1 hafta sonra tekzip yayınlaması koşuluyla serbest bırakıldı. Ayrıca Emirdağ Karakolu’nda görevli 44 polis de ayrı ayrı mahkemeye başvurarak Koyuncu’ya 10’ar bin YTL’lik tazminat davası açtılar.
Koyuncu hapisten çıktıktan sonra ‘gazetemizde maksadını aşan yazılara yer verdiğimiz için özür dileriz’ mahiyetinde cümlelerden oluşan bir tekzip yayınladı.
Bu olay Emirdağ’da ilk kez yaşanmıyor. Benzer bir durumla yine bu bölgede çıkan ‘Haber’ isimli bir yerel gazetenin yazı işleri müdürü olan Cüneyt Gargılı da karşılaşmıştı. Cüneyt Gargılı yaptığı açıklamada; "Bu olay tamamen şahsıma yönelik bir saldırı olup son günlerde ilçede artan hırsızlık olaylarından dolayı yazmış olduğum yazılardan kaynaklandı. Kardeşimi ekip otosuna bindirip götürüyorlardı. ‘Kardeşimin suçu ne?’ dediğimde aynı şekilde bana da vurup biber gazı sıktılar. Emniyette sabaha kadar hakaretlere maruz kaldık. Suçumuz da kimlik göstermemek. Bana kimlik sormadılar ki. Sadece vururken 'Sen yazmaya devam et, bunları da yaz' dediler. Konuyla ilgili gerekli hukuki süreç başladı" dedi.
Emirdağ Emniyet Teşkilatı, her türlü keyfiyetin pervasızca uygulandığı bir kurum. Ancak görüldüğü üzere, polislerin yetkisini gün geçtikçe artıran anlayışın ürünü olarak hiç bir müdahale ya da denetim mekanizmasına sahip değil. Bu ortamda eleştiren, tepki gösterenlerin payına Emirdağ Karakolu’ndan katmerli işkence ve baskı yağdırılıyor.
Tabii bu olay aynı zamanda polis ve adalet mekanizması arasındaki sıkı ilişkiyi de gözler önüne seriyor. Bu içerikte bir haber karşılığında, tutuklu yargılama kararı veren bir hukukçu kararı, yalnızca ‘polise laf söyletmem’ zihniyeti ile açıklanabilir. Zira TC’nin olabildiğine gerici yasalarında dahi bu haber suç teşkil etmiyor!
(alıntıdır)

__________________
Ben bir ırmağım, dağlardan coşarım
Akma deme bana, ben akarak yaşarım