Bu yazıyı gazetede gördüm paylaşmak istedim tarayıcıma sığmadı taratıp sizlere okutamadım ama mutlaka sizlerle paylaşmam gerektiğini biliyordum çünki hepimiz gazetede bu yazıyı okuyamamışızdır ve bunu bilgisayarımda kendim elimle yazdım ben yazabildiysem siz dostlarımda sıkılmadan okuyabilirsiniz bundan eminim yorumlarınızı bekliyorum, kirlenmiş siyaseti olan ülkemin hala aydınlık yüzleri olduğunu bilmek eminim bana olduğu kadar siz dostlarımada mutluluk verecektir..... Buyrun dostlar;
siteadi.com - Lütfen Okuyun!.....

Son günlerde ülkemizde laik ve demokratik anlayışla bağdaşmayan bazı gelişmeler birbiri ardınca yaşanması, biz aşağıda imzası bulunan kişi e kurumları ciddi endişelere sevk etmiştir.

AKP hükümetinin işbaşına geldiği günden buyana sergilediği partizanlık, geriilik ve ayrımcılık politikası, genel seçimlerin ardından daha bir pervasızca uygulanmaya başlanıştır.

Demokrasi, çoğunlukla birlikte katılımcılığı ve çoğunluğa karşı azınlığın haklarını da korumayı esas alan bir rejim biçimidir. Ancak AKP iktidarının, demokrasiyi çoğunluğun azınlığa tahakküm ettiği bir rejim biçimi olarak algıladığı son günlerdeki uygulamalarından açık bir şekilde görülüyor. Kaldı ki, seçim sonuçları göz önüne alındığında siyasal iktidarın seçmeninin çoğunluğunun desteğini aldığıda söylenemez.

Kamu kurumlarında liyakat ve yetenek yerine dini refaranslarla kadro oluşturulması, YÖK ve Yargının siyasallaştırılarak AKP zihniyetine göre dizayn edilmesi, hakim ve savcı sınalarının mülakata dayalı olmasını sağlayan yasal değişikliğin TBMM de oldu bittiye getirilmesi gibi örnekler gelecekte nasıl bir Türkiye ile karşılaşacağımızın yeterli ip uçlarını şimdiden veriyor.

Bütün bu olumsuzluklara yetmezmiş gibi Amasyada Alevi kız öğrencilerin okul değiştirmesine ve mağdur olmasına yol açan idarecileri aklama girişimleri olayı araştırıyormuş gibi bölgeye giden AKP milletvekillerinin aileleri zanlı gibi görünüp öğrencileri sorgulaması ve olayı “arkadaş baskısı” gibi göstermesi . Erzincan’ın Tercan ilçesindki bir lisede din derslerine giren ilçe müftüsünün Alevilere hakaret yağdırması, Esenyurtta din dersi öğretmeninin Alevi öğrenciye şiddet uygulaması ,Sivas ve Tokat’ta Alevi köylerine imam atanması gibi uygulamalar gerici ve ve ayrımcı zihniyetin kendisini yasalardan üstün gördüğünün en açık ifadesidir.

Bu olayları “münferit” ve popüler deyimle “mahalle baskısı” olarak görmenin gaflet , dalalet ve hatta hıyanettan başka izahı yoktur

Bütün bu baskı, sindirme ve dönüşürme girişimleri aleni bir şekilde sürerken , AKP’nin “Alevi çalımları” nı gündeme getirmesi ise gayrı samimi ve art niyetlidir. Daha ortada konuda yapılmış bir çalışma ve taslak yokken büyük bir propaganda ile gündem oluşturmaya çalışan iktidar, 3 bin kişilik kadro vaadi gibi ulufe dağıtan bir anlayışla Alevileri kendi içlerinde bölüp parçalama ve başkalaştırma amacı gütmektedir.

AKP iktidarı, Alevi sorununu çözme konusunda samimiyse öncelikle orta yerde duran “Zorunlu Din Derslerinin Kaldırılması” yönündeki AİHM kararını uygulası. Alevilere yönelik baskılara ve başkalaştırarak yok etme anlayışına sahip son versin,. Bu konuda sorumlu davranmayan yöneticileri cezalandırsın.

Aşağıda imzaları olan biz sanatcı ve kurumlar, bu konudaki endişelerimizi ortadan kaldıracak adımlar atılmasını, bu ülkenin eşit yurttaşları olarak düşüncelerimizin dikkate alınmasını talep ediyoruz.

Bu ülke bizim, geleceğimizin karartırılmasına sessiz kalmayacağız kamuoyuna duyururuz.


Adil Aslan,Ahmet Telli,Alemdar Yalçın,Ali Erkazan,Ali Ekber Eren, Ali Rıza Gülçiçek, Ali Mahzuni, Ali Özütemiz Arif Sağ, Cahit Berkay Cemal Coşkun Cezmi Ersöz Derviş Zaim Edip Akbayram Erdal Erzincan Erkan Can Erkan Oğur Erol Parlak …………………………………………………………………………………………………………………………………… ………………………………….Yaşar Kurt Yavuz Top

(sanatcı listesi çok uzundu işlerimin yoğunluğu nedeniyle yazamadım arzu ederseniz akşama işlerimi bittikden sonra yazarım)

__________________
Bir insanı bir yere kapatmak suçtur ama
kapattıgınız bir suçluysa, bu bir cezadır.
Yani aslında her ceza biraz da suçtur ve
her suç aynı zamanda ceza!
.................................................. ...............................


Aşkları da devralır mı
kalp nakli yaptıranlar?


Yılmaz Erdoğan