Ana Sayfa


Sonbahar Logosu Ana Sayfaya Gidin Ekibimiz Forum Kuralları Arama
Geri Dön   Dostun Sayfasi > Güncel Olaylar
Yardım Takvim Bugünkü Mesajlar Arama

Cevapla
 
LinkBack Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
Eski 28-09-2009, 08:55   #1
Dost
pınar09 - ait Avatar
Üyelik Tarihi: Jan 2007
Yaş: 37
Mesajlar: 3,610
Tesekkür: 201
173 mesajina 805 kez tesekkür edildi
 pınar09 isimli üyemiz çevrimdışıdır. (Offline)
Tanımlı Emekçilerin Sağlığından Tasarruf

Emekçilerin sağlığından 'tasarruf'
siteadi.com - Emekçilerin Sağlığından Tasarruf Krizin faturasını emekçilere ödetme saldırıları çerçevesinde hazırlanan ve adına "Orta Vadeli Program" denilen paketten başta sağlık olmak üzere emekçilerin sırtından 'tasarruf' çıktı


Hükümet ilkbaharda açıklanması beklenen saldırı programını önceki gün "Orta Vadeli Program" adı altında kamuoyuna duyurdu. Söz konusu programla hükümet emekçilerin sırtına yeni yükler bindiriyor.

Krizin faturasını emekçilere ödetmeye devam eden sermaye hükümetinin açıkladığı programda en önemli saldırı başlıklarından biri de pek çok şeye yapılacak zamların yanı sıra "sağlıkta tasarruf" adı altında emekçilerin cebine el uzatılmasıdır. Artık her hasta muayenesinden 15 lira alınacak. Sağlığın tamamen paralı hale getirilmesinde bir başka geçiş adımı olan bu uygulamayla Yeşil Kartlılar dahil, eline reçete verilen her hastadan 8 ya da 15 lira alınacak.

Bu uygulamayla halkın sağlığından 3 milyar "tasarruf" etmeyi öngören Hükümetin açıkladığı programın diğer saldırı başlıkları da önümüzdeki sürecin emekçi sınıflara saldırı halkalarını ele veriyor: “Kara delik” olan sosyal güvenlik harcamaları disiplin altına alınacak; enerji KİT'lerinin kamu zararlarının önüne geçilecek, özelleştirme yapılacak.

ABD'den 8 milyar dolarlık silah alınacağı haberlerinin çıktığı günlerde açıklanan programda silaha bu kadar para ayırırken sağlıktan emekçilerin cebine el uzatarak "tasarruf" yapılmasını öngören programa karşı bir açıklama yapan TTB Merkez Konseyi, "Hükümetin "Orta Vadeli Programı" halkın sağlığını tehdit ediyor" dedi.

TTB açıklamasında şöyle denildi:
“Kara delik” olan sosyal güvenlik harcamaları disiplin altına alınacak:

2009 Haziran ayında istihdamdaki toplam nüfus 21 milyon 947 bin ve bu nüfusun 10 milyon 25 bin kişisinin herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna kaydı yok.

Ücretli ve yevmiyeli olarak çalışan toplam 13 milyon 16 bin kişiden yüzde 28'ini oluşturan 3 milyon 646 bin kişi kayıt dışı çalışıyor.

İşveren olarak faaliyet gösteren 1 milyon 186 bin kişiden yüzde 25.6'sını oluşturan 304 bin kişi ile kendi hesabına çalışan 4 milyon 496 bin kişiden yüzde 68.8'ini oluşturan 3 milyon 95 bin kişinin de sosyal güvenlik kaydı bulunmuyor.

TÜİK'in bu verilerine göre Türkiye'nin sigortası atmıştır. Hükümet herkesi kapsayan hangi sosyal güvenlik şemsiyesinden, hangi kara delikten bahsediyor anlamak mümkün değildir. Bu güvencesizlik ve üzerine işsizlik tablosu Türkiye'nin sağlığını tehdit etmektedir.
"Enerji KİT'lerinin kamu zararlarının önüne geçilecek" söylemiyle dünyada en çok dolaylı vergi alan ve en temel ihtiyaç maddelerine durmadan zam yapan hükümet “fiyat ayarlaması” adı altında zamları rutinleştirmektedir denilen açıklamada özelleştirmenin de "Karın özelleştirilmesi, zararın kamulaştırılması" anlamına geldiği vurgulandı.


Sağlıkta 3 milyarlık tasarruf: “Hizmet bunun neresinde!”

Sağlıkta 3 milyarlık "tasarruf" hedefleyen saldırılar için açıklamada şöyle denildi:
“Kaliteli hizmet sunumuyla ilgili idari tedbirler;
- hizmet, ilaç vb. ürün tedarikinde fiyatlarda düşüş sağlanması,
- talebi dengelemek için vatandaşın hizmet alırken ödediği katkı payında düzenleme ve
- hastanelerde sunulan hizmete göre fark alınması”

başlıklarının telafuz edildiği paketin toplam çıktısı nettir:

Sağlık çalışanlarının emeğinin daha fazla sömürüldüğü, hizmetin ve kullanılan malzemelerin niteliğinin düştüğü, buna rağmen katkı payında “küçük küçük” artışlarla ve fark ücretleriyle vatandaşın cebinden paranın alındığı bir hizmet sunumu…


"Ödeme gücü olmayan vatandaşlar" da ödeyecek

Bugün (18 Eylül 2009 Cuma) “küçük küçük” katılım payı tebliği yayımlandı. Tebliğe göre, yeşil kart sahipleri de katılım payı uygulamasına dahil edilmiş durumdalar. Ötesi; birinci basamak sağlık kuruluşlarında ve aile hekimliği muayenelerinde de katılım payı alınacak. Bilindiği gibi yeşil kart ile ilgili düzenlemenin adı “Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması Hakkında Kanun”dur. Yani ödeme gücü olmayanlardan bile katılım payı alınacaktır. Hem de tebliğe göre, her bir reçete için ayrı ayrı muayene katılım payı hesaplanacaktır. Birinci basamak sağlık kuruluşları ve aile hekimliği muayenelerinde 2, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurumlarında 8, özel sağlık kurumlarında 15 TL katılım payı alınacaktır.


Fark ücretinde de büyük artış

Tedbirler sadece katılım payından ibaret değil. Geçen yıl yüzde 30 olarak belirlenmiş olan fark ücreti de “gözden geçirilerek” yüzde 70’e hatta gerektiğinde yüzde 100’e kadar düzenlenebilecektir.

5 Temmuz 2008'de Sağlık Bakanı Recep Akdağ(*), “Türkiye'de cebinden para ödeyerek sağlık hizmeti alabilecek insan sayısının çok fazla olmadığını, yüzde 30'un bile bazı vatandaşlar için ödenmesi zor bir oran olduğunu söylüyordu.

5 Temmuz 2008'de yüzde 30'un bile bazı vatandaşlar için ödenmesinin zor olduğu bir Türkiye varken şimdi Hükümetçe fark ücretinin yüzde 70'lere çıkarılması hazırlanmış durumdadır. Anlaşılan o ki son bir yılda ekonomide her şey iyiye gitmiştir!


Hastanelere ajan alınacak

Bütün bu tabloda işlerin “yürüyebilmesi”için sağlık çalışanlarının baskı altında tutulması zorunludur. O nedenle olsa gerek, Bakanlık “sağlık alanında yaşanan aksaklıkları iyileştirmeye yönelik gönüllü sağlık gözlemciliği uygulamasına geçmeye” hazırlanıyor. Her an her yerde hafiyelerin kol gezdiği bir çalışma ortamı; çekinme, korku, endişe, baskının hakim olduğu bir atmosfer! Kuşkusuz bu “gözlemciler” çöpten ekmek toplayanları, işsizleri vb. sağlığı doğrudan etkileyen durumları rapor etmeyecekler.

Taşeron işçilerin Mayıs 2009 genelgesiyle sayılarının azaltıldığı, asgari ücretten fazla para verilmeyeceğinin belirtildiği, maaşlarının 2.5 ay ödenmediği, hastanelere haciz gelip döner sermaye ödemelerinin yapılamadığı, kamu çalışanlarına %2.5 zammın verildiği, özel sektörde çalışanların iş güvencesinden yoksun, ücretlerin düşürüldüğü koşullarda öncelikli ihtiyacın “yaşanan aksaklıklar” için gönüllü gözlemci uygulaması olması akıllara durgunluk verecek bir buluştur.


Domuz gribinden daha tehlikeli

Hükümetin son tedbirleri de zenginler içindir. Halkın çoğunluğu için yaşam işsizlik, zamlar, sağlık kuruluşuna gidebilenler için katkı payı ve fark uygulamalarıyla iyice katlanılmaz olmuştur.

Hükümetin halkın sağlığı açısından yarattığı tehditin yanında domuz gribi gibi hastalıkların yarattığı risk çok hafif kalmaktadır. Sağlık Bakanlığı'nın gönüllü gözlemcilerinin hafiyelik yerine orta vadeli programa dayanacak vatandaş bulmaları yerinde olacaktır.

Türk Tabipleri Birliği bütün sağlık çalışanları ile birlikte (...) sağlık hakkının alınıp satılamayacağını, kısıtlanamayacağını, tasarruf yapılamayacağını, eşit, ücretsiz ve ulaşılabilir olması gerektiğini herkesin duyabilmesi için şimdi her zamankinden daha fazla yüksek sesle söyleyecektir.

  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
emekçilerin, sağlığından, tasarruf


Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 21:16 .
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.

Modified by HAKANDOST

eXTReMe Tracker




Valid XHTML 1.0 Transitional


Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.1