12-01-2010, 22:53 | #1 |
Super Moderator
Üyelik Tarihi: Dec 2009
Bulunduğu Yer: Ankara
Mesajlar: 12,534
Tesekkür: 1956
|
Alevilikte Müziğin yeri ve önemi
Alevilikte Müzik
siteadi.com - Alevilikte Müziğin yeri ve önemi Alevi İslam inancı yüzyıllar boyu yazıtı kaynaklar yerine, görsel olarak günümüze taşınmışım Oysa, "Alim unutmuş, kalem unutmamış" atasözü insan belleğinin unutma özelliğine karşın yazının kalıcılığın, belirtmiştir. Bir Çin Atasözü şöyle den "Yazı, ölümü bir türlü ortadan kaldıramayan insanoğlunun, Ölüme karşı bulabildiği tek çaredir" öyleyse niçin Alevi yazılı kaynakları yok? Cevap korkunçtur imha edildiler. Buna rağmen günümüze nasıl taşındı? Üç unsurla taşındı Saz: Müzik İslam'a girmiş ve Kuran yorumlanmıştır. Cem ayinleri: Okul görevi yapmış, tasavvuf] dersler verilmiş Dedeler: İnanç önderliğini gönüllü yapmışlardır. B bu üç unsur aleviliği araplardan ve ıranlılardan ayrımaktadır Tarihimize bir bakacak olursak; Alevilik, Kuran', Kerim'in Maveraünnehir-deki Türk kavimlerince yorumlanmasına adıdır. Maveraünnehir, Amuderya ve Siriderya dediğimiz iki ırmak arası Horasan bölgesidir. Ehlibeyt Kerbela mezaliminden sonra bu bölgelere sığınmıştır. Bu bölgelerde yaşamlarını idame ettirmişlerdir Bu bölgelerin islamla tanışması böyle başlamıştır. İslam'i, kabullenirken kendi örf ve adetleriyle birlikte kabullenmişledir. Aleviler, dini iki eksen üzerine oturtmuştur. Nas (Kurani kaynaklar) Örf (Kamu vicdanı) Kişi dini algılarken, yaşarken kendi aklınca, kendi kapasitesince kavrayıp yaşaya*caktır. Bu algılama biçimini ve kapasitesini veren, içinde yaşadığı toplumun koşullarıdır. Örf ve adetleridir. İşte o gün Türk yurtlarında çalınan musiki aleti "Ko-puz'dur. Dede Korkut hikayelerinde kopuzların çalındığı ve deyişlerin söylendiği okullarda çocuklarımıza okutuluyor. Bu musiki aleti olan kopuzlar ibadetlerine taşınmıştır. Kuran'ı Kerim'e dayandırılarak semahlar dönülmüştür. Semah aşk ve vecd halidir. Saz yani musiki insanların ortak dilidir, evrenseldir. Musiki bir cezbenin yaşanmasına vesiledir. Musiki İle aşkınıza, sevdanıza, ulaşmak daha kolaydır. Avrupalılar bunu anlayabilmişler ama ne yazık ki kendi ülkemizin insanı bunu anlamakta güçlük çekmiştir, Dede saz ile ibadetini gönüllere işlemiştir, gönûle yazılan da bir daha silinmemiştir. Saz ile dini eğitimini vermiştir. Saz yazılı beigenin yerini almış ve nesilden nesile gelmiştir. Onun içindir ki onca zulme, r "ca iftiraya rağmen inanan, inancını canı pahasına da olsa korumasını bilmiştir Dede sazıyla, deyiş, düvaz, tevhit, miraçname ve semah söyleyip gönüle İşlemiştir. Onun içindir ki, bu yola "Gönül Yolu" denilmiştir. Dedenin deyişlerinin ilham kaynağı Kuran'dır, yani Tanrı kelamıdır. "KuraıYın özü, aşığın sözü" olarak tasvir edilmiştir. Sazlarına Telli Kuran" denilmiştir. Mevlevi'lerde "Ney i Mansur" {Mansur Neyi) vardır. Başı, ayağı kesilip, içi ateşle dağlanarak çilesini dolduran ve bu sayede en güzel nağmeleri çıkaran 'Ney"dir. Hz. Mevlana ney ile Hakk'a dua etmiş, onunla isteklerini dile getirmiş, divanını yazmıştır. Ney bu haliyle çilekeş aşkın sembolü olmuştur. Davut Peygamberin kitabı; "Zebur'un adı "Mezamirdir yani musikidir. İbadetini "ud" ile yapardı. Kuran buyurur ki: "Biz onun maiyyetinde dağları onunla birlikte buyruk altına almıştık. Akşam, sabah birlikte teşbih ederlerdi. Kuşlar da toplu halde onunla beraberdi. Hepsi onun teşbih nağmelerine katılırdı." (Sad, 18-19) Hz. Davut'a Allah tarafından çok güzel bir ses verilmiştir. O güzel sesiyle Zebur okur ve herkesi mest ederdi. Hayvanlar bile etkilenirdi. Şüphesiz ki, Allah güzeldir ve güzel olanı da sever. "Yemin olsun, biz Davut'a katımızdan bir lütufta bulunduk. Ey dağlar! Onunla birlikte teşbih edin ve kuşlar sîz de* dedik. Onun için demiri yumuşattık. (Sebe, 10) Hz. Mevlana: "Eğer aşıkların şarkılarını, sazlarını İnkar edersen kıyamet günü köpeklere haşrolursun." diyor. Kenan Rufai: "Sazı severim aşkımı dile getirse, sözü severim Hakk kelamı olursa" diyor. Kuran; "Rablerine varmaya vesile ararlar" (Isra, 57) Vesile, Allah'a giden yolda araçtır, vasıtadır. İbadetlerde de vesile olarak yani araç olarak saz niçin kullanılmasın ki? Araplar zikirlerinde "Def kullanırken, çalarken günah olmuyor da Türk insanı kendi musikisini kullanınca . niçin günah olur? Anlamak mümkün değildir. Kuran'ın bile çok sesli müzik ile okunması günümüzde tartışılmaktadır. Ve Kuran avazla kıraat edilmiyor mu? Türk kültüründe saz hep vardır. Aşkını, kederini, sevincini, tasasını hep sazıyla dert ortağı edip çalıp, söylemiştir. Saz kutsaldır, çünkü. Tanrr kelamını söylemektedir. Halkın öz kültürüdür. Halkın müziğidir. Kendi öz diliyle Tanrısına yalvarmıştır. Arap Kültürü, Acem Kültürü, Iran Kültürü, Afrika Kültürü var da Türk Kültürü yok mu? Kendi dilini ve kültürünü inkar etmek kimseye bir şey kazandırmamış ve kazandırmayacaktır da. Kültür emperyalizminin var olduğunu unutmamak lazımdır. Hacı Bektaşi Veliler ve diğer 99 bin Rum erenleri bunun için Anadolu'ya gelmediler mi? Dedelerimiz üç telli o kırık sazlarla yolumuzu bu günlere taşımışlardır. Taşıyanları rahmetle anıyorum. Saz şeytan icadıdır diyen softa kadıya Aşık Dertli cevabını üç telli curasıyla şöyle verir: Telli sazdır bunun adı Abdest alsan aldı demez Ne ayet dinler ne kadı Namaz kılsan kıldı demez Sunu çalan anlar kendi Kadı gibi haram yemez Şeytan bunun neresinde Şeytan bunun neresinde Venedik'ten gelir teli İçinde mi, dışında mı Ardıç ağacından kolu Burgusunun başında mı Be Allah'ın şaşkın kulu Göğsünün nakısında mı Şeytan bunun neresinde Şeytan bunun neresinde Dut ağacından teknesi Dertli gibi sarıksızdır Girişten bağlı perdesi Ayağı da çarıksızdır Be hey İnsanın teresi Boynuzu yok kuyruksuzdur Şeytan bunun neresinde Şeytan bunun neresinde Alevilik, kökünü Asya ve Anadolu kültürlerinden ve inançlarından besleyen, soylarını Hz. Muhammed ve Hz. Ali'den alan dedeler aracılığı ile bugünlere taşıyan inancın adıdır. Bu İnanç Hacı Bektaşi Velileri, Abdal Musaları, Karacaahmed Sultanları, Hacı Bayram Velileri, Dertlileri, Yunusları, Taptuk Emreler!, San Saltuklan, Pir Sultanları ve daha nice eren, evliya ve velilere İlham verip yetiştirmiştir. Bu inancın dışında yetişmiş bir gönül insanına rastlayamazsınız, bilemezsiniz. Anadolu'yu, Balkanları, Viyanalara kadar gidip oraları Islamlaştıran Alevi İslam anlayışı ve yorumudur. Kuran'ın "Türkmen Yorumu'dur. Bir kalay düşünün kalay nasıl dökülünce kabın şeklini alırsa, kabın şeklini almakla özünden bir şey kaybetmezse, bu velilerin yorumu da Kuransal özüdür. Ama oradaki ortam, uygulamalar, o bölgenin kendi uygulamalandır, Bu veliler, bu açıdan Kuran'ı, gönlünde, kafasında taşıyan; ama geldiği yere aklıyla uygulayanlardır. Yüce Allah cümlemizi yolumuzdan, kültürümüzden, doğru bildiklerimizden ayırmasın ve daim eylemesi niyazıyla, gerçeğe hu.. |
14-01-2010, 20:56 | #2 |
Onursal Dost
Üyelik Tarihi: May 2007
Bulunduğu Yer: Kizlarimin yanindayim en degerli varliklarim
Yaş: 47
Mesajlar: 832
Tesekkür: 704
|
Eline saglik mdeniz guzel paylasim nedense bende turkusuz hiç gun geçiremiyorum
__________________
мυтℓυ єтмι¢єкѕєη мєѕgυℓ∂є єтмι¢єкѕιη, νє∂αℓαя кσуѕα∂α вαzєη gιтмєк gєяєкιя...
|
Yandaki üye(ler) bu mesajindan dolayi IZA üyemize tesekkür ettiler | yusuf46 (27-08-2016) |
Tags |
alevilikte, müziğin, yeri, önemi |
|
|