27-10-2019, 22:54 | #1 |
Can Dost
Üyelik Tarihi: Mar 2013
Bulunduğu Yer: artvin
Mesajlar: 4,653
Tesekkür: 7735
|
"Zülfüyâre Dokunmak" deyiminin hikayesi
Vaktiyle bir aşığın sevgilisi çok alıngan ve her sözün altında başka anlamlar arayan evhamlı ve alıngan bir güzelmiş. Güzelliği eşi bulunmaz şekilde göz kamaştırırmış ancak alınganlığı ve evhamlığı bu güzelliğinin önüne geçermiş.
siteadi.com - "Zülfüyâre Dokunmak" deyiminin hikayesi Yüzünde iki tarafa sarkan zülüfleri varmış. Aşık sevgilisininin de en çok hoşuna giden de bu zülüflermiş. Bir gün onları bukke bukle yapıp, sarkan ipeklere benzetmiş, anca güzel gücenmiş ve demişki ''Demek benim zülüflerim ipek telleri gibi cansız ve ruhsuz geldi sana öylemi..'' diyerek sitemde bulunmuş. Delikanlı bir gün bahçede sevgilisiyle dolaşırken, sert ve hoyratça esen bir rüzgara kızarak ''sevgilimin zülüflerini dağıtıyorsun'' diye söylenmiş. Tabi evhamlı ve alıngan güzelimiz bu cümleye bir mana yüklemiş. “Anladım, sen rüzgarı bahane ederek benim dağınıklığımı yüzüme vurmak istiyorsun. Zülüflerimi ve saçlarımı taramadığımı ima ediyorsun” demiş. Zavallı genç delikanlı aşık artık o hale gelmiş ki, “ne desem zülf-i-yare dokunuyor” diyerek, zülüf sözünü artık ağzına alamaz olmuş. |
Konu Seçenekleri | Bu Konuda Ara |
Modları Göster | |
|
|