Evinde köklü bir onarıma girişen bir Japon mimar, bu onarım nedeniyle duvarlardan birini yıkmak zorunda kalmıştı. Duvarın bir bölümünü yıktıntan sonra ilginç bir görüntü ile karşılaştı. Duvarı oluşturan iki tahta arasında sıkışıp kalmış bir kertenkele vardı. Biraz daha dikkatle baktığında, kertenkelenin canlı olduğunu gördü. Onu oradan kurtarmaya çalışırken karşısına bu kez, daha da ilginç bir görüntü çıktı. Kertenkele, bir çiviyle ayağından duvar tahtasına çakılmıştı.
siteadi.com - duvarda çivili kertenkele Kısa bir süre düşününce Japon mimar, olayın esrarını çözüverdi. On yıl önce ev yapılırken, dışarıdan çakılan bir çivi, o an tahta duvarın iç bölümündeki kertenkelenin ayağına rastlamış ve ayağını delip onu tahta duvarın iç bölümüne ''çivilemişti.''
Peki nasıl olmuştu da kertenkele, bir santim kadar bile kıpırdayamadığı bu duvar boşluğunda on yıldan bu yana nasıl canlı kalabilmişti?
Japon mimar evini onarma işini bıraktı.Kertenkeleyi izlemeye başladı. Bu kertenkele herhalde hava ile besleniyor değildi. O halde bunca yıl yaşamını nasıl sürdürebilmişti?
Bir süre sonra duvar boşluğunda bir hareket oldu. Japon mimar, nereden çıktığını göremediği başka bir kertenkelenin geldiğini gördü. Şaşırmamak, hayret etmemek olanak dışıydı: Gelen kertenkele, ağzında yiyecek taşıyordu ve ... Bu yiyeceği duvar boşluğunda çivili duran kertenkeleye getiriyordu.
Bu bir öykü değil, Japon mimarın tanık olduğu gerçek bir olaydır. Kertenkelenin on yıldır nasıl beslendiğini öğrenmişti. Fakat onun bir türlü yanıtlayamadığı şu sorusuna acaba siz yanıt bulabilir misiniz?
Bu iki kertenkele arasındaki ilişki nedir? Onlar ''ANNE VE YAVRU'' mu ''EŞ'' mi ''KARDEŞ'' mi, yoksa yalnızca iki ''ARKADAŞ'' mıdır?
--------------------------------------------------------------------------(Bu yazı 26. sayı Kasım 2003 tarihli KALDEM Bülteni'nden alınmıştır.